Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2017, Sürüm 21 2. ULUSLARARASI SANAT SEMPOZYUMU 5-7 EKİM 2017
…
600 pages
1 file
Kukla tiyatrosu, kukla, kuklacı ve seyircinin gerçek mekânda birlikteliğini gerektiren bir gösterim deneyimidir. 21. yüzyılda giderek daha hızlı gelişen teknoloji, robotları ve uzaktan idare edilebilen makineleri günlük hayatın içine sokmaktadır. Teknolojik ilerleme, hayatın her alanında olduğu gibi gösteri sanatlarına ve kukla tiyatrosuna da farklı bir ivme kazandırmaktadır. Mekanik, özünde, kukla hareketinin temelini oluşturduğundan; makinelerin teknik olanakları, kuklacılar tarafından ilgi çekici bulunmuş ve etkin şekilde kullanılmaya çalışılmıştır. Muppet Show’un yaratıcısı Jim Henson, yetmişlerde Creature Shop adlı atölye ile teknoloji ve konvansiyonel kuklaları bir potada eriten çalışmalar yapmıştır. Henson atölyesinde ekibiyle birlikte, daha gerçekçi yüz ifadelerine sahip olabilecek kuklaların yapılıp yapılamayacağını araştırmıştır. Özellikle son on yılda dijital teknolojinin eriştiği nokta, sahnelemede önceleri imkânsız kabul edilen başka olasılıkları da gündeme getirmiştir. Dolayısıyla kukla tiyatrosunu tanımlayan çerçeve yeniden değerlendirilmelidir. Zira robot kukla, makine kontrolü, dijital kuklacılık gibi konvansiyonel kukla tiyatrosunda rastlanmayan yenilikler, sahnelenen gösterinin kukla tiyatrosunu tanımlayan prensipleri karşılayıp karşılamadığını tartışmaya açmaktadır. Bilindiği gibi kukla el emeği ile üretilen sahne üzerinde bir oynatıcı tarafından canlandırılan, adını verdiği türün baş aktörüdür. Dolayısıyla kukla tiyatrosu olgusu, özne ve nesnenin, sahnede aynı bedende, yani kuklada temsil edilmesini kapsamaktadır. Bu izleyicinin baştan kabul etmesini gerektiren bir durumdur. Teknoloji, üçüncü bir katman olarak sanal olanı da bu temsile dahil ederek, gerçeklik algısını bir kez daha değiştirmektedir. Bu sebeple, özne, nesne ile bu kez sanal bir gerçeklik üzerinden temsil edilmektedir. Kukla tiyatrosunda, oynatıcı kuklaya, kendisinin kuklayı en iyi biçimde oynatabileceği ve izleyicinin iki özneyi birbirinden ayrı olarak kabul edeceği bir mesafede konumlanır. Konvansiyonel kukla tiyatrosu ile dijital ve makine kuklalar, kuklanın ne olduğu, kuklacının kimliği, kukla-kuklacı arasındaki ilişki ve mekân başlıkları altında karşılaştırmalı olarak değerlendirilecektir. Bilgisayar oyunu, uzun metrajlı çizgi film ve sinema filmlerinde görülen dijital kukla ile gerek sahnede gerekse sokak gösterilerinde kullanılan ve operatör tarafından idare edilen mekanik kuklalar örneklenmektedir. Üretim süreci, sunum biçimi, oynatıcı ve izleyici ile ilişkisi farklı da olsa her biri yine de kukladır. Teknolojinin etkin kullanımı sonucu gösterileri yeniden şekillendiren kukla türlerinin konvansiyonel kukla tiyatrosunu tanımlayan öğeleri kapsayan çerçeve içindeki yeri tartışılacaktır. Bu bağlamda kuklanın performansın bütünlüğü içindeki yeri de önem kazanmaktadır. Önceden programlanmış robot ve dijital kuklaların kukla tanımına uymasının gerekli olup olmadığı sorusu üzerinden, işlevi göz önünde bulunduran bir irdeleme gereklidir.
Journal of Turkish Studies, 2020
Puppets create a magical world with their historical and contemporary subjects. Contrary to popular belief, demonstrations were organized not only for children but also for adults. Puppet show for children predominates; because these presentations are educational as well as entertaining. Modern puppeteers can transform any object for the purpose of play, so they offer a wide range of applications. They also create cultural wealth while playing the puppet. Traditional puppets reflect the characteristics of almost every culture. For this reason, traditional stories, legends and tales were handled and staged all over the world and presented in traditional costume. This traditional aspect of the puppet; gives us an idea of where it comes from. It documents the cultural characteristics of the society in which it is located, its language, its essence, the puppet presentation. Texts; they are folk myths and have been moved from language to language, and today most of them are recorded. If the texts are anonymous, they provide information about the day, so they are quite rich historical documents. Each type of puppet has its own application methods. According to the necessity of puppet theaters; can use large and small scenes. If the game takes place with small puppets, a small stage or curtain is preferred. However, if a mixed play with human-sized puppets and actor is to be performed, the stage dimensions, puppet sizes and costume dimensions will also change accordingly. The aim of this study is to present the traditional puppet theater; stages of costume development and costume application methods are examined. Working method; will be made by comparison method on the past and present works.
Sinefilozofi, 2021
Lukács'a göre insanlar arasındaki sınıf bilinci yoksunluğunun en önemli göstergelerinden biri, bireyin kendisini diğer sınıflarla olan ideolojik uzlaşma biçimleri ve çıkar ilişkilerinden sıyıramadığı gayri ahlâki durumdur. Ona göre sınıf bilinci, bireylerin kendilerini, içinde bulundukları toplumsal yapıyla birlikte mevcut üretim sürecindeki konumlarını nasıl algıladıklarıyla ilgilidir. Sınıf bilincinin gelişmediği toplumlarda, temel ihtiyaçlarını karşılamaktan bile menedilmiş, bir işte çalışmayı bile şans olarak gören ast sınıf insanların içinde bulundukları mevcut durumun nedenlerine dair hiçbir sorgulama yapmadıkları, birbirlerinin üzerine basmaktan, birbirlerini tehdit olarak görmekten öteye gitmedikleri durumlarla karşı karşıya kalınır. Bu bakımdan sınıf bilincinin en önemli karşılığı, sınıf çatışması olgusu karşısında bireylerin ortak sınıfsal amaçlarını gerçekleştirmede daima dayanışma içerisinde bulunmalarıdır. Bu çalışmada, sınıf çatışması olgusunu daha önce Snowpiecer (Kar Küreyici, Bong Joon-ho, 2013) filminde yöneten ve yönetilenler arasında, yatay ve yapay bir mekânda (tren) içerisine siyaset teorisini dâhil ederek distopik bir dille aktaran Bong Joon-ho'nun bu kez Parasite (Parazit, Bong Joon-ho, 2019) filmiyle tersten giderek, sınıflı toplumu ve alt-üst ilişkisini, doğal yaşam alanı olarak bir konağın içerisinde sınıf bilincinin yoksunluğu meselesi üzerinden izleyiciye sunması gösterilecektir. Böylelikle çalışmada hedeflenen, Georg Lukács'ın sınıf bilinci kavramını takip etmek suretiyle, sınıf bilinci yoksunluğu sebebiyle yaşadıkları sorunların 'içinde bulundukları sınıfsal konuma bağlı nedenlerini' saptayamayan Kim ailesi örneği üzerinden, bu bilinçten yoksun insanların kendi trajedilerinin hem yazarı hem oyuncusu olarak var olduklarının gösterilmesidir.
Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, 2018
Son yıllarda dünyayı etkisi altına teknolojik değiĢim ve geliĢmeler, beraberinde nesiller arasında gerek algı gerekse duygu dünyası yönünden gözle görülür bir biçimde uçurumların oluĢmasına zemin hazırlamıĢtır. Aynı zamanda oluĢan bu farklılık ile birlikte, nesiller dönemsel olarak farklı kuĢaklara ayrılmıĢtır. Literatür incelendiğinde Ģimdiye kadar kuĢakları dönemlerine ayırırken; Sessiz KuĢak, Baby Boomers, X, Y ve Z Ģeklinde ayrım yapıldığı görülmektedir. Fakat son birkaç yıldır Y ve Z kuĢağından oluĢan jenerasyonu tarif eden farklı bir kavram olan K kuĢağı literatürde yer edinmeye baĢladı. 1995-2002 yılları arasında doğan bireyleri incelemek için kullanılan bu kavramı, ilk olarak tanımlayan kiĢi Cambridge Judge Ticaret Üniversitesi profesörü Noreena Hertz'dir. K kuĢağı ismini, "Hunger Games" film serisinin ana karakteri olan, (K)atniss Everdeen'nin isminin baĢ harfinden almaktadır. Her jenerasyonda olduğu gibi bu jenerasyonunda kendine has özellikleri bulunmaktadır. Teknolojik açıdan fazlasıyla ilerlemiĢ bir dünyaya gözlerini açan K kuĢağı bireyleri Y kuĢağı bireylerinin aksine teknolojinin insan hayatını nasıl değiĢtirdiğini gözlemlemek yerine, bu ileri teknolojiyi nasıl kullanacaklarına odaklanmaktadırlar. Ayrıca bu jenerasyon, teknolojiye hayran kalma ve ĢaĢırma aĢamalarını çoktan geçmiĢ olup, dijital çağdan önceki dönemleri hatırlamadıklarından dolayı teknolojiyi hayatlarının vazgeçilmez bir parçası olarak görmekte ve aktivitelerinin çoğunu dijital ortamda gerçekleĢtirmektedir. Hertz bu nesli yaratıcı, üretici ve mucit olarak tanımlamaktadır. Çünkü bu nesil sadece satın almakla yetinmeyip, aynı zamanda tasarlama ve yaratma sürecinin de bir parçası olup tükettikleri ürün, hizmet ve medyaya kendi damgalarını vurmak istemektedir. Özellikle teknoloji odaklı bir devrim olan Endüstri 4.0'ın kapımızı çaldığı bu günlerde, hayata bakıĢ açıları ve giriĢimci özelliklerinden dolayı diğer kuĢaklardan oldukça farklı olan bu jenerasyonun kuĢkusuz bundan sonraki süreçte ismi çok daha fazla duyulacaktır. Bu çalıĢmanın amacı, literatürde ampirik olarak yeterince incelenmemiĢ olan, teknolojik yenilikçilik eğilimindeki farklılıkları belirlemektir. Teknolojik geliĢim ve global rekabetin hızla arttığı günümüz pazar koĢulları göz önünde bulundurularak K kuĢağının, yenilikçilik düĢünce ve uygulamalarında diğer kuĢaklara nazaran daha önemli rol oynamaları sebebiyle, saha çalıĢması Türkiye'de yaĢayan farklı ekonomik ve kültürel kesimleri temsil edebileceği düĢünülen 406 K kuĢağına mensup bireylere gönüllü katılımlı olarak uygulanmıĢtır. Elde edilen veriler SPSS programı ile analiz edilmiĢtir. Faktör analizi, güvenilirlik analizi ve katılımcıların teknolojik yenilikçilik eğilimlerindeki farklılıkları belirlemek amacıyla t-testi, ve kuruskal wallis H analizi testi yapılmıĢtır. Yapılan analizler sonucunda K kuĢağına mensup bireylerin cinsiyetleri açısından teknolojik yenilikçilik eğilimlerinde bir farklılık olmadığı sonucuna ulaĢılmıĢtır.
Öz Bu çalışma içinde bulunduğumuz dijital çağda medya ve müzik endüstrisi arasındaki ilişkileri yorumlamayı amaçlar. Müzisyenler, dinleyiciler ve müzik/ eğlence sektörü çalışanları kültür dünyasının önemli bir parçasını oluştururlar. Kayıtlı müzik endüstrisi her zaman ana akım medya ve popülerlik faktörü ile ilişkili olmuştur. Ayrıca bu çalışma, yeni medyanın önemini üretici ve tüketici açısından incelemektedir. Dijital teknolojiler medya ve müzik dünyasını nasıl etkilemiştir? Müzik endüstrisi ve sosyolojisi bağlamında geleneksel ve yeni medya arasındaki farklar nelerdir? Bu araştırma için müzisyen, dinleyici, müzik, medya ve organizasyon şirketleri çalışanları ile birebir görüşmeler yapılmıştır. Önceden belirlenmiş sosyal medya web siteleri gözlemlenerek sonuçlar analiz edilmiştir. Dijital medya her geçen gün daha fazla ticarileşmekte ve yeni teknolojiler yoluyla kapitalizme hizmet etmektedir. Araştırma dijital kapitalizm ilkeleri göz önüne alınarak, küresel müzik endüstrisinde demokrasi ve fırsat eşitliğinin varlığını sorgulamaktadır. Abstract This study investigates the relationships between media and music industry in the digital age. The musicians, listeners, and employees that are a part of the musical entertainment industry at present are an essential part of the cultural world. Recorded music production in particular has always been associated with mainstream media and has always taken popularity into account. This study also examines the importance of new media with regard to the producer and consumer of music. How have digital technologies affected the worlds of media and music? What differences can be found between traditional and new media in the context of the music industry and sociology?
Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü, 2016
ÖZET "Dijital Teknoloji Olanaklarıyla Sanatta Grotesk Bedenler ve Tuhaflık" başlıklı bu çalışmaya başlarken öncelikle dijital ve sayısal altyapıların teknolojiyle biçimlenen dünyamızda ne ölçülerde söz sahibi olmaya başladığını, bununla birlikte plastik sanatlarda pratikte hangi oranda kullanılabilen, uygulanabilen bir kavram olduğu araştırılmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda ilk bölümde “Dijital”, “Dijital Kültür”, “Dijital” sanat kavramının sanattaki tarihsel süreci ile bu kavramların öncüllerinin getirdiği teknolojik üslubun etkisi ortaya çıkarılmak istenmiştir. İkinci bölümde grotesk kavramının tarihsel süreç içerisindeki söylemlerinden, dijital teknolojinin olanaklarıyla evrilen anlatımın, farklılaşan yönleri üzerinde durularak günümüz sanatına kapı açan yönlerine değinilmiştir. Ayrıca konu ve kavram kapsamında çalışmalar yapan sanatçıların işlerine yer verilerek; üçüncü bölümde uygulamalar kısmında günümüz teknolojik olanakları ile üretilen çalışmalar biçim, malzeme ve kavramsal alt yapı gibi temel sanatsal kriterler çerçevesinde ele alınarak konu irdelenmiştir. Sonrasında dijital temelli grotesk kavramı üzerinden güncel açılımlar sağlayan sanatsal uygulamalar üretilmeye çalışılmıştır. ABSTRACT While starting “Grotesque Bodies and Oddness via Utilities of Digital Technology” it is examined that how much role digital and numerical basis play in our technologically formed world and at what rate they can be used, conducted in plastic arts practice. In this context, in the first part concepts of Digital, Digital Culture, Digital historical processes in art and effect of technologic style brought by processors of these concepts try to be detected. The second part focuses of differences from the discourse of grotesque in historical process to its evaluation to utilities of digital technology and its sides connecting with today’s art are mentioned. And art works fit on these subjects and concepts are added to this part. In the third part which is application part, art works created by today’s technologic utilities are reviewed considering their material and conceptual basis. Then artistic applications, which might have contemporary expansions, through the concept of grotesque are tried to be produced.
JOURNAL OF ARTS, 2019
Kukla tiyatrosu, konvansiyonel olarak oyun kişilerinin kuklalar tarafından canlandırıldığı, dolayısıyla oyuncunun yerini kuklanın aldığı bir gösterim türdür. Kuklanın sahnede tek ve belli bir rolü oynadığı konvansiyonel sahneleme biçimi bugün hala devam etmekle birlikte; 20. yüzyıl sahneleme örnekleri açısından değişimi beraberinde getirmiştir. Avant-garde hareketlerle birlikte tüm sanat disiplinlerinde gerçekleşen değişimin yanı sıra teknolojik gelişmeler ve iletişim biçimlerinin evrimi de buna zemin oluşturmuştur. Dolayısıyla hem kumpanyalar farklı deneysel uygulamalar yapmış hem de farklı sahne sanatlarının öncülüğünde disiplinlerarası çalışmalar gerçekleşmiştir. Bu çalışma, kuklanın bir anlatım aracı olarak özellikle çağdaş gösteri sanatlarındaki yerini ortaya koymaktadır.
Konya İl Millî Eğitim Müdürlüğü Yayınları, 2020
Bu kitap; Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları Destekleme Programı (4004) kapsamında TÜBİTAK tarafından 218B646 proje numarasıyla 2019 yılında desteklenen proje kapsamında, Anadolu Ajansı (AA), Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Konya Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) ile iş birliği yapılarak hazırlanmış ve basılmıştır.
The Journal of Social Sciences, 2019
Kukla, geçmişten günümüze Türk dünyasında ve dünya milletleri arasında kendisine yer bulan seyirlik halk sanatlarındandır. Kökeni itibariyle insanlık tarihi kadar eskilere dayanmakla birlikte ilk kimler tarafından kullanılmaya başlandığı ve yayılma alanı hakkında ittifak yoktur. Kuklanın, insanlığın tabiat ile olan ilişkisi neticesinde animizmin de etkisiyle ortaya çıkışı, doğal bir sürece dayandırılmaktadır. Bu üç boyutlu nesneler, geçmişte daha çok dini amaçla ve eğlence amacıyla kullanılmakla birlikte son yüzyıllarda sanatsal kimliğine kavuşmuştur. Doğu ve Batı medeniyetlerinde farklı boyut ve yapılarda, farklı amaçlar için kullanılan kukla, önemli bir kültür ögesidir. Türk toplumunda kuklanın uğur getirdiğine inanılmış, hastalıkların iyileştirilmesinde ve türlü eğlencelerde kullanılmıştır. Özellikle şamanlar tarafından yuğ törenlerinde insanları etkilemek için kullanılmıştır. Tarihsel gelişiminde varlığını daima sürdürmüş olan kukla, günümüzde toplumsal hayatta ritüellerde, eğitimde, sağlıkta, festival ve eğlencelerde kullanılmaktadır. Bu çalışmada kuklanın kimliği, gelişimi, Türk ve dünya milletlerindeki yeri ve kukla çeşitleri incelenmiştir.
Stratejik Yönetim Araştırmaları Dergisi, 2021
Bu çalışmada, yeni girişimler başlatarak veya mevcut olanları dönüştürerek ekonomik veya sosyal değer yaratmak için dijital teknolojiyi kullanan dijital girişimcilik kavramı incelenerek, çalışma sonunda çeşitli öneriler geliştirmek amaçlanmıştır. Dijital girişimcilik, dijital dönüşüm sürecinde ortaya çıkan ve sürekli gelişim gösteren bir girişimcilik türüdür. Bu girişimcilik türü, dijital dönüşüm sürecinde yaşanan gelişmelerin ivme kazanmasıyla ve pandeminin etkisiyle son zamanlarda yükselen bir değer haline gelmiştir. Çalışmada kavramsal çerçeve ele alındıktan sonra, dijital girişimciliğin önemi, özellikleri, türleri, avantajları ve dijital girişimcilik ekosistemi irdelenmiştir. In this study, the concept of digital entrepreneurship that uses digital technology to create economic or social value by initiating new initiatives or transforming existing ones is examined, and it is aimed to develop various suggestions at the end of the study. Digital entrepreneurship is a type of entrepreneurship that emerges in the digital transformation process and develops continuously. This type of entrepreneurship has recently become a rising value with the acceleration of developments in the digital transformation process and the impact of the pandemic. After discussing the conceptual framework in the study, the importance, features, types, advantages and digital entrepreneurship ecosystem of digital entrepreneurship are examined.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Turkish Studies-Educational Sciences, 2019
İnalcık ve Oğuzoğlu Anısına - Osmanlı Devleti'nin Kuruluşundan Cumhuriyet Türkiye'sine Yalakova'dan Yalova'ya, edited by Hacer Karabağ Arslan and Yusuf Ziya Karaaslan, 2024
Prekarya Dergi, 2022
DİJİTAL OYUNLAR -2 : Araçlar, Metodolojiler, Uygulamalar ve Öneriler, 2022
Kuşak kuşak Teknoloji ve Sosyal Hayat, 2012
Journal of Turkish Studies, 2021
Gündelik hayatta dijital çağın ayak izleri, 2023
Yedi (Sanatta Dijitalizm [Özel Sayı]), 2024
Hars Akademi, 2022
Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
IBAD Sosyal Bilimler Dergisi, 2019
www.birgun.net, 23-02, 2016
Journal of arts, 2022
Journal of International Social Research, 2019
D İ Y A L O G 2 0 2 1 / 2, 2021
Dijital Çağın, Dijital Toplumuna “Edirne Belediye Başkanlığı Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali’nin Sayısallaştırma Projesi” , 2013
Uluslararası kültürel ve sosyal araştırmalar dergisi, 2024
10th International Communication Days Digital Capitalism and Communication Symposium Proceedings Book, 2023