Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
11 pages
1 file
Babıali Baskını ile beraber ortaya çıkan geleneksel darbecilik kültürü
OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 2019
In 23 th January 1913, Union and Progress Party organized a coup against the leading Kamil Pasha Cabinet and aquired power. This coup is named as "the raid of the Porte". The main reason of the coup was Kamil Pasha Cabinet's acceptance of the memorandum of the Great Prowers, which was given after the defeat of the Ottoman forces in the first Balkan War and included the surrender of one of the oldest capitals of Edirne and the Islands in the Eagean sea. The aim of the Union and Progress Party was the protection of these reagions, by monopolizing every possibility at hand. The raid of the Porte, an important breakpoint in Turkish politics, is an important area under the leadership of Enver Paşa. In the history of democracy in Turkey,one of the first coups can be seen as a consequence of the monopolization of political power by the Union Committee and Progress. However, they could not be successful in reaching this aim. This work observes the process and the repercussions of the coup by using the British print media, and puts forward the failure of its aim, with its internal and external reasons.
Yuvarlak Masa Toplantısında Babıali Yayıncılığı ve İslami Neşriyat konuşuldu. Konuklarımız; Beyan Yayınları’ndan Ali Kemal Temizer, çeşitli dergi ve gazetelerde yazılarıyla tanıdığımız Ömer Lekesiz ve Eğitim Danışmanlığı ve Araştırmaları Merkezi (EDAM)’nden Alpaslan Durmuş. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren basın-yayın dünyasının merkezi haline gelen Babıali’de yaşanan değişim ve dönüşüm siyasal ve toplumsal gelişmelerin ışığında masaya yatırıldı. Cumhuriyet’in ilanı ve harf devrimi, askeri darbeler, büyük sermayelerin/holding yayınevlerinin piyasaya dahil olması gibi kırılma noktalarının Türkiye basın-yayınına ve özelde İslami neşriyata etkileri ele alındı.
Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, çizim ve planlardan yasal olarak eser sahipleri sorumludur. Yazılardan kaynak belirterek tam veya özet alıntı yapılabilir. Fotoğraflar izinsiz kullanılamaz.
2019
Öz Yaratıcının sıfatlardan tecrit edilmesi anlamındaki mu'attıla düşüncesi İslâm'ın ikinci asrının ilk yarısında ortaya çıkmış ve Mu'tezile mensupları tarafından dile getirilen beş prensipten 'tevhid' ilkesi bağlamında savunulmuştur. Birçok felsefî/siyâsi ekol tarafından da dile getirilen ta'tîl meselesi sıfatlardan soyutlanmış bir Tanrı algısını beraberinde getirirken, özellikle kelam sıfatının bir tezahürü olan vahyin temsil ettiği Kur'ân'ın da mahluk olduğu iddiasına mesnet teşkil etmiştir. İlk zamanlarda tenzihî bir yöntem gibi tasavvur edilen ta'tîl meselesi Kur'ân'ın mahlûk olduğu iddiası ile birlikte siyasi bir krize dönüşmüş ve Hicrî üçüncü asırla birlikte Abbâsi devleti halifesi Me'mun tarafından bir devlet meselesi haline getirilmiştir. İslam tarihinde 'mihne' diye anılan olayların vukuuna sebep olan bu konu uzun yıllar İslam alimlerinin de gündemini meşgul etmiştir.
Toplum Bilimleri Dergisi, 2010
Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Çağdaş müelliflerden Muhammed Gazâlî, son dönem İslâm davetçilerindendir. O, kaleme aldığı eserlerde İslâm âleminin problemlerini gündeme getirmektedir. Müslümanların iman anlayışı sıkıntılıdır. Oysa iman, Kur’an’ın önem atfettiği bir meseledir. Bu bağlamda İslâm literatüründe imanda ikrar ve tasdik, İslâm ve imanın mahiyeti ve amelin imandan olup olmaması gibi konular ele alınmıştır. Müellif bu tartışmaları terk etmektedir. O imanın İslâm birey ve toplumlarının maddî-manevî inşasına vesile olmasını istemektedir. Çalışmamızın konusu, müellifin geniş perspektife sahip iman tasavvurudur. Bu doğrultuda imanın birey ve toplum hayatını düzenleyen etkilerinden bahsedeceğiz. İman ve sevgi arasındaki ilişki konusunu ele alacağız. İnanlarla inanmayanların yaşam tarzlarına ait genel nitelikleri karşılaştırmalı olarak vereceğiz. İhlas sahipleriyle, bu niteliği kaybeden ve riya tutkusuna yenik düşenlerin iman noktasında yaşadıkları tehlikeleri açıklayacağız. Ameli iman esası kabul eden müellifi...
Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, 2020
Bu makale bilimsel etik ve kurallara uygun hazırlanmış ve intihal incelemesinden geçirilmiştir.
Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi Yayınları, Misak-ı Milli Özel Sayısı, Yıl:23, Sayı:93. , 2017
Birinci Dünya Savaşı Osmanlı Devleti’nin de içinde bulunduğu İttifak devletlerinin mağlup olmasıyla sonuçlanmış, savaş sonunda da İtilaf devletleri yenilen devletlerle ateşkes antlaşmaları imzalamıştır. İtilaf devletleri daha savaş bitmeden Osmanlı topraklarını kendi aralarında yaptıkları gizli antlaşmalarla paylaşmışlar ve bu amaca yönelik bir ateşkes hazırlamışlardır. Nitekim 30 Ekim 1918’de Osmanlı Devleti ile imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması barışı sağlamak yerine, İtilaf devletlerinin paylaşım planına göre yapılacak olan işgallerin önünü açmıştır. Ateşkeste ki 7. maddeyi dayanak olarak gösteren İtilaf devletleri Anadolu’yu işgale başlamışlar ve Türk hakimiyetine tamamen son vermek istemişlerdir. Ancak Mustafa Kemal Paşa önderliğinde başlayan, kongreler, milli cemiyetler, meclisin açılması ve Misak-ı Milli Beyannamesi’nin ilanı ile devam eden ve bir milletin topyekûn şahlanması olan İstiklal mücadelesi başarı ile sonuçlandırılmıştır. Bu büyük mücadelenin temelini oluşturan Misak-ı Milli hedeflerinin çoğu gerçekleştirilmiş ise de halen günümüzde doğrudan veya dolaylı olarak Türkiye Cumhuriyeti’ni ve bölge devletlerini etkileyen sorunlar ve meseleler mevcuttur. Bu makalede Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle başlayan ve Lozan Antlaşması’na kadar devam eden süreçte yaşanan olaylar incelenerek, Misak-ı Milli’ye giden yolda gelişmeler aktarılmış ve tarihi süreçten bugüne Misak-ı Milli’nin günümüze yansımaları değerlendirilmeye çalışılmıştır
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021
Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2000
The influence of the Little Ice Age to Ottoman Empire , 2018
in Mustafa Celâlettin Paşa, Eski ve Modern Türkler, Kaynak Yayınları, Eylül 2014
tarihihtisaskitapligi.com
İstanbul'u Fethinin Doğu ve Batı Dünyasındaki Yankıları, 2020
History Studies, 2025
Erzincan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2020
MİLEL VE NİHAL inanç, kültür ve mitoloji araştırmaları dergisi cilt 12 sayı 2 , 2015