Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2016
Öz Yeni medya araçları geleneksel medyanın gönderici baskın yapısını azaltarak kullanıcı merkezli bir iletişim ortamının oluşmasına yol açmıştır. Bu iletişim ortamı kullanıcının zaman ve mekan ile sınırlı iletişim şansını değiştirerek, zaman ve mekan baskısını ortadan kaldırmıştır. Yeni iletişim teknolojilerinin ortaya çıkışıyla hız kazanan sosyal medya uygulama ve araçları sayesinde de kullanıcılar birbirleri ile başkalarının denetimi olmadan iletişime geçme olanağı yakalamışlardır. Bu sayede sosyal medyada iletişim kuran bireyler birbirlerinin deneyimlerinden de faydalanarak belli konular hakkındaki kararlarını etkileşim sayesinde alabilmektedir. Sosyal medya araçlarının bu özellikleri bireylerin turistik tavır, davranış ve tercihlerini etkilemesi bakımından da önemlidir. Sosyal medya araçlarında bir araya gelen bireyler bu araçlardan ve birbirlerinden elde ettikleri bilgiler ile davranışlarını farklılaştırabilmektedir. Bu bakımdan sosyal medya turizm faaliyetlerini önemli ölçüde ...
ÖZET Çağdaş teknolojilerdeki gelişmelerin her alanda olduğu gibi, halkla ilişkiler alanını da etkilediği günümüzde kendini çağın gereklerine uydurmak isteyen organizasyonlar, amaçlarına uygun olarak çağdaş teknolojileri etkin alanlar olarak konumlandırmaktadır. Gelişmelerin sadece ortaya çıktığı ülke sınırları ile kalmayıp sınırötesi toplumları, kültürleri ve organizasyonları etkilediği günümüz dünyasında çağdaş teknolojiyi ve yenilikleri etkin kullanmanın önemine işaret edilmekte ve rekabet üstünlüğünü sağlamada etkin alanlara dikkat çekilmektedir. Gelişen dünyada teknolojileri izleyebilen, onları kullanabilen ve etkin olarak yapılandıran organizasyonların önemli açılımlar ve rekabet üstünlüğü sağladığı görüşünden hareketle, iletişim teknolojilerinin halkla ilişkiler alanında aktif değişim ve dönüşümün temelini oluşturduğu gerçeği alternatif arayışları da beraberinde getirmektedir. Bu arayışların bir sonucu internetten faydalanarak internet ortamında PR faaliyetlerinin yapılmasını gündeme getirmektedir. Bu bağlamda bu çalışmanın konusunu halkla ilişkilerde yeni mecra arayışlarında alternatif bir alan olarak PR 2.0 ve Sosyal Medya oluşturmaktadır. Geleneksel halkla ilişkiler uygulamalarından farklı olarak hız, düşük maliyet, özgürlük, hareketlilik, amaç odaklılık, proaktiflik, sınırsızlık, paylaşım, tasarım, yaratıcılık, interaktiflik ve hayal gücü gibi unsurları temellendiren PR 2.0 ‘ın çerçevesinin çizileceği bu çalışmada, bu konunu boyutları, uygulama alanları, yöntemi ve geleneksel yöntemlerden farklı olarak nasıl bir alternatif olduğu tartışılacak ve seçilen örnekler case study yöntemi ile analiz edilecektir. Anahtar Kavramlar: Web 2.0, PR 2.0, Sosyal Medya, PR, İnternet
Erciyes İletişim Dergisi / Journal of Erciyes Communication, 2019
nsan zihninde olumlu bir konotasyona gebe olmayan propaganda, fikir ve tutumlara etki etme ve onları arzu edilen yönde biçimlendirme faaliyetidir. Dünyanın birçok yerinde benzer bir çok biçimde yürütülen propaganda faaliyetleri söz konusudur. Siyasetin beslendiği damarlardan olan propaganda, politik propaganda görünümleri bazında da bir hayli yaygındır. İletişim teknolojilerinden yararlanarak diyalojik olarak yürütülen dijital propaganda da, siyaset yapanların kamuya interaktif biçimde ulaşmasını sağladığından, bugün oldukça popülerdir ve siyasi partiler gibi, siyasi aktörler tarafından da tercih edilmektedir. Propagandanın bugün yoğun olarak meydanlardan, sosyal medyaya kayması ilgili durumun bir göstergesidir. Öyle ki Türkiye’de 24 Haziran 2018’de gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri adına sosyal ağlarda öne çıkan platformlardan olan Twitter’da birçok dijital propaganda yürütülmüş, sosyal ağlardaki kamuoyu güncel haberlere hedef kitle olmuştur. Çünkü dijital çağda kamuoyu sokakta olduğu kadar, sosyal ağlardadır ve gündemi bir ölçüde belirleme gücüne sahiptir. Bu yüzden bu çalışmada, Türkiye’de 24 Haziran 2018’de gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri öncesinde, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) Cumhurbaşkanı adaylarını resmen açıkladığı tarihten (9 Mayıs 2018) itibaren 25 Haziran 2018’e kadar olan süreçte, ilgili adayların ve siyasi partilerin resmi Twitter hesaplarındaki paylaşımları, sosyal ağ analizi yöntemleriyle incelenmiştir. Çalışma neticesinde, siyasi parti ve adayların propaganda amaçlı sosyal ağ kullanımlarına ait bazı yapısal özellikler ve bu özellikler ile seçim bitiminde elde ettikleri politik başarı arasındaki ilişkiler ortaya koyulmuştur.
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ AKADEMİK DERGİSİ, 2015
Yeni medya 2000'li yılların en moda kavramlarından biridir. Gerek doğrudan medya üzerine yapılan çalışmalarda, gerekse dolaylı olarak medya ile ilişkilendirilmiş araştırmalarda yeni medyanın karakteristik özellikleri farklı şekillerde sınanmaya çalışılmış, yeni medya tanımlarının sınırları sürekli yeniden yapılandırılır olmuştur. 2000'li yılların toplumsallaşma süreci, modern dünyanın geleneksel medyasının ortaya çıkardığı toplumsallaşma yapısından önemli farklılıklar içerir. Kavram olarak ağ toplumu, Castells (2008) tarafından tanımlanmış, gündelik yaşamlarında geleneksel iletişim araçları yerine yeni medyayı kullanagelen, yeni medyanın iletişim olanaklarını gündelik yaşamı içine yerleştirmiş ve belirli bir alışkanlık edinmiş bir topluma karşılık gelmektedir. Ağ toplumu, Bell'in (1996) endüstrisi sonrası toplumunun toplumsal yapılanmasını ağ üzerinden gerçekleştiren biçimi olarak tanımlanabilir. Toplumsal yapılanmasını da bilginin serbest dolaşımı üzerine şekillendirir. Tıpkı endüstri toplumunda üretilen ürünlerin serbest dolaşımında olduğu gibi, ağ toplumunda öne çıkan en önemli olgu, önemli ya da önemsiz, anlık ya da geçmiş, üretilen tüm bilgilerin paylaşılabilir, manipüle edilebilir olmasıdır. Bu araştırma, ağ toplumunun yapılanmasında, toplumsallaşmasında yeni medyanın ne gibi etkilerinin olduğunu; var olan toplumsal yapıyı şekillendirmesinde hangi özelliklerinden yararlandığını ortaya koymayı amaçlamıştır. Bu amaç doğrultusunda yeni medyanın karakteristik özellikleri özetlenerek, toplumsallaşma ile olan kavramsal ilişkileri ortaya konmaya çalışılmıştır. Farklı toplumsallaşma düzeylerinde yeni medyanın hangi karakteristik özellikleri ile işlev gördüğü, 2000'li yıların ağ toplumunun yapılanmasında hangi yönlerinin öne çıktığı, literatür taraması ışığında betimlenmiştir.
2015
Hic kuskusuz dunya var oldugunda beri surekli degisim ve donusum icerisinde olmustur. Ancak son yillarda iletisim teknolojilerinin gelismesiyle dunyanin koy haline geldigi bilinmektedir. Ozellikle 21. yuzyilda gelistirilen teknolojik aletler ve en onemlisi akilli cep telefonlariyla kullanilan internet, dunyayi avucunun icine kadar sigdirabilmeyi basardigi soylenebilir. Artik hayatin her alaninda kullanilan internet akilli cep telefonlarin icine girip insanlarin vazgecemedigi bir alan olup butunlesmistir. Internet temelli kullanilan sosyal medya araclariyla sosyallesen insanlar artik birey olmaktan ziyade sanal alemde toplumsal bir guc olmaktadirlar. Insanlarin hayatlarinda cok onemli yere sahip olan sosyal medya organlari internet araciligiyla tum dunya ile iletisime gecerek, is, egitim, saglik, ticaret, ziyaret, ulasim gibi hemen hemen hayatin her alanina nufuz etmistir. 21. yuzyilin devrimi olarak gorulen sosyal medya hic kuskusuz cok genis kapsamli bir konudur. Ancak bu calismayl...
Yeni Medya Kavramı ve Toplumsal Sosyalleşme Aracı (Derleme) " Medya " sözcüğü; İngilizcedeki " medium " sözcüğünün çoğulu olup, ülkemizdeki yazılı ve görsel yayınların çoğalmasıyla dilimize " medya " olarak yerleşen ve kökeni Latince olan bir sözcüktür714. Medya kavramı günümüzde oldukça yoğun olarak kullanılmasına rağmen bu kavramın sınırları ve kapsamı tam olarak belli değildir. Kavram karmaşışını engellemek için medya kavramı yerine " kitle iletişim araçları " ifadesi de kullanılmaktadır715. Bu bağlamda, iletişimin bazı tekniklerle belirli bir teknoloji uygulanarak çoğaltıp güçlendirilmesi ve çok sayıda kişiyi etkileyecek biçime getirilmesine kitle iletişimi, kullanılan araçlara da kitle iletişim araçları veya medya denilmektedir. ÖZET; İnsanoğlu var olduğundan beri çeşitli araçlar geliştirmiştir. Geliştirilen her bir araç insanın yaşamını kolaylaştırmak için insanlığa hizmet etmiştir. İletişim teknolojileri de aynı şekilde insanoğlunun yaşamını kolaylaştırmak için hizmet eden araçlardır. Kimi zaman haberleşme, kimi zaman sohbet, kimi zaman eğlenme veya bir sorunu gidermek için iletişim teknolojisinden tarih boyunca yararlanılmıştır. Çünkü iletişim, insanın var olmasının ön koşullarından biridir. İletişim dünyasında bugün yaşanılan ve gelecekte yaşanılacak tüm süreçlerin teknolojiyle mutlak bir bağı olduğunu düşündüğümüzde " Yeni Medya Nedir ve Ne Değildir? " sorularına " teknik ve kuramsal olarak " cevap vermek büyük önem taşımaktadır. Yeni Medya kavramının tam olarak açıklanmaması ve her kişinin anladığı şekilde yorumlaması, yanlış fakat genel geçer fikirlerin ve içeriklerin doğmasına neden olmaktadır. Günümüzde, yeni medya kavramında da " Yeni Medya vs. Eski Medya " savaşı altında yanlış fakat genel geçer içeriklerin oluşmaya başladığını ve hatta bu çalışmada sunulacağı üzere bilimsel makalelere kadar sıçradığı görülmektedir. Bu durum ise yeni medya kavramında kuramsal bir boşluk izlenimi yaratmakta ve yeni medyanın sunabileceği erdemlerin tam olarak anlaşılmamasına neden olmaktadır. Bu çalışmada bir taraftan medya kavramı kuramsal olarak açıklanırken diğer taraftan da yeni medya ne değildir sorularının cevapları verilip yeni tartışmalar açılmıştır. Yeni medya kavramındaki yeni, eski kavramı üzerine değil, geleneksel medya kavramı üzerine yapılandırılmıştır. Kavram yeni ile eskinin bir ayırımı üzerine değil, etkileşimli, çevrimiçi sayısal teknolojiler ile, etkileşimiz çevrimdışı teknolojiler üzerine oturmuştur.
İnsan zihninde olumlu bir konotasyona gebe olmayan propaganda, fikir ve tutumlara etki etme ve onları arzu edilen yönde biçimlendirme faaliyetidir. Dünyanın birçok yerinde benzer bir çok biçimde yürütülen propaganda faaliyetleri söz konusudur. Siyasetin beslendiği damarlardan olan propaganda, politik propaganda görünümleri bazında da bir hayli yaygındır. İletişim teknolojilerinden yararlanarak diyalojik olarak yürütülen dijital propaganda da, siyaset yapanların kamuya interaktif biçimde ulaşmasını sağladığından, bugün oldukça popülerdir ve siyasi partiler gibi, siyasi aktörler tarafından da tercih edilmektedir. Propagandanın bugün yoğun olarak meydanlardan, sosyal medyaya kayması ilgili durumun bir göstergesidir. Öyle ki Türkiye'de 24 Haziran 2018'de gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri adına sosyal ağlarda öne çıkan platformlardan olan Twitter'da birçok dijital propaganda yürütülmüş, sosyal ağlardaki kamuoyu güncel haberlere hedef kitle olmuştur. Çünkü dijital çağda kamuoyu sokakta olduğu kadar, sosyal ağlardadır ve gündemi bir ölçüde belirleme gücüne sahiptir. Bu yüzden bu çalışmada, Türkiye'de 24 Haziran 2018'de gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri öncesinde, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) Cumhurbaşkanı adaylarını resmen açıkladığı tarihten (9 Mayıs 2018) itibaren 25 Haziran 2018'e kadar olan süreçte, ilgili adayların ve siyasi partilerin resmi Twitter hesaplarındaki paylaşımları, sosyal ağ analizi yöntemleriyle incelenmiştir. Çalışma neticesinde, siyasi parti ve adayların propaganda amaçlı sosyal ağ kullanımlarına ait bazı yapısal özellikler ve bu özellikler ile seçim bitiminde elde ettikleri politik başarı arasındaki ilişkiler ortaya koyulmuştur.
ATLAS ULUSAL HAKEMLİ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ, 2020
İnternetin gelişimi ile yeni bir toplumsal çağın da kapıları aralanmıştır. İletişim alanındaki bu yeni ve hızlı gelişme, iletişimle beraber tüm küresel etkileşimleri de olağanüstü hızlı hale getirmiştir. Teknolojik olanaklar ve dijital işlemler aracılığıyla bireylerin her anı gözetim altına alınabilmekte, kişilerin sosyal medya hesapları ve internet hareketleriyle verileri depolanmaktadır. Kullanıcıların bilgisi dışında oluşturulan veri havuzu aracılığıyla tüketim pratiklerinden siyasal seçim tercihlerine kadar geniş yelpazede kitleler manipüle edilebilmektedir. Özellikle internet ve sosyal medyanın yaygınlaşması yalnızca haber alma verme pratiklerini değil, toplumların yaşayışları ve kültürleri üzerinde de önemli değişimlerin fitilini ateşlemiştir. İnternet üzerinden günlük hayattaki tüm hizmetlerin temin edilmesi, sosyal medyanın kişisel ifşa ve toplumsal takip merkezi haline gelmesi, gözetime de yeni bir boyut kazandırmıştır. Bu çalışmada internet ve sosyal medyanın gelişimi, sosyal medya kullanımının önemi ve etkileriyle beraber birey-iktidar ve toplum-iktidar ilişkilerine etkisi ele alınmıştır.
Yeni medya, haber üretim ve tüketim pratiklerini etkilemekte, geliştirilen yeni uygulamalar haber ekolojisinde değişime neden olabilecek yeni olanaklar sunmaktadır. Bu betimleyici çalışma, gazeteci Ruşen Çakır’ın, 7 Haziran 2015 tarihindeki genel seçimler öncesi mobil canlı yayın uygulaması Periscope platformu üzerinden gerçekleştirmeye başladığı yayıncılık deneyiminden hareketle ortaya çıkan Medyascope adlı çevrimiçi habercilik projesini konu almaktadır. Medyascope; canlı yayınların Periscope’un yanı sıra Facebook ve üzerinden de gerçekleştirilmesi, Skype bağlantısı ile yurt dışından da konukların yayına dâhil edilebilmesi, ani gelişen önemli toplumsal olaylarda farklı kullanıcıların Periscope yayınlarının derlenmesi gibi özellikleri barındırmaktadır. Bununla birlikte sosyal medyanın etkileşim özelliğinin az kullanılması ve uygun bir gelir modeli oluşturulamaması halinde ekonomik açıdan sürdürülebilirliği noktasında belirli sınırlılıkları bulunmaktadır. Bu çalışmada, Medyascope ekibiyle derinlemesine görüşmeler ve 29 Ağustos-3 Eylül 2016 tarihleri arasında Periscope üzerinden gerçekleşen canlı yayınlara ait içerik analizi ile elde edilen veriler üzerinden Medyascope platformunun yapısı ve işleyişi ortaya konulmaya çalışılmış, çevrimiçi habercilik için önerilen gelir modellerinden hangilerine sahip olduğu ve bunların projenin geleceği açısından yeterli olup olmadığı gibi konuların tartışılması hedeflenmiştir. anahtar kelimeler: yeni medya, habercilik, mobil canlı yayın uygulamaları, Periscope, Medyascope
Gece Kitaplığı, 2018
Geleneksel medya olarak adlandırdığımız medya, televizyon kanalları, gazeteler ve radyo ağları gibi, tek bir hizmet için işletilen iletişim kanallarıdır. Geleneksel medya, yeni iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler ile birlikte toplumun iletişim ihtiyaç ve beklentilerinin gelişmesiyle şekil değiştirmiş, var olan sistem teknikle birlikte yeni iletişim ortamlarına uygun bir form almıştır. İletişimle birlikte bilişimi de içlerinde barındıran yeni medya ise, gelişen iletişim ağları üzerinde birçok farklı uygulamayı barındırma ehliyetine sahip iletişim ortamı olarak konumlanmaktadır. Yeni sistem geleneksel medyanın sınırlı sayıdaki hizmetine karşılık olarak, aynı anda mesajlaşma, ses ve video yayınlama ve dağıtma ve gerçek zamanlı paylaşım gibi pek çok fırsat sunmaktadır.
Uluslararasi Akademik Birikim Dergisi
Geleneksel kitle iletişim araçlarının yanı sıra teknolojinin de gelişmesi nedeniyle sosyal medyanın gelişimi sürekli olarak gözlemlenmektedir. Bu da sosyal medya düzeyinde ortaya çıkan etik sorunların araştırılmasını zorunlu kılmaktadır. Etik - insan davranışlarının iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış olduğunu belirtmekle beraber medya çapında belirli düzeni de oluşturur. Sahip olduğu meslek ne olursa olsun, herhangi bir şahıs kişisel nitelikleri ile beraber oluşturduğu grubun etik prensiplerine de uymak zorundadır. İletişim süreci de önemli sosyal eylem olarak etik kurallar toplusu ile düzenlenmektedir. Sosyal medya da dâhil olmak üzere yeni medya, teknolojik gelişmenin önemli tezahürleridir. Zaman ve mekân farkını ortadan kaldıran bilgi alışverişinde geniş olanaklar ortaya koyan yeni medya kullanıcının hem de tüketici olarak da davranmasına olanak sağlamaktadır. Böyle bir ortam medyada yeni etik problemlerin meydana çıkmasına veya etik problemlerin daha sık ortaya çıkmasına neden o...
AREL ÜNİVERSİTESİ EYSAD, 2016
Günümüzde yaygınlaşan neoliberal politikalar yeni iletişim teknolojileri sayesinde daha fazla uygu-lama alanı bulmuştur. Teknoloji geliştikçe emeğin önemini yitireceği, iletişim, hizmet ve finans gibi sektörlerin diğer yatırım alanlarını geride bıraktığı yolundaki değerlendirmeler olağan gelişmelerin normal ifadeleri olarak kabul edilir olmuştur. Teknoloji gerçekten de emeğin belli biçimlerinin önemini ortadan kaldıran, buna karşılık sermaye lehine durumlar yaratan, beraberinde kendi meşrulaş-tırıcı dilini de üreten bir doğaüstü güçmüş gibi bir mertebededir. Yeni iletişim teknolojileri insanları özgürleştirici ve enformasyon sağlayıcı aygıtlar olarak düşünülmesine rağmen aslında sermayenin daha fazla gelişmesine, emeğin örgütlülükten uzak daha bağımlı konumuna katkıda bulunmaktadır. Sermaye sahipleri mal ve hizmetlerin üretimini mekânı ve zamanı belli olmayan yerlerden yapmak-ta ve bu süreçte yeni iletişim teknolojilerini de kullanarak önemli kârlar elde etmektedirler. Bu ne-denle günümüzde yeni iletişim teknolojilerinin emeğe yararlı olup olmadığı konusu tartışılmalıdır. Bu makalede yeni iletişim teknolojilerinin artıları bir yana toplamda emeğe yararlı olmadığı var-sayımından hareketle geleneksel habercilik yapan gazeteler ile internette yayın yapan haber site-lerindeki iş gücünün karşılaştırılması yapılmıştır. Bu araştırmada betimleyici bir araştırma tasarımı kullanılmıştır. Bu kapsamda iş gücünün niceliksel özellikleri, nitelikleri ve ücretler üzerinde durul-muştur. Geleneksel bir gazeteler ile teknolojik gazetelerin yayın süreci elemanlarıyla birlikte irdele-nip emek biçim ve süreçleri bakımından gözden geçirilmiştir. İnternet haber sitelerinin oluşturulma şekli, çalışanlar ve örgütlenme biçimleri ortaya konularak neticede emeğin daha çok sömürüldüğü, sıkıştırıldığı değerlendirilmiştir. Daha çok becerli (multiskills) olmaları doğal sayılmıştır. Yeni iletişim teknolojileri ile oluşan üretim biçimleri başka örnekler ele alınarak geliştirilebilir. Neoli-beral ekonomik yapı ile ilişkili olarak yeni iletişim teknolojileri ile emeğin önemi devamlı olarak göz ardı edilmektedir. Geleneksel üretim biçimlerinin yeni iletişim teknolojileri ile birlikte evirilip yeni biçimler alması devamlı surette sermayenin gelişimine katkıda bulunmaktadır.
Bu kitap, yayıncının yazılı izni olmadan hiçbir şekilde kısmen veya tamamen çoğaltılamaz. Bu eserde yer alan tebliğ ve konuşmalarda ileri sürülen görüşlerin dil ve bilimsel sorumluluğu sahiplerine aittir.
Yeni medyanın kamusal alan niteliği, liberal ve eleştirel iletişim çalışmaları içerisinde birbirinden farklılaşan argümanlara dayalı bir tartışma uğrağı ile ele alınmıştır. Liberal kuramda kamusal alan yöneten ve yönetilen arasındaki ilişkinin kurulduğu bağımsız mecralar olarak değerlendirilirken, eleştirel yaklaşımda mülkiyet ve sermaye yapılanmasına bağlı eşitsiz güç ilişkilerinin sürdürüldüğü bir platform olarak görülmüştür. Çalışma kapsamında J. Habermas’ın kamusal alan kavrayışı tarihselin içerisinde geçirdiği dönüşüm ile birlikte incelenmiş, yeni kamusal alan yaklaşımları ‘literatür taraması’ ile karşılaştırmalı bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Çalışmada yer alan literatür taraması, yeni kamusal alan olduğu iddia edilen yeni medyanın herkese erişim ve katılım sağlamasının önündeki engelleri göstermeye olanak sunmuştur. Çalışma eleştirel yaklaşımların sorgulayıcı yönüne vurgu yaparak ağı kontrol edenlerin ‘öznenin’ kendini ifade etme biçimleri üzerinde yaptığı belirlenime dikkat çekmektedir.
Çocuk bireyler ile yeni medya ya da yeni iletişim teknolojileri arasındaki ilişki nasıl düzenlenebilir? Bu soru ile ilgili tartışmaların oldukça eski bir kabule dayandığı söylenebilir. Teknoloji bir yandan uygarlığın yüz akı olarak övülür, öbür yandan onun felaketi olarak görülür. Bu süregiden tartışmalar içinde bir yerlerde soluklanıp düşünmek, özellikle çocuk bireyler ile yeni medya arasındaki ilişki açısından önemlidir. Bu makalede de çocuk bireyler ile yeni medya arasındaki ilişki, onun kazanımları ve kayıpları açısından tartışılmaktadır. Esasında bu ilişkinin gerçekçi bir biçimde düzenlenebilmesi için yeni iletişim teknolojilerinin olumlu ya da olumsuz etkilerinin tam anlamıyla tespit edilmesi ve özellikle medya okuryazarlığı dersi ile ilgili düzenlemelerin ve uygulamaların gözden geçirilmesi gerektiği düşünülmektedir. Verilerin literatür taraması ile elde edildiği bu makale, nitel, betimleyici ve eleştirel bir yöntemle kaleme alınmıştır.
Ankara Üniversitesi İlef Dergisi, 2019
Gazetecilerin, politikacıların, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin, sivil inisiyatiflerin, yurttaş gazetecilerin ve çevrimiçi toplulukların aynı anda iletişim kurmasını sağlayan bir ekosistem olarak Twitter; profesyonel ve amatörlerin, mesleki bilgiyle amatör sezginin buluşmasına olanak tanıyarak yeni bir gazetecilik anlayışı ortaya çıkartmakta, bu gazetecilik türü “sanal ortam gazeteciliği” (ambient journalism) ya da “son kullanıcı gazeteciliği” (end-user journalism) gibi farklı kavramlarla tanımlanmaktadır. Ancak Twitter’ın sunduğu etkileşim ortamının gazeteciler tarafından nasıl kullanıldığı hâlâ tartışmalıdır. Türkiye’deki gazetecilerin Twitter’daki etkileşimine odaklanan bu çalışmada, gazetecilerin takipçileriyle etkileşimi ve içerikteki etkileşim düzeyi üzerinden gazetecilik uygulamalarındaki dönüşüm sorgulanmıştır. Araştırmada, farklı medya kuruluşlarında çalışan 21 gazetecinin 14 Nisan ve 17 Mayıs 2018 tarihleri arasındaki tweetlerinin analiz edilerek niteliksel ve niceliksel olarak değerlendirilmesi; ayrıca üç gazeteci grubu -eşik bekçileri, muhabirler ve serbest gazeteciler- arasındaki farklılaşmanın ortaya konulması amaçlanmıştır.
İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Çalışmaları Dergisi, 2021
İletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, algı yönetimi için hedef kitleye ulaşımı kolaylaştırmıştır. Geçmişte geleneksel medya araçlarıyla gerçekleştirilen algı yönetimi faaliyetleri bugün sosyal medyanın ortaya çıkmasıyla yeni bir mecra kazanmıştır. Etkileşimli bir iletişim ortamı oluşturması, anındalık, kolaylık, maliyetsizlik gibi diğer getirileriyle sosyal medya üzerinden yapılan algı yönetimi, günümüzde "yeni nesil algı yönetimi" biçiminde adlandırılabilir. Çeşitli stratejilerle gerçekleştirilen yeni nesil algı yönetimi faaliyetlerini kurum ya da kuruluşlar kullanabilecekleri gibi bireyler de kullanabilmektedir. Ayrıca, sosyal medya fenomenlerinin de bu faaliyetleri gerçekleştirdikleri söylenebilir. Bu bağlamda çalışmada yeni nesil algı yönetimi faaliyetlerinin sosyal medya fenomenleri boyutuyla incelenmesi amaçlanmıştır. En çok takipçiye sahip ilk üç sosyal medya fenomeninin belirlenen tarih aralığındaki paylaşımlarına yönelik içerik çözümlemesinde bulunularak algı yönetimi stratejilerinin kullanılma durumu ve kullanılıyor ise hangi stratejilerin kullanıldığı saptanmış ve ele alınan örneklem kapsamında sosyal medyada algı yönetimi stratejilerinin sosyal medya fenomenleri tarafından kullanıldığı sonucuna ulaşılmıştır.
2015
Özet-Günümüzde sosyal ağların kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır.Ajjan ve Harsthone (2008), sosyal ağlar gibi araçların öğrenci öğrenmelerini arttırdığını, okul-öğrenci ve öğrenci-öğrenci arasında etkileşim sağladığını, öğrencilerin derslere ilişkin memnuniyetlerini arttırdığı, öğrencilerin yazma becerilerini geliştirdiğini ve derslere entegrasyonun kolay araçlar olduğunu ortaya koymuşlardır.Sosyal ağların eğitim ortamlarında kullanılmasının avantajlarının yanında bazı dezavantajlı durumlarının da olduğu, bir başka deyişle öğrenme sürecine olumsuz etkilerinin olabileceği de belirtilmektedir (Karpinski ve Duberstein, 2009; Rouis, Limayem ve Salehi-sangari, 2011; Wang, Chen ve Liang, 2011). Bu bağlamda tamamen eğitsel amaçlı kullanılanoldukça güvenilir ve eğitimde olumlu etkileri öne çıkaran, dezavantajları avantaja çeviren edmodo web uygulaması karşımıza çıkmaktadır. Edmodo, sosyal ağ sitelerinin eğitimde kullanılmasına yönelik öğretmenlere, öğrencilere ve velilere online ve ücretsi...
Sosyo-ekonomik hayatın en önemli değerlerinden biri olan markalar, çeşitli yöntemler kullanarak tüketicinin zihniden yer almaya çalışmaktadır. Zaman zaman ülke ekonomilerinden daha büyük bir değere ulaşan markaların tüketicinin gündeminde yer alabilmeleri, günümüzde geçmiş dönemlere nazaran büyük bir değişiklik göstermiştir. Özellikle web 2.0 teknolojisinin gelişmesiyle birlikte markalar da geleneksel medya döneminden farklı stratejiler kullanmaya başlamışlardır. Bu çalışma, sosyal medyanın gelişmesiyle birlikte tüketicilerde meydana gelen değişimleri de dikkate alarak, marka stratejilerinde nasıl bir değişim olduğu konusunu irdelemektedir.
İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Çalışmaları Dergisi, 2021
İletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, algı yönetimi için hedef kitleye ulaşımı kolaylaştırmıştır. Geçmişte geleneksel medya araçlarıyla gerçekleştirilen algı yönetimi faaliyetleri bugün sosyal medyanın ortaya çıkmasıyla yeni bir mecra kazanmıştır. Etkileşimli bir iletişim ortamı oluşturması, anındalık, kolaylık, maliyetsizlik gibi diğer getirileriyle sosyal medya üzerinden yapılan algı yönetimi, günümüzde "yeni nesil algı yönetimi" biçiminde adlandırılabilir. Çeşitli stratejilerle gerçekleştirilen yeni nesil algı yönetimi faaliyetlerini kurum ya da kuruluşlar kullanabilecekleri gibi bireyler de kullanabilmektedir. Ayrıca, sosyal medya fenomenlerinin de bu faaliyetleri gerçekleştirdikleri söylenebilir. Bu bağlamda çalışmada yeni nesil algı yönetimi faaliyetlerinin sosyal medya fenomenleri boyutuyla incelenmesi amaçlanmıştır. En çok takipçiye sahip ilk üç sosyal medya fenomeninin belirlenen tarih aralığındaki paylaşımlarına yönelik içerik çözümlemesinde bulunularak algı yönetimi stratejilerinin kullanılma durumu ve kullanılıyor ise hangi stratejilerin kullanıldığı saptanmış ve ele alınan örneklem kapsamında sosyal medyada algı yönetimi stratejilerinin sosyal medya fenomenleri tarafından kullanıldığı sonucuna ulaşılmıştır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.