Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
8 pages
1 file
TKAE, 2022
uluslararası hakemli süreli yayındır. 'nde yayımlanan makalelerin tamamı veya bir kısmı yayımcının yazılı izni olmadan herhangi bir yolla çoğaltılamaz. Yazıların fikrî sorumluluğu ve imlâ tercihi yazarlarına aittir.
Eski Türk topluluklarının ölüm hakkm daki çeşitli düşünceleri, inanışları, m itleri çeşitli kitap ve makalelere konu olmuş durum dadır. Bunların sanat ve arkeolojiye yansım aları üzerinde de bazı çalışm alar olmakla birlikte ko nuya Türk sanatının bütünlüğü açısından değinen pek çıkmam ıştır. Biz bu radaki çalışm am ızda ölüm düşüncesinin sanat tarihim ize yansım asını Türk sanatının gelişimini göz önünde tutarak ele alm aya çalışacağız. Bu nedenle ayrıntılı biçimde, m ezar m im arisini ya da m ezar taşlarını ele alacak değiliz; ki zaten bu konuda bilhassa Türk-İslam dönem i için çok sayıda çalışma var dır. Bizim burada yapm ak istediğimiz ölüm konusunun sanat/arkeoloji ala nında nasıl yer aldığı hususunda bir sınıflandırm a yapm ak ve " ölüm karşı sında duyulan yas " m m addi kültüre ne şekilde yansıdığının izini sürmek olacaktır. Bu söylediklerim izden dolayı da konuya başlangıç olarak, MÖ 3000-2000 yıllarından itibaren ortaya çıktığını kabul edebileceğimiz Proto-Türk dönem i ele alınacak ve bilhassa M üslüm an olm ayan erken devir Türk lerinin sanatları üzerinde yoğunlaşılacaktır.1 Türk îslam sanatlarındaki yan sım alara ise kısm en değinilecektir. Kurganlar ve diğer mezarlar M iladdan önceki devirlerden günümüze kadar olan çok uzun zam an dili m inde varlığını sürdürm üş ve özellikle Avrasya' nm çeşitli bölgelerine yayıl mış Türk topluluklarında bazıları ön plana çıkmak üzere m addi kültür eşya sı üreten veya m addi kültür eşyasına yansıyan defin şekilleri şu şekilde sınıf landırılabilir: Cogito, sayı: 40, 2004
Although there are many clinical studies exploring the frequency and causes of rickets in Turkey, the status of this disease in the ancient populations has not attracted sufficient attention. This study intended to investigate the status of rickets in ancient Anatolia. A comprehensive literature review on the previous studies describing the health conditions of ancient Anatolian populations has shown that, out of dozens of settlements, rickets had been investigated in only eight settlements, alongside other diseases. On the basis of the evidence obtained from the Tasmasor (Erzurum) settlement, where the highest frequency of the disease was recorded, and from the Karagündüz (Van), Topaklı (Nevşehir), İkiztepe (Samsun), İznik (Bursa), and Allianoi (İzmir) populations, the skeletal remains of which bore witness to the existence of the disease, it is understood that ancient Anatolian populations suffered from rickets just as their modern counterparts. With the modern clinical studies, it has been possible to arrive at the conclusion that the geographical conditions of the ancient populations and the cultural patterns were influential on the occurrence of rickets. It is also concluded that specific cultural patterns and diet with poor calcium and vitamin D played a significant role in the frequency and the healing process of the disease in ancient populations.
Temaşa Erciyes Üniversitesi Felsefe Bölümü Dergisi, 2021
Türkler Orhun yazıtlarından da anlaşıldığı üzere zaman ve mekâna ayrı bir önem vermektedirler ve bunları hayatlarının merkezine alırlar. Türklerin hayatındaki zaman algısında yaşadıkları kültür çevresinin çok büyük etkisi olmuştur. Özellikle başlangıçta yaşadıkları bozkır kültür çevresinde insanın insanla, insanın hayvanla ve tabiatla vermiş olduğu mücadele yaylaktan kışlığa, kışlaktan yaylağa yapılan yorucu göçler Türk insanını zaman belirlemeye yöneltmiştir. Türklerin bu göçebe ruhu, doğayla olan ilişkilerini ve kültürlerini oldukça derinden etkilemiştir. Göç mevsimlere göre olmakta ve bu anlamda her mevsimde insanlar doğa ile farklı bir ilişki içerisine girmektedirler. Eski Türkler'de zaman ile ilgili kavramlara ilk olarak Göktürk yazıtlarında rastlanmaktadır. Eski Türkler'de zaman anlayışı bağlamında onların kullandıkları "On İki Hayvanlı Türk Takvimi"nden bahsetmek gerekir. Bu takvim Türkler tarafından bazen tek başına bezen de diğer milletlerin takvimiyle mezcedilerek kullanılmıştır. Yıl hesabında güneşin esas alındığı, on iki yıllık daimî bir devirden ibaret olan On İki Hayvan Takvimi'nde yıllar hayvan adlarıyla anılmaktadır. Bu yazıda zaman olgusunun Türklerin yaşam tarzı üzerindeki etkileri araştırılacaktır. Türklerin sahip oldukları kültür, inanç, töre ve tutumların takvim yapma sürecini nasıl etkilediği sorusu cevaplanmaya çalışılacaktır.
KÖKLER YAY ÇEKEN KAVİMLERIN ŞAFAĞI, 2021
Evrendeki pek çok şey kutsalla ilişkilendirilmiştir. Bunlardan biri de göktür. Yeryüzünü örten, güneş, ay ve yıldızları içine alan, yağmuru yağdırıp verimliliği artıran gök, kutsal bir doğa unsuru olarak görülmüştür. Gök, özellikle dinî inançlarda tanrı ya da tanrısal varlıklarla ilişkilendirilmiş ve onunla ilgili çeşitli inançlar gelişmiştir. Bir Afrika kabilesinin “Nerede gök var ise, Tanrı da vardır.” sözü aslında genel olarak dinler tarihinde gök ve tanrı arasındaki ilişkiyi özetler niteliktedir. Göğün tanrı şeklinde şahıslaştırılması ya da gökte yaşayan bir tanrı düşüncesi karşılaştırmalı dinler tarihinde bir “Yüce Tanrı” şeklinde bilinegelmiştir. Bu tür tanrılara çok eski zamanlardan beri kozmik nizamın yaratıcıları, koruyucuları, kaderin son söz sahipleri, yağmurun göndericileri ve bereketin vericileri olarak ibadet edilmiştir. Yazıda, çeşitli din ve kültürlerde gök ve tanrı arasındaki ilişki ile birlikte geçmişten günümüze Türklerde bu ilişkinin yansımaları incelenmektedir...
Fakirlik Kitabı, 2019
Giriş Eski Türklerin konar-göçer yaşamında ekonominin temelini hay-vancılık oluşturmuş ve buna bağlı olarak iklim koşullarına göre yaylak ve kışlaklar arasında yer değiştirilmiştir. At ve koyun öncelikli olarak yetiştirilen hayvanlardır. 1 Zira at başta olmak üzere her ikisi de sahibine, saygınlığın yanı sıra ciddi miktarda maddi güç sağlamıştır. Koyun; et, yağ, deri ve yün gibi ihtiyaçları karşılarken at; et, deri, ya da süt sağlamaktan çok daha fazlasıdır. Ulaşımı kolaylaştıran ve hızlandıran yapısı, askeri mücadeleler sırasında kazandırdığı üstünlük, zorlu iklim koşulları ya da açlık gibi olumsuzluklara karşı dayanıklılığı atı, göçer dünyanın en kıymetli ve vazgeçilmez unsuru haline getirmiştir. O kadar ki at, göçerlikle özdeş kabul edilmiştir. 2 Eski Türkler ağırlıklı olarak hayvancılıkla uğraşmıştır ancak tek geçim kaynağı bu değildir. Ticaret, zanaat faaliyetleri, tarım, akınlar
Archivum Anatolicum-Anadolu Arşivleri, 2021
Öz Çoğunlukla ticari içerikli olan Kültepe metinlerinde çocukların bakımı ve yetiştirilmesiyle ilgili kısmi bilgiler de bulunmaktadır. Bu metinlerdeki geçişler, söz konusu dönemde çocuk bakıcısı ve sütannelik gibi kadın mesleklerinin var olduğunu göstermektedir. Burada yayınladığımız iki metin ēmiqtum "bakıcı, ev hizmetçisi" ile ilgilidir ve kelime ile ilgili yeni değerlendirmeler yapmayı sağlayan bilgiler içermektedir. Bu çalışmada çocuk bakımıyla ve yetiştirilmesiyle alakalı kelimeler incelenerek genel bir değerlendirme yapılmıştır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi, 2008
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 1981
Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi (GTTAD), 2024
Journal Of History School
Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi, 2024
O‘zbekiston: til va madaniyat, 2020
Abant Izzet Baysal Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi, 2012
Gaziantep University Journal of Social Sciences, 2009
Esengü Bitig: Doğumunun 60. Yılında Zühal Ölmez Armağanı, 2021
Tıp Tarihi Araştırmaları, 1986
Türk Dünyasında Kadın Olmak Kongresi, bursa, 2022
Düşünen Şehir Dergisi, 2020