Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2021, Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi
…
34 pages
1 file
2015 yılında ortaya çıkan göçmen krizini hafifletebilmek amacıyla Türkiye ile AB arasında yapılan 18 Mart Mutabakatı, caydırıcı etkisiyle Ege'de ölümleri büyük ölçüde önlemeyi başarmıştır. Ancak, mutabakatın temel unsuru olan "1'e 1" uygulamasının uluslararası hukuka ve AB hukukuna aykırı olduğu farklı çevrelerce iddia edilmişti. AB kurumları da mutabakatın ABAD'ın yargı denetimine takılmasını engellemek için mutabakatla bağlantıları olmadığını ileri sürmüşlerdir. Siyaseten mantıklı bir tercih olarak görünmekle beraber, AB açısından hukuken sorunlu bir durum ortaya çıkmıştır. Makale, 18 Mart Mutabakatını hukuki bir perspektiften ele almakta olup, AB'nin hangi kurum tarafından temsil edildiği ve Mutabakatın uluslararası anlaşma niteliği taşıyıp taşımadığı hususlarını irdelemektedir. 18 Mart Mutabakatı ve akdedildiği bağlam hukuken irdelendiğinde, bu metnin AB adına hareket eden AB Zirvesi ile Türkiye arasında yapılan bir siyasi mutabakat olduğu sonucuna varılmaktadır.
17. VE 18. YÜZYILLARDA DOĞAL HUKUKUN POZİTİF HUKUKA VE SİYASET FELSEFESİNE ETKİLERİ
İŞSİZLİK SİGORTASI KANUNU (İşzSK) Derleyen: Vedat Laçiner *18 Mayıs 2016 tarihine kadar güncellenmiş en son halidir. Kanun Numarası: 4447 Kabul Tarihi: 25.08.1999 Yayımlandığı Resmi Gazete: 08.09.1999, Sayı: 23810 Yayımlandığı Düstur: Tertip: 5, Cilt: 39 En son 29.01.2016 (RG.10.02.2016) tarihinde değiştirilmiştir.
SDÜTF 2. SAĞLIK HİZMETLERİ SEMPOZYUMU BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI, 2020
Amaç: Modern fizyolojinin temelleri on sekizinci yüzyılda atılmıştır. Araştırmada, Mustafa Behçet Efendi tarafından 18 yüzyılda yazılan ‘Tercüme-i Fisiologica’ kitabında yer alan sinir ve sinir yolları fizyolojisine ait bilgilerin incelenmesi amaçlanmaktadır. Gereç ve Yöntem: Esin Kahya’nın günümüz Türkçesine uyarladığı, 18.yüzyılda Mustafa Behçet Efendi tarafından İtalyanca aslından Türkçeye “Tercüme-i Fisiologica” ismiyle tercüme edilen ilk fizyoloji kitabında yer alan sinir ve sinir yolları bölümünün analiz edilmesi. Bulgular: Mustafa Behçet Efendi ilk Türkçe fizyoloji kitabını (Tercüme-i Fisiologica) İtalyan bilim adamı Marc Antonio Caldani’nin Fisiologica adlı eserinden tercüme etmiştir. Mustafa Behçet Efendi Tercüme-i Fisiologica’da: 1) Beyaz ve gri cevheri, beyni saran zarları (dura mater, pia mater ve araknoid mater), serebrum, serebellum, medulla spinalisi, beyin yarım kürelerini (hemisfer) ve corpus callosum’ tanımlamıştır. 2) Beyin kan dolaşımını, arter ve venlerin dağılımını tarif edildiği gözlendi. 3) Beyin boşlukları ve boşlukların içindeki sıvının lenf yapısında olduğu ifade edilmiştir. 4) Beyin, beyincik ve medulla oblangatadan çıkan n.olfactorius, n. opticus, n.oculomotorius, n. trochlearis, n.trigeminus, n.abducens, n.facialis, n. stato-acusticus sinirlerini ve ayrıca 31 çift spinal sinirin ve omuriliğin yapısını açıklar. 5) İdrak, irade ve hareketin merkezinin beyin olduğunu, duyu organlarının şekilleri ve kavramları algıladığını ancak cevabı oluşturanın beyin olduğunu yazmıştır. 6) Hisleri görülen ve görülmeyen olmak üzere ikiye ayırmıştır. Görülmeyen hislerin merkezinin beyin, görülen hislerin organlarının beş çeşit olduğunu tanımlamıştır. 7) Sinir hasarlarında sinirin bulunduğu organın his ve hareketinin kaybolduğunu yazmıştır. Uyuşukluk, his kaybı ve felci tanımlamıştır. 8) Epilepsi ve yansıyan ağrının nedenlerini açıklamıştır. 8) Psikolojik hastalıkların görülmeyen hislerin bozuk olmasından dolayı geliştiğini ifade etmiştir. 9) Hezeyan ve deliliğin şiddetli beyin iltihaplanmasında görüldüğünü, hastada ortaya çıkan delilik belirti ve bulgularına göre hastalığın gidişatını anlatmıştır. Sonuç: Bu veriler ışığında günümüz bilgileri ile karşılaştırma yaptığımızda; Mustafa Behçet Efendi’nin geleneksel tıp bilgilerini de aktararak yazdığı fizyoloji kitabında çoğu bilimsel önermenin doğruluğunun günümüzde geçerliliğini koruyor olması dikkate değerdir. Özellikle, merkezi sinir sistemi, spinal sinirler, hareket, duyusal ve motor sinir fonksiyonlarını açıklaması önemlidir. 18 yüzyılda bu bilgilerin tespit edilmiş olması günümüzde birçok tanı ve tedaviye yol göstermiş olması diğer önemli bir nokta olduğunu düşündürmektedir.
Unpublished MA Thesis, 2022
Provisioning of Istanbul has been studied from various perspectives. However, the commercial side of the provisioning remains understudied. This thesis deals with the most important merchant group, Unkapanı merchants, and argues that they are a sort of merchant guild. The thesis is divided in three chapters. Merchant guilds in European Economic History have always sought for privileges from their rulers to strengthen their positions in the market, sometimes amounting to monopoly privileges. Following this pattern, first chapter searches Unkapanı merchants’ privilege in the grain markets by focusing on their trade routes, taxes and price determination. Second chapter deals with their internal organization and hierarchies. It argues that reisler kethüdası and gemiciler yiğitbaşısı acted as the head and its assistant respectively of Unkapanı merchants. Membership to the guild shows some flexibility just like the Ottoman craft guilds. The last and the third chapter looks at the instruments, the freight business and the collective investments of Unkapanı merchants as a privileged merchant guild. The profitability of this trade and their business partnerships are analyzed through the documents of kapan tezkiresi (trade permits). Therefore, the thesis aims to contribute to pre-Tanzimat Ottoman domestic trade and Ottoman mercantile organizations.
18.YÜZYILDA OSMANLI DONANMASINA PEKSİMET TEDARİKİ, 2019
Rusk (Peksimet) Supply For Ottoman Hardware In 18th Century ÖZET Osmanlı donanması birbiriyle bağlantılı dört donanmanın birleşmesinden oluşmaktadır. Bunlardan birincisi İstanbul yani Tersane-i Amire'deki donanma ikincisi derya beylerinin donanması üçüncüsü Mısır donanması, dördüncüsü ise Garb Ocakları donanmasıdır. Bu donanma kalyondan şaykaya varıncaya kadar bir dizi gemiden oluşmaktadır. Mart ayında sefere çıkmakta altı ay kadar denizlerde kaldıktan sonra kasım ayında her bir donanma kışlayacakları üslere dönmektedirler. Osmanlı donanmasının 18. yüzyıldaki asıl savaş gemisi kalyonlardır. Kalyonlar çok sayıda topu içinde barındırabilen, yelkenle yol alan, mürettebatı fazla ve yüksek gövdeli gemilerdir. Bu gemiler önceki yüzyıllarda da nakliye amacıyla kullanılmasına rağmen savaşçı kimliğine bu yüzyılda kavuşmuştur. Osmanlı Devleti'nin düşmanı olan Venedik'in Girit savaşlarında bu gemi ile Osmanlılara karşı başarılar kazanması Osmanlıların bu gemi türünü asıl savaş gemisi olarak seçmelerinde etkili olmuştur. Kalyonların inşası ve donatımı 18. yüzyılda önemli bir meseleydi. Kalyonların kerestesi Kaz dağları ve Kocaeli'nden, kendir ve urganı Samsun ve Bafra'dan, üstüpüsü Mısır'dan, teli Ünye, Çarşamba ve Perşembeden, yelken bezleri Çanakkale'den don yağı ise Eflak'tan geliyordu. Yapımı masraflı olup yapımı tamamlandıktan sonra hekim, marangoz, oymacı, burgucu ve yelkenci gibi önemli bir uzman işgücüne sahip olmayı gerektiriyordu. Gemilerde bu insanları ve savaşçı unsurları sefer zamanı aç bırakmamak önemli bir konuydu. Peksimet gemi personelinin uzun zaman gemilerde görev yapabilmeleri için lüzumlu bir malzemeydi. Bu malzemenin hazırlanması, pişirilmesi, masraflarının karşılanması, depolanması ve dağıtılması insan ve kaynak temelinde önemli bir örgütlenme ihtiyacını da beraberinde getiriyordu. < Anahtar Kelimeler: Peksimet, Ekmek, Osmanlı Donanması, Kalyonlar, Tersane-i Amire
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Dumlupınar Üniversitesi sosyal bilimler dergisi, 2021
Müzik Sanatı ve Eğitiminde Çağdaş Yaklaşımlar VI, 2023
Mehmet Genç Anısına Osmanlı İktisat Çalışmaları I, 2023
Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Alanında Yenilikçi Yaklaşımlar, C. 3, 2018
Artuklu Kaime Uluslararası İktisadi ve İdari Araştırmalar Dergisi, 2020
KUR'ÂN AYETLERİ BAĞLAMINDA NAMAZ VAKİTLERİ, 2018
NEAR EAST HISTORICAL REVIEW, 2023
METU Journal of Faculty of Architecture, 2018
PUSKIN IN 18 YUZYIL RUSYA TARIHI UZERINE NOTLARI , 2022
2nd INTERNATIONAL TURKIC WORLD CONGRESS ON EDUCATIONAL AND SOCIAL SCIENCES, 2018
Ombudsman Akademik, 2021
Near East Historical Review, 2021
Hikmet-Akademik Edebiyat Dergisi, 2019