Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
29 pages
1 file
Ceza muhakemesi hukukunda ifade ve sorgu kurumlarını ele alan bu çalışmada öncelikle kavramlar ve işlevleri ele alınmış, ardından sanığın sorgudaki hak ve yükümlülükleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu yazı 2004 yılında yazılmış, bir versiyonu aynı yıl yayınlanmıştır.
Bir suç ile ilgili olarak kovuşturma aşamasına geçmeden önce soruşturma evresinin en önemli ceza muhakemesi işlemlerinden birisi şüphelinin ifadesinin alınmasıdır. Kovuşturma evresinde ise bu işlem sanığın sorgusu olarak ortaya çıkmaktadır. Soruşturma evresinde şüphelinin ifadesi suç soruşturmasına yön vermekte ve delillerin toplanmasına yardımcı olmaktadır. Kovuşturma evresinde ise sanığın sorgusu yargılamanın seyri ve delillerin değerlendirilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenlerle, Ceza Muhakemesi Kanunu ifade alma ve sorgu prosedürünü çok sıkı kuralara bağlamış ve kuralların ihlal edilmesi durumunda alınan ifadeyi veya sorguyu geçersiz saymıştır. Bu makalede mahiyeti itibarıyla aynı ancak bağlanan hukuki sonuçlar bakımından farklı bu iki işlemin hem yasal boyutu incelenmekte hem de kuralların uygulamaya yansıması mercek altına alınmaktadır.
2018
"Hayat, olması gereken bir şeydir ama bir derttir, hiçliğe geçiş, hayattaki tek mutluluktur." (Schopenhauer)[i] Leo Nikolayeviç Tolstoy'un İtiraflarım adlı eseri onun dini-felsefi bir metni olarak geçmektedir. Adı üstünde itiraflarım olan eser Tolstoy'un içsel hesaplaşmalarını taşımaktadır. Hayatın anlamı ne sorusu üzerine başlayıp bir amaç uğruna yaşamanın gerekliliği üzerine bir sorgulayış…
2021
The meaning and content of expression in arts start changing in the twentieth century. Prior to this change, expression bore an intense relation with representation in arts. Describing a subject by creating an image or a form and presenting it was a phenomenon that defined expression. In time, however, various criticisms were voiced about the traditions invented in the field of arts with the purpose of changing its structure. Through the criticisms towards the components forming the structure of painting and sculpture, the relation between representation of the object and the narrativity established through the created representation started changing in these disciplines. Classical representation was eliminated with the rejection of perspective creating an illusive optical space in painting together with the form becoming discussible on the same level as the surface. What is now visible in painting and sculpture is not simply a representation of a subject but more of a new understan...
INTERNATIONAL JOURNAL OF NEW TRENDS IN ARTS, SPORTS & SCIENCE EDUCATION, 2020
Günümüz sanatı düşünce, malzeme ve fikir gibi unsurlarda sanatçıya sınırsız seçenekler sunmaktadır. Bugün yeni ifade ve yeni düşünce arayışı içinde olan sanatçılar, geçmişin alışılagelmiş görüntüsünün ötesinde farklı eserler de üretebilmektedirler. Bunu yaparken bazen malzeme sınırlarını aşmakta bazen de daha önce bir arada kullanılmamış veya disipline edilmemiş olanaklardan faydalanmaktadırlar. Geleneksel olandan farklı, sıradanlıktan uzak eserler üretirken bu sanatçılar izleyiciyi de düşünmeye teşvik etmektedirler. Bu anlamda bu çalışmada, yeni ifade ve düşünce arayışı içerisinde, günümüz sanatı içinde özgünlüğü yakalayan ve sınırları aşarak dikkat çekmeyi başaran sanatçılardan Anselm Kiefer (1945-…), Omar Kholeif, Kishio Suga (1944-…), Dan Perjovschi (1961-…), Kari Anne Helleberg Bahri (1975-…), Cory Arcangel (1978-…) ve Iris Van Herpen’in (1984-…) eserlerinin irdelenmesini amaçlanmıştır. Ele alınan bu çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden literatür tarama ve eser inceleme metodları kullanılmıştır. Anahtar Terimler: Tasarım, Yeni ifade, Yaratıcılık, Güncel sanat. Present day art offers an artists unlimited choices in elements such as thought, material, and idea. Today artists who are in search of new expressions and thoughts can produce works beyond the conventional view of the past. While doing this, sometimes they exceed material boundaries and take advantage of resources that have not been used together or disciplined before. Those artists also encourage the audience to envision while creating artworks that are different from the traditional and aside from ordinary. In that respect, it is aimed in this work to analyze artwoks of Anselm Kiefer (1945-…), Omar Kholeif, Kishio Suga (1944-…), Dan Perjovschi (1961-…), Kari Anne Helleberg Bahri (1975-…), Cory Arcangel (1978-…) and Iris Van Herpen (1984-…) who are amongst the artists that reached uniqueness within today`s art along with new expressions and thoughts and acquired attention by exceeding boundaries. In this research literature scanning and artwork analysis methods which are amongst the qualitative research method were used. Keywords: Design, New expression, Creativity, Contemporary art.
Konuşma, zihinsel, fiziksel işlemlerin ve sözsüz iletişim ögelerinin eşgüdümlü olarak işe koşulduğu, dilsel ve toplumsal alt beceriler ve duyuşsal nitelikler barındıran sözlü bir anlatım becerisidir. Öte yandan, konuşma eğitimi kaynağını kuram ve modellerden alan, var olan konuşma türlerine ilişkin becerileri yöntem, teknik, strateji ve etkinliklerle geliştirmeyi, bu gelişimi açık ve örtük değerlendirme yaklaşımlarıyla izleyip etkili geribildirimler yoluyla öğrencilerin belirlenen hedefe ulaşmalarını sağlamayı erek edinen planlı bir beceri geliştirme sürecidir. Gerek konuşma edimi gerek konuşma eğitimi kavramlarına dönük bu tanımlar kitabın içeriğinin belirlenmesinde yönlendirici olmuştur. Kitabın temel amacı, konuşma becerisi ve eğitimiyle ilgili kuramları, modelleri, yaklaşımları özetlemek böylece okura hem uygulama hem araştırma için çıkarımlar ve bakış açıları sunmaktır. Bu bağlamda Konuşma ve Eğitimi, konuşma becerisi ve eğitimiyle ilgili temel kavramlara, modellere, alt becerilere, yöntem, teknik ve stratejilere genel bir bakış sağlayan giriş niteliğinde bir kitaptır. Kitabın okuru, konuşma türleri nelerdir, konuşma zihinsel ve fiziksel olarak nasıl üretilir, konuşmaya ilişkin duyuşsal nitelikler nelerdir, yaygın konuşma yanlışları, sözlü metin geliştirme aşamaları, sözsüz iletişimin özellikleri nelerdir, konuşma eğitimi nasıl planlanır, konuşma etkinlikleri nasıl tasarlanır, geribildirim nasıl verilir, konuşma becerisi nasıl ölçülür ve değerlendirilir gibi sorulara yanıt bulabilir. Bunun yanında, kitapta varsıl etkinlik içeriğiyle öğretmenlere ve öğretmen adaylarına öğretim ortamlarında kullanabilecekleri hazır uygulama olanakları da sunulmaktadır. Taşıdığı bu içeriksel özellikler dolayısıyla kitabın önemi konuşma becerisi ve eğitimi konusunu içeren lisans ve lisansüstü derslere ve öğretim ortamlarına yapacağı olası katkı açısından belirginleşmektedir. Ayrıca, araştırmacıların ve lisansüstü öğrencilerin araştırmalarının kuramsal çerçevelerini tasarlamaları için de kaynak aracı olarak yararlı olacaktır. Kitabı oluşturan bölümlerin yazarları farklı üniversitelerde çalışmalarını sürdüren alanın değerli bilim insanlarıdır. İncelendiğinde oluşturdukları bölümlerde ilk olarak anlatımın açıklığı ve anlaşılırlığı göze çarpmaktadır. Yazarların Türkçe kullanımı konusundaki duyarlılığı da diğer göze çarpan önemli bir özelliktir. Yazarların alan yeterliliği ve dil duyarlılığı ile ortaya çıkardığı bu çalışmanın konuşma ve eğitimi bilimsel alanı yanında okurlarına Türkçe duyarlılığı konusunda da katkı sağlayacağı inancındayım. Büyük özveriyle nitelikli bir ürün ortaya çıkararak kitabın oluşmasını sağlayan bölüm yazarlarına sevgi, saygı ve teşekkürlerimi sunarım.
Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2001
Nesilden nesile aktarilarak giiniimuze kadar ulagan atasozleri ve deyimler, bizlere onceki kugaklarin yagam gartlarl ve gelenekleri hakkinda dilsel imgeler aktarirlar. Bu sozlerin ozii, iki ayrl diizlemin, yani duz anlam ile yan anlam duzlemlerinin yapisal bilegimine dayanir. Onlari dogru anlamak ve yorumlamak hig de kolay degildir, gunku as11 anlamlarini kavrayabilmek igin bir sozce ya da metin iginde ge~iyor olmalari gerekmektedir. Bu yetmiyormug gibi, igerdikleri imgelemin siradigi olmasi nedeniyle de bu gudiik bir kat daha artmaktadir.
Dil Araştırmaları, 2023
Çeşitli dilbilgisel yapılar, farklı birleşimlerle bir araya gelerek konuşurun duygu durumunu ve düşüncelerini muhatabına aktarmaya yardımcı olur. Türkçenin sentaktik yapısı içerisinde bağlaç, edat, ünlem, zarf ya da öbek yapı olarak nitelendirilebilecek olan dilsel yapılar kimi zaman bu görevlerinin dışında da kullanılarak sözceye semantik katkı sağlayabilmektedir. Bahsi geçen bu dilsel ögelerin görevlerinin dışında semantik bir kategori oluşturduğu konum, söylem belirleyicilerdir. Söylem belirleyiciler, edimsel işlevleri olan dil ögeleridir. Bu ögeler yüzey yapıda “hani, yani, efendime söyleyeyim, gel gelelim, meğer, tamam mı, yoksa, zaten vb.” gibi farklı dil bilgisel yapılanmalarla belirmektedir. Ancak bu ögelerin cümle ötesi işlevleri olduğunu söylemek mümkündür. Özellikle konuşma ortamlarında sıkça kullanılan söylem belirleyiciler, iletişim esnasında hem konuşur hem de dinleyen açısından birtakım pragmatik işlevlere sahiptir. Bunlar iletiye kuvvetlendirme isteği katma, duygu aktarma, düşünce payı oluşturma, söylenene karşı tavır belli etme, söylenecek olanlara yönelik dikkat yönlendirme gibi iletişim ortamını ilgilendiren cümle ötesi işlevlerdir. Söylem belirleyiciler; bağlaç, edat, öbek yapı, ünlem ya da zarf gibi sözcük ya da sözcük birleşimlerinden oluşabileceği gibi kimi zaman cümle biçiminde de ortaya çıkabilmektedir. Türkçede cevap alma amacı taşımayan ancak yapısal olarak soru şeklinde bulunan “soru yapılı ifadeler”, söylem belirleyici olarak bazı işlevlere sahiptir. Türkçede soru yapılı ifadelerin söylem belirleyici olarak kullanıldığı durumlar, bu çalışmada yapısal olarak sınıflandırılmıştır. Ayrıca bu sınıfların işlevleri ve bunların diğer dil kategorileriyle ilişkileri incelenmiştir.
kongrekaraburun.org
Bu çalışmada, akademinin kendi gündemini belirleme yeteneği sorunsallaştırılmıştır. Akademi acaba kendi gündeminin oluşturulmasında, söylem ve çözüm alanına taşınmasında ne kadar söz sahibidir? Çalışmada, bilim topluluğunun ortaklaşa tutum aldığı ya da alamadığı durumlar, bunun nedenleri ve akademinin kendi gündeminin üretimi ve söylem alanına taşınmasında ne tür güçlüklerle karşılaştığı, akademi üyelerinin gündelik tecrübelerinden hareketle incelenmiştir. İncelemede, fenomenolojik yöntem kullanılmıştır. Hem örgütlü mücadele içinde yer almış hem de üniversite üst yönetiminde görev alarak bilim kurumlarının yönetiminde karşılaşılan güçlüklere tanık olmuş bilim insanları, araştırma örneklemine seçilmiştir. Akademik söylemin üretimi ve denetimi, Foucault'nun "söylemin düzeni" kavramından hareketle incelenmiştir.
Barthes'ın bir söyleşisinden bir bölümün çevirisi ve kısa bir yazı.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Planlama Yazıları, 2024
Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Cilt 17 Sayı 3, 2017
Dilbilim Araştırmaları Dergisi, 1996
Dilbilim Araştırmaları Dergisi, 1999
ULUSLARRASI POLİTİKADA SURİYE KRİZİ, 2016
DergiPark (Istanbul University), 2021