Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
8 pages
1 file
ZEKİ'LER TİMİ… Zeki'yi ta 2014 yılından beri tanırım. İstanbul'daki görev süremi tamamladıktan sonra atandığım, Çanakkale'nin Gelibolu İlçesi'nde bulunan bir istihkâm birliğinde tanımıştım kendisini… Gepegenç ve pırıl pırıl bir Türk astsubayıydı. Yüreği kıpır kıpır bir delikanlı... Zeki, çevik ve ahlaklı bir sporcu... Şimdiye kadar birbirinden güzel sergiler açmış, ince zevkleri olan sıra dışı bir fotoğraf sanatçısı... Saroz Körfezi'nin, Ege'nin ve Marmara'nın engin maviliklerindeki güzellikleri gün yüzene çıkaran vatansever bir dalgıç... Ve aynı zamanda, kanı kaynayan gözü pek bir paraşüt ustası... Gelibolu Fener Burnu'ndan paraşütüyle uçan ilk kişi... Paraşütü ile yaptığı sıra dışı uçuşlarla, o yıllarda Gelibolu'da adından sıkça söz ettiren bir maceracı...
Bu çalışmada; Web tabanlı, genel amaçlı bir Zeki Öğretim Sistemi (ZÖS)'ni oluşturan bileşenler Visual Prolog ortamında gerçekleştirilmiştir. Birden fazla ders için uygulanabilecek bir sistemin iskeleti oluşturulmuştur. ZÖS; bilgi alanı modeli, kullanıcı modeli, öğretici modeli ve kullanıcı arabirim modeli olarak adlandırılan dört temel bileşenden oluşmaktadır. Bu uygulamada sözü edilen modellerden; bilgi alanı modeli, kullanıcı modeli ve kullanıcı arabirim modeli gerçekleştirilmiştir. Gerçeklenen sistemde kullanıcı arabirim modeli, öğretmen ve öğrenci arabirimi olmak üzere iki parçadan meydana gelmektedir. Bu çalışma ülkemizde ZÖS alanında yapılan çalışmaları geliştirmek ve bir ZÖS'nin altyapısını kurmak amaçlanmıştır.
2022
Son yıllarda şehirler ve toplumlar, hızlı kentleşmenin bir sonucu olarak önemli çevresel, sosyal ve ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. Sürdürülebilir bir kent kurmak için bu konuların verimli ve başarılı bir şekilde karşılanması gerekmektedir. Bu anlamda akıllı sürdürülebilir şehirler kavramı, kentleşmenin neden olduğu problemlere ve aynı zamanda kentsel sürdürülebilirlik mücadelesine karşı bir potansiyel oluşturduğu için önem kazanmıştır. Kentlerin önemli ölçüde büyümesi ve yoğunlaşması nedeniyle mekânlar, ekonomi, esneklik ve çok işlevlilik açısından daha etkin kullanılmalıdır. Kentsel yeşil alan ve kentsel çevrenin kalitesini korumak giderek zorlaşmaktadır. Akıllı şehir yaklaşımlarının çağımızın getirdiği dijitalleşme sayesinde yeşil teknolojiler ile entegre edilip planlamaya dahil edilmesiyle sürdürülebilir ve yaşanabilir çevreler korunabilir veya yeniden oluşturulabilir. Akıllı şehir konseptine dayalı olarak, kentsel planlama için uygun yeşil teknolojilerin belirlenmesi ve uygulanması ileriye dönük bir adım olarak düşünülmelidir. Asla tükenmeyen yenilenebilir doğal kaynakların ve enerji tasarruflu ürünlerin kullanılmasının yanı sıra, yeşil bilgi teknolojileri tabanlı düzenlemeler, kontrol ve izleme sistemleri gibi modern teknolojilerle birlikte düşük emisyonlu sağlıklı ve sürdürülebilir yapı malzemeleri kullanılarak yeşil inşaatın sağlanması dolayısıyla karbon ayak izinin azaltılması bu dönüşümü destekleyecek bir yaklaşım olacaktır. Aynı zamanda yeşil bilgi teknolojileri düzenlemeleri, büyük veri analitiği ve IoT gibi birçok farklı teknoloji ile altyapı, atık yönetimi ve ulaşım gibi birçok boyutta da iyileştirmeler ve gelişimler yapılabilir. Bu yaklaşım geliştirilirken kentsel ekoloji dikkate alınmalıdır. Çünkü doğanın yerleşimler üzerinde önemli bir etkisi vardır. Doğayı yapıyla bütünleştirmek için sızdırmaz yüzeyler yerine yeşil çatılar, yeşil duvarlar, nefes alan duvarlar ve hatta yağmur bahçeleri gibi akıllı çözümler kullanılabilir. Dolayısıyla, doğal çevre üzerindeki insan etkilerini azaltmak ve çevre dostu ürünler yaratmak için yenilikçi, çevre dostu bir teknoloji olan yeşil teknolojilerin akıllı şehir konseptiyle entegre edilmesi, sürdürülebilir kalkınmanın teşvik edilmesine ve gelecek nesillerin bundan faydalanmasına olanak sağlayacaktır.
EĞİTİM VE BİLİM, 1999
Rapid developments in science and technology require students to develop better problem solving skills. The design of Intelligent Tutoring Systems (ITSs) and use of artificial intelligence in teaching may empower learning environments to dress students with knowledge and skills in many subject areas. Despite criticisms towards ITSs, their potential in adaptability to student needs and assistance to teachers can enrich student learning. This paper outlines components o f ITSs, discusses main criticisms and explains possible roles of teachers within ITS based classes.
Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021
Bilgi ve iletişim teknolojisinin hızlı gelişimi, topluma ve sektörlere büyük değişiklikler getirmektedir. Dijital dönüşüm yeni değerler yaratmakta ve birçok ülkede sanayi politikasının temel direği haline gelmektedir. Bu bağlamda Japonya, dijital dönüşümü merkezine koyarak toplumların gelişiminin beşinci aşaması olan Süper Akıllı Toplumu dünyaya tanıtmaktadır. Toplum 5.0, Japonya tarafından ortaya konan, beşinci aşama olarak adlandırılan yeni bir insan merkezli toplum vizyonudur. Bu çalışmada Almanya'nın "Endüstri 4.0" vizyonunu içeren günümüz bilgi toplumunun doğal bir uzantısı olarak da ifade edilebilen Toplum 5.0'ın çeşitli perspektifler dahilinde toplumun yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen amaç, enstrüman ve olası çıktılarına detaylı biçimde yer verilmektedir.
OSMANLI BİLİM ADAMLARININ ÜNLÜ TARİHÇİLERİMİZ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞ METİNLERDEN KOPYADIR...
Afet ve Toplum İnsan- Doğa İlişkisi,, 2023
PANDEMİ SÜRECİNDE EVLERİMİZİN HİZMETKARLARI GÜNDELİKÇİ KADINLAR , 2021
Bir yılı aşkın süredir devam eden ve Yeni Tip Korana virüse bağlı olarak gerçekleşen küresel salgın; etkilerini özellikle ekonomik alanda hissettirerek, işgücü piyasalarında sarsıcı değişimlere sebep olmuştur. Özellikle eve kapanma; tam kapanma, yarı kapanma gibi kısıtlamalar ve bazı meslek grupları için evden çalışma olanaklarının gelmesi ve buna ek olarak okulların yüz yüze eğitime ara vererek uzaktan eğitime başlaması gibi koşullar birçok insanı evde kalmaya yönlendirmiştir. Aynı zamanda tüm aile fertlerinin bir arada kalmaya başladığı bu dönemde eve gelip ev hizmetlerinde çalışan gündelikçi kadınlara özellikle hastalık bulaştırma riski başta olmak üzere ekonomik nedenler, hanedeki kişi sayısı fazlalığı, işten çıkarılma ya da yarı zamanlı çalışma, ev işlerinin ev sahipleri tarafından yapılması gibi çeşitli nedenlerle artık ihtiyaç kalmamış ya da bu ihtiyaç oldukça azalmıştır. Bu durum, öncelikle sürecin başlarında tamamen çalışmanın sonlanması ve zaman içinde tekrar çağrım yapılsa bile bunun çok daha uzun aralıklarla olması gibi değişimleri de beraberinde getirmiştir. Aynı zamanda gündelikçi kadınların sosyal güvenliklerinin olmaması ve salgın sürecinde çalışma süre ve koşullarındaki değişimler, bu kadınların dezavantajlı grupların başında yer almasına sebep olmuştur. Çünkü evlerine gittikleri aileler de ekonomik anlamda bütçelerinden ilk kesintiyi (çocukların ve kendilerinin evde kalması nedeniyle) ev hizmetlerinde çalışan bu gündelikçi kadınların işlerini evde kaldıkları süre içinde kendileri yapabilmeleri sebebi ile onlara verdikleri ücret üzerinden gerçekleştirmişlerdir. Bu çalışmada; çalışma hayatında öncelikle dezavantajlı grupların başında gelen kadınlar ve özelde ev hizmetlerinde çalışan gündelikçi kadınların çalışma/çalışamama şartları ve koşullarındaki değişimler incelenmiştir. Çalışmanın sahası ise Konya’da ikamet eden 10 gündelikçi kadınla yarı-yapılandırılmış soru formu aracılığı ile salgın sağlık koşulları önlemleri doğrultusunda telefonla yapılan derinlemesine mülakatlarla geçekleştirilmiştir. Bu bağlamda bu çalışmada her şeyden önce çalışmaya çok ihtiyaç duydukları için başkalarının evlerini temizlemek zorunda kalan gündelikçi kadınların çalışma koşulları ve salgın döneminde yaşadığı değişim, ekonomik zorluklar, maruz kaldıkları durumlar, sosyal güvence sıkıntıları, ani gelir değişimi ve yarattığı zorluklar, ilk gözden çıkarılan olma durumları ve en çok da bu süreçle nasıl baş ettiklerini ortaya koymak amaçlanmıştır. Araştırmanın önemli bulguları arasında gündelikçi kadınların tamamının bu salgın süreci boyunca işlerinin çok azaldığı, bazılarının tamamen işsiz kaldığı ve eşlerinin de işsiz kalması sonucu ekonomik olarak çok zorlandıklarının tespit edilmesidir. Bu zorlukların başında ödenmeyen kiralar, faturalar, gıda ve mutfak giderlerinin karşılanamaması ve borçlanma gelmektedir. Gündelikçi kadınların evi süpürme-silme, toz alma, banyo-tuvalet temizliği, evi toplama-düzenleme, mutfak temizliği, daha detay işler olarak da cam silme, halı ve duvar silme gibi işleri yaptıklarını ve karşılığında ortalama 18,36 TL aldıkları tespit edilmiştir. Kadınların %40’ı bu süreçte başka işlere gitmeye çalışsa da %60’ı ise sürecin geçmesini beklemiştir. Gündeliğe giden kadınların pandemi sürecinde giderek daha da yoksullaştığı da bulgular arasındadır. Anahtar Kelimeler: Gündelikçi Kadınlar, Ev Hizmeti, Pandemi, Dezavantajlı Grup
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
5. Tokat Sempozyumu 14-15-16 Ekim 2022 Bildiriler Cilt IV, 2023