Academia.eduAcademia.edu

Düşünce Tari̇hi̇nde Ortaya Çikan Varoluşa Dai̇r Teori̇ler

2018, Journal of International Social Research

Duyu ya da akıl yoluyla kavranılan veya mevcudiyeti düşünülebilen, Tanrı'nın dışındaki varlık ve olayların tamamını ifade eden ve felsefenin en önemli konularından olan evren, tarih boyunca hem filozofların hem de teologların üzerinde durduğu bir konudur. Zira insan doğası gereği akıllı, düşünen, sorgulayan, algıladığı ve tecrübe ettiği şeyleri anlamlandıran, açıklamaya çalışan bir varlıktır. Varlık sahasına çıktığı andan itibaren doğası gereği öncelikle kendini, ilgi ve algı alanına giren her varlığı, idrak ettiği her şeyi sorgulamaya başlamıştır. Ben kimim? Neyim? Nereden ve nasıl geldim? Varlık sahasındaki yerim neresidir? İçinde yer aldığım bu evren nasıl oluşmuştur? Evrenin bir başlangıcı var mıdır? Şayet varsa ne zaman meydana gelmiştir? Varoluş nedeni kendi içinden mi yoksa kendisinin dışında başka bir şeyden mi kaynaklanmaktadır? gibi birçok soruyla meşgul olmuş, kendi bilgi birikimi çerçevesinde cevaplar üretmeye çalışmıştır. Her soru ve beraberinde gelen her cevap birikimsel bir şekilde sonraki dönemlerde çeşitli bilimlerin ortaya çıkmasına sebep olurken evrenin varoluşuna yönelik özellikle teistik dinlerin kutsal kitaplarında sunulan tanrısal bilgiyle birlikte çeşitli varoluş teorileri ortaya çıkmıştır. Varoluşa dair düşünce tarihinde ortaya çıkan teoriler temelde bu konuda fikir beyan edenlerin nasıl bir Tanrı tasavvuruna sahip oldukları veya herhangi bir Tanrı tasavvuruna sahip olup olmadıkları ya da sahip olunan Tanrı'nın nitelikleri olan irade, kudret, yaratma gibi kavramları nasıl anladıklarıyla yakından ilgilidir. Bu anlamda varoluşa yönelik olarak kendi içerisinde farklı başlıklara ayrılsa ezeli madde teorisi, yoktan yaratma teorisi ve sudur teorisi olmak üzere temelde üç yaklaşım ortaya çıkmıştır. Biz bu çalışmada düşünce tarihinde ortaya çıkan varoluşa yönelik teorileri ele alıp değerlendireceğiz.