Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2021, Din ve Felsefe Araştırmaları
…
26 pages
1 file
Husserl düşün insanına, felsefesinin izleği üzerinden seslenir, onun ‘’yaşamında hiç değilse bir kez’’ kendine dönmesi, tüm bilimleri yoksayması ve onları yeniden kurmaya çalışması çağrısında bulunur. Filozofun sürekli yeniden başlayan olması onun bu çağrıya hep kendi sesinden yanıt vermesi gerektiğini ve sesinin ayırdına varmak ve onu oluşturmak için öncelikle mesafe alması gerektiğini söylemektedir. Bu çağrıya kulak veren Heidegger felsefesini Husserlian bir yöntem anlayışı geliştirerek kurmuş ve Varlık’ın sesini dinlemiştir. Bu çalışmada Husserl’in epistemolojiye, Hiedegger’in ontolojiye işaret eden felsefeleri ve bunların ilişkisi aynı zamanda bu ilişkiyi mümkün kılan fenomonolojinin dönüşümü ele alınmaya çalışılacaktır.
Academia Eğitim Araştırmaları Dergisi
Modern toplumlarda din eğitimi farklı inançlara sahip olanlar arasında anlayış ve hoşgörü yaratmak gibi seküler eğilimli sosyal amaçlara hizmet etmekle ilgili görülür. Fakat din eğitimini vermek isteyen dini örgüt ve organizasyonlar, din eğitimini sadece bir inancı teşvik ettiği ve bireyin dindarlaşmasını sağladığı taktirde anlamlı görürler. Bu açıklamaya göre dini eğitim başlığıyla kabul edilecek perspektifte eğitimin amacı dini inancı desteklemek ve güçlendirmek, böylece öğrencilerin ahlaki ve manevi duyarlılıklarını geliştirmektir. Nitekim dinler, bir dereceye kadar, özel bir bağlılık talep eder. Bu bağlılığa göre dindar insanların kendi inançlarına sadık kalmaları, hatta belki de dinlerini yaymaları beklenir. Ancak çoğulcu demokratik bir toplumda inananların aynı zamanda çatışmaya neden olmadan diğer inançlarla birlikte yaşamaları beklenir. Çoğu dinin ahlaki öğretileri asil ve iyidir, ancak doktrin veya dini uygulamalardaki farklılıklar yine de toplumda çatışmaya yol açabilir. B...
Karadeniz teknik üniversitesi iletişim araştırmaları dergisi, 2022
İnsan, hayatının her noktasında fenomenlerle yani görüngülerle karşılaşır, ancak gördüklerimizin özüne dair hakikatleri düşünme konusunda belki de hemen hemen kimse çaba sarf etmez. Fakat insan hayatının yalnızca istatistiklere indirgenen noktaları yoktur ve istatistiklere indirgenemeyen kısmın nasıl anlamlandırılacağına dair bir rehbere ihtiyaç duyulmaktadır. Fenomenoloji bu noktada bize yol gösterici niteliktedir ve varlığın, içinde yaşadığımız dünyayı anlamlandırmanın yollarını sorgular. Dış dünyanın, bilincimizde anlamlandırıldığı kadarıyla var olduğuna inanır. Kavram kapsamında belirli noktalarda uzlaşma sağlanmış olmasına rağmen, görüngüleri nasıl anlamlandırdığımız gibi alt nedenlerde tartışmaların sürdüğü görülmektedir. Lewis ve Staehler tarafından kaleme alınmış bu eser Kant, Husserl, Heideger, Sarte, Merleau Ponty'nin bıraktığı miras ile fenomenleri nasıl anlamlandırdığımız konusuna ışık tutmayı amaçlamakta ve fenomenolojin doğasını anlatmakta; bu doğrultuda akademisyenlere ve zihin felsefesinin derinliklerine inmek isteyenlere rehber niteliği taşımaktadır.
2005
nin ana hatlarini sunmaktir. Bu mimari rolde onlar son cizgileri cizmezler ve bu cizgilerden cikan bir binanin yapisini idare etmezler. Onun yerine din felsefeci- leri, olcumculer ve muhendislerin kesfettikleri seyi zihinde tutarak, her bir du- rumun zayif ve saglam yonlerinin degerlendirilmesi ile birlikte mumkun olabi- len seyin taslaklarini cizerler. Bu rolde onlar var olan yapinin nicin akilda tu- tulmasi gerektigini veya hukum vermislerse o yapinin daha tatmin edici olanini uretmek icin nasil degistirilebilecegini ileri surerler. Din felsefecisinin prensip- te, dini inancin tamamen yeni formunu olusturmaya yonelik planlar yapmasi daima mumkun olsa da, pratikte itibarli herhangi bir filozof boyle bir seyi
Kant'ın felsefesi, felsefe için esaslı bir dönüm noktası teşkil eder. Bu felsefeyi kendisinden Önceki felsefeden ayıran başlıca noktalar şun lardır : [. Kant 'tan evvelki felsefe, ya «rationatisU ve yahut «empjria» idi; bilgi, ya ttecrübe» ye, yahut «akıb a i^tinad ettirilİYordu. Kant 'a göre bilgi iki unsurlu (a priori, a_po_şJtejjojji_bir teşekkül olduğundan hem tecrübenin, hem de ^akıls m muayyen bir tarzda birbirine tesir etmesinden ve birbiriyle birleşmesinden husule gelirdik İkinci mühim meseleyi, bilgi hududunun tayini (eşkjJetmektedir. Kant'tan evvelki felsefe, bilgiyi teşkil eden unsurlardan birisini alarak «mutlaklaştırıyor» ve felsefenin hudutsuz speculation'iar içerisinde kendisini kaybetmesine sebep oluyordu. Kant'ın hudut meselesini ortaya koymasıyla felsefe --hiç olmazsa muayyen bir zaman için olsun -başıboş speculation'lardan kurtuldu.
Journal of the Human and Social Science Researches, 2022
Bu makale, iTenticate yazılımınca taranmıştır. İntihal tespit edilmemiştir/This article has been scanned by iTenticate. Etik Beyan/Ethical Statement: Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyulduğu ve yararlanılan tüm çalışmaların kaynakçada belirtildiği beyan olunur/It is declared that scientific and ethical principles have been followed while carrying out and writing this study and that all the sources used have been properly cited (Meral HALİSDEMİR & Hanifi PARLAR & Münevver ÇETİN). Telif Hakkı&Lisans/Copyright&License: Yazarlar dergide yayınlanan çalışmalarının telif hakkına sahiptirler ve çalışmaları CC BY-NC 4.0lisansı altında yayımlanmaktadır. / Authors publishing with the journal retain the copyright to their work licensed under the CC BY-NC 4.0.
Bu makalenin konusu din fenomenolojisidir. Konu, Türkçeye çevrilmiş din fenomenologlarının yazıları, kitapları ve ülkemizde bu alanda çalışan akademisyenlerin eserlerinden yararlanılarak hazırlanmıştır. Bu çalışmada amaç, din fenomenolojisi hakkında yazılanları taramak, sadeleştirmek ve anlaşılır kılmak suretiyle özgün bir metin oluşturduktan sonra, dinleri anlamada din fenomenolojisinin önemine vurgu yapmaktır. Bu çalışmayla din fenomenolojisinin işaret ettiği noktanın ve yöneldiği kıblegâhın, mistiklerin yöneldikleri yerle aynı olduğuna işaret edilmiştir. Eğer insanlık evrensel bir mabede, belli bir yönelişe ve aynı öze dönüşe doğru yol alacaksa, önemli bir köprünün de din fenomenolojisinin olacağı, bundan hareketle "Tanrı krallığı", "Evrensel Kilise", "Mehdilik", "Dünya Barışı" "Mutlak adalet" gibi umutların din fenomenolojisi üzerinden gerçekleşebileceği sonucuna varılmıştır.
Din Fenomenolojisi ve Misyonerlik, 2023
Kitap içerisinde yer alan her bir yazının tüm sorumluluğu yazarına aittir.
Dinler Tarihi, bir disiplin olarak dini araştırmaların müfredatını tüm insanlara yayıcı, insanlığın kültür ve inançlarını hem yerel hem de evrensel açıdan değerlendiren önemli bir modern bilimdir. İnsanlığa ait hiçbir inanç ve kültür, bu bilim sayesinde kıyıda köşede kalmaz aksine hemen duyulabilir ve önemsenebilir. Bu özelliğiyle Dinler Tarihi "küresel bir çaba" olarak etkili bir vizyona sahiptir. Bundan dolayı din bilimleri içinde çoğul ekiyle dinleri inceleyen bu disiplin doğal olarak gücünü yöntemsel araçlarından almaktadır. 1 "Dini araştırmalar" derken en yerel kültürlerinden en gelişmiş sistemlerine kadar tüm dini ve kültürel olguları araştırma alanı içine alan Dinler Tarihi, aslında dinler ve onların mensuplarıyla doğrudan bir teslimiyet ve barış içine girmektedir. Dinler hakkında objektif olarak sohbet eden Dinler Tarihçisi aslında sadece diğer din mensupları ve onların inançları hakkında konuşmamaktadır, Dinler Tarihi aynı zamanda tüm insanlığın dinleri hakkında ve dinin insani boyutları hakkında konuşmaktadır. 2 Normatif teolojilerden farklı bir şekilde objektif bir tarzda din, dini olan ve dindarı ele alan ve bu yönüyle hem dinleri ve dinlerarası ilişkileri hem de süt kardeşi gördüğü etnolojiyle ortak hareket ederek kültür ve kültürlerarası ilişkileri ele alan Dinler Tarihi, dindar dünya görüşlerini, inançlarını ve uygulamalarını dolayısıyla pratik tecrübeleri fazlaca önemsemektedir. Bu yönüyle o, sadece bir dinin hizmetindeki dinler teolojisi değil tüm insanlık adına kayı taşıyan, tüm insanların hizmetindeki bir antropolojik din çalışmasıdır. 3 1 *Bu makale, 17-18 Mayıs 20013 tarihleri arasında düzenlenen Uluslar arası Dini Araştırmalar ve Küresel Barış Sempozyumu'nda tebliğ olarak sunulmuştur.
2011
Fenomenolojinin Turkiye seruvenine odaklanmis olan bu calisma, baslangictan gunumuze soz konusu seruveninin ne sekilde cereyan ettigi, Turk felsefecilerinin fenomenolojiyi nasil alimladiklari, fenomenoloji baglaminda Turkiye’de fenomenolojik diye nitelenebilecek bir gelenegin tesekkul edip etmedigi, fenomenolojiye dair tasviri olanin otesine gecebilecek ozgun calismalarin yapilip yapilmadigi gibi sorulara odaklanmistir. Bu baglamda, oncelikle kronolojik bir perspektifte olmak uzere, “Ilk Yonelimler ve Fenomenolojinin Turkiye Seruveninin Baslangici” basli- ginda Turkiye’de fenomenolojiye yonelik ilk calismalar ve soz konusu calismalarin nasil bir muhtevaya sahip olduklari ele alinmis, daha sonra, “Fenomenolojinin Turkiye Seruveninin Tekâmulu (Telif Calismalar Donemi)” basliginda bizzat fenomenolojiye dair kitap duzeyinde calisma ortaya koymus olan felsefecilerin calismalari tanitilmis, son olarak ise “Gunumuz Turk Felsefesinde Fenomenolojinin Konumu ve Fenomenolojiye Dair Yapilan Cal...
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
EKEV Akademi Dergisi, 2012
DÜŞÜNME BECERİLERİ VE UYGULAMA ÖRNEKLERİ KILAVUZ KİTABI, 2023
Elektronik Fen ve Matematik Eğitimi Dergisi, 2012
Doğu Batı Marjinal Sohbetler II
Journal of Turkish Studies, 2016
Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2022
Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 2022
Turkish Studies-Educational Sciences, 2020
Ufkun Ötesi Bilim Dergisi, 2020
https://fgokhanozcan.blogspot.com/, 2022
DergiPark (Istanbul University), 2022
Eskiyeni Dergisi, 2021
Armağanın Fenomenolojisi, 2021
Turkish Studies-Social Sciences, 2020
Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Dergisi