Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2010, Journal of Yaşar University
…
14 pages
1 file
Gectigimiz yuzyilin ikinci yarisinda yukselen kavramlardan biri olan kimlik kavrami, gunumuzde ozellikle goc, din, cinsiyet, milliyetcilik ve etnisite arastirmalarinda neredeyse vazgecilmez bir kavram olarak literaturde yerini almistir. Gunumuzde, kimlik algisi konusunda kavramsal bir degisim gozlemlenmis, adeta bir valiz kavram haline gelen kimlik kavraminin eksenleri degismistir. Insanin icinde yasadigi topluma, kulture karsi bir tutunum araci olan kimlik olgusu, modernizmden postmodernizme kadar gecen surecte, kavramsal olarak cesitlilik ve degiskenlik gostermistir. Bu calisma cokyuzlu ve son derece karmasik bir karakteri olan kimlik kavraminin bu surec icerisinde nasil bir yapisal donusum gecirdigini ortaya koymayi amaclamaktadir.
Despite of Postmodernist Criticism appears as reader centered, it is essentially Structuralist. At the development of "Postmodernist Criticism" the thoughts of "Saussure's-semiotics" and "Derrida'sdeconstruction" are arbiter. Saussure entitles "sign" the combination of sounds or symbols that provides perceiving concepts. He says "signifiant" to the string of audio, text and symbols; "signifié" to the meanings and notions. However Derrida introduces concept named "differance" for draw intention to meaning ties of indicators. He also mentions contrast and dependence of "logocentrisme" and "phonocentrisme". Researcher Structural Postmodernist Criticism which cares to the differences develops its method as stabile hesitations. Postmodernist method pursues hesitations in the text when it wants to mean deep meanings of literary text on the other hand it want to establish new doubts with its critical discourses. It wants to deconstruct the logic center of text which participated its meaning world however it reconstructs the text around the new logic center by a literary and critical discourse. Postmodernist Structural Criticism tries in general to unify in its method text-centered, writer-centered, reader-centered and sociologic criticism that they are four main trends of criticism. That method treats the text collaterally in two steps of criticism. In this method the text are discussed at first stage as "signifiant" and "signifié" at second stage. Critic behaves text and writer-centered at first phase, reader and social environment-centered at second phase. In the first step he analyzes and deconstructs the text at the second reaches to synthesis and reconfigures the text. This type of criticism shows features of anti-article. However the critic attitudes ironically in its language and style. It wants to spread the pleasure of criticism to its readers. In this article we will clarify the Postmodernist Structural Criticism with regard to both its unique aspects and in common with the previous ones.
public.cumhuriyet.edu.tr
Avrupa'da 17. yüzyılda meydana gelen teknolojik birikim ve ekonomik büyüme, toplumları, adına modernleşme denilen kurumsal ve kültürel bir değişim sürecine soktu. Bu olgu, etkileri dünya çapında görülen yeni bir hayat tarzı ve sosyal örgütlenme biçimi meydana getirdi. "Modern" olmak, artık düne ait olmayan ve eskisinden farklı yöntemlerle ele alınması gereken bir dünyada yaşamak demektir. Özellikle İkinci Dünya savaşından sonra ortaya çıkan toplumsal sorunlar ve modernizmin çeşitli sebeplerden dolayı vaatlerini gerçekleştirememesi aydınların bir kısmını yeni arayışlara sürükledi. Sonuçta, modernitenin total felsefesine ve bilimsel bilgi tekeline karşı çoğulculuğu, yerelliği ve özgürleşmeyi ön plana çıkaran postmodern durum ortaya çıktı. Genel çerçevesiyle postmodernizm, modernliğin açmazlarına karşı bir savaşım ve modernleşmeyle bir hesaplaşmadır. Postmodernistlere göre postmodernizm, ileri batı toplumlarının şu an içinde bulunduğu aşamayı, bir bakıma modern sonrası toplumu adlandırır.
The Journal of Social Sciences, 2021
Kişisel gelişim, postfordist kapitalizm, geç kapitalizm, yeni kapitalizm gibi farklı isimlendirmelerle birlikte anılan yeni ekonominin ve ona eşlik eden esnek birikim mantığının yeniden üretilmesi noktasında önemli bir role sahiptir. Bir başka ifadeyle yeni ekonomik model, ekonomi-politikanın yeniden üretimi sürecinde toplumsal olana vazgeçilmez bir önem atfetmektedir. Bu sebeple toplumsal aktörlerin öznelliğini yönetmek, yeni ekonomik modelin meşruiyetinin tamamlamasında önemlidir. Çünkü yeni ekonominin ayırt edici özelliği, yalnızca ekonomi sınırlarında değil, kültürel yaşamı da kapsayacak biçimde toplumsal alanın bütününde yeni veya farklı bir sermaye birikim mantığının hegemonik hale gelmesidir. Bunun anlamı söz konusu yeni sermaye birikim mantığının, toplumdaki bireylerin kültürel-öznel eğilimlerini dışarıda bırakarak var olamayacağıdır. Bu makale, kişisel gelişim alanının, kapitalist gelişme retoriğinde tam olarak nerede yer aldığının araştırılmasına dayanmaktadır.
Tezkire, 2022
Müphemlik kavramı hem modern öncesi hem de postmodern dönemde beşeriyetin en temel gerçeklerinden biri olarak karşımıza çıkmıştır. Ne var ki, genellikle çağdaş bir kavram olarak görülerek daha yeni, postmodern dönemde hararetle tartışılmaya başlamıştır. Bunun sebebi, modern filozofların modern akla uymadığı gerekçesiyle müphemliğe saldırmaları, böylelikle de müphemlik kavramının yalnızca postmodern filozofların bir tepkisi olarak anlaşılmış olmasıdır. Ancak müphemlik postmodern dönemle sınırlı değildir. Tarihe baktığımızda müphemlik tarihin olduğu her yerde var olmuştur. Bunun anlamı, tarih ve müphemliğin bir insan ürünü olarak sürekli karşılıklı ilişkiyle birbirini beslemiş olmasıdır. Müphemlik en belirgin haliyle kendini dini metinlerin tefsirinde göstermiştir. Bugün ise Nietzscheyle başlayıp Heidegger, Derrida, Bauman ve Caputo’nun takip ettiği filozoflar müphemliğin ilişki içerisinde olduğu sanat, dil, şiir gibi alanları beşeriyetin en önemli özellikleri olarak gün yüzüne çıkarmıştır. Sonuç olarak, müphemlik postmodernist çoğulculuk ya da nihilist hiççiliğin kabul ettiği anlamda değil ama yanlış olduğunu peşinen kabul etme anlamında beşerî bilginin en önemli özelliğidir.
2020
Modernizme bir tepki olarak ortaya cikan nihilizm, ozunde her seyi inkâr etmeye dayanmaktadir. Modernizme bir karsi durus sergileyerek, modernizm ile en yuce degerlerin anlamini kaybettigini ve bunun da nihilizme goturdugunu ifade eden Nietzsche, nihilizm konusunda ilk akla gelen isimdir. Bununla birlikte Nietzsche’nin soylemleri, modernizme tepki gosterip, postmodern surecin basladigini savunan bircok dusunure de ilham kaynagi olmustur. Postmodern surece Nietzsche’nin onculuk etmesinden dolayi postmodernizmin, nihilist olup olmadigi tartismalari ortaya cikmistir. Bu baglamda postmodernizm ve nihilizm iliskisini ele almak, calismanin konusunu ve postmodernizm ile nihilizm arasinda iliski olup olmadigini, baska bir deyisle postmodernizmin nihilist olup olmadigini incelemek de calismanin amacini olusturmaktadir. Buna ek olarak soz konusu iliskinin nasil oldugu sorusunun cevabini ortaya koymak ise calismanin ana sorunsalidir. Bu noktadan hareketle kuramsal bir calisma niteliginde olan ...
Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, 2017
Aydınlanmadan sonra ortaya çıkan, aklı ve bilimi pusulası olarak kabul eden ve eskiden yeniye geçiş olarak tanımlanan modernizm, yaşam tarzlarının değiştiği, geleneksel yapıdan uzaklaşmış toplumsal yapıyı içeren bir süreçtir. Modernizme çare olarak oluşturulan postmodernizm ise bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan değişim, küreselleşme, kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması gibi faktörlerin etkisiyle toplumsal değişime ilişkin birçok alanda olduğu gibi tüketim şekillerinde de köklü dönüşüm sağlamıştır. Modernleşme ile birlikte üretimin ön planda olduğu geleneksel toplumdan tüketim toplumuna geçiş yaşanmıştır. Üretim şekillerinin değişmesi ve üretim kapasitesinin artması, tüketim şekillerinin de değişmesini zorunlu kılmıştır. Postmodernizmle birlikte bireyler, yeme, içme, gibi temel ihtiyaçlarından daha farklı ihtiyaçlar içerisine girmiştir. Yaşam tarzlarını ve toplumsal kimliklerini de kapsayacak geniş bir alanda tüketmeye başlayarak tüketim kültürünün ortaya çıkmasını desteklemişlerdir. Bu makalede modernizm, postmodernizm ve tüketim kültürü kavramlarına yer verilerek, bu kavramlara yönelik değerlendirmeler üzerinde durulmaktadır. Makalenin temel sorunsalını oluşturan "tüketim kültürünün şekillenmesinde, modernizm ve postmodernizm süreçlerinin etkileri" kıyaslanarak detaylı bir tartışma yapılmaktadır.
Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2016
Modernizm bir aydınlanma projesi olarak ortaya çıkmıştır. Doğa bilimleri ve sosyal bilimlerde nesnelliği savunur. Kalkınmış bir ekonomiye, idari rasyonaliteye, sosyal anlamda dünyanın farklılaşmasına önem verir. Kamu yönetiminde kuralları, bütünlüğü ve standardizasyonu dikkate alır. Hiyerarşik, süreç odaklı, merkeziyetçi bir idari yapı tasavvur eder. Genel anlamda postmodernizm modernizmle bir hesaplaşmadır. Postmodernizm, modernizmin akıl, kimlik nesnellik, mega anlatılar temel kavramlarını sorgular. Bireyci toplumsal düzenlemelere olanak tanır. Postmodernistlere göre, bireysel farklılıklar bir bütün oluşturur ve toplumsal gerçekliklerin tek bir açıklaması yoktur. Postmodernizm kamu yönetiminde bürokrasi ve kırtasiyeciliği azaltmayı amaçlar. Yerinden yönetim, esneklik, geçici örgütlenmeler, beşeri sermayeye değer verme, enformasyon teknolojisinden yararlanma, katılım postmodern kamu yönetiminin ana özellikleridir. Bu çalışma, modernizmi ve postmodernizmi yönetsel bakımdan tahlil etmeyi amaçlamaktadır. Çalışmada modern ve post modern dönemdeki kamu yönetimi anlayışı karşılaştırılmalı bir biçimde incelenmektedir.
Modernism and Postmodernism Studies Network, 2020
Modern ve postmodern kavramları, çok farklı disiplinlerde, farklı bağlamlarda çeşitli kavramlarla özdeşleştirilmiş, birçok farklı alanda sayısız tartışmayı tetiklemişlerdir. Ancak, çeşitli bağlamlarda sıklıkla kullanılan bu kavramlar, zaman içinde özgün bağlamından ayrışıp çok anlamlı bir niteliğe bürünmüştür. Bu makale, büyük ve kapsayıcı kavramlar olarak kullanılan bu kavramların varoluş koşullarını, hangi toplumsal, ekonomik, tarihsel dönüşümlerin ürünleri olduğunu inceleyerek açıklığa kavuşturmayı hedeflemektedir. Öncelikle, moderni anlayabilmenin bir koşulu olarak modern-öncesi kavramı tartışılmış, modern mevhumu, içinden türediği sosyo-ekonomik bağlam ortaya koyularak tartışılmıştır. Standartlaşma (rasyonellik), sekülerleşme, dünyevileşme, yenilikçilik, ilerleme düsturu, modernin semptomları olarak ortaya koyulmuş ve bunların kökenleri tartışılmış, modern kavramı, ilgili tartışmaların genellikle sınırlı kaldığı kültür ve ideoloji alanının ötesinde, tarihsel bağlamı, toplumsal koşulları ve ekonomik boyutuyla birlikte, sosyolojik ölçütlerle düşünülmüştür. Moderni toplumsal varoluş koşullarıyla birlikte incelemek, çoğu zaman birbirinin yerine geçebilir şekilde kullanılan ve mutlak, sabitlenebilir bir tarihsel deneyim olarak sunulan, dolayısıyla ideolojik olarak araçsallaştırılan ve anlam kaymalarına uğrayan modernleşme, modernlik, modernite kavramlarına da sosyolojik, bilimsel bir yaklaşımı mümkün kılmaktadır. Postmodern kavramı ise, mimari, estetik kökenli bir kavram olsa da, özellikle 1980"lerden itibaren sanat, estetik, felsefe, sosyal bilim gibi çeşitli alanlardaki kuram ve düşünceleri büyük ölçüde etkilemiştir. Postmodern kavramı da, estetik kökenlerinin içinde varolduğu toplumsal koşullarla birlikte tartışılmış, postmodernizm, belirsiz, bulanık, akışkan, bütünlüksüz, tutarsız bir dünyanın estetik bağlamı olarak ele alınmıştır. Makale, muğlak biçimde kullanılan ve dolayısıyla çeşitli anlam kaymalarına uğrayan modern-postmodern ve bağılı kavramlara sosyolojik bir açıklama getirmeyi amaçlamaktadır.
Global Journal of Economics and Business Studies, 2013
Cilt: 2 Sayı: 4 (80-95) Volume: 2 Issue: 4 (80-95) ~ 80 ~ MODERNİZMDEN POSTMODERNİZME DEĞİŞEN KENTLEŞME Şafak KAYPAK 1 ÖZET Bu çalışmada, modernizmden postmodernizme yaşanan gelişmeler göz önünde bulundurularak, kentleşme olgusunda meydana gelen değişimler vurgulanmaktadır. Bilim ve ilerlemenin temel dayanağı olan değişimin altyapısında fordizmden postfordizme; üstyapısında modernizmden postmodernizme geçiş süreci yer almaktadır. Sanayi Devrimi'ne kentleşme, sanayileşme ve modernleşme süreci eşlik etmiştir. Modernizm, bir değişim türü olarak ekonomik yapı, kültürel süreçler, siyasal yaşam başta olmak üzere toplumsal yapının tüm düzlemlerine yansımış ve 20. yüzyıla değin toplumsal yapının biçimlenmesinde en belirleyici etken olmuştur. Modernite ve onu takip eden postmodernite söylemleri, kentlerde olunan dönüşümleri anlamlandırma yönünde önemli bir yere sahiptir. Modernizmle başlayan süreçte sosyo-ekonomik yapılarda, toplumsal ilişkilerde ve kentsel yaşam biçimlerinde kendisini gösteren bu değişim, postmodern toplum olarak adlandırılan günümüz toplumunda daha farklı şekillere bürünmüştür. Postmodern söylem, küreselleşme sürecinde bilgi-iletişim teknolojilerindeki gelişmelerle yeniden şekillenen kentsel yapıya kendi kimliğini vurmuştur. Bu bağlamda, modernizm ve postmodernizmle değişen kentleşmenin kentsel mekâna yansımaları çalışmanın temel inceleme amacını oluşturmaktadır. Anahtar Kelimeler: Modernizm, Postmodernizm, Kent, Kentleşme, Kentsel Değişim. Jel Kodu: O10, Z13 CHANGING URBANIZATION TO POSTMODERNISM FROM MODERNISM
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Trakya Eğitim Dergisi, 2021
EKSEN Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dergisi, 2023
The Journal of Academic Social Science Studies
Journal of International Social Research, 2018
DergiPark (Istanbul University), 2022
The Journal of Academic Social Science Studies, 2018
AKRA KÜLTÜR SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİ, 2017
Journal of Turkish Studies, 2014
The Journal of Academic Social Science Studies, 2013
Türkiye Medya Akademisi Dergisi, 2023
MİLEL VE NİHAL inanç, kültür ve mitoloji araştırmaları dergisi, 2015
International Journal Of Turkish Literature Culture Education, 2016