Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
22 pages
1 file
Estetik ve nazarî esasları İslami kültürün etkisiyle oluşan divan şiiri; XIV. yy itibaren belli bir seviyeye ulaşmış, XV. yy'da kuruluş sürecini tamamlamış ve yüksek bir ifade se-viyesine ulaşarak XIX. yy'a kadar devam etmiştir. Divan şiirinin muhteva unsurları olan mazmun, mecaz ve terkip-ler zaman içerisinde divan edebiyatı şairleri tarafından mev-cut imkânlar çerçevesinde işlenerek kendine mahsus anlam alanı oluşturmuştur. En güzel olanı en güzel şekilde söyleme amacı güden divan şairi, sınırlı olan mazmunlar içinde realiteden ayrıl-mayarak yeni benzetmeler, yeni mecaz ve istiareler bulma yoluna gitmiştir. Şair, özellikle tenasüb, leff ü neşr, tezat, mecaz gibi edebî sanatlardan yararlanarak kelimeler arasın-daki ilişkiden, çağrışımlardan şairliği nispetinde istifade etmiştir. Şiirde mananın, kendisi üzerine inşa edildiği zemin olması dikkatiyle mazmunların divan şiiri içerindeki seyri-nin ortaya çıkarılması, anlam dairesinin tespit edilmesi şiire katkısı bakımında önemlidir. Bu çalışmada öncelikle gerekçeleri belirtilerek mazmun olarak adlandırılan "bezm-i fenâ"nın; mazmun olarak kullanımının tarihi seyri, anlam alanları, anlam-bağlam ilişkisi ve bu ilişkinin hangi kelimelerle sağlandığı üzerinde çeşitli tespitler yapılmıştır. Elde edilen neticeler ile divan şiirinin anlaşılmasına katkı sağlamak amaçlanmıştır.
İslam medeniyeti dairesine girdiğimizden bu yana kadîm geleneğimizin kollarından birisini de aruzla yazılan eserlerimiz oluşturmuştur. Önceleri Arap ve Fars edebiyatı örnek alınarak oluşturulan eserler, edipler tarafından yüzyıllar boyunca dilin işlenmesiyle ve ona kendi kültür giysisini de giydirerek kendini kanıtlayan bir edebiyat oluşturmuşlardır. Bununla beraber ediplere değer verip onların hamisi olan hükümdarların da rolü oldukça büyüktür. Sadece şairler değil, hükümdarlar da bu şiir söyleme geleneğine katılmışlar ve hatta kendi divanlarını oluşturmuşlardır.
Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, 2010
Konusu esmâ-i hüsnâ, esmâ-i nebî ve insan isminden başka her şey olabilen ve genellikle manzum olan lugaz, klasik Türk şiirinde herhangi bir şeyin özellikleri anlatılarak onun isminin bulunması amaçlanan bilmecedir. Hazırlanan bu yazıda 18. yüzyıl şairlerinden Mustafa Fennî’nin lugazları ele alınmış, bunların şekil ve ifade özellikleri üzerinde durulmuştur. Fennî’nin kaleme aldığı lugazlara konu ettiği unsurlar ve bu unsurların benzetildiği ögeler tespit edilerek lugazların dikkat çekici yönleri ortaya konmaya çalışılmıştır. Bunun yanında şairin, lugazların içine yerleştirdiği ipuçları, kendi lugazları ile ilgili görüş ve yaklaşımları da örnek beyitlerden yola çıkılarak ele alınmıştır. Ayrıca Fennî’nin lugaz mecmualarında olan ve divanında yer almayan yedi lugazının tenkitli metni yayınlanmıştır.
2016
İslam medeniyeti dairesine girdiğimizden bu yana kadîm geleneğimizin kollarından birisini de aruzla yazılan eserlerimiz oluşturmuştur. Önceleri Arap ve Fars edebiyatı örnek alınarak oluşturulan eserler, edipler tarafından yüzyıllar boyunca dilin işlenmesiyle ve ona kendi kültür giysisini de giydirerek kendini kanıtlayan bir edebiyat oluşturmuşlardır. Bununla beraber ediplere değer verip onların hamisi olan hükümdarların da rolü oldukça büyüktür. Sadece şairler değil, hükümdarlar da bu şiir söyleme geleneğine katılmışlar ve hatta kendi divanlarını oluşturmuşlardır
Şiir kelimelerle oynama sanatıdır. Bu sanatın en büyük icraatçılarından olan Divan şairinin görevi ise; eski bir sahnede ve eski bir metinle, yeni bir oyun yaratmaktır. Bundan dolayı şair, kelimelere hükmetme gücünü sonuna kadar kullanır ve bu sistem içerisinde her kelimeye alışılmadık, yeni bir rol verir. Bütün imkânlarını kullanan şair, yıllarca anlatıla gelen hemen hemen benzer konuları, yeniden
2022
Tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilerek tanıtım amacıyla ve araştırma için yapılacak kısa alıntılar dışında, yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir şekilde kopya edilemez, elektronik ve mekanik yolla çoğaltılıp, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.
FSM İlmî Araştırmalar İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi, 2016
PDF KİTAP YÜKLENDİ - DÎVÂN-I MİFTÂHÜ'L-MA'ÂRİF FÎ NA'Tİ'L-'AVÂRİF (İnceleme-Tenkitli Metin-İzahlar-Tıpkıbasım, 2019
Osmanlı İmparatorluğu’nun zor zamanlar geçirdiği son dönemlerinde; Erzincan’ın Kemah ilçesine bağlı Müşerkek köyünde doğan İbrahim Hakkı, Arap asıllı bir aileye mensuptur. Çocukluğundan itibaren çeşitli âlimlerin yanında eğitim gören İbrahim Hakkı, gençliğinde Nakşibendiliğe meyletmiştir. Ancak gördüğü bir rüyanın tesiriyle Mevlevilik yolunu seçmiş ve postnişinliğe kadar yükselmiştir. Güçlü hitabeti ve ikna kabiliyeti sayesinde saray vaizliğine kadar yükselen İbrahim Hakkı, bu görevde olduğu dönemde bozuklukları ve yöneticilerin zaaflarını dile getirmekten çekinmemiştir. Bunun bir sonucu olarak da sürgün hayatına mahkûm edilmiştir. Yokluk ve sürgünde geçen hayatına rağmen İslami kaidelerden vazgeçmemiştir. Şiirlerinin muhtevası, yazılış amacı ve yazıldığı dönem dikkate alındığında, sanat kaygısı İbrahim Hakkı Efendi için ikinci plandadır. Buna rağmen; doğuştan gelen bir şairlik istidadı vardır. İmparatorluğun her yanından maddi ve manevi çöküş çığlıkları yükselirken; böylesine sert mizaçlı ve sözünü esirgemeyen bir Mevlevi şeyhinden sanat göstermek için şiir yazmasını beklemek, doğru bir tutum olmayacaktır. Allah aşkı ve peygamber sevgisi, İbrahim Hakkı Efendi’nin kişiliğinde çok ciddi tesirler bırakmıştır. Sosyal hadiselere ve bozukluklara tepkisiz kalacak bir yapıya da sahip değildir. İbrahim Hakkı Efendi’nin samimi bir dil ve akıcı üslupla yazdığı şiirleri, onun ciddi bir ayet ve hadis bilgisine sahip olduğunu göstermektedir. Ayrıca İbrahim Hakkı Efendi’nin şiirlerinde peygamber kıssaları, astronomi, tasavvuf bilgisi ve divan şiiri mazmunları da önemli bir yer tutmaktadır. İmparatorluğun çöküşüne ve ardından Cumhuriyet’in sancılı kuruluşuna şahit olan; Kurtuluş Savaşı için cephede bizzat çarpışan İbrahim Hakkı, ne yazık ki ilmî eserleriyle Mevlevi dedesi oluşuyla veya şairliğiyle değil de başka şekilde gündemde tutulmuştur. İbrahim Hakkı Efendi’nin Şapka Kanunu’na muhalefetten İstiklal Mahkemeleri’nde yargılanıp idama mahkûm edildiği, idam kararı uygulanmadan bir hafta önce vefat edip köyüne defnedildiği, durum tespitine gelen mahkeme heyeti tarafından kabrinin açılıp cesedinin darağacına çekildiği iddiası, gündem oluşturmak amacıyla bir argüman olarak kullanılmıştır. Malesef büyük çoğunluk, gerçeği araştırmak yerine bu iddiayı koşulsuz kabul etme yolunu seçmiştir. Çalışmanın giriş bölümünde Mevlana ve Mevleviliğe dair bilgi verilmiş, Erzincan’daki Mevlevilik hareketlerinden kısaca bahsedilmiştir. Birinci bölümde Kemahlı İbrahim Hakkı Efendi ve onun eserleri hakkındaki bilgiler aktarılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde ise divanın tenkitli metni transkripsiyonlu olarak sunulmuştur. Nüshalara dair farklılıklar, Arapça ve Farsça şiirlerin Türkçesi dipnotlarla açıklanmış ve metnin daha anlaşılır olması için çalışılmıştır. İzahlar kısmında ise metinde geçen dinî tasavvufi kavramlar, mitolojik terimler, ayet ve hadis iktibasları açıklanmış, zikredilen şahıslar ve mekânlar hakkında izahlara yer verilmiştir. Çalışmanın en sonuna ise divanın yazma nüshasının tıpkıbasımı eklenmiştir. Çalışmaya konu olan eser, naatlardan müteşekkil ve klasik kafiye tertibine uygun bir divan olsa da yakın dönemde kaleme alınmıştır. Yazma ve matbu nüshalarda sayfa numaralandırması yapılmış olduğu için varak numarası vermek yerine orijinal numaralandırmaya riayet edilmiştir.
Bozdoğanlı Mustafa Fethi ve Divan'ı, 2022
Söğüt dergilerinde yer aldı. Pek çok şiiri ödüllendirildi. Evli ve iki çocuk sahibi olup hâlen aynı birimde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Bilig, 2021
Dîvân-ı Lutfî İnceleme Metin ve Dizin, 2022
Hadis Tetkikleri Dergisi, 2014
Mustafa İzzet Def'ü'l-Mesâlib fî Edebi'ş-Şâ'ir ve'l-Kâtib (İnceleme-Metin-Dizin), 2014
Türkiyat mecmuası, 2021
Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, 2023
Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Ana bilim Dalı Türk Edebiyatı Yüksek Lisans Tezi, 2015
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2016
Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eski Türk Edebiyatı Anabilim Dalı, 2017
Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2022
Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ÇÜİFD), 2010
Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi, 2021