Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2022, Osmanlı Araştırmaları
…
14 pages
1 file
Osmanlı Araştırmaları yılda iki sayı yayımlanan uluslararası hakemli bir dergidir. Dergide yer alan yazıların ilmî ve fikrî sorumluluğu yazarlarına aittir.
Bilig, 2021
2016
İslam medeniyeti dairesine girdiğimizden bu yana kadîm geleneğimizin kollarından birisini de aruzla yazılan eserlerimiz oluşturmuştur. Önceleri Arap ve Fars edebiyatı örnek alınarak oluşturulan eserler, edipler tarafından yüzyıllar boyunca dilin işlenmesiyle ve ona kendi kültür giysisini de giydirerek kendini kanıtlayan bir edebiyat oluşturmuşlardır. Bununla beraber ediplere değer verip onların hamisi olan hükümdarların da rolü oldukça büyüktür. Sadece şairler değil, hükümdarlar da bu şiir söyleme geleneğine katılmışlar ve hatta kendi divanlarını oluşturmuşlardır
FSM İlmî Araştırmalar İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi, 2016
İslam medeniyeti dairesine girdiğimizden bu yana kadîm geleneğimizin kollarından birisini de aruzla yazılan eserlerimiz oluşturmuştur. Önceleri Arap ve Fars edebiyatı örnek alınarak oluşturulan eserler, edipler tarafından yüzyıllar boyunca dilin işlenmesiyle ve ona kendi kültür giysisini de giydirerek kendini kanıtlayan bir edebiyat oluşturmuşlardır. Bununla beraber ediplere değer verip onların hamisi olan hükümdarların da rolü oldukça büyüktür. Sadece şairler değil, hükümdarlar da bu şiir söyleme geleneğine katılmışlar ve hatta kendi divanlarını oluşturmuşlardır.
Dîvân-ı Lutfî İnceleme Metin ve Dizin, 2022
PDF KİTAP YÜKLENDİ - DÎVÂN-I MİFTÂHÜ'L-MA'ÂRİF FÎ NA'Tİ'L-'AVÂRİF (İnceleme-Tenkitli Metin-İzahlar-Tıpkıbasım, 2019
Osmanlı İmparatorluğu’nun zor zamanlar geçirdiği son dönemlerinde; Erzincan’ın Kemah ilçesine bağlı Müşerkek köyünde doğan İbrahim Hakkı, Arap asıllı bir aileye mensuptur. Çocukluğundan itibaren çeşitli âlimlerin yanında eğitim gören İbrahim Hakkı, gençliğinde Nakşibendiliğe meyletmiştir. Ancak gördüğü bir rüyanın tesiriyle Mevlevilik yolunu seçmiş ve postnişinliğe kadar yükselmiştir. Güçlü hitabeti ve ikna kabiliyeti sayesinde saray vaizliğine kadar yükselen İbrahim Hakkı, bu görevde olduğu dönemde bozuklukları ve yöneticilerin zaaflarını dile getirmekten çekinmemiştir. Bunun bir sonucu olarak da sürgün hayatına mahkûm edilmiştir. Yokluk ve sürgünde geçen hayatına rağmen İslami kaidelerden vazgeçmemiştir. Şiirlerinin muhtevası, yazılış amacı ve yazıldığı dönem dikkate alındığında, sanat kaygısı İbrahim Hakkı Efendi için ikinci plandadır. Buna rağmen; doğuştan gelen bir şairlik istidadı vardır. İmparatorluğun her yanından maddi ve manevi çöküş çığlıkları yükselirken; böylesine sert mizaçlı ve sözünü esirgemeyen bir Mevlevi şeyhinden sanat göstermek için şiir yazmasını beklemek, doğru bir tutum olmayacaktır. Allah aşkı ve peygamber sevgisi, İbrahim Hakkı Efendi’nin kişiliğinde çok ciddi tesirler bırakmıştır. Sosyal hadiselere ve bozukluklara tepkisiz kalacak bir yapıya da sahip değildir. İbrahim Hakkı Efendi’nin samimi bir dil ve akıcı üslupla yazdığı şiirleri, onun ciddi bir ayet ve hadis bilgisine sahip olduğunu göstermektedir. Ayrıca İbrahim Hakkı Efendi’nin şiirlerinde peygamber kıssaları, astronomi, tasavvuf bilgisi ve divan şiiri mazmunları da önemli bir yer tutmaktadır. İmparatorluğun çöküşüne ve ardından Cumhuriyet’in sancılı kuruluşuna şahit olan; Kurtuluş Savaşı için cephede bizzat çarpışan İbrahim Hakkı, ne yazık ki ilmî eserleriyle Mevlevi dedesi oluşuyla veya şairliğiyle değil de başka şekilde gündemde tutulmuştur. İbrahim Hakkı Efendi’nin Şapka Kanunu’na muhalefetten İstiklal Mahkemeleri’nde yargılanıp idama mahkûm edildiği, idam kararı uygulanmadan bir hafta önce vefat edip köyüne defnedildiği, durum tespitine gelen mahkeme heyeti tarafından kabrinin açılıp cesedinin darağacına çekildiği iddiası, gündem oluşturmak amacıyla bir argüman olarak kullanılmıştır. Malesef büyük çoğunluk, gerçeği araştırmak yerine bu iddiayı koşulsuz kabul etme yolunu seçmiştir. Çalışmanın giriş bölümünde Mevlana ve Mevleviliğe dair bilgi verilmiş, Erzincan’daki Mevlevilik hareketlerinden kısaca bahsedilmiştir. Birinci bölümde Kemahlı İbrahim Hakkı Efendi ve onun eserleri hakkındaki bilgiler aktarılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde ise divanın tenkitli metni transkripsiyonlu olarak sunulmuştur. Nüshalara dair farklılıklar, Arapça ve Farsça şiirlerin Türkçesi dipnotlarla açıklanmış ve metnin daha anlaşılır olması için çalışılmıştır. İzahlar kısmında ise metinde geçen dinî tasavvufi kavramlar, mitolojik terimler, ayet ve hadis iktibasları açıklanmış, zikredilen şahıslar ve mekânlar hakkında izahlara yer verilmiştir. Çalışmanın en sonuna ise divanın yazma nüshasının tıpkıbasımı eklenmiştir. Çalışmaya konu olan eser, naatlardan müteşekkil ve klasik kafiye tertibine uygun bir divan olsa da yakın dönemde kaleme alınmıştır. Yazma ve matbu nüshalarda sayfa numaralandırması yapılmış olduğu için varak numarası vermek yerine orijinal numaralandırmaya riayet edilmiştir.
bilig, 2021
"İsen, Mustafa (2020). Usûlî Dîvânı (İnceleme-Tenkitli Metin-Tıpkıbasım). İstanbul: TYEK Yayınları. " künyeli eserin tanıtımı.
2022
Tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilerek tanıtım amacıyla ve araştırma için yapılacak kısa alıntılar dışında, yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir şekilde kopya edilemez, elektronik ve mekanik yolla çoğaltılıp, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.
Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, 2023
Ahmed Fakîh tarafından 1350 yılı civarında kaleme alınan Kitâbu Evsâfi’l-Mesâcidi’ş-Şerîfe, Türkçenin yazılı dili olarak gelişim gösterdiği dönemde verilen edebi ürünlerden biri olması hasebiyle ayrı bir öneme sahiptir. Hacca gitmek amacıyla Anadolu’dan yola çıkan şair, Kudüs, Halilürrahmân, Mekke, Medine ve Şam güzergâhını izlemiş, yolculuğu sırasında ziyaret ettiği kutsal mekânları ayrıntılı şekilde aktarma ihtiyacı hissetmiştir. Eser, bu mekânlara dair muhtelif ayrıntıları barındırdığı gibi güncel bilgilerimize göre Anadolu sahasında yazılmış ilk seyahatnâme özelliğine de sahiptir. Kitâbu Evsâfi’l-Mesâcidi’ş-Şerîfe, daha önce 1974 yılında Prof. Dr. Hasibe Mazıoğlu tarafından British Library, Oriental Manuscripts, Or. 9847 numarada kayıtlı tek nüsha üzerinden yayımlanmış, bu yayım ilk olarak Orhan Şaik Gökyay tarafından ilmî gerekçelerle tenkit edilmiş, ardından eseri dil özellikleri bakımından inceleyen pek çok akademik çalışma yapılmıştır. Bu yayımlarda, neşredilen tek nüshanın bazı yerlerde eksik olduğu belirtilmekle birlikte varaklarının karışık olarak yayımlandığı konusunda kayda değer herhangi bir tespitte bulunulmamıştır. Dr. Ozan Kolbaş tarafından yayımlanan bu kitapta, daha önce yapılan pek çok çalışma ışığında Ahmed Fakîh’in kimliği üzerinde durulmuş, eser ayrıntılı şekilde tahlil edilmiş, Ahmed Fakîh’in hac güzergâhı belirgin hâle getirilmiş, eserin yeni tespit edilen Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi, Kadızade Mehmed Koleksiyonu, Nr. 407 ve Konya Koyunoğlu Şehir Müzesi ve Kütüphanesi, Nr. 13875/1’de kayıtlı iki nüshasıyla birlikte toplam üç nüsha üzerinden tenkitli metni tesis edilmiş, eserde geçen bazı kelimelere, kavramlara, şahıslara, mekânlara ve bu mekânlarda bulunan çeşitli unsurlara dair sonnotlar eklenmiş, metnin tam sözlüğü ve ayrıntılı kelime dizini hazırlanmış, son olarak tespit edilen iki yeni nüshanın tıpkıbasımına yer verilmiştir.
Mustafa İzzet Def'ü'l-Mesâlib fî Edebi'ş-Şâ'ir ve'l-Kâtib (İnceleme-Metin-Dizin), 2014
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
DOĞU ARAŞTIRMALARI
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2023
Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi, 2020
Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eski Türk Edebiyatı Anabilim Dalı, 2017
Köşe Bucak Dünya Dergisi , 2020
Uluslararası Silopi Sempozyumu, 2018
ilafdergi.hitit.edu.tr
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 1997
İlahiyat Yayınları, 2022
16.Uluslarası Türk Sanatları Kongresi, 2023
DergiPark (Istanbul University), 2022