Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2015, IV. Ulusal Jeomorfoloji Sempozyumu
…
5 pages
1 file
International Journal of Social and Humanities Sciences Research, 2024
yılında Hasan Ali Yücel'in Maarif Vekilliğine atanması, Cumhuriyet dönemi eğitim tarihinde önemli dönüm noktalarından biri olmuştur. Bunun en temel sebeplerinden biri Atatürk döneminde temelleri atılan ve İnönü döneminde gerçekleştirilme imkanı bulan Köy Enstitüleridir. Türkiye"de ülkenin her yerine ulaşan bir eğitim ağını meydana getiren 21 adet Köy Enstitüsü yerleşkesi bulunmaktadır. Sivas'ta Yıldızeli ilçesi kırsalında inşa edilerek 1943 yılında eğitime başlayan Pamukpınar Köy Enstitüsü, dönemin "canlandırma" politikası çerçevesinde ülke genelinde uygulanan Köy Enstitülerinden biridir. İnşa edildiği dönemde Sivas, Erzincan ve Tunceli üçgeninde bir etkileme alanı bulunan Pamukpınar Köy Enstitüsü, bu bölgelerde dönemin "eğitimde kalkındırma" misyonunu üstlenmiştir. Pamukpınar Köy Enstitüsü, öğrenci ve eğitmenlerin de dahil olduğu inşa sürecini, yerel malzeme ve yapım tekniği kullanılarak kolay, çabuk ve mali açıdan daha mütevazi seçimler ile tamamlamış bir eğitim kompleksidir. Araştırmanın amacı, Sivas-Pamukpınar Köy Enstitüsü"ne ait binaların mimari özelliklerinin tespit edilerek dönemin "eğitim mimarisi" içerisindeki yerini ortaya koymaktır. Araştırmada nitel yöntem kullanılmış olup, literatür taraması yapılmıştır. Araştırma verileri, konuyu içeren ulusal ve uluslararası makaleler, kitaplar, internet kaynakları, görsel kaynaklar ve konu ile ilgili eserlerin incelenmesiyle elde edilmiştir.
Dogu Cografya Dergisi, 2004
▼ Özet: Yıldızkaya mağarası, Erzurum ilinin Karadeniz Bölgesi sınırları içinde kalan, Olur ilçesine bağlı Yıldızkaya köyünün 2 km kadar kuzeydoğusunda yer alır. Mağara Erzurum şehrine 180 km, Olur ilçe merkezine ise 45 km mesafededir. Yıldızkaya Mağarası verev yönde gelişmiş toplam iç alanı 4500 m²yi bulan orta büyüklükte bir mağaradır. Mağaranın uzunluğu yaklaşık 140 m, en geniş yerinde genişliği ise 43 m'dir. Tavan yüksekliği yer yer değişmekle birlikte güveçlik diye adlandırılan kesimde 40 m'yi geçer. Mağara bir ana galeri ve ona dar bir geçitle bağlanan küçük bir salondan oluşur. Mağaranın giriş kısmı denizden 1700 m yüksekte yer alır. Yıldızkaya mağarası, yeterince tanınmayan, ulaşımın zor, kalabalık yerleşme merkezlerine uzak, henüz turizme açılmamış karstik bir mağaradır. Bununla birlikte, özellikle çevresindeki turistik çekiciliklerle bir bütün olarak değerlendirilmesi mümkün olabilir. Abstract: Yıldızkaya Cave is about 2 kilometres at the northeast of Yıldızkaya, a village of Olur, a town of Erzurum within Black Sea Region. It is about 185 kilometres away from Erzurum city centre and 45 kilometres from Olur town. Yıldızkaya cave is an oblique with a medium size of 4500 square meters. The length of the cave is about 140 meters and the broadest part is 43 meters. The height of the cave changes from place to place and is above 40 meters at the point called Güveçlik. The cave is composed of a main gallery and an accompanying small hall. The entrance of the cave 1700 m ASL. Yıldızkaya Cave is a carstic cave which is far from centres of civilization, not adequately known, not open to tourism yet. However, it can gain importance with the surrounding attractions of tourism.
Yerbilimleri/Hacettepe Üniversitesi Yerbilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Dergisi, 2016
Yıldızeli yöresinde Orta Anadolu Plütonikleri'ne ait Üst Kretase yaşlı Karakoç Plütonikleri ve Paleosen yaşlı felsik plütonik kayaçlar farklı iki seri halinde bulunmaktadır. Karakoç Plütonikleri; ultramafik ve mafik kayaçlardan oluşmakta ve birbirlerine geçiş göstermektedir. Flogopit mineralizasyonları Karakoç Plütonikleri ile ilişkili olup, Yıldızeli metamorfitleri ile çevrelenmekte, felsik plütonik ve damar kayaçları ile kesilmektedir. Daykların sokulum yaptığı zonlarda granat-skapolit-epidot-flogopitik pirometasomatik oluşumlar ortaya çıkmıştır. Flogopit levhalarının oluşturduğu paketler (1-5 cm) piroksen ve/veya hornblendlerden oluşan zon (10-15 cm) ile çevrelenmektedir. Bu zon içerisinde yer yer granat, epidot ve skapolit seviyeleri ve/veya mercekleri de bulunmaktadır. Fillosilikatları ultramafik plütonik kayaçlarda simektit, C-S (klorit-simektit), klorit ve P-V/I-V (flogopit-vermikülit/illit-vermikülit); mafik plütonik kayaçlarda simektit, klorit ve I-S (illit-simektit); felsik plütonik kayaçlarda simektit; pirometasomatik kayaçlarda 1M Fe-Al flogopit, simektit, I-V/P-V ve S-V (simektit-vermikülit) oluşturmaktadır. Flogopit bileşeni olan Mg/(Mg+Fe), flogopitte 0.74 ve P-V'de 0.67'dir. Diğer silikat minerallerinden hornblend Ca-Na-K magneziyen hastingsit, skapolitler mizzonit ve granatlar ise grossular bileşimindedir. Toplam eser element konsantrasyonu flogopit-P-V-granat-hornblend-skapolit yönünde azalmaktadır. Kondrit-normalize iz ve nadir toprak element (REE) dağılımları granat-hornblend-skapolit-flogopit-P-V yönünde azalmakta olup; minerallerin desenleri genellikle birbirinden ayrılmakta ve belirgin bir ayrımlaşma/farklılaşma göstermektedir. Flogopit ve P-V'lerin δ 18 O değerleri manto ve okyanus ortası sırtı bazaltlarına (MORB) göre daha düşük; kıtasal kökenli magmatiklere ise benzerdir. Fillosilikat minerallerinin δ 18 O ve δD derişimleri; flogopitin hipojen, P-V'in ise süperjen kökenli olduğunu ortaya koymaktadır. Azalan δD ve artan δ 18 O değerleri flogopitleşme; buna karşın artan δD ve azalan δ 18 O değerleri vermikülitleşme yönelimini vermektedir. Diğer taraftan, izotopsal ayrımlaşma başlangıç değeri olarak alınan granitoyid kayaçlarına göre; flogopit için ~ 280 °C ve P-V için ~130 °C oluşum sıcaklıkları elde edilmiştir. Bu sıcaklık değerleri; flogopit ve P-V minerallerinin magmatik değil, pirometasomatik kökenli olduğunu düşündürmektedir. Ayrıca flogopitler; yer yer P-V ara fazından geçerek, vermikülit türü negatif dönüşümlere uğramıştır.
DergiPark (Istanbul University), 2013
Muş Varto ilçesi doğusundaki Kayadelen köyü yakınlarında Görgü Çayı tarafından oluşturulmuş, flüvyo-karstik kökenli, 600 metre uzunluğunda Kayadelen Tüneli bulunmaktadır. Tünel, Alt Miosen yaşlı kalkerler içinde açılmıştır. Akarsu, Alt Miosen kalker tabakalarının stratifikasyon düzlemi, yarık ve çatlak gibi zayıf direnç alanlarından yararlanmıştır. Görgü Çayı Kuaternerde değişen kaide seviyesi ve tektonik yükselmeye ayak uydurmak için kuzeyde yer alan eski vadi kısmını terk edip yeraltında akışa geçmiştir. Sahanın kuzeydoğusundaki doğrultu atımlı sağ yönlü aynı zamanda eğim bileşenli fay, Görgü Çayı'nı güneydoğuya doğru ötelemiş, kalker kütlesinin güneyindeki eğim atımlı fay ise derine doğru karstlaşmanın gelişmesini sağlamıştır. Tünel, Kuaternerdeki tektonik hareketlerin yerüstü akaçlama sistemi üzerinde etkisini göstermesi açısından önemlidir. Bu makaleye konu olan Kayadelen Tüneli ender bir doğal anıttır. Tünel ve yakın çevresi doğal sit alanı ilan edilerek, turizmin hizmetine sokulmalıdır.
Hayat Ağacı, Sayı 38, s.16-23, 2020
Yıldızeli, tarihi konusunda pek fazla bilgi sahibi olmadığımız bir ilçemizdir. Bu konuda şimdiye kadar yazılanlar yetersiz olmanın yanında önemli hatalar içerirler. Burada bu ilçemizin kökenine ilişkin belgeler üzerinden bazı değerlendirmeler yapılmaya çalışılmıştır. Makalede Yıldızeli'nin kökenine ilişkin ayrıntılı bir analiz mevcuttur., Buna ek olarak şimdiye kadar cevaplanmamış, hatta sorulmamış birtakım sorular üzerinde durulmuştur.
Konya, bugünkü sınırları ile Türkiye'nin en geniş topraklarına ve tarihi itibariyle de en eski yerleşmelerine sahip bir coğrafyadır. Tarihi yolların kesişme noktasında bulunan şehre dere, ırmak vb. su engellerinde ve vadilerde inşa edilen köprülerle geçişler sağlanmıştır. Bildiri konumuz Konya'nın merkez ilçelerinden Selçuklu ilçesi merkez, belde ve köylerinde bulunan köprülerdir. Bu köprülerin bir kısmı küçük yerleşmeleri birbirine bağlarken bir kısmı tarihi kervan yolu üzerinde bulunmaktadır. Günümüzde kullanılanların yanı sıra değişen yol güzergahları nedeniyle kullanım dışı kalmış olanlar da bulunmaktadır. Bu çalışma Tübitak tarafından desteklenen "Konya ve Çevresinin Tarihi Köprü ve Su Değirmenleri" isimli projenin bir bölümüdür.
History Studies International Journal of History, 2019
Öz: Osmanlı Mimarisinde 18. yüzyıldan itibaren batı etkisiyle görülmeye başlayan duvar resimleri, 19. yüzyıl boyunca imparatorluğun tüm bölgelerine yayılmıştır. Sivil ve dini mimarinin hemen hemen tüm yapı türlerinde görülen bu uygulama, üslup özellikleri bakımından batılı formları izlerken konu bakımından bulundukları yapı tiplerine göre değişiklik gösterirler. Özellikle dini yapılarda gördüğümüz kimi özgün tasvirler barındırdıkları ikonografik anlamlar ile ilgi çekicidir. Devrinin sosyal, dini, politik ve teknolojik olaylarına gönderme yapan bu tasvirlerin kamuya açık yapı türlerinde yer almaları toplumsal niteliği olan olayların görsel dille yayılmasını ve paylaşılmasını amaçlıyor olmalıdırlar. Bu çalışma, bir yandan Sivas'ın Yıldızeli ilçesi Şeyh Halil Köyü'nde bulunan Şeyh Halil Türbesi'nin duvar resimlerini tanıtmayı amaçlarken öte yandan bu resimlerin bugün hakkıyla anlamlandıramadığımız kodlarına devrin politik, dini ve sosyal yapısının içerisinde düşünerek çözüm önerileri sunmayı amaçlamaktadır.
Turizmin temelini oluşturan unsurlardan biri çekiciliklerdir. Çekicilikler, doğal ve insan yapısı (kültürel) turistik çekicilikler olarak ikiye ayrılırlar ve turizm işletmelerinde talebi yönlendiren, turist akışını sağlayan faktörlerdendir. Çivril-Dinar tektonik havzası, doğal ve beşeri çekicilikler açısından oldukça zengindir. Işıklı ve Gökgöl gölleri, Akdağ Tabiat Parkı, Işıklı, Yuva, Gökgöl, Suçıkan kaynakları, Işıklı antik kenti, Beycesultan höyüğü önemli çekiciliklerdir. Hiç şüphesiz bunlardan biri de Gümüşsu (Homa) kasabası sınırları içindeki Gümüşsu Şelalesi’dir. Çeşitli nedenlere bağlı olarak meydana gelen akarsu yatağı boyundaki eğim kırıklıklarından, suların hızlı düşüm yaptığı yerler olan şelaleler (çağlayanlar) önemli doğal turistik çekiciliklerden biri olup, eşsiz görselliğe sahiptirler. Türkiye de, oluşum şekli, su düşüm yüksekliği ve su miktarı bakımından birbirinden farklı birçok şelale bulunmaktadır. Araştırma konumuz olan Gümüşsu (Homa) şelalesi de önemli turizm po...
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Türkiye jeoloji bülteni, 2024
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2012
Journal of Recreation and Tourism Research, 2018
Selcuk Universitesi Sosyal Bilimler …
Bartın Orman Fakültesi Dergisi
Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, 2012
Sivas Atlasi (Atlas of Sivas), 2020
Uluslararası İnsan Çalışmaları Dergisi, 2019
Toplum Hekimliği …, 2006
Turkish Studies-Social Sciences
Her Yönüyle Sivas Uluslararası Sempozyumu, 2019
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, 2022
Jeoloji Mühendisliği Dergisi, 1984
İlim ve Kültür Tarihinde Sivasiler Ulusal Sempozyumu, 2010
IV. Ulusal Jeomorfoloji Sempozyumu, 2015
Taşrada Soylulaştırma: Sivas İşhanı Köyü Eğri Köprü Mahallesi Örneği, 2019
İDİL Sanat ve Dil Dergisi, 2020
An Geosite Area In Sivas Province: Eğribucak Rocky, 2017
Nikomedeia (İzmit) Su Yolları, KAREN / Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü 2015 1 / 1 (p.187-239), 2015