Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2013, Birey ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi
…
4 pages
1 file
'M.Ö. 213 tarihli bir fermanla feodal devletlerin tarihini içeren ve resmî arflivin d›fl›nda yer alan bütün kitaplar›n yak›l-mas› emredildi. Bu uygulamada amaç, imparatorun büyük da-n›flman›n›n dedi¤ine göre, bugünü elefltirmek için geçmiflini inceleyen bilginleri engellemekti.'
Marife Dini Araştırmalar Dergisi, 2006
Öteki ile diyalog, Müslümanlarla Hıristiyan ya da diğer dinlere mensup kişiler arasında karşılıklı bakış açılarının ele alındığı, araştırmaların ortaya konduğu, tavsiyelerin belirlendiği, sonra da eyleme dönük kayda değer bir yansıması olmaksızın hemen raflara terk edilecek birtakım konferanslar ya da toplantılarla gerçekleşecek değildir. Diyalog fiiliyattır, davranıştır, günlük hayatın ayrıntılarından başlayarak hürriyet, aynı vatanda birlikte yaşama, hayatta olma ve onu sürdürme gibi diğeri ile ilişkilerdeki tüm fıtrî değerlerin toplamıdır. Bu açıdan bakıldığında, işte burada, fıkhî donanımlar ve tarihî deneyimler seviyesinde pratik anlamıyla "diyalog" taleplerini İslâm ümmeti gibi gerçeğe dönüştürebilecek başka bir güç yoktur. Ötekine nasıl muamele edileceğine dair çok ve seçkin fıkhî verileri gözden geçirmek bu araştırmanın konusu değildir. Sayılamayacak kadar çok tarihî delil arasından sadece kanıt olmak üzere birtakım geçmiş deneyimlere işarette bulunmak yeterli olacaktır. Bu tarihî deneyimler şüpheye mahal bırakmayacak derecede göstermektedir ki, Hıristiyan ve Yahudi gibi Ehl-i Kitap'tan olanlarla bunların dışındaki diğer dinî gruplar, yeryüzünde hiçbir tarihî tecrübenin şahit olmadığı ve olmayacağı bir tarzda İslâm memleketinde hayat sürmüşler, kendi dinî ve medenî haklarını sonuna kadar kullanmışlardır.
Gazete DuvaR - duvar-kitap
Haydar Akın’ın ‘Delilik, Melankoli, Cinlenme’ çalışması, Verba Yayınları tarafından yayımlandı. Akın’ın çalışması, Batı dünyasında “ötekilerin” tarihini gözler önüne seriyor.
Expressing the definition of philosophy as the knowledge of "obtaining happiness", Farabi has an important place in terms of constructing a civilization perspective with a unique imagination of Islamic Thought. This article will focus on the understanding of Muslim urbanization and the other, based on Farabi's work Medinetü'l Fazila. With his approach that can be read as the grammar of civilization, Farabi reveals the ideal of a virtuous society in the context of God-Universe-City-Society-Human "harmony" through the moral and political references of living together with the "other". Arguing that happiness can only be achieved with goodness/goodness, Farabi adds a philosophical expansion to the concept of religion/millet in this regard and turns it into a practice of living together with the other. Thus, it enables followers of different faiths to produce their own lifestyles within the system. This situation can be read as the result of the universal rules that he is after in the field of society and politics. In Farabi's thought, there is an attitude that categorically separates the "other" in terms of human-human relations, and an envelopment that makes it possible to live together in harmony rather than hegemony. As a matter of fact, the ideal of "great society" can be read as a reflection of this thought of him. Al-Farabi, who substituted four types of "others" as the ignorant city, the wicked city, the aberrant and the changed city, instead of a religious or ethnic group as the other of the virtuous city/state. its importance in today's world is increasing. In addition, it is hoped that Farabi, who reveals the codes of the conception of civilization through the relationship of morality and politics based on an epistemology based on metaphysical foundations, will be more understandable in this context and contribute to the possible solutions of the social, political and moral crises that arise as a result of today's relations with the "other".
2013
Islam gelenegi icerisinde oteki dini gelenekleri onlarin kendi terim ve teo-rileriyle arastirma ve anlama hususuna samimi bir ilgi gosteren âlimler bulunmaktadir. Basta doga bilimleri olmak uzere diger bilimlerdeki basa-rilari din arastirmalarindaki onemli katkisini golgelemis olsa da Biruni'nin (973-1048), soz konusu âlimlerin en iyi temsilcilerinden biri oldugu soyle-nebilir. Bu makale, Biruni'nin Hindistan'a ait dini gelenekleri incelerken uygulamaya koydugu metotlari analiz ederek din arastirmalarindaki aktuel tartismalara katki saglamayi amaclamaktadir. Konu ele alinirken, Biruni'nin dusuncesindeki fenomenolojik, diyalojik ve mukayeseli yaklasim-lar da gunumuz bilimsel tartismalari isiginda aciklanmaya calisilacaktir.
İbnü’l-Arabî ve Mevlânâ’nın Din Anlayışı Çerçevesinde Öteki’nin Konumu, 2021
İntihal / Plagiarism: Bu makale, en az iki hakem tarafından incelenmiş ve intihal içermediği teyit edilmiştir. / This article has been reviewed by least two referees and scanned via a plagiarism software.
Sanat Dergisi, 2020
Öz "Öteki" kavramı; felsefe, edebiyat, sosyoloji gibi sosyal bilimler alanında kullanılan bir kavram olmakla birlikte, sanat alanında da sıkça yer bulmuş bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda ilk akla gelen "öteki" türleri; kültürel, dilsel, siyasal, etnik, dinsel ve cinsel ötekilik olarak bilinmektedir. Her biri kendi içinde felsefik ve sosyolojik açıdan birçok açılımı barındıran bu ötekilik türleri, Platon'dan günümüze dek karşımıza çıkmış, birçok filozof ve sosyolog tarafından üzerinde düşünülmüş ve beraberinde de pek çok tartışmaya konu olmuştur. Bu makalede; öteki kavramının disiplinler arası bir yaklaşımla tanımlanmasının yanında, sanat dalları ve özellikle de seramik sanatı içerisinde kavram olarak kullanılmış olan örneklerine yer verilecektir. Konuyu çözümlemiş ünlü düşünürlerin fikirlerinden referans alınarak makale kapsamında açıklanacak "öteki" kavramı, araştırmacı tarafından üretil-Abstract The concept "other"; as well as It's a term used in social sciences such as philosophy, literature and sociology,we confront with this concept frequently in art. In this context,the first types of the "other" that comes to mind are known as otherness as cultural,lingual,political, ethnical,religious and sexual. These types of the concept "other", which includes a lot of ideas with the perspective of philosophy and sociology in itself, have been seen from the time of Platon until today, and thought by myriad philosopher and sociologist and became the subject of numerous discussions. In this article, besides of identification the concept "other" with the multi disciplinary perspective,examples of this concepts will be shown in terms of branches of art and especially in ceramic art.The concept "other", which will be explained within the scope of the article with the referances from the ideas of well-known philosophers who resolved this
Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2015
The main purpose of this article is to deal with the search for truth in the tradition of Sufism and to examine their approaches to various faiths. For his purpose, it gives some examples in terms of relationship of Muslim mystics with various followers of faiths in the history of Sufism and then, it sets forth the theoretical basis of the subject based on the views of Ibn Arabi and Mawlana Jalal al-Din Rumi
İnsanlar tarihin her döneminde başkalarıyla benzerlikler ve farklılıklar üzerinden bir kimliğe sahip olmuşlardır. Bu kimliğin en önemli işleviyse güncel hayata tutunmayı ve toplumsal değerlere uyum sağlamayı kolaylaştırmak olmuştur. Aynılıkları bulmaya dönük bu süreçte aslında “başkalarından farklı olunduğu” ön kabulünden yola çıkılmaktadır. İhtiyaç duyulan bu farklılıklar kimliğe sağlam ve tutarlı bir alan oluşturur. Burada birey, kendini tanımlamak için ne olduğunu değil ne olmadığını temel almaktadır. Bunun içinde genellikle neredeyse tüm olumsuz değerleri üzerinde toplayan “öteki”ne ihtiyaç duyulmaktadır. Ulusdevlet tarih öğretimiyle toplumsal bellekte yer almasını istediği her türlü değeri, olumlu ve olumsuz yargıları, ötekilere dair imgeleri oldukça planlı ve programlı bir şekilde öğrencilere aktarır ve makbul vatandaşlar hedefler. Bu bağlamda çalışmada 1930’lı yıllardaki lise tarih ders kitaplarında “öteki” kurgusunun nasıl ve hangi amaçlara yönelik inşa edildiği ele alınmıştır. Araştırmanın yöntemi nitel içerik ve doküman analizine dayanmaktadır. “Öteki” kategorisi “Osmanlı geçmişi”, “iç ve dış düşman” ana temaları üzerinden incelenmiştir. Osmanlı geçmişine dair bulgular, Türklük vurgusu, padişahların şahsi özellikleri, ihanet söylemi, halifelik, ulema kesimi, eğitim-öğretimin niteliği, bozuk düzen, kadın hürriyeti gibi yardımcı temalar üzerinden verilmiştir. İç düşman kategorisine dair bulgular Padişah ve İstanbul Hükümeti, mürteciler, Hristiyan Azınlıklar ve Şark Vilayeti Türkleri başlıkları üzerinden değerlendirilmiştir. Dış düşman kategorisinde ise Avrupalılar, Araplar ve Yunanlılar yer almaktadır. Çalışmanın konusu ile ilgili tarihsel anlatılar doğrudan örnekler üzerinden incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda, ulusal kimliğin daha anlamlı ve tutarlı olarak inşa edilebilmesi için "öteki" kategorisine ihtiyaç duyulduğu vurgulanmıştır. Tarih ders kitaplarında “öteki” ile yapılan karşılaştırmalar üzerinden “biz” duygusuna daha anlamlı ve tutarlı bir arka plan sağlamanın amaçlandığı belirtilmiştir.
DergiPark (Istanbul University), 2022
İlahiyat Fakülteleri, yüksek din öğretiminin yapıldığı üniversite kurumlarıdır. Bu kurumlardaki akademisyenler kabaca iki temel din anlayışına sahiptirler. Bunlar, geleneksel İslam anlayışını benimseyen gelenekçiler ile bu anlayışa eleştirel yaklaşan yenilikçilerdir. İlahiyat Fakültelerinde genel olarak Ehl-i Sünnet"in İslam anlayışı hakimdir. Bu anlayışa köklü eleştiriler yönelten yenilikçiler azınlık konumundadırlar. Ehl-i Sünnet düşüncesinin temel kabüllerine aykırı düşünceler ortaya koyan yenilikçiler çeşitli gerginliklerin odağı haline gelmektedirler. Bu makale İlahiyat Fakültelerindeki gelenekçiler ve yenilikçilerin "öteki" olarak gördükleri din söylemlerini temsil eden akademisyenlere yönelik tutum ve davranışlarını konu edinmiştir. Makalenin verileri, Türkiye"nin farklı bölgelerindeki İlahiyat Fakültelerindeki yenilikçi ve gelenekçi akademisyenlerden 49 kişi ile yapılan görüşmeler ile elde edilmiştir. İlahiyat Fakültelerinde, söylem düzeyinde düşünsel çoğulculuk hem gelenekçiler hem de yenilikçiler tarafından bir değer olarak kabul edilmektedir. Ancak pratikte, düşünsel çoğulculuk ciddi problemler ile karşı karşıyadır. Gelenekçilerin bir kısmı, yenilikçilerin bazı düşüncelerini açıkça İslam"a saldırı olarak görmektedirler ve bu konuda ciddi bir tehdit algısına sahiptirler. Bu kimseler, yenilikçilere karşı ötekileştirici tutum sergilemektedirler. Gelenekçilerin ötekileştirme davranışları çoğunlukla damgalama, ayrımcılık, mobbing ve yalnızlaştırma şeklinde pratize olmaktadır. Yenilikçilerde düşünsel çoğulculuğu benimseme eğilimleri daha fazladır. Bununla birlikte, yenilikçiler arasında, gelenekçileri ötekileştiren söylem ve pratikler de vardır. Bu kimselerde, gelenekçilere yönelik bir radikalizm endişesi mevcuttur.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Sebilürreşad Dergisi, 2024
Usul İslam Araştırmaları, 2019
Grodzki Marcin, “İslâm’ın Başlangıcı ve Erken Evrimine Dair Alışılmışın Dışında Modern Bir Teori“, Yeni Türkiye, vol. 82, issue no. 1 (Special Issue Middle East), 2016, pp.586-593 (ISSN - 1300-4174), 2016
Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi, 2021
Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, 2017
Artuklu Akademi Dergisi, 2020
İlahiyat Tetkikleri Dergisi, 2019
e-Makalat Mezhep Araştırmaları Dergisi, 2019
Uludag Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi, 2010
İran Çalışmaları Dergisi, 2018
MİLEL VE NİHAL inanç, kültür ve mitoloji araştırmaları dergisi, 2016
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2022