Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Matematik ve Fen Bilimleri Eğitiminde Yeni Yaklaşımlar 2023 kitabımızın hazırlanmasında emeği geçen bölüm yazarlarımızı çalışmalarından dolayı kutlar, kitabın basılması ve yayımlanması konusunda emeği geçenlere teşekkür ederiz. Matematik ve Fen Bilimleri Eğitiminde Yeni Yaklaşımlar 2023 kitabının tüm okuyuculara faydalı olmasını, matematik ve fen bilimleri eğitiminde insanlara ışık tutmasını dileriz.
Matematik ve Fen Bilimleri Eğitiminde Yeni Yaklaşımlar 2023 kitabımızın hazırlanmasında emeği geçen bölüm yazarlarımızı çalışmalarından dolayı kutlar, kitabın basılması ve yayımlanması konusunda emeği geçenlere teşekkür ederiz. Matematik ve Fen Bilimleri Eğitiminde Yeni Yaklaşımlar 2023 kitabının tüm okuyuculara faydalı olmasını, matematik ve fen bilimleri eğitiminde insanlara ışık tutmasını dileriz.
Trakya Eğitim Dergisi
Introduction One of the most important issues that affect the effectiveness and efficiency of schools is organizational conflicts. It is the duty of teachers to manage these conflicts in a way that ensures the effectiveness of the school. Previous researches mostly focus on the identification of conflict management strategies experienced by elementary school principals. In this study, teachers who are party to the conflict are discussed. Thus, the reasons for conflicts experienced by elementary school teachers are important in that their use of conflict management strategies can be transformed into the 1 Bu çalışma birinci yazarın ikinci yazar danışmanlığında hazırladığı Yüksek Lisans Tezi'nden üretilmiştir. 18-22 Nisan 2018 tarihleri arasında Antalya'da düzenlenen 27. Uluslararası Eğitim Bilimleri Kongresi'nde sözlü bildiri olarak sunulmuştur.
sobiad.org
Özet Sosyal yaşamın her alanında, farklılık, uyuşmazlık, anlaşmazlıklara bağlı olarak kişiler arasında çatışmaların yaşanması kaçınılmazdır. Toplumların küçük bir örneği olan okullarda da çeşitli tür ve yapıda çatışma yaşanması doğaldır. Bununla birlikte, toplumun kültürel yaklaşımının bir yansıması olarak, çatışmalar çoğu kez, örgütlerde olmaması gereken, kötü, yıkıcı bir sosyal olgu olarak görülür. Ancak, çağdaş örgüt yönetimi yaklaşımı, örgütlerde çatışmaların varlığını dinamikliğin ve yaşamın bir işareti olarak görür; ve iyi yönetildiği takdirde, gelişme ve etkililiği sağlayacağını öngörür. Bu araştırmanın amacı, yönetici görüşlerine göre, okulun örgütsel yapısı içinde, kişilerin çatışmaya bakışını ortaya koymak; ve bu çatışmaların yönetiminde okul yöneticilerinin liderlik davranışlarını saptamaktır. Araştırma grubunu Diyarbakır il merkezindeki 30 okul yöneticisi oluşturmaktadır. Okul yöneticilerinin görüşleri, görüşme yoluyla alınmıştır. Elde edilen veriler, nitel veri analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Yöneticilere sorulan açık uçlu sorulara verilen yanıtlar niteliksel analiz teknikleriyle çözümlenmiş ve yorumlanmıştır. Araştırma bulguları, okullarda çatışmaların genellikle iyi karşılanmadığı; bununla birlikte okul yöneticilerinin çatışmaları yönetmede genellikle tümleştirme ve uzlaşma yolunu tercih ettiklerini göstermektedir. Ulaşılan sonuçlar eşliğinde birtakım önerilere yer verilmiştir.
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2020
Bu araştırmada amaç, öğrencilerin yaptıkları çevirilerde görülen sorunları tespit etmek ve bu sorunlar doğrultusunda çeviri dersi etkinliğinde öğrencilerin çeviri hatalarını azaltmaya yönelik öneriler sunmaktır. Araştırmada Erciyes Üniversitesi Japon Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalına ait 4. sınıf Çeviri II dersini alan 27 öğrencinin çevirileri örneklem olarak kullanılmıştır. Çevirilerde tespit edilen hatalar sorunlu nokta olarak incelenmiş ve bu sorunların ortak özelliklerinin 1) Öğrencilerin ana dillerinde ifade gücünün yetersiz ya da zayıf olması, 2) Kaynak dille ilgili (Japonca) kültürel bağlamda sözcük bilgisinin yetersizliği, 3) Kaynak dildeki sözcüğün karşılığının erek dilde (Türkçe) birden fazla olması ve uygun olan sözcüğün seçimindeki güçlükler, 4) Anlam ve / veya yapıdan kopmalar olduğu tespit edilmiştir. Bu tespitler doğrultusunda çeviri dersinin işlenmesiyle ilgili aşağıdaki önerilerde bulunulmuştur: Dersin kazanımlarına; çeviri edincinin, çeviri işinin ve çevirmenlik meslek bilincinin çok önemli olduğu konusunda öğrencilere farkındalık kazandırılması şeklinde ekleme yapılmalıdır. Bu kazanımlara ulaşmak için dersin müfredatına “çeviri kuramları” eklenmesi ve bu müfredatın uygulanması için çeviri dersinin 1 yıl erken başlatılarak 3. sınıftan itibaren 2 yıl (4 dönem) boyunca verilmesi önerilmektedir.
Bu makalenin amaci, okullardaki çatismanin nedenleri ve yönetilmesini örnek olaya dayali olarak açiklamaktir, Arastirma Manisa'daki bir lisede gerçeklestirilmistir. Lisenin bilgisayar bölümündeki 3 ögretmen, 1 müdür yardimcisi ve müdür örneklem olarak alinmistir. Arastirmada örnek olay yöntemi kullamlmistir. Verileriii toplanmasinda gözlem tekniginin katilan gözlemci çesidi kullandmistir. Gözlemle elde edilen verilere dayali olarak örnek olayin öyküsü yazildi. Alanyazindan elde edilen çatismaya iliskin verilerin isiginda örnek olay çözümlendi, Arastirmamn temel bulgulan söyledir: Örgüt içinde çatisma dogaldir, bilgisayar bölümündeki çatisma, kaynak/ann simrllllgi, isbölümündeki belirsizlik, ifetisim kopuklugu ve güç mücadelesinden kaynaklanmaktadir. Yöneticiler çatismayi görmezden gelmek yerine, onu yönetmeyi düsünmelidir, Anahtar sözcükler: çatisma yönetimi, liseler, sayi: 3] sS.4 i4-,
Turkish Studies, 2017
Okula bağlanma, öğrencinin okuluyla özdeşleşmesi, okuluna ait olduğu duygusunu geliştirmesi, okuluyla gurur duyması, kendisini okulda güvende hissetmesi, okulda öğretmen ve arkadaşları ile olumlu iletişim ve ilişkiler kazanması vb. anlamda kullanılan bir kavramdır. Günümüzde öğrencinin okul ve öğretmenle hatta arkadaşla bir bağ kurmasının, başarısında önemli bir role sahip olduğu düşüncesiyle okula bağlanma çalışılmaya değer bir konu olarak görülmektedir. Bu çerçevede çalışmanın temel amacı, genel ve imam-hatip ortaokulları karşılaştırılarak bazı değişkenler açısından okula bağlanma düzeylerini incelemektir. Tarama modeline uygun olarak gerçekleştirilen bu çalışma, Gümüşhane’de Fevzi Paşa Ortaokulu (N=124), Dumlupınar Ortaokulu (N=122) ve On beş Temmuz Şehitler Anadolu İmam Hatip Ortaokulu (N=124)’nda, 2016–2017 öğretim yılı bahar döneminde öğrenim gören öğrencilerden seçilen 370 öğrenci üzerinde yapılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Çocuk ve Ergenler İçin Okula Bağlanma Ölçeği (OBÖ-ÇE)” kullanılmıştır. Verilerin istatistiksel analizi, Tek Yönlü Varyans (Anova) Analizi ve T-Testi testleri ile yapılmıştır. Çalışmada okula bağlanma ölçeğine ilişkin güvenilirlik (Cronbach Alpha) değeri 0.883 olarak bulunmuştur. Bu hesaplamalar neticesinde örneklemin okula bağlanma düzeylerinin en düşük puanı 13, en yüksek puanı 65’dir. Çalışmada öğrencilerin okula bağlanma düzeyleri ile okul, cinsiyet, sınıf ve yaş gibi değişkenler arasında farklılaşma olup olmadığı incelenmiştir. Araştırmada okula bağlanma düzeyi ile yaş ve sınıf değişkenleri arasında istatiksel açıdan anlamlı bir farklılaşma tespit edilmiş, okul türü ve cinsiyet değişkenleri arasında ise anlamlı farklılaşma tespit edilememiştir.
Dil Dergisi, 2008
Bu çalışmanın amacı, kısa deneme türünde yazılan öğrenci metinlerinin üstyapı özelliklerini incelemektir. Bu bağlamda, öğrencilerin, metnin üstyapısına ilişkin giriş ve sonuç bölümlerini nasıl düzenledikleri incelenmiştir. Bu incelemede araştırma yöntemlerinden çözümleme yöntemi kullanılmıştır. Altmış iki öğrenci metninin giriş ve sonuç bölümü, geliştirilen değerlendirme ölçeğine göre çözümlenmiştir. Bu çözümlemeler sonucunda öğrenci metinlerinin giriş ve sonuç bölümlerinin düzenlenmesinde sorunlar bulgulanmıştır. Bu durum öğrencilerin üstyapı düzenlemesi yapamadıkları sonucunu doğurmaktadır. Bu nedenle öğrencilere metnin üstyapısında dönük eğitim verilmesi önerilmektedir.
Bu araĢtırmanın amacı; farklı öğretim kademelerindeki öğrencilerin problem çözme becerisi algılarını cinsiyet, baĢarı ve okul türü değiĢkenleri açısından incelemektir. Uygulama; bir devlet üniversitesi, bir Anadolu lisesi, bir meslek lisesi ve bir genel lisede öğrenim gören 479 öğrenci (244 kız; 235 erkek) ile gerçekleĢtirilmiĢtir. Öğrencilerin problem çözme becerisi algılarını belirlemek için Heppner ve Petersen, (1982) tarafından geliĢtirilen Problem Çözme Envanteri yöneltilmiĢtir. Bunun yanında cinsiyet, genel not ortalaması, matematik dersi notu ve okul türü gibi veriler de toplanmıĢtır. AraĢtırma sonucunda; öğrencilerin problem çözme becerisi algıları ile cinsiyet, okul türü ve genel not ortalaması arasında anlamlı bir iliĢki olduğu tespit edilmiĢtir. UlaĢılan sonuçlar, ilgili literatür ıĢığında değerlendirilmiĢtir
2018
Öz Bu çalışmanın amacı döngüsel çeviri eğitimindeki profil belirleme aşamasını örneklemek için Çeviribilim öğrencilerinin öğrenme biçemlerinin başarı yönelimlerine etkisini belirlemektir. Araştırmaya Almanca, Fransızca ve İngilizce Çeviribilim bölümlerinde okuyan 242 öğrenci katılmıştır. İlişkisel araştırma modeline dayanan araştırmanın verileri 2018 bahar döneminde Başarı Yönelimleri Ölçeği ve BİG Öğrenme Biçemleri Envanteriyle toplanmıştır. Araştırma sonucunda bedensel biçemle son dönem ortalaması, işitsel biçemle dil, öğrenme yönelimiyle cinsiyet ve son dönem ortalaması, performans-yaklaşmayla dil ve cinsiyet arasında anlamlı ilişki bulunmuştur. Ayrıca bedensel biçem ile öğrenme yönelimi ve performans-yaklaşma yönelimi, işitsel biçem ile öğrenme yönelimi, görsel biçem ile öğrenme yönelimi ve performans-yaklaşma yönelimi arasında anlamlı, doğrusal ve aynı yönlü ilişki olduğu tespit edilmiştir. Anahtar Sözcükler: çeviri eğitimi, çevirmen yetiştirme, başarı yönelimleri, öğrenme biçemleri, disiplinlerarasılık Learning Styles and Goal Orientations of Translation Studies Students Abstract The purpose of this study is to determine the effect of learning styles on Translation Studies students' goal orientations in order to illustrate the profile setting phase of the cyclic translation education. 242 students studying in the German, French and English Translation Studies departments participated in the research. The results of the research based on the relational research model were collected in 2018 spring term 1 Öğ.Gör.Dr., İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu
Turkish Studies Social Sciences, 2019
ÖZ Bu çalışmada, üniversite öğrencilerinde bilişsel esneklik, öz-düzenleme ve stresle başa çıkma stratejileri arasındaki ilişkilerin incelenmesi ve bilişsel esneklik ile öz-düzenleme değişkenlerinin başa çıkma stratejilerini yordayıcılığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma, Türkiye'deki çeşitli üniversitelerde eğitim alan 312'si kadın (%66.3), 160'ı erkek (%33.7) toplam 472 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Verilerin toplanmasında, Bilişsel Esneklik Envanteri, Öz-Düzenleme Ölçeği ve Stresli Durumlarla Başa Çıkma Envanteri Kısa Formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde, betimsel istatistikler, Pearson korelasyon katsayısı ve çoklu regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, bilişsel esneklik ile öz-düzenleme arasında pozitif yönde orta düzeyde ilişki bulunmuş ve her iki değişkenin de çözüme dönük başa çıkma ile pozitif yönde, duygusal başa çıkma ile negatif yönde ilişkili olduğu görülmüştür. Buna karşın, kaçınmacı başa çıkma ile bilişsel esneklik ve öz-düzenleme arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Çözüme dönük başa çıkmanın yordanmasına ilişkin yapılan analiz sonuçlarına göre modelin bir bütün olarak anlamlı olduğu ve modelde yer alan bilişsel esneklik ve öz-düzenleme değişkenlerinin çözüme dönük başa çıkmadaki toplam varyansın %55'ini açıkladığı görülmüştür. Duygusal başa çıkmanın yordanmasına ilişkin yapılan analiz sonuçlarına göre ise, modelin bir bütün olarak anlamlı olduğu ve modelde yer alan bilişsel esneklik ve öz-düzenleme değişkenlerinin, duygusal başa çıkmadaki toplam varyansın %15'ini açıkladığı görülmüştür. Sonuçlar alan yazın ışığında tartışılmış ve ruh sağlığı alanında çalışanlara ve araştırmacılara önerilerde bulunulmuştur.
Özet En gelişmiş şekilde tasarlanan altyapıya sahip bile olsa, programlanmamış yada işletim sistemine sahip olmayan bir bilgisayardan faydalanabilmek mümkün değildir. Bir bilgisayar için donanım ne kadar zorunlu ise, en az onun kadar yazılım da zorunludur. Donanım yapıları farklı olsa bile, kullandıkları yazılımlar sayesinde, bilgisayarlar bilgi iletişim sisteminin bir servis sağlayıcısı, bir terminali ya da bağımsız bir elemanı haline gelirler. Bu yazılımları oluşturmak için, bilgisayarların makine ve assembler dillerinde direkt programlama yapmak imkansız denecek derecede çok çok zor olduğundan, makine ve assembler dillerine adapte olabilecek programlama dilleri geliştirilmiştir. Geliştirilen bu programlama dillerini kullanarak, kurumsal ve bireysel kullanıcıların, kendilerine ait özgün paket programlar yapabilmesi mümkün olmaktadır. Bu sebeple programlama dillerinden birini yada birkaçını öğrenmek, yazılım ve programlama ile uğraşan kişiler için zorunlu hale gelmiştir. Bu süreçte programlama dili öğrenmede farklı zorluklar ve hatalar ile karşılaşılabilmektedir. Programlama dili öğrenmede ki hatalar, zorluklar ve çözümler çoğunlukla iç içe olduğu için burada birlikte irdelenecektir. Özellikle hataların sayısını artırılabilici etki yapan aynı anda farklı dillerin öğrenilmesi ve öğrenmede yanlış sıralama konuları üzerinde durulacaktır.
Bu araştırmanın amacı; normal gelişim gösteren öğrencilerin kaynaştırmaya yönelik tutumlarını belirlemektir. Araştırmada ayrıca normal gelişim gösteren öğrencilerin kaynaştırma eğitimine yönelik tutumlarının, cinsiyete, yaşa, sosyo-ekonomik düzeylerine ve engelli tanıdığı olma durumlarına göre farklılaşıp farklılaşmadığı belirlenemeye çalışılmıştır. Araştırma tarama modelinde betimsel bir çalışmadır. Araştırma, Adana ili Seyhan, Yüreğir, Çukurova ve Sarıçam ilçelerinde, hafif ve orta düzeyde zihinsel engellilerin kaynaştırıldığı okullardaki 2427 normal gelişim gösteren öğrenci (824’ü üçüncü, 706’sı dördüncü ve 897’si beşinci sınıf) ile gerçekleştirilmiştir. Normal gelişim gösteren öğrencilerin hafif ve orta düzeyde zihinsel engelli (HODZE) yaşıtlarına yönelik tutumları incelendiğinde; genel olarak olumlu tutuma sahip oldukları belirlenmiştir.
Medeniyet Eğitim Araştırmaları Dergisi, 2021
The research aims to develop and test a scale for the problems experienced in digital courses in distance education. The method of the research is a mixed study with an exploratory sequential pattern, since the data obtained from the qualitative are used with the quantitative method. In December 2020, when the Covid-19 epidemic continued, a pool of 40 items was created based on the opinions of 113 students (secondary schoolhigh school), teachers and their parents. After expert opinions, pilot implementation, Exploratory Factor Analysis (EFA) and Confirmatory Factor Analysis (CFA) were carried out. Data were collected from 349 students for EFA and 278 students for CFA. A 3-factor scale consisting of 21 items was developed. Factors were named as "Ambient", "Teacher" and "Insufficient number of solved questions". These three factors explain 52.84% of the total variance. The internal consistency coefficient for the whole scale was calculated as .92 and KMO as .95. In addition, X2 /df 1.69, SRMR .044, RMSEA .050, CFI .96 and TLI .95 were found. After the normality analysis, T-test and ANOVA test were applied to the data collected from 523 students with the scale that met the reliability and validity conditions. The dependent variable is "problems experienced in numerical lessons during the distance education process" and the independent variables are "the technological tool that students use most when entering the course", "the approaches to answering the question whether distance education should continue longer", "number of siblings studying", "the appreciation they received in the last year".-Significant difference was found between "certificate of appreciation", "type of school" and "class level".
LİSE ÖĞRENCİLERİNİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK VE ÇATIŞMA ÇÖZME DAVRANIŞLARININ ÖZNEL İYİ OLUŞLARINI YORDAMASI, 2018
Bu araştırmada lise öğrencilerinin çatışma çözme becerilerinin ve psikolojik dayanıklılık düzeylerinin, öğrencilerin öznel iyi olma seviyelerini nasıl etkilediği incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, 2013-2014 eğitim-öğretim yılında Kırıkkale il merkezinde çeşitli ortaöğretim kurumlarında öğrenimlerine devam eden 313’ü kız 235’i erkek toplam 548 lise öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada çatışma çözme becerilerini belirlemek için “Çatışma Çözme Davranışı Belirleme Ölçeği” , psikolojik dayanıklılık seviyelerini belirlemek için “Ergen Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği” ve Öznel iyi oluş seviyelerini belirlemek için de “ Öznel İyi Oluş Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre; Ergen Öznel İyi Oluş ölçeği alt boyutları ile ÇÇDBÖ alt boyutlarından saldırganlık ile negatif yönde, problem çözme ile pozitif yönde anlamlı düzeyde bir ilişkiye rastlanmıştır. EÖĠOÖ alt boyutları ile Ergen Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği alt boyutları puanları arasında pozitif yönde anlamlı düzeyde bir ilişki bulunmuştur. EPDÖ alt boyutlarından; aile desteği, akran desteği, okul desteği, mücadele azmi ve uyum boyutunun ve ÇÇDBÖ alt boyutlarından, problem çözme ve saldırganlık boyutunun öznel iyi oluşun önemli bir yordayıcısı oldukları sonucuna ulaşılmıştır.
FLÜT ÖĞRENCİLERİNİN EŞLİKLİ VE EŞLİKSİZ ÇALMAYA YÖNELİK GÖRÜŞLERİ, 2022
Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, 2022
This research aims to reveal the problems that negatively affect the creative writing processes and solution suggestions based on the experiences of Turkish teacher candidates. For this purpose, the opinions of Turkish teacher candidates were examined. The research was
zgefdergi.com
Çatışmalar okul yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır. Bireysel özelliklerin, geçmiş yaşantıların, algıdaki farklılıkların doğal bir neticesi ve kişilerarası etkileşimin bir ürünü olarak çatışmalar sosyal yaşamda kaçınılmaz hale gelmektedir. Çoğu insan çatışmaların sağlıksız, istenilmeyen ve her durumda kaçınılması gereken bir olay olduğunu düşünmektedir. Ancak çatışmanın doğası anlaşıldığında ve çatışma iyi yönetildiğinde bireysel ve örgütsel gelişime götürebilmektedir. Bu araştırmanın amacı, yönetici görüşlerine göre, okullarda kişilerin çatışma sonuçlarına ilişkin tavır alışlarını ve okul yöneticilerinin başvurdukları çatışma yönetme tarzlarını belirlemektir. Araştırma grubunu Diyarbakır il merkezindeki 30 okul yöneticisi oluşturmaktadır. Yöneticilerin görüşleri, görüşme yöntemi aracılığı ile alınmıştır. Elde edilen veriler, nitel veri analizi tekniğinden yararlanarak çözümlenmiştir. Araştırma bulguları, örgüt iç çatışmaların genellikle olumlu sonuçlandığı ve bu sonuçların okul mensupları tarafından iyi karşılandığını; okul yöneticilerinin çatışmaları yönetmede genellikle tümleştirme ve uzlaşma yolunu tercih ettiklerini, ancak çatışma yönetiminde genellikle baskılara maruz kaldıklarını göstermektedir. Bununla birlikte, çatışma yönetme tarzından hoşnut olmayan okul yöneticileri de bulunmaktadır. Ulaşılan sonuçlar eşliğinde birtakım önerilere yer verilmiştir. Abstract Conflicts are the inevitable part of the school life. As a product of the interpersonal interactions and a natural result of the differences in the perceptions, of the past experiences and individual features, conflicts become unavoidable side of the social life. Many people think of conflicts that as an unhealthy and undesirable event to be avoided on every occasion. However, when the nature of the conflict is understood and it is managed well, it can lead to individual and organizational development. The main goal of this research is, according to the views of the principals, to determine the current conflict situation and the attitudes of the school members towards the results of the conflicts at schools; and to clarify the 1 Doç.Dr., Fırat Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, 23119-Elazığ, [email protected] 2
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.