Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2019, Bursa Uludağ Üniversitesi
…
127 pages
1 file
Kişinin günahlardan korunmuş olduğunu ifade eden İsmet sıfatı, peygamberlerin sıfatları arasında en tartışmalı olanıdır. Bu sıfatın varlığı hakkında tartışmalar olduğu gibi, kapsamı ve mahiyeti hakkında da birçok tartışma vardır. İsmet ile irade arasındaki ilişki, İsmet'in başlangıç zamanı ve ne tür günahları kapsadığı, peygamberlerin Kur'ân'da zikredilen hatalarının İsmet sıfatıyla bağdaşmaması, tefsîr kitaplarında nakledilen İsmet'e muğayir İsrâilî hikayelerin varlığı vb. meseleler tartışmanın temel konularını oluşturmaktadır. Bu tartışmaların bir kısmı akli çıkarımlar neticesinde ortaya çıkarken, büyük bir kısmı da İsmet anlayışının Kur'ân ile bağdaştırılma çabası neticesinde ortaya çıkmıştır. Peygamberlerin Kur'ân'da zikredilen hataları, İsmet anlayışının oluşumunda referans olarak kullanılmak yerine, aklî çıkarımlar neticesinde ortaya konulan İsmet anlayışına uygun hale getirilmeye çalışılmıştır. Sonuçta İsmet sıfatıyla alakalı birçok çelişki ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada İsmet sıfatıyla ilgili bahsettiğimiz tartışmalar ortaya konularak, bu sıfatın, bir rivâyet tefsîri olan İmam Beğavî'nin tefsîrine yansıması ele alınmıştır.
NEBE’ SÛRESİ ÖZELİNDE İBNÜ’L-BEVVÂB VE YÂKÛT EL-MUSTA‘SIMÎ’DE REYHÂNÎ HAT, 2023
Abbâsîler dönemi hat sanatı tarihi açısından önemli gelişmelerin olduğu bir dönemdir. Devrin kültür ve sanat merkezi Bağdat’ta yetişen İbn Mukle, İbnü’l-Bevvâb ve Yâkût el-Musta‘sımî Arap yazısının gelişiminde ve sanat yazısı olma sürecinde önemli yere sahip simalardır. Şüphesiz, Kur’ân’ın ona yakışır sûrette yazılma arzusu, kitâbetin tekâmülünde hüsn-i hat sanatkârları için teşvik edici olmuştur. Dolayısıyla bu gelişimin seyri en iyi mushaflarda takip edilmektedir. Nokta ve daireyi esas alarak harfleri belli kâidelere bağlayan İbn Mukle, aklâm-ı sitte’nin temelini oluşturarak kûfî hattın mushaf yazımında kullanımını azaltmıştır. Ondan yarım asır sonra İbnü’l-Bevvâb, İbn Mukle’nin yazısına zarafet katarak mushaf yazısını daha estetik hâle getirmiştir. 7/13. yüzyılın sonunda Yâkût el-Musta‘sımî’nin kalem ağzı eğimini değiştirip, aklâm-ı sitte’yi yeniden ele almasıyla Kur’ân-ı Kerîm onun üslûbu ile yazılmaya başlanmıştır. Kûfî yazıdan sonra aklâm-ı sitte’den reyhânî ve nesih yazılar Kur’ân yazımında en çok tercih edilen iki yazı olmuştur. Nesih hattı Osmanlı mektebinde tekâmül etse de reyhânî yazı Yâkût’un elinde klasik hüviyetine kavuşmuştur. Yâkût, mânevi üstadı olan İbnü’l-Bevvâb’ın yazılarını titizlikle tetkik edip yazım kâidelerini geliştirmesiyle reyhânî yazı akıcı, canlı ve âhenkli hâle gelmiştir. Harf bünyeleri ve satır istifi daha muntazam görünüme kavuşmuştur. Bu nedenle yazının tekâmül sürecini anlayabilmek için aralarında asırlar olsa da hattatların çalışmalarını birbirlerinden bağımsız düşünmek mümkün değildir. İki üstadın günümüze ulaşan mushaflarından sadece bir bölümün mukayesesi dahi bu gelişimi ve değişimi anlamamıza yardımcı olacaktır. The reign of Abbasids is a period of important developments in the history of calligraphy. Ibn Muqla, Ibn al-Bawwāb and Yāqūt al-Mustaʿsımī, who grew up in Baghdad, which was the culture and art centre of the period, are the figures who occupy an important place in the evolution of Arabic script and in the process of becoming an artistic writing. Undoubtedly, the desire to write the Qur’ān in a form befitting it has been an encouragement for the calligraphy artists in the evolution of the script. Therefore, the course of this development is best followed in the Qur’āns. The use of Kufic calligraphy in the writing of the Qur’ān decreased, as Ibn Muqla, who connected the letters to certain rules based on the dot and circle, formed the basis of six pens. Half a century later, Ibn al-Bawwāb made the mushaf writing more aesthetic by adding elegance to Ibn Muqla’s writing. At the end of the 7/13th century, when Yāqūt al-Mustaʿsimī changed the angle of gradient of the pen tip and reconsidered six pens, the Qur’ān began to be written in his style. After the Kufic script, the rayhan and naskh scripts from six pens are the two most preferred scripts in the Qur’ānic writing. Although the naskh, line evolved in the Ottoman school, the rayhan script attained its classical identity in the hands of Yāqūt. His writing of rayhan became more fluent, lively and harmonious with the meticulous examination of the writings of Ibn al-Bawwāb, the spiritual master of Yāqūt, and his development of writing rules. Letter structures and line stacking have also gained a more regular appearance. For this reason, it is not possible to consider the works of these calligraphers independently of each other, even if there are centuries between them, to understand the evolution process of writing. Even a comparison of only a part of the Qur’āns of the two masters that have survived will help us understand this development and change.
İsmet-i Enbiyâ Meselesine Eş'arî Bir Nazar: Fahreddîn er-Râzî'nin İsmetü'l-Enbiyâ'sı, Vuslat Dergisi, Sayı: 245 (Kasım-2021)
2018
Ebu’l-Ferec Ibnu’l-Cevzi, miladi XII. Yuzyilda Bagdat’ta yasamis butunlukcu bir Islam âlimidir. Islami ilimlerin her dalinda eserler vermistir. Ozellikle Telbisu Iblis adli eseri tasavvuf ve kelam ilmi acisindan onemlidir. Ibnu’l-Cevzi, hem Abbasiler ve hem de Buyuk Selcuklu Devleti iktidarlarini gormustur. Her iki devirde de bir âlim ve aydin sorumluluguyla hareket etmis, icinde yasadigi toplumun itikâdi ve ahlaki sorunlariyla yakindan ilgilenmistir. Ibnu’l-Cevzi, Şii-Bâtini firkalarin Islam toplumunda karisikliklar cikardigi bir donemde, onlarin itikadi goruslerini elestirmis ve Ehl-i sunnet itikadini savunmustur. Ibnu’l-Cevzi, tasavvuf ilmini Islam’in bir yorum bicimi olarak gormustur. Bununla birlikte Kelam ilminin akla ve vahye dayanan yontemiyle kendi doneminde yasayan bazi sufilerin Kur’an ve Sunnete aykiri goruslerine iceriden tenkitler yoneltmistir. Yazar, bu elestirilerinde ilmi kriterlerden ayrilmamis, mezhep ve mesrep fanatizmine de gitmemistir. Ayrica Telbisu Iblis a...
Mantık Araştırmaları Dergisi, 2020
Gelenbevî, Osmanlı Devleti'nin son döneminde yaşamış olan bir âlim, müderris ve ünlü bir matematikçidir. Mantık başta olmak üzere farklı alanlarda eserler vermiştir. Yaptığımız bu çalışma Gelenbevî'nin Ebherî'nin İsâgûcî adlı eseri üzerine yazdığı şerh ve içeriği üzerinedir. Ayrıca mantık konusundaki görüşlerinin yanında Gelenbevî'nin mantık alanındaki rolüne de yer verildi. Günümüze kadar medreselerde önemli bir yere sahip olan eserin üzerine çok sayıda şerh ve haşiye yazılmıştır. Gelenbevî'nin bu eseri okurlar ve öğrenciler açısından önem ve değerini koruduğunu ifade edebiliriz. Bu makalenin giriş kısmında Gelenbevî'nin hayatını ve eserlerini kısaca ele aldık, devamında ise şerhi üzerinden mantık görüşlerini ele alarak mantık tarihindeki yerini belirlemeye çalıştık.
Sosyal Bilimler Dergisi sobider, 2020
I NÜZÛL 1 Özet Esbâb'ı Nüzûl İslam'ın ilk devrinden itibaren Kur'ân İlimleri içerisinde etkili bir yere sahip olmuş, varlığı ile İslam dünyasına ilahi murada matuf anlayış/kavrayış biçimlerinin geliştirilmesine katkıda bulunmuştur. Sahabeyi de üstün kılan vasıflardan birisi de nüzûl ortamına, zamanına, âyetlerin kimin hakkında indiğine vb sebebi nüzûle ilişkin hususların bilinmesindeki yetkinliğidir. Onların bütün bu hususlara vâkıf olması aynı zamanda ilâhi maksada da hâiz olmalarını sağlamıştır. Ebu Ubâde'nin İbrahim Teymi'den naklettiği, aynı dine, aynı kıbleye sahip olan ümmetin ihtilafa düşmesi hususundaki rivâyeti esbâb'ı nüzulün önemini bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Biz bu makalemizde çağdaş dönem yazarlarında biri olan, hayatını İslam davası uğruna mücadelelerle geçiren Mevdûdî'nin Tefhîmu'l Kur'ân adlı eserine esbâb'ı nüzûl konusunu ele aldık. Mevdûdî'nin sebeb-i nüzûle bakış açısını, yöntemini inceleyip ilgili rivayetler hususundaki değerlendirmelerine değindik. Ayrıca klâsik dönemlerde tartışma konusu olan belli başlı meselelerde müfessirin yaklaşım tarzlarını ele aldık. Bu sayede müfessirler içerisinde Mevdûdî'nin yeri ve önemi hakkında okuyucuyu bilgilendirmeye çalıştık.
Journal of History Culture and Art Research, 2015
Karabük Üniversitesi ÖZET Tarihî Coğrafya olarak adlandırdığımız alanda verilen eserler, içeriklerinin çeşitliliği ve verdiği bilgilerin geniş bir alana hitâbetmesi sebebiyle Ortaçağ tarihi ve tarihçiliği açısından önemli kaynaklardır. Bu alanda telif edilen eserlerde coğrafî bilgiler ağırlıklı olmasına rağmen tarihî bilgiler de bulunmaktadır. Ayrıca kültürel, ekonomik, etnolojik, antropolojik, demografik ve folklorik bilgi türlerine de rastlanmaktadır. Bu eserlerden birisi İstahrî’nin Mesâlikü’l-Memâlik adlı eseridir. Bu çalışmada, çok geniş bir bilgi ağına sahip olan Mesâlik’teki bilgileri değerlendireceğiz. Anahtar Kelimeler: Coğrafya, İstahrî, Mesâlikü’l-Memâlik, Ortaçağ, İslâm Coğrafyacılığı SUMMARY Works written at historical geography area are rich for their information. So, these information are important sources for Middle Ages history works. Historical geography Works especially includes geographic and historical information. Besides they have cultural, ethnologic, antropo...
2024
In the history of Turkish literature, there are many poetic works concerning historical figures and historical events. These can be standalone or can be found within other works. In this study, it is aimed to transcribe, examine, and introduce the poetic part found at the beginning of the prose work Translation of Qısas al-Anbiya, attributed to Mustafa b. Mirza el-Bolevî, which is registered under number 444 in the Hüsrev Pasha Section of the İstanbul Süleymaniye Manuscript Library. The poetic part in question consists of one hundred and four couplets and contains information particularly on the history of the Mamluk Sultanate and its ruler, Sultan Qansuh al-Ghuri. The work also makes references to Mir Hussein, one of the important emirs of Qansuh al-Ghuri, and to some historical structures built in Jeddah during that period. It is believed that this study will contribute to both Turkish history, Mamluk history and the history of Turkish literature.
Marife Dini Araştırmalar Dergisi, 2019
Suffering after the death of a loved one, as in literatures belonging to different cultures also found a place in Turkish literature; in old Turkish poetry "sagu", in classic Turkish poetry "mersiye" has appeared. Tarkibband is the most prefering form, in which elegies that written with various verse forms. Mustaqim-zada expressed his feelings with a lyrical and artful style after the passing away of his master, whom he served for seven years. In addition to the information given about the life, goodness and virtues of Mohammad Amin Tokadi, issues related to the Nakhshibendi sect and mystical concepts were also mentioned. In our study respectively; general information about the lives of Mustaqim-zada Suleyman Sadaddin is given, tarkib-band which formed 12 strophe and 96 distich, text with Arabic script and Turkish transcription, prose form and translation to Turkish of present day is presented and explained.
Giriş Fatih’in Hekimlerinden Beşir Çelebi Beşir Çelebi Nerelidir? Osmanlı / Karamanoğlu Akrabalığı ve Hekimin Edirne’ye Gidişi Mecmûatü’l-Fevâid Mecmûatü’l-Fevâid’in elde edilişi Mecmûatü’l-Fevâid Selanik Nüshası Mecmûatü’l-Fevâid’in içeriği Mecmûatü’l-Fevâid’in çevirisi Mecmûatü’l-Fevâid’in Muhtevası Hakkında Mecmûatü’l-Fevâid Çevirisi Nasıl Yapıldı? Sonuç
Journal of International Social Research, 2017
Fatih ÜLKEN * * Öz İsmâîl-i Ankaravî onyedinci yüzyıl Osmanlı kültür hayatının en tanınmış simalarından birisidir. Ankaravî, hayatının en verimli yıllarını 1610 yılında geldiği ve ölümüne kadar da bir daha hiç ayrılmadığı payitahtta geçirmiştir. Nitekim bu yazıya konu Miftâhü'l-Belâga ve Mısbâhü'l-Fesâha adlı eserini de bu dönemde kaleme almıştır. Miftâhü'l-Belâga ve Mısbâhü'l-Fesâha, İsmâîl-i Ankaravî'nin, Kazvînî'nin Telhîsü'l-Miftâh'ı ile Mahmûd-ı Gâvân'ın Menâzırü'l-İnşâ'sından yararlanarak meydana getirmiş olduğu bir eserdir. Eser, dört 'bâb' ve bu 'bâb'ların içinde yer alan muhtelif 'fasl'lardan meydana gelmiştir. Biz bu yazımızla Miftâhü'l-Belâga ve Mısbâhü'l-Fesâha'nın muhtevasını-eserde yer alan örneklerden sarfınazar ederek-ortaya koymaya çalıştık.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Türkiyat araştırmaları dergisi, 2021
Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2021
KÂFİYECİ’NİN KELÂM İLMİNDEKİ YERİ ve el-ENVÂR fî İLMİ’t-TEVHÎD ADLI ESERİ, 1999
Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2019
Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2022
İlahiyat Yayınları, 2022
Littera Turca Journal of Turkish Language and Literature, 2017
kutuphane.uludag.edu.tr
Hikmet Yurdu Dusunce-Yorum Sosyal Bilimler Arastirma Dergisi, 2015
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2022
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2019
Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, 2021