Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2022, 20. Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi, 18-22 Ekim 2022, Bişkek / KIRGIZİSTAN
…
31 pages
1 file
Sözlü geleneği güçlü olan Kırgızların modern edebiyatının oluşum ve gelişim sürecinde folklor ve mitoloji, edebiyatı besleyen önemli bir kaynak misyonu yüklenmiştir. Bunda kuşkusuz dünyanın en uzun destanı olarak bilinen ve Kırgızların ruhunu, var oluşunu sembolize eden Manas Destanı’nın etkisi çok fazladır. Kırgız yazarlar atalarından gelen bu geleneği devam ettirmiş; modern anlatılarını bu kaynaktan beslenerek oluşturmuştur. Nitekim Kırgız edebiyatında modern türlerin doğuşu ve geli- şiminde sözlü gelenek yazarlara zemin oluşturan bir yön taşımaktadır. Cengiz Aytmatov’un eserlerin- de yer alan efsaneler ve mitolojik unsurlar bahsedilen durumun en belirgin örneğini oluşturur. Mito- lojik unsurların farklı edebî eserlerin içerisinde belli düzeyde ortak biçimde yaşaması, mitlerin toplum ve kültürlerarası etkileşim özelliğini ortaya koyması bakımından mühimdir. Evrensel bir değer olan mitoloji aynı zamanda sanatı da besleyen bir kaynaktır. Bu yönüyle folklor-edebiyat ilişkisi üzerine yapılan çeşitli araştırmalara konu olmaktadır. Bundan hareketle bu çalışmada insanları zehriyle ve heybetiyle korkutan yılanın Kırgız romanındaki görünümü incelenmektedir.
Dini Araştırmalar Dergisi, Cilt 22 , Sayı 56, 2019, s: 391 - 408
Din, Edebiyat, Kültür Bağlamında Yılan ve Tavus Kuşu Metaforu, 2024
Özet İslam kültür ve medeniyetinin hâkim olduğu toplumlarda, İslam dininin temel kaynakları olarak kabul edilen metinlerde bulunmayan ancak toplumun benimsediği din dışı inançlar mevcuttur. Bu inançlar, sadece dinî alanda değil, sosyal ve kültürel hayatta da belirgin bir şekilde kendini göstermektedir. Bu bağlamda gerçekleştirilen çalışmada yılan ve tavus kuşu gibi semboller, yalnızca birer hayvan türü olarak değil aynı zamanda dinî, edebî, kültürel ve sanatsal açılardan da değerlendirilmiştir. Yılan ve tavus kuşu, din âlimleri tarafından insanlığın ve İslam'ın başlangıcı olarak kabul edilen Âdem ve Havva kıssalarıyla ilişkilendirilmeleri ve bu hayvanların insan hayatının toplumsal ve sanatsal boyutlarında önemli semboller olarak rol oynamaları nedeniyle araştırmaya değer bir konu olarak görülmüştür. Araştırmanın amacı, bu sembollerin toplum kültürünün bir parçası olarak nasıl şekillendiğini ilgili çevrelere göstermek ve insan yaşamıyla ilgili farkındalık oluşturmaktır. Çalışma sürecinde yılan ve tavus kuşu, kültürel etkileşim faktörleri dikkate alınarak ayrı başlıklar altında incelenmiş ve her bir başlıkta, İslam tarihi ve siyer eserlerinden Hâkim Seyyid Mehmed Efendi (ö.1184/1770)'nin "Siyer-i Kebir" ve Taberi (ö. 310/923)'nin "Tarih-i Taberî" eserlerindeki tasvirler ile Kur'an'daki anlatımlar karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırmaların ardından, söz konusu varlıkların dil, edebiyat ve sanattaki sembolik rolü çeşitli eserler ve yaşamdan örneklerle açıklanmaya çalışılmıştır.
2021
Sanat ve mitoloji insana dair olanı imge aracılığıyla aktaran anlatı biçimleridir. İmgeler, gerek nesnel gerçeklikleri gerekse de bünyelerinde barındırdıkları kültürel anlamlarla metaforik yorumlamaların temel anlatı aracıdır. İmgeyi merkeze alan bu yorumlama biçimi, kendisini kuşatan gerçeklikleri anlamlandırma eğilimindeki insanın, derinlikli yapısını görünür kılar. Halkların kültürel motiflerinde yer alan imgeler genel anlamda toplumu, özelde ise insanı tanımamıza olanak sağlar. Görünenin ardında katmanlı bir varoluş biçimi arz eden insan; sanat ve mitolojinin görsel ve edebi anlatımlarında mevcut bulunan metaforik yorumlama biçimleriyle daha da anlaşılır hale gelir. “Sanat ve Mitoloji Bağlamında Elma İmgesi” başlıklı bu makalede nitel araştırma yöntemiyle literatür taraması yapılarak, sanat ve mitoloji bağlamında elma imgesi merkezinde insana dair olan derinlikli anlam katmanları çözümlenmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda Lucas Cranach’dan Yoko Ono’ya pek çok sanatçının farklı dönemlerden farklı yapıt örnekleri biçimsel ve ikonografik olarak ele alınırken, elma imgesi odağında sanat yapıtlarının mitolojik hikayelerle bağıntıları araştırılmıştır. Mitolojik anlatılarda elma imgesi belirsizlik öncesi ortaya çıkan ve kırılma yaratarak yeni bir sürecin kapılarını aralayan kutsal, sihirli ya da yasaklı bir meyve olarak karşımıza çıkmaktadır. Eşik anında karşılaşılan ve değişimin ön habercisi olan imge, sanatsal anlatılarda ise kimi zaman mitolojik ve dini hikayelerin yorumu şeklinde kimi zamansa yalnızca sanatçının problemini dillendirmede başvurduğu basit biçimsel bir form olarak karşımıza çıkmaktadır.
17. Uluslararası Dil, Edebiyat ve Kültür Araştırmaları Kongresi Tam Metinleri, 2023
İnsan ve toplumun davranış modellerinin arkaik unsurlarını izah eden mitoloji ile edebiyat arasında her zaman yakın bir ilişki olmuştur. Sözlü edebiyat geleneğinin ilk basamağını teşkil eden mitoloji etrafında oluşan bilgi ve düşünme biçimleri, daha sonraki yüzyıllarda ortaya çıkan yazılı kültür geleneği içinde de çeşitli işlevler üstlenmeye devam etmiştir. Özellikle modern dönemde üretilen edebiyat eserlerinin önemli kaynaklarından biri hâline gelen mitoloji, yeni anlatı ve sanat formlarında güncellenerek muhtelif anlamlar kazanmıştır. Bu dönemde kaleme alınan roman, hikâye şiir gibi pek çok edebiyat türünde mitsel temalar ile arketipler yoğun bir şekilde işlenir. Özellikle kaynağını Yunan ve Roma mitolojisinden alan anlatı, motif ve imgeler, modern edebiyat eserlerinde yeniden yorumlanır. Böylelikle ilkel ve geleneksel toplumlar tarafından üretilen mitik bilgi, modern toplumların zihniyet dünyasını şekillendirir, insan davranışlarına model teşkil etmeye devam eder. Türk edebiyatında da mitoloji gerek klasik edebiyatta gerekse modern edebiyatta önemli kaynaklardan biridir. Fakat Türk mitolojisi ile ilgili bilgilerin son derece sınırlı olması, modern edebiyatta Türk mitolojisinden ilham alan eserlerin sayısını etkilemiştir. Diğer yandan Türk mitolojisi ile ilgili araştırmaların gelişmesiyle birlikte mitolojiyi esas alan yahut arkaik motif ve arketipleri kullanan pek çok eser kaleme alınır. Yakın dönemde postmodern roman tekniklerini başarıyla uygulayarak Türk edebiyatının özgün kalemlerinden biri olarak temayüz eden Metin Savaş da bu yazarlardan biridir. Yayımlanmış on üç eseri bulunan Metin Savaş, eserlerinde mitolojiden destana, masaldan efsaneye geniş yelpazedeki geleneksel anlatıyı bilinçli bir şekilde kullanır. Özellikle Erlik, Kargalar Derneği ve Çarşamba Karısı isimli romanları mitolojik öğeler üzerine inşa edilerek yazılmıştır. Bu çalışmada, yazar Metin Savaş’ın Erlik, Kargalar Derneği ve Çarşamba Karısı Cinayetleri isimli kurmaca eserlerindeki Türk mitolojisi ile ilişkisi incelenecektir. Yazarın kurmaca eserlerinde tespit edilen mitik unsurlar, çeşitli açılardan ele alınacaktır.
Edebiyat ve Sinema Birlikteliğine Arketipsel Bir Bakış: Yılanı Öldürseler Örneği
Edebiyat ve Sinema Birlikteliğine Arketipsel Bir Bakış: Yılanı Öldürseler Örneği
Orta Asya'da bozkır hayatı yaşayan Türklerin hayatlarında hayvanlar önemli bir yer tutmuştur. Türk menşeli olduğu düşünülen 12 hayvanlı takvim, her biri bir hayvan adıyla anılan 12 yıllık devre esasına dayanmaktadır. Hayvanlar Türklerin inançlarında da önemli bir yere sahiptir; Gök Tanrı, Manihaizm, Budizm gibi dinlerde hayvanlar çeşitli düşünceleri veya ruhları temsil etmiştir. Şamanizm inancında yılan, Şaman'ı kötü ruhlara karşı korurken, Budizm inancında var oluş döngüsünün merkezinde bulunan yılan, kızgınlığı temsil eder. Budizm'deki reenkarnasyon inancına göre önceki hayatlarında kötülük yapan canlılar, bir sonraki hayatlarında dünyaya geldiklerinde ruhları, karanlıklar dünyasında yılan, fare, domuz vb… hayvanların bedeninde dünyaya gelir. Türklerin sosyal ve dinî hayatlarında çeşitli inançları sembolize eden yılan, edebi eserlerine de konu olmuş ve edebi eserlerde 12 hayvanlı takvimin yılan yılı anlamında, Budizm inancının işlendiği * Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir.
2021
Türkler çok eski dönemlerden itibaren Orta Asya’da kendilerine ait bir kültür sistemi ortaya çıkarmış ve bunu da çeşitli unsurlar ile diğer nesillere aktarmıştır. Bu kültür ögeleri ise farklı şekillerde karşımıza çıkmaktadır. Kimi zaman arkeolojik kazılarla kimi zaman sözlü edebiyatla kimi zaman da inanç sistemleriyle. Türklerde önemli bir yere sahip olan defin geleneği, kişinin eşyaları ile gömülmesini sağladığından, dönemin kültürel varlığı hakkında bizleri bilgi sahibi yapan en önemli unsurların başında gelmektedir. Yine mitolojik birçok figür eski dönem Türk inanç, yaşayış ve kültürel hayatı hakkında bizlere birçok bilgi sağlamaktadır. O dönemki inanışların nasıl ve neden ortaya çıktığı ve gündelik hayatta ne anlama geldiği bu figürler sayesinde açıklanmaktadır. Yapılan bu çalışma ile eski Türk kültürünün maddi ve mitolojik unsurlar üzerinden ne tür bilgiler elde edilebileceği ve bu unsurların nasıl ortaya çıktığı anlatılmaya çalışılacaktır.
Uluslararasi Kibris Universitesi Fen-Edebiyat Fakultesi
Bu makalede yılan, Türk, Sümer, Mısır ve Hint mitlerinde karşılaştırmalı olarak arketipsel inceleme yöntemi ile ele alınmıştır. Çalışmada mitlerin başlangıcı olan ve en eskileri arasında sayılan Sümer mitleri, Hint mitleri, Mısır mitleri ve kendi kültürümüzü de ifade etmek adına Türk mitleri yer almıştır. Ele alınan mitlerde yılanın düalist yapısı iyi-kötü, eril-dişil, aydınlık-karanlık gibi zıtlıkları sembolize edilerek gösterilmeye çalışılmıştır. Farklı toplumların benzer mitlerinde yer alan yılanın arketipsel bağlamda ilk örneklerine değinilecek ve bu ortak mitlerin birbirleriyle olan bağlantısı üzerinde durulacaktır. Mitler, geçmişten günümüze kadar kültür aktarımı yapan ve ait olduğu toplum hakkında bilgi veren önemli aracılardır. Yılanın benzerlik taşıdığı bu mitler karşılaştırmalı olarak incelenecektir. Karşılaştırmalı inceleme sayesinde mitlerin toplumların bilinçaltlarında nasıl benzer şekilde gün yüzüne çıktıkları gösterilmeye çalışılacaktır. Yılan, incelenen mitlerde orta...
2020
George Orwell, çağdaş İngiliz yazarları arasında, imzası en çok tanınan sanatçıların başında gelir. Pek çok dile tercüme edilen "Hayvan Çiftliği" adlı romanı ise onun şöhretini pekiştirmiş bir eserdir. Eser pek çok dile tercüme edildiği gibi o dillerde defalarca yaptığı baskı sayısı ile de dikkat çeker. Edebî cephesiyle kültürel, içerdiği mesajlar nedeniyle siyasal bir trafiğin parçası olmuş "Hayvan Çiftliği", oldukça geniş bir okuyucu kitlesiyle buluşmuştur. Orwell'ın başta alegori olmak üzere grotesk, hiciv hatta kara mizahla yoğurduğu romanı, bugün artık dünya edebiyatı kapsamında değerlendirilebilecek bir çağdaş klasik olarak yerini almıştır. Roman çağdaş bir mit ya da fabl olarak da ele alınmıştır. Hayvan Çiftliği politik düzen, sosyal ilişkiler, hiyerarşi ve sosyo-politik yozlaşma bağlamında büyük bir alegorik eserdir. Okuyucuya gönderdiği mesajlar bakımından da politik, edebî ve kültürel okumalara katkı sağlayan bir romandır. Makalede, romanın olay örgüsüne kısaca temas edilerek, eserdeki alegorik yapı ortaya konacak ve "Hayvan Çiftliği"nin içerdiği göndermeler gözler önüne serilecektir. Orwell, söyledikleri ile sadece mensubu olduğu İngiliz milletini ve kendi çağını değil, esasen tüm dünyayı ve tüm zamanları muhatap olarak yakalamayı başarmış bir sanatçıdır. Bu bakımdan romanın Türk okuyucusuna ve içinde yaşadığımız zaman dilimine de hitap ettiği açıktır. "Hayvan Çiftliği" anlam katmanları, zengin çağrışım dünyası ve ince bir mizahla edebiyat araştırmacıları için oldukça mümbit bir edebî rezerv teşkil eder. Onu okumak, incelemek ve anlamak ise sadece edebiyata meraklı olanlara değil, sanatın gücünü takdir eden her kültürlü insana keyif verir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
“Mitolojiden Edebiyata Su Anası”. TÜRÜK Uluslararası Dil, Edebiyat ve Halkbilimi Araştırmaları Dergisi 2019, Yıl 7, Sayı: 19 (ISSN: 2147-8872), 2019
Star Wars Sineması Okumaları, 2017
Hece Öykü Dergisi, 2021
İdil-Ural Araştırmaları Dergisi, 2020
Kırgız Arkaik Destanları ve Mitoloji, 2020
Amasya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi / Amasya Özel Sayısı, 2022
Giritli Mübadillerin İki Dillilik Hadisesinin Türk Romanı Üzerindeki Sosyokültürel Etkileri, 2018
Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021
XII. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARİHİ ve FOLKLORU KONGRESİ /SANAT ETKİNLİKLERİ, 2019
21. Yüzyılda Eğitim ve Toplum, 2018
Ilmi Arastırmalar Dil Edebiyat Tarih Incelemeleri, 2014
Journal of Turkish Studies, 2013
Journal of Turkish Research Institute, 2011
International Journal of Languages' Education, 2017
Milliyetçilik Araştırmaları Dergisi