Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
1991
…
7 pages
1 file
1960'lardan baslayarak gelisen durumsallik yaklasimi genellikle isletmeleri, cevre ozelliklerine uygun yapisal ozellikler gelistirerek etkinliklerini surduren pasif varliklar olarak ele almaktadir. Bu yaklasim, hangi cevre kosullari altinda hangi ozellikte organizasyon yapilarinin uygun olacagi konusunda genellernelere varmaya yoneliktir. Ancak bu konuda yapilan arastirmalarin bazen birbiriyle celisen sonuclara ulastirdigi gorulmektedir. Buna neden olarak genellikle, durumsal degiskenlerin cesitli arastirmacilar tarafindan farkli bicimlerde kavramlastirilmis olmasi veya farkli olceklerin kullanilmasi gosterilmektedir. Ote yandan son yillarda isletme cevresi-organizasyon yapisi iliskisinde stratejik tercih degiskeninin etkisionem kazanmistir. Bu nedenle onceki arastirmalarin sonuclarindaki celiskiler, bu degiskenin incelenmemis olmasina da baglanabilir.
Conference: Uluslararası Kamu Yönetimi Forumu (KAYFOR 22) At: Osmaniye, 2022
Günümüz kurumları sürdürülebilirliklerini sağlamak için kurumsal gelişimi sürekli hale getirmek durumundadır. Kurumsal gelişim, kurumlar için “neyin iyi olduğu”nun tespitinden ziyade süregelen bir değişim yönetimi sürecidir. Değişim ve değişme çabasının kurumsal gelişime dönüşmesi ise stratejik kaynakların farkındalığına ve sonrasında doğru kullanımına bağlıdır. Bu stratejik kaynakların en önemlilerinden biri de iletişimdir. İletişim, kurumlar için organizasyonel süreçlerin işlerliğini sağlayan bir süreç olarak tanımlanırken stratejik bir kaynak olarak ele alındığında tanımı farklılaşmakta ve daha kompleks bir hal almaktadır. İletişim, stratejik bir kaynak olarak ele alındığında “stratejik iletişim” olarak adlandırılmakta ve bu kavram kurumların daha büyük olan organizasyon resmini görebilmesi ve orta-uzun vadeli stratejik hedeflerini gerçekleştirebilmesi adına oluşturduğu tutarlı bilgi ve rehberlik akışını ifade etmektedir. Bu yönüyle stratejik iletişim, yüksek farkındalığı temsil eden bir bilgi sirkülasyonudur. Stratejik iletişimin beraberinde getirdiği yüksek farkındalık ise kurumları stratejik amaçlara yöneltmekte ve nihai olarak kurumsal gelişim için harekete geçmeyi tetiklemektedir. Bu kapsamda çalışmanın konusu stratejik bir kaynak olan iletişim kavramının kurumsal gelişim açısından incelenmesidir. Çalışmanın amacı stratejik iletişim ile kurumsal gelişim ilişkisini tanımlamak ve değerlendirmektir. Çalışmada olgular veya kavramlar arasındaki ilişkiyi tanımlamaya, açıklamaya ve çözümlemeye olanak tanıyan nitel yöntem kullanılmıştır. Ulaşılması beklenen temel bulgu; stratejik bir kaynak olarak iletişimin veya diğer bir ifadeyle stratejik iletişimin yönetsel süreçler içinde sanıldığından daha kritik bir konumunun olduğu ve kurumsal gelişimi pozitif yönde ivmelendirdiğidir.
TÜRKİYE'NİN STRATEJİK ÖNEMİ, 2013
Avrupa ve Asya arasında köprü durumunda bulunan Türkiye, sayıları 200'e yaklaşan bağımsız devletler arasında, yüzölçümü bakımından 31'inci; nüfus bakımından 17'nci, varlık bakımından 28'nci; ve silahlı kuvvetlerin sayıca büyüklüğü bakımından da 8'inci ülke durumundadır. Görülüyor ki Türkiye, Dünya devletleri içinde yaklaşık ilk 20'lere girebilen, büyük devlet olmaya aday bir Bölgesel Güç (Regional Power)'tür ve çok yakında Süper Güç (Super Power) olmaya adaydır. Avrupa ve Asya'nın birleşme noktasındaki stratejik konumu sayesinde Türkiye, soğuk savaş sonrası devletler sisteminde eskiden çok daha önemli bir rol oynamakta, bu iki kıt'ada yaşanmakta olan ve yaşanabilecek birçok çatışmanın tam merkezinde yer almaktadır. Türkiye jeopolitik konumuyla, sorunlu ülkelerin kesişme noktasında yer almakta ve bu nedenle, bölgenin sorunlarıyla istese de istemese de ilgilenmek zorunda kalmaktadır. Bunun yanısıra, bölgedeki sorunların etkisi Türkiye'ye de yansımaktadır. Bunlara ek olarak bu bölgedeki devletlerin birbirleriyle olan sorunları, şu veya bu şekilde dünyaya da yansımakta ve dünya politikasını önemli ölçüde etkilemektedir. Böylece Türkiye mevcut güç merkezlerinin dolaylı veya direkt etkisi altında bulunmakta ve bu etkiler Türkiye'ye belirli politikaları uygulamayı dikte ettirmekte hatta mecbur bırakmaktadır. Meydana gelen değişimler sonucu soğuk savaş döneminde Batı'nın kalesi ve NATO'nun en güçlü üyelerinden biri olan Türkiye önem ve stratejik kartının değeri azalmayıp, bilakis artmaya devam eden ender ülkelerden biridir. Türkiye'nin dünyada mevcut 43 Müslüman ülke arasında demokrasi ile idare edilen tek laik ülke olması kendine birçok sahalarda önemli avantajlar sağlamaktadır. Batı Hristiyan dünyası ile diyalog kurabilen yegane müslüman ülkedir. Diğer bir deyişle Türkiye, Kuzey-Güney-Doğu-Batı, İslam-Hristiyan, Totaliter-Demokratik ve Köktendinci-Laik düşünceler arasında bir köprü görevi yaptığından bölge ve dünya barışına önemli katkılarda bulunmaktadır. Bağımsızlığına yeni kavuşan Orta Asya Cumhuriyetleri'nin, Batı modeline motive edilmesinde Türkiye'nin çok önemli bir yeri vardır. Bu cumhuriyetler gözlerini 75 yıl aradan sonra Türkiye'ye çevirmişlerdir. Batı değerlerini benimsemiş olan Türkiye, bunlar için yegane modeli teşkil eder. Gerek kaynak, gerekse deneyim açısından Türkiye'nin bu ülkelere verebileceği çok şey vardır. Türkiye, sadece Orta Doğu, Kafkasya ve Orta Asya cumhuriyetleri için değil, bağımsızlıklarına kavuşan D.Avrupa ülkeleri için de demokrasi ve serbest pazar uygulamaları açısından ideal bir model teşkil eder. Batı ülkelerinin artık Türkiye'nin bu yeni jeo-stratejik değerini kavramaları gerekir. Eğer Türkiye hala Batı ile işbirliği yapmakta zorlanır ve Batı kurum ve kuruluşlarına girmesinde güçlükler çıkarılırsa, bu durum Batı'nın stratejik menfaatlerine tamamen ters sonuçlar yaratabilir. Eğer Türkiye Doğu'da bazı cazibeler bulup, Batı ile ilişkilerini azaltırsa bu Batı'nın aleyhine olur; zira Türkiye seçenekleri çok fazla olan bir ülkedir. Sovyetler Birliği'nin dağılması bölgede jeo-politik bir boşluk oluşturmuştur. Şimdi birçok ülke bu boşluğu doldurmaya çalışmaktadır. Sovyetler Birliği'nin yıkılması üç çeşit parçalanmaya sebep olmuştur: aniden 15 bağımsız devlet dünya siyasi sahnesinde boy göstermiştir, Komünist Partisi, Silahlı Kuvvetler, KGB ve ekonomi bakanlıkları gibi Sovyetler Birliği'ni ayakta tutan teşkilatlar parçalanmıştır. Rusya ve diğer bağımsız devletlerde, muhtariyet, egemenlik ve hatta bağımsızlık talepleri güçlenmeye başlamıştır.SSCB'nin yıkılışı ve akabinde Kafkasya ve Orta Asya'daki beş Türk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığı, Türkiye'nin bu bölgeyle olan ilişkilerin de önemli sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Nitekim Türkiye, bu cumhuriyetlerle olan ekonomik, kültürel ve askeri ilişkilerini geliştirmede büyük bir sorumluluk üstlenmiştir. 6 Milyon kilometrekarelik bir coğrafya ve 60 milyonluk nüfus, bu bölgeyi Türkiye'ye cazip kılmaktadır. Başka bir deyişle Orta Asya önemli madenleri, hammaddeleri, petrolü, doğalgazı, tarımı vb. bir çok yönüyle Türkiye açısından oldukça geniş ve cazip bir pazardır. Bilindiği üzere, önceden etnik olarak Türkiye geniş İslam dünyasında tek ve yalnız bir Türk devleti idi. Ama, Graham Fuller'in de deyişiyle, "Bugün artık Orta Asya Türk Cumhuriyetleri'nin bağımsızlığıyla beraber Türkiye, dünya politikasında etkisi daha da artmış ve yine uluslarası vizyonda önemli bir yere sahip olmuş bir devlettir". Türkiye, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerini tanımada hızlı davranmış ve hemen ardından bu tanımayı maddi yardımlarıyla desteklemiş,somutlaştırmıştır. Türkiye, ekonomik alt yapıda, ticarette, teknik, askeri, eğitim, iletişim alanlarında ve cumhuriyetlerin alfabelerini Türkiye alfabesi çizgisinde modernleştirmeleri mevzuunda büyük yardımlar önermiştir. Ekonomik büyüme, batı desteği ve modernleşme için bu ülkelerin tercihi daha ilk günlerden modern, laik bir İslam devleti olan Türkiye olmuştur. Nitekim, Türkiye de kendini bir model olarak görmüş ve Orta Asya'lı liderlerin çoğu tarafından da böyle algılanmıştır. Orta Asya'lı liderler, Türkiye'nin özellikle laik yönünü açıkça methetmekte ve kendilerine model olarak almakta, ayrıca Türkiye'yle olan kültürel ve ırki bağların öneminin altını çizerek, İslami fundementalizmi de reddettiklerini belirtmektedirler. Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov da ilk günlerde şöyle diyordu : "Bağımsızlığımız Özbek Türkleri, bütün Türk dünyası ve İslam dünyası için muhteşem birşeydir. İnşaallah, Türk milleti tekrar yakında birlik içinde yaşayacaktır. Türk dünyası içinde sınırlar ortadan kaldırılacaktır, yakında bunu yapmaya hazır olalım." Bilindiği üzere, Tacikistan haricinde, diğer Orta Asya Türk Cumhuriyetleri'nin ve Azerbaycan'ın Türkiye'ye çok daha fazla kültürel ve dil yakınlıkları, bağlılıkları vardır. Avrupa ile bunlar arasında Türkiye'nin köprü rolü oynaması bu cumhuriyetler için oldukça önem arzetmektedir. Uluslarası güçler dengesi açısından Türkiye ve Türk cumhuriyetleri arasındaki olası bir entegrasyon için temel engeller nelerdir? İşte bu kitapta, bağımlı değişken olarak Türkiye ve Türk cumhuriyeteri arasındaki olası bir entegrasyon ile bağımsız değişkenler olan eski SSCB'nin milliyetçilik ve din gibi konulardaki pokitikaların etkileri, tarih, coğrafya, demografi, eğitim, politika, ekonomi ve din konularında her cumhuriyetin durumu, cumhuriyetlerarası ekonomik ve etnik ilişlileri, sınır vb problemleri, bölgedeki fundementalist ve şovenist eğilimler, bir model olarak Türkiye ve son olarak da bu bölgelerin stratejik önemi ve uluslararası güçler dengesi politikaları ve dış aktörler açısından yeri incelenmektedir. Orta Asya ülkeleri arasında daha yakın bir ilişki Türkiye tarafından da desteklenebilir. Her ne kadar Ankara, yakın gelecekte güçlü, milliyetçi, şövenist ya da "Pan-Türkist" politikalar benimseyecek kadar cesur değilse de, bu cumhuriyetler arasında adı konulamayan bir çeşit birliğin ortaya çıkmasını görmek Türkiye'deki herkesin arzusudur ve bu daha geniş uluslararası arenada Türk devletlerinin ağırlığını da arttırmaktadır. Türkiye'yi idare edenlerin maalesef günlük politikaların dışına çıkamaması ve uzak görüşlülükten yoksun olmaları bile tarihi süreci değiştiremeyecektir ve Türk cumhuriyetleri, kültür ve inanç birliği, ortak pazar, Türk Birliği aşamalarını takiben 21.yy'ın ilk çeyreğinde Türk Birleşik Devletlerini kuracaktır. Bu nedenle bu kitap 2035 yılındaki Türk Birleşik Devletleri başkanlına ithaf edilmiştir.
pa.edu.tr
his paper analyzes the concept of strategic intelligence within a conceptual and theoretical framework and explains the areas of its application as well as its elements. In Turkey, a majority of intelligence related studies focuses on the tactical and operational aspects of it. However, a significant portion of such studies needs to be composed of analytic and multi-disciplinary data collection directed towards strategic purposes. Therefore, one of the major aims of the paper points to the place of strategic intelligence in terms of internal and external state security with respect to the current importance and the meaning of strategic intelligence. In this regard, suggestions and clues related with the significance of strategic intelligence have been tried to be found out in areas such as perceiving the existing or possible threats to national security and developing policies that will solve or prevent the chronic security problems stemming from terrorism or similar acts of political violence. In line with stated purposes, this article also helps understand how contributive strategic intelligence operations can be in combating terrorism and developing realistic policies in such aspects.
2020
Ülkemizde bazı kurumlar haricinde çok da fazla aşina olunmayan bir kavram stratejik iletişim. İlk kez, dünya tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul edilen 11 Eylül 2001 saldırılarının hemen ardından gündeme geliyor stratejik iletişim.
2018
It is a system of enterprises that combine together under a different legal identity to serve the same purpose without losing their legal identity that cooperates and cooperates in order to increase competitive advantage in a given sector or in a given region. Health tourism is one of the fastest growing segments of the global tourism market. According to the Global Wellness Tourism Congress (GWTC), health tourism is a market of a total of half a trillion dollars and represents 14% of total global tourism revenues (3.2 trillion). This sector is expected to reach 678.5 billion dollars by 2017 or 16% of total tourism revenues, an average of 9.9% per annum over the next five years, almost double the overall tourism rate. Wellness tourism is directly responsible for the global business that provided 1.8% of the world GDP in 2012. Clustering in the health sector is a very new concept for our country. In the world, especially in the Far East countries are frequently used. It is clear that clustering is a role model in the external and internal development of a country. It is a fact that clustering activities will attract more tourists by creating a network impact for sectors. With the regional strategic partnerships to be established, patient doctor relations can be placed on a more systematic basis. In this study, though the Porter's Diamond Model, an overview of tourism in Turkey is presented within the aspects of sustainability and competitiveness, and its impacts on the society and the environment are examined.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2021
Bu araştırmanın temel amacı, rekabetçi davranışların strateji yürütme üzerindeki etkisinin tespit edilmesidir. Araştırmanın evrenini, Düzce ve Sakarya illerinde faaliyet gösteren otomotiv işletme bayii yöneticileri oluşturmaktadır. Yöntem olarak nicel araştırma yönteminden yararlanılmış, veriler anket toplama tekniği ile elde edilmiş ve araştırmanın analizinde kullanılmak üzere 185 anket değerlendirilmiştir. Değişkenlerin yapısını incelemek için yapılan faktör analizi sonucunda, rekabetçi davranış tarzları ve strateji yürütmenin unsurları ile ilgili olarak üç boyutlu bir yapılar elde edilmiştir. Değişkenler arasındaki etkileşimi ortaya koymak amacı ile yapılan regresyon analizleri sonucunda rekabetçi davranış boyutlarından işbirlikçi rekabetçi davranışın strateji yürütme boyutlarının tamamını pozitif yönde etkilediği saptanmıştır. Agresif rekabetçi davranışın ise strateji yürütme boyutlarından yalnızca yapısal düzenlemeler gerçekleştirme boyutunu pozitif yönde etkilediği görülmüştür. Son olarak savunmacı rekabetçi davranışın strateji yürütme boyutlarının hiçbiri üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığı belirlenmiştir. Ayrıca strateji yürütme unsurlarının rekabetçi davranışların hangisi ile daha fazla ilişkili olduğu konusunda önemli bulgular elde edilmiştir.
AKADEMİA ERCİYES, 2012
Erciyes İletişim Ocak ve Temmuz aylarında yılda iki kez yayınlanan hakemli bir dergidir. Dergimizde yayınlanan yazıların her türlü sorumluluğu yazarına aittir. Yayınlanan yazıların telif hakkı dergiye aittir ve referans gösterilmeden aktarılamaz. akademia iii ERCİYES İLETİŞİM 2012 OCAK
Yüksek Lisans Tezi, 2015
Stratejik istihbarat; öngörülebilir gelecekteki potansiyel tehdit ve fırsatları tahmin ederek karar vericilere ve politika yapıcılara belirsizliklerle çevrili ortamda yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Bu çalışmada stratejik istihbarat analizi tekniklerinden zaman serileri analizi ile 2009-2013 yılları arasında işlenen bilişim suçlarına ait dava karar dosya sayılarının analizi yapılarak bilişim suçlarının 2014,2015 ve 2016 yıllarında ulaşabileceği sayılar tahmin edilmiştir. Türkiye’de de ilk defa bilişim suçu 1990 yılında işlenmiş, internet kullanımının yaygınlaşmasına bağlı olarak ise 2004 yılından itibaren ülkemizde işlenen bilişim suç sayıları günden güne artmıştır. Bu çalışma, bilişim suçlarıyla mücadelede hem kolluk güçlerine hem de mevzuata gelecekte alınması tedbirler konusunda yol göstermeyi ve karar vericiler ile politika yapıcılara durumsal farkındalık sağlamayı hedeflemektedir.
eKiad, 2017
Pazarda markayı farklılaştırmak reklamda yaratıcı stratejinin temel çıkış noktasını oluşturmaktadır. Yaratıcı strateji iletişim için bir planı, ürün ya da marka için genel bir düşünce ifadesini içermekte ve yaratıcı ekibe kılavuzluk etmektedir. Bu çalışmada televizyon reklamlarında kullanılan yaratıcı stratejiler ve yaratıcı taktikler incelenmiştir. Çalışmanın teorik bölümünde, reklamlarda kullanılan yaratıcı stratejiler ve yaratıcı taktikler kapsamlı olarak ele alınmıştır. Çalışmanın uygulama bölümünde ise Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası reklam ajansları tarafından üretilen televizyon reklamlarında kullanılan yaratıcı stratejilerin ve yaratıcı taktiklerin tespit edilmesine yönelik nicel bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Televizyon reklamları üzerinde gerçekleştirilen bu araştırmada yaratıcı stratejiler incelenmiş ve reklamlarda ağırlıklı olarak kullanılan stratejiler tespit edilmiştir. Reklam filmlerinde reklamı yapılan ürün/hizmet ve iletilmek istenen mesaja göre benzer yaratıcı stratejiler kullanılmasına rağmen reklam ajansları ağırlıklı olarak reklam filmlerinde “konumlandırma”, “marka imajı” ve “duygusal strateji” kullanmaktadırlar.
Tedarik zinciri güvenliği, eşyaya ilişkin üretim ve tedarik sürecinin başlangıcından nihai kullanıcı ya da tüketiciye sunulmasına kadar tüm süreçlerdeki güvenliğin geliştirilmesine yönelik olarak yapılan tüm işleri kapsamaktadır. 11 Eylül 2001 terörist saldırılarından sonra tedarik zinciri güvenliğinin artırılması ülke güvenliğinin önemli bir unsuru olarak ortaya çıkmıştır. Bu tarihten itibaren gümrük idareleri ile akademik çevrelerde sıkça dile getirilen bir konu olan tedarik zinciri güvenliğine yönelik uluslararası ilgi giderek artmakta ve gümrük idareleri tarafından kullanılması gereken stratejik araçlardan biri olarak öne çıkmaktadır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
1st INTERNATIONAL ECONOMICS AND BUSINESS SYMPOSIUM “Sustainable Development in All Dimensions” Proceeding And Abstract Book, 2018
ANTALYA KİTABI SELÇUKLUDAN CUMHURİYET'E SOSYAL BİLİMLERDE ANTALYA, 2018
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2019
Teoriden Uygulamaya Güvenlik ve Terörizm Çalışmaları, 2021
USBAD Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi, 2020
EĞITIM YÖNETIMI ALANINDA ULUSLARARASI ARAŞTIRMALAR -I , 2024
Ufuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi , 2020
iibf.sdu.edu.tr
Güvenlik Sektöründe Stratejik Yönetim, 2014
Yorum-Yönetim-Yöntem Uluslararası Yönetim-Ekonomi ve Felsefe Dergisi, 2017
SON ÇAĞ YAYINEVİ, 2023
Derya Gültekin-Karakaş, Fuat Ercan, "Türkiye’de Uluslararasılaşma Sürecindeki Sermayenin Üretken ve Para Sermaye Arasındaki Zaman Yönelimli Stratejik Tercihi", İktisat İşletme ve Finans , 2008
Orta Çağlardan Günümüze Türk Dünyasında Kültür ve Şehircilik, 2019