Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2011
…
20 pages
1 file
In this work some definitions concerning shame and guilt and also some similarities and differences between these two concepts are dwelled on. The role of shame and guilt within psychopathology and some empirical researches on the relationship between psychopathology and shame/guilt are presented. Another point is the relationship between gender and the proneness to shame and guilt.It is generally argued that shame and guilt are originated from the negative emotions as a reaction to personal failures and transgressions. Despite of some similarities between shame and guilt, augmenting theoretical and empirical literature on the subject have underlined some considerable differences between these two emotional experiences. Majority of the researches asserted that these two emotions can be distinguished from each other according to the fact that individual focuses on whether his/her own behaviour or his/her self in the process of self evaluation. Shame experience is related to the self ...
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2017
Bu çalışmanın amacı üniversite öğrencilerinin bilinçli farkındalıkları ile psikolojik kırılganlıkları arasında utangaçlığın aracılık rolünün incelenmesidir. Araştırmanın çalışma grubunu 299 (176'sı kadın ve 123'ü erkek) öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada ölçme aracı olarak Bilinçli Farkındalık Ölçeği, Psikolojik Kırılganlık Ölçeği ve Gözden Geçirilmiş Cheek ve Buss Utangaçlık Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın verileri yapısal eşitlik modellemesi ile analiz edilmiştir. Ayrıca bootstrapping işlemi de uygulanmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre bilinçli farkındalık; psikolojik kırılganlık ve utangaçlık ile negatif yönde ilişkiye sahiptir. Yapısal eşitlik modellemesi sonucunda, üniversite öğrencilerinde utangaçlığın bilinçli farkındalık ile psikolojik kırılganlık arasında kısmi bir aracı role sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Bootstrapping işlemi de bu kısmi aracılığın anlamlı olduğuna yönelik ek kanıt sağlamıştır. Sonuç olarak, üniversite öğrencilerinin bilinçli farkındalık düzeyleri arttıkça utangaçlık düzeyleri azalabilmekte ve bu azalma ile psikolojik kırılganlık düzeyleri de düşebilmektedir. Aynı zamanda bilinçli farkındalığın artması doğrudan da psikolojik kırılganlık düzeyini düşürebilmektedir.
2018
Sosyal duygular olarak siniflandirilan utanc ve sucluluk, toplumdan dislanma tehlikesi iceren durumlarda kisinin davranislarini duzenleyen uyarici sinyal veya fizyolojik bir ceza olarak degerlendirilmektedir. Bircok patolojide rol sahibi olan bu duygular bilisle yakin bir iliskiye sahiptir. Hem gunluk hayattaki islevleri, uyumsal ve fizyolojik ozellikleri hem de sahip olduklari evrimsel ozellikleri ve norobilissel yapilari utanc ve sucluluk duygularinin bilissel yapilarla olan iliskisine dikkat cekmektedir. Bununla birlikte, mevcut calismalarda bu duygularin bilissel etkileri bakimindan temel duygular kadar ele alinmadigi gorulmektedir. Bu derleme calismasinda utanc ve sucluluk duygularinin tanitilmasi ve bilissel psikoloji alani icin oneminin vurgulanmasi amaclanmaktadir. Bu amacla, oncelikle mevcut alanyazin cercevesinde soz konusu duygularin temel duygulardan ve birbirlerinden nasil farklilastiklarindan bahsedilmistir. Sonrasinda ise, utanc ve sucluluk duygularinin onemini vurgul...
Individual and Family Factors in the Development of Psychopathology ÖZET Bireylerde meydana gelen psikopatolojik bozukluklar üzerinde etkili rol oynayan ve toplumun en küçük yapısı olan aile; her bireyin birbirine saygı, sevgi, merhamet gösterdiği ve bakım ihtiyaçlarının giderildiği bir kurumdur. Aile sistemini oluşturan tüm bireyler birbirlerini karşılıklı olarak etkilemektedirler. Aile içi ilişkilerin, çocukların psikopatolojileri ve sosyal-duygusal gelişimleri üzerinde önemli bir role sahip olduğu görülmektedir. Alan yazında patolojik aile yapısı; iç içe geçmiş aileler, kopuk aileler, evine bağlı olmayan bir eşin olduğu aileler, ilgisiz ebeveynli aileler veya olgunlaşmamış ebeveynli aileler olarak ayrılmaktadır. Kriz durumunda bu ailelerde strese karşı baş etme becerileri veya problem çözme becerileri normal ailelere göre oldukça düşüktür. Patolojik ailelerin en önemli özelliği, iletişim becerilerinin bozuk, üyeler arası ilişkilerin kopuk ve kurallara bağlı olmasıdır. Sağlıklı ve patolojik aileler karşılaştırıldığında, aile içerisinde iletişim kurma, sorumlulukları yerine getirme, rollerin eşit dağılımı, yakınlık, vb. özellikler iki aile tipini ayırmada belirleyici olmaktadır. Kişisel özellik ve bireysel etkenler olarak adlandırdığımız cinsiyet, yaş, öğrenim, zeka, erken yaşta evlilik, psikiyatrik ve kronik hastalıklar, uyuşturucu madde ve alkol kullanımı gibi değişkenler bireyin ve ailenin psikopatolojisini etkilemektedir. Bireyin içinde doğduğu, büyüdüğü ve yaşadığı kültür ile uzlaşması, uyumu ve toplumun kontrol mekanizmalarına adaptasyonu bireyin sosyolojik kendiliğini oluştururken; özgün ve bireysel kendiliği, psikolojik kendiliğini meydana getirir. Sosyolojik ve psikolojik kendilik arasındaki iş birliği bireyi sağlıklı bir uyuma götürürken, ikisi arasındaki iş birliği ve bağlantı belirsizleştiğinde iki sistem birbirinden ayrı dinamiklerle çalışmaya devam eder. Bu makalede, psikopatolojinin gelişiminde etkili rol oynayan bireysel ve ailesel etkenler üzerinde durulmuştur. Anah tar Ke li me ler: Psikopatolojisi; bireysel etkenler; ailesel etkenler ABS TRACT The family, which is the smallest structure of the society and plays an effective role on the psychopathological disorders that occur in individuals, is an institution where every individual shows respect, love and compassion to each other and their care needs are met. All members of the family system affect each other mutually. It is seen that family relationships have an important role on children's psychopathology and social-emotional development. Pathological family structure in the literature are divided into; intertwined families detached families, families with an unrelated spouse, families with unrelated parents and families with immature parents. In case of crisis, stress coping skills or problem solving skills in these families are significantly lower than normal families. The most important feature of pathological families is that their communication skills are impaired, relationships between members are broken and are bound by rules. When healthy and pathological families are compared, communicating within the family, fulfilling responsibilities, equal distribution of roles, closeness, etc. characteristics are decisive in separating the two family types. Variables such as personal characteristics and individual factors such as gender, age, education, intelligence, early marriage, psychiatric and chronic diseases, drug and alcohol use affect the psychopathology of the individual and the family. While the individual's reconciliation and harmony with the culture in which he was born, growing up and living and adaptation to the control mechanisms of the society constitute the sociological self of the individual; the original and individual self creates the psychological self. While the cooperation between the sociological and psychological self leads the individual to a healthy harmony; when the cooperation and connection between them becomes unclear, the two systems continue to work with separate dynamics. In this article, individual and familial factors that play an important role in the development of psychopathology are emphasized.
2019
Bu çalışma esnasında bana çok büyük katkı sunan, yönlendirme ve tavsiyeleri ile hem tezin gidişatını hem de akademisyen olmanın tanımını değiştiren değerli hocam Dr. Yaşar Barut'a sabrı, fedakarlığı ve rehberliği için teşekkürü bir borç bilirim. Sadece bu çalışma sırasında değil bugün bu noktada olmamda önemli emekleri olan aileme desteklerinden dolayı teşekkür ederim. Sizl olmasaydınız bunlar olmazdı. Bu süreçte ve öncesinde her koşulda yanımda olan, bundan sonraki hayatımda da hep yanımda olacağından emin olduğum sevgili eşim Fatma Kılınçer'e desteği, sabrı ve fedakarlıkları için sonsuz teşekkür ederim. Sen olmasan hiç olmazdı.
Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2020
Çalışmanın amacı suçluluk, utanç ve bağlanma stillerinin somatizasyonu yordama derecesi ve aralarındaki ilişkiyi; internette sağlığa yönelik araştırma yapma sıklığının, somatizasyon ve bağlanma stili puanları üzerindeki etkisini incelemektir. Çalışmanın verileri 204 üniversite öğrencisinden toplanmıştır. Katılımcılara Suçluluk Utanç Ölçeği, İlişki Ölçekleri Anketi ve Belirti Tarama Listesi'nin somatizasyon alt ölçeği uygulanmıştır. Analizler sonucunda somatizasyon, bağlanma stilleri ve suçluluk-utanç puanları arasında anlamlı ilişki bulunmuştur. Bağlanma stilleri ve utanç puanları somatizasyonu %36 düzeyinde yordamaktadır. Cinsiyete göre ve internette sağlığa ilişkin araştırma yapma sıklığına göre puanlar farklılaşmıştır. Güvenli bağlanan bireylerin somatik belirtiler gösterme olasılığı daha düşüktür.
Psikopatolojinin Gelişiminde Bireysel ve Ailesel Etkenler, 2021
Individual and Family Factors in the Development of Psychopathology ÖZET Bireylerde meydana gelen psikopatolojik bozukluklar üzerinde etkili rol oynayan ve toplumun en küçük yapısı olan aile; her bireyin birbirine saygı, sevgi, merhamet gösterdiği ve bakım ihtiyaçlarının giderildiği bir kurumdur. Aile sistemini oluşturan tüm bireyler birbirlerini karşılıklı olarak etkilemektedirler. Aile içi ilişkilerin, çocukların psikopatolojileri ve sosyal-duygusal gelişimleri üzerinde önemli bir role sahip olduğu görülmektedir. Alan yazında patolojik aile yapısı; iç içe geçmiş aileler, kopuk aileler, evine bağlı olmayan bir eşin olduğu aileler, ilgisiz ebeveynli aileler veya olgunlaşmamış ebeveynli aileler olarak ayrılmaktadır. Kriz durumunda bu ailelerde strese karşı baş etme becerileri veya problem çözme becerileri normal ailelere göre oldukça düşüktür. Patolojik ailelerin en önemli özelliği, iletişim becerilerinin bozuk, üyeler arası ilişkilerin kopuk ve kurallara bağlı olmasıdır. Sağlıklı ve patolojik aileler karşılaştırıldığında, aile içerisinde iletişim kurma, sorumlulukları yerine getirme, rollerin eşit dağılımı, yakınlık, vb. özellikler iki aile tipini ayırmada belirleyici olmaktadır. Kişisel özellik ve bireysel etkenler olarak adlandırdığımız cinsiyet, yaş, öğrenim, zeka, erken yaşta evlilik, psikiyatrik ve kronik hastalıklar, uyuşturucu madde ve alkol kullanımı gibi değişkenler bireyin ve ailenin psikopatolojisini etkilemektedir. Bireyin içinde doğduğu, büyüdüğü ve yaşadığı kültür ile uzlaşması, uyumu ve toplumun kontrol mekanizmalarına adaptasyonu bireyin sosyolojik kendiliğini oluştururken; özgün ve bireysel kendiliği, psikolojik kendiliğini meydana getirir. Sosyolojik ve psikolojik kendilik arasındaki iş birliği bireyi sağlıklı bir uyuma götürürken, ikisi arasındaki iş birliği ve bağlantı belirsizleştiğinde iki sistem birbirinden ayrı dinamiklerle çalışmaya devam eder. Bu makalede, psikopatolojinin gelişiminde etkili rol oynayan bireysel ve ailesel etkenler üzerinde durulmuştur. Anah tar Ke li me ler: Psikopatolojisi; bireysel etkenler; ailesel etkenler ABS TRACT The family, which is the smallest structure of the society and plays an effective role on the psychopathological disorders that occur in individuals, is an institution where every individual shows respect, love and compassion to each other and their care needs are met. All members of the family system affect each other mutually. It is seen that family relationships have an important role on children's psychopathology and social-emotional development. Pathological family structure in the literature are divided into; intertwined families detached families, families with an unrelated spouse, families with unrelated parents and families with immature parents. In case of crisis, stress coping skills or problem solving skills in these families are significantly lower than normal families. The most important feature of pathological families is that their communication skills are impaired, relationships between members are broken and are bound by rules. When healthy and pathological families are compared, communicating within the family, fulfilling responsibilities, equal distribution of roles, closeness, etc. characteristics are decisive in separating the two family types. Variables such as personal characteristics and individual factors such as gender, age, education, intelligence, early marriage, psychiatric and chronic diseases, drug and alcohol use affect the psychopathology of the individual and the family. While the individual's reconciliation and harmony with the culture in which he was born, growing up and living and adaptation to the control mechanisms of the society constitute the sociological self of the individual; the original and individual self creates the psychological self. While the cooperation between the sociological and psychological self leads the individual to a healthy harmony; when the cooperation and connection between them becomes unclear, the two systems continue to work with separate dynamics. In this article, individual and familial factors that play an important role in the development of psychopathology are emphasized.
İstanbul Üniversitesi Kadın Araştırmaları Dergisi
Journal of Women's Studies * Bu araştırma Anadolu Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsünde Prof. Dr. Gürhan Can danışmanlığında birinci yazar tarafından yürütülen "Farklı cinsiyet rollerine sahip üniversite öğrencilerinin öfke yaşama biçimleri ve utangaçlık düzeylerinin incelenmesi." başlıklı yüksek lisans tez çalışmasının bir bölümünden yararlanılarak raporlaştırılmıştır.
2021
This study analyzes the effectiveness of the Integrative Intervention Group Counseling Program on shyness. The study was conducted with adolescents of ages 14 to 16 in high school. It was conducted by using the embedded mixed method in which both qualitative and quantitative techniques are employed together, and the intervention program is composed of 11 sessions each of which lasted 90 minutes. The Shyness Scale was used to measure the effectiveness of the program, and the program was also evaluated qualitatively. The analysis of the data was carried out by performing the Repeated Measure of Variance Analysis and the Mann Whitney U Test. According to the findings, adolescents not only overcame shyness, but also achieved positive changes in self-perception and actively engaging in life. According to the results, the program developed for intervening with shyness in adolescents was found to be effective.
Sosyal duygular olarak sınıflandırılan utanç ve suçluluk, toplumdan dışlanma tehlikesi içeren durumlarda kişinin davranışlarını düzenleyen uyarıcı sinyal veya fizyolojik bir ceza olarak değerlendirilmektedir. Birçok patolojide rol sahibi olan bu duygular bilişle yakın bir ilişkiye sahiptir. Hem günlük hayattaki işlevleri, uyumsal ve fizyolojik özellikleri hem de sahip oldukları evrimsel özellikleri ve nörobilişsel yapıları utanç ve suçluluk duygularının bilişsel yapılarla olan ilişkisine dikkat çekmektedir. Bununla birlikte, mevcut çalışmalarda bu duyguların bilişsel etkileri bakımından temel duygular kadar ele alınmadığı görülmektedir. Bu derleme çalışmasında utanç ve suçluluk duygularının tanıtılması ve bilişsel psikoloji alanı için öneminin vurgulanması amaçlanmaktadır. Bu amaçla, öncelikle mevcut alanyazın çerçevesinde söz konusu duyguların temel duygulardan ve birbirlerinden nasıl farklılaştıklarından bahsedilmiştir. Sonrasında ise, utanç ve suçluluk duygularının önemini vurgulamak ve sahip oldukları işlevleri anlamak adına evrimsel kaynaklardan faydalanılmıştır. Bu duyguların bilişle ilişkisini beyinde sahip oldukları uzantılar temelinde değerlendirmek üzere ise konuyla ilgili mevcut nörobilişsel çalışmalardan faydalanılmıştır. Derlemenin sonunda ise, bilişsel psikoloji alanında konuyla ilgili ele alınan örnek çalışmalar değerlendirilmiş ve bu duyguların Türkiye'de psikolojinin hangi konularıyla ilişkili olarak ele alındığının kısa bir özeti sunulmuştur. Bu derleme çalışmasının utanç ve suçluluk duygularını ele alacak sonraki çalışmalarda daha kapsamlı bir yaklaşım sergilenmesi ve söz konusu duyguların bilişsel özelliklerinin daha fazla göz önünde bulundurulması açısından katkı sağlaması umut edilmektedir. Atıf/Citation: Söylemez, S., Koyuncu, M. ve Amado, S. (2018). Utanç ve suçluluk duygularının bilişsel psikoloji kapsamında değerlendirilmesi. Psikoloji Çalışmaları-Studies in Psychology, 38(2): 259-288.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Kriz Dergisi, 2010
Recep tayyip erdoğan üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi, 2017
MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2019
NWSA Academic Journals, 2017
DergiPark (Istanbul University), 2017
Ondokuz Mayis University Journal of Education Faculty, 2023
The Journal of Social Sciences, 2020
Sosyal Bilimler Dergisi, 2020
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2005
Recep Tayyip Erdoğan Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi, 2012
Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, 2019
Turkiye Klinikleri Journal of Case Reports, 1990