Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
47 pages
1 file
Plazma proteinlerinin çoğu karaciğerde sentezlenir ve katabolize olurlar (immünoglobulinler hariç). • Plazma proteinleri, kan ve ekstrasellüler doku aralıkları arasında dolaşırlar. • Plazma proteinlerinin vücut sıvılarındaki miktarı ve oranları hastalıklara karakteristik olarak değişebilir. Plazma Proteinlerinin Fonksiyonları 1.Doku Beslenmesi; Plazma proteinleri amino asitlerine hidrolize olarak enerji ihtiyacını karşılar. Besinsel değeri en önemli protein albumindir. 2. Vücut Kompartımanları arası sıvı dağılımı; Plazma proteinlerinin önemli bir fonksiyonu, intrasellüler-ekstrasellüler arası sıvı dağılımının düzenlenmesidir. Plazma proteinlerinin ozmotik basıncına kolloid ozmotik basınç (onkotik basınç) denir. Proteinler büyük molekül ağırlıkları nedeniyle kapiller membranlardan geçemezler ve kolloidal osmotik basıncı oluştururlar (COP). Plazma protein konsantrasyonunda azalma plazma kolloidal osmotik (onkotik) basıncında azalmasına, interstisyel sıvı artışı ve ödem oluşumuna sebep olur. 3. pH düzenlenmesi; Proteinlerin amfoterik özelliği, bunların plazma ve interstisyel sıvılarda tampon olarak etkili olmalarına sebep olur. 4. Savunma; γ-globulin bölgesi içerisinde yer alan antikorlar, kompleman sistemini oluşturan komponentler. 5.Kataliz; Proteinlerin biyokimyasal reaksiyonları katalizleyici özellikleri önemli fonksiyonları arasındadır. 6. Hemostaz ve koagülasyon; Bazı proteinler hemoastazın sağlanmasında rol alır. 7. Endokrin etki; Hipofiz ön lob hormonları; ACTH, FSH, LH. pankreas hormonları; glukagon ve insülin 8. Transport; çeşitli metabolik maddeler için spesifik taşıyıcıdırlar. 9.Özel fonksiyonları olan proteinler; akut faz reaktanları ve kompleman sistem proteinleri.
Protein metabolizması, karbonhidrat ve yağ metabolizmasından biraz farklılık gösterir. Çünkü proteinler vücutta kuruluşu sağlayan esas maddelerdir. Bunları organizma mutlaka besinlerle almak zorundadır.
Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği dergisi, 2017
Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği gerekir. Trombositin yaşlanmasıyla birlikte ortaya çıkan "desializasyon" yani sialik asidin kaybı, hücrenin dolaşımdan uzaklaştırılması için bir sinyal olarak algılanır ve retiküloendoteliyal sistem tarafından dolaşımdan uzaklaştırılır. Hücrelerin en önemli elemanları kuşkusuz proteinlerdir. Her bir hücrenin üstlendiği görevine göre yapısında yer alan protein profili farklıdır ve bu proteinlerin hepsine, o hücrenin proteom'u adı verilir. Trombositlerde nükleus olmadığı için, protein profilinin çok sınırlı ve statik olduğu düşünülebilir. Ancak, megakaryositlerden kendilerine miras kalmış olan proteinler ve intrasitoplazmik mRNA'lar incelendiğinde, trombositlerin çok zengin bir protein profiline sahip olduğu görülür. Sonuç olarak, trombosit protein profilinin kaynağı megakaryositler ve plazmadır. Megakaryositler, kaynağını pluripotent kök hücrelerden alan, hücre bölünmesi olmaksızın çok sayıda DNA replikasyonu (kopyalanarak çoğalma) ile matür (olgun) hale dönüşen sıra dışı hücrelerdir. Asıl önemli rolleri, dolaşıma trombositleri salan çok özgün hücreler olmalarıdır. İnsan bedeni, her gün yaklaşık 100 milyar trombosit yapar. Bunların çok az bir kısmı hemostazda kullanılır; geriye kalan trombositler karaciğer ve dalak sayesinde dolaşımdan uzaklaştırılır. Trombositlerin dolaşımdaki yaşam süreleri yaklaşık 10 gündür. Trombositlerin dolaşımdan uzaklaştırılmalarında (klirensinde), membran proteinlerinin karbonhidrat modifikasyonları oldukça önemlidir. Özellikle membran proteinlerinin glikozillenmiş kısımlarının, sialik asit başlığıyla korunması
Ulusal Cerrahi Dergisi, 2009
Isı şok proteinleri (I.Ş.P.) molekül ağırlıkları 100 kDa'dan az olan ve temel olarak hücrelerin yüksek ısıya (42-46°C) maruz kalmasıyla üretimi artan bir grup proteindir. İnfeksiyon, inflamasyon, etanol, arsenik, eser metaller ve ultraviyole ışık gibi birçok toksin, açlık, hipoksi, nitrojensizlik (bitkilerde) ve dehidratasyon gibi başka faktörler de I.Ş.P. üretimini arttırır. I.Ş.P.'leri ağırlıklarına göre dört ana gruba ayrılırlar: I.Ş.P. 90 ailesi, I.Ş.P. 70 ailesi, I.Ş.P. 60 ailesi ve küçük I. Ş.P.'leri. I.Ş.P.'nin temel olarak hücrede sitoproteksiyon (fizyolojik ve stres koşullarında), nörodejeneratif bozukluklar, sinyal iletimi ve kanser immünolojisinde rolleri vardır. Anahtar Kelimeler: Isı şok, protein, sitoproteksiyon SUMMARY Heat shock proteins Heat shock proteins (HSP) are a group of proteins that have a molecular weight less than 100 kDa and whose production is induced by heat (42-46°C) shock. Infection, inflammation, some toxins such as ethanol, arsenic, trace metals and ultraviolet light, hunger, hypoxia, lack of nitrogen (in plants) and dehydration are the factors that could induce HSP production. HSPs are classified into four main groups according to their molecular weights; HSP 90 family, HSP 70 family, HSP 60 family and the small HSP family. They have functions mainly in cytoprotection, neurodegenerative pathologies, signal transduction pathways and cancer immunology.
Journal of FisheriesSciences. com, 2008
Proteinler, balıkların büyümeleri ve yaşamlarını devam ettirebilmeleri için en fazla ihtiyaç duyduğu besin maddeleridir. Balıkların protein sentezleme yetenekleri sınırlıdır. Bu nedenle balıklar, maksimum düzeyde ağırlık artışının sağlanması, aşınan dokuların yenilenmesi ve hormonlar, enzimler, barsak epitel hücreleri gibi proteinden oluşan çeşitli ürünlerin üretilebilmesi için, ihtiyaç duydukları kalite ve düzeyde proteini, yemlerle dışarıdan almak zorundadırlar. Balık beslemede, uygun olmayan protein kaynaklarının kullanımının yanı sıra balığın ihtiyacının üzerinde protein oranına sahip yada yetersiz düzeyde enerji içeren yemlerin kullanımı amino asitlerin parçalanmasına neden olur. Amino asitlerin parçalanması ise balıkta daha az ağırlık artışına, yemlerin en pahalı bileşeni olan proteinlerin kaybına bağlı olarak üretim maliyetlerinin artmasına, aynı zamanda parçalanma sonucu açığa çıkan, amonyak-nitrojen veya üre-nitrojen gibi atım ürünlerinin sucul ekosistemi kirletmesine neden olur. Bu derlemede, balıklarda protein metabolizması, protein metabolizması son ana ürünü olan amonyağın boşaltımı ve amonyak boşaltımını etkileyen faktörler özetlenmiştir.
Ankara Universitesi Eczacilik Fakultesi Dergisi, 2008
ERM ailesi, birbiri ile yakından ilişkili 3 proteinden oluşur: ezrin, radiksin, moesin. Bu proteinler, plazma membran proteinleri ve aktin hücre iskeleti arasındaki bağlantıdan sorumludur. ERM proteinlerinin N-terminali FERM olarak isimlendirilen lipid ve membran bağlayıcı bölge, merkezde kıvrılmış kıvrım formundaki α-helikal bölge ve F-aktin bağlayıcı C-terminal bölgesi olmak üzere üç bölgesi vardır. ERM proteinleri sitoplazmada inaktif halde bulunurlar ve treonin fosforilasyonu, Rho sinyal yolağı gibi çeşitli sinyallerle aktifleştirilebilirler. Ayrıca bu proteinler pozitif ve negatif regülatörler olarak Rho ailesi üyelerinin aktivasyonunda önemli bir rol oynarlar. ERM proteinleri mikrovillus, filopodia ve membran kırılmaları gibi aktince zengin yüzey yapılarında yoğunlaşmıştır. Aktif ERM proteinleri hücrelerdeki mikrovillus biçimlenmesi, kanalların olası organizasyonlarının düzenlenmesi gibi birçok olayda rol oynamaktadırlar. Bu proteinlerin birçok patofizyolojik olayda özellikle de kanserde yer aldıkları gösterilmiştir.
Turkish Journal of Clinics and Laboratory, 2020
Son yıllarda birçok proteinin birden fazla fonksiyona sahip olduğu bilgisi, bir gen - bir protein - bir fonksiyon fikrinin yerini almaya başlamıştır. Moonlight proteinler çok fonksiyonlu proteinlerin bir alt sınıfıdır. Moonlight protein kavramı, tek bir polipeptid zincirinin çoklu biyokimyasal fonksiyonları yerine getirmesini tanımlamaktadır. Bugün 300'den fazla moonlight proteini tanımlanmıştır. Bununla birlikte, veriler daha fazla moonlight proteini olabileceğini göstermektedir. Moonlight proteinlerin bilinen örnekleri arasında, reseptörler, enzimler, transkripsiyon faktörleri, adhezinler ve hücre iskeleti de dahil olmak üzere çeşitli protein türleri bulunmaktadır. Bir moonlight protein, farklı hücre tiplerinde, farklı hücre içi lokasyonlarda, farklı oligomerik durumlarda bulunarak veya bir ligandın, substratın, kofaktörün ya da ürünün konsantrasyonundaki değişikliklere bağlı olarak ikinci fonksiyonunu aktifleştirebilmektedir. Ancak bu mekanizmalar, özgül değildir ve fonksiyon...
Turkiye Klinikleri Journal of Veterinary Sciences, 2018
Kan protein ve lipidleri, balıkların fizyolojik durumlarının belirlenmesinde, toksisite deneylerinde ve sağlık durumlarının kontrolünde yaygın şekilde kullanılmaktadır. Bu makalede, balıkların bazı kan protein ve lipidlerinin farklı tür balıklardaki seviyeleri incelenmiştir. Kan proteinlerinden total protein, albümin, kan üre nitrojeni, kreatinin, globülin ve ürenin minimum ve maksimum değerleri sırasıyla 0,10-7,50 gdL -1 , 0,10-3,20 gdL -1 , 0,00-9,80 mgdL -1 , 0,10-2,50 mgdL -1 , 0,40-4,37 mgdL -1 ve 0,00-18,00 mgdL -1 olarak, kan lipidlerinden kolesterol ve trigliseritin minimum ve maksimum değerleri sırasıyla 0,10-714,29 mgdL -1 , 0,40-999,00 mgdL -1 aralıklarında gözlenmiştir. Gözlemlere dayanarak kan protein ve lipidlerinin balık türlerinde farklılık gösterdiği tespit edilmiştir.
Turkiye Klinikleri Journal of Medical Sciences, 2004
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 2017
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2019
DergiPark (Istanbul University), 1998
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi
Kocatepe Veterinary Journal, 2015
Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi, 2021
Turkish Journal of Veterinary and Animal Sciences, 2001
Dicle Tıp Dergisi
Mikrobiyoloji bülteni, 2012
Turkish Journal of Veterinary & Animal Sciences, 2003
sagens.erciyes.edu.tr
Ulusal Cerrahi Dergisi, 2008
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi, 2016
Turkiye Klinikleri Journal of Medical Sciences
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi, 2006