Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2022, Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi
https://doi.org/10.51531/korkutataturkiyat.1125925…
46 pages
1 file
Amasya İlahiyat Dergisi, 2024
Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit edildi. / This article has been reviewed by at least two referees and scanned via a plagiarism software. Telif Hakkı ve Lisans / Copyright & License: Yazarlar dergide yayınlanan çalışmalarının telif hakkına sahiptirler ve çalışmaları CC BY-NC 4.0 lisansı altında yayımlanmaktadır. / Authors publishing with the journal retain the copyright to their work licensed under the CC BY-NC 4.0.
2016
Klasik Islâm hukuk sisteminde kamu hukuku-ozel hukuk ayirimina yer verilmediginden, Bati hukukunda ozel ve kamu hukuku alanina giren konular fikih kitaplarinda “munâkehat” (aile hukuku), “muamelât” (borclar, ticaret ve usul hukuku), “ukubat” (ceza hukuku) ana bolumleri altinda veya tâli bolumler halinde ele alinip incelenmistir. Bununla birlikte, devletin esas teskilât ve idaresiyle ilgili hukumleri konu alan mustakil calismalar yapilmistir. Bu acidan devlet baskani, devletin esas teskilati, idari, mali, kazâi yapisi ve isleyisiyle ilgili hukumlere el-ahkâmu's-sultâniyye denildigi gibi, bu terim, adi gecen konulari ele alan hukuk dalina ve ilgili bazi eserlere de unvan olmustur. Gunumuze kadar gelmis el-Ahkâmus-sultâniyye ismini tasiyan iki eser vardir ve her ikisi de ayni bolge ve ayni asirda yasamis olan iki Islâm hukukcusuna aittir. Bunlarda birisi Şâfii hukucu Ebu'l-Hasen el-Mâverdi, digeri de Hanbeli hukukcu Ebu Ya‘lâ el-Ferrâ’dir. Bu calismada yeri geldikce Ebu Ya’la’...
ÖMER NASUHİ BİLMEN HOCAEFENDİ'NİN ISTILAHAT-I FIHİYYE KAMUSU ADLI ESERİNİN 3. CİLDİNDE YER VERDİĞİ CEZA ISTILAHLARINA DAİR TERİMLERİ KENDİ İFADELERİMLE YENİDEN DÜZENLEME.
16. Uluslararası Dil, Kültür ve Edebiyat Araştırmaları Kongresi Özet Metinleri, 2022
Dîvânlar, Osmanlı şiirinden günümüze miras kalan en önemli edebî eserlerdendir. Bugüne kadar dîvânlar üzerine yüzlerce çalışma yapılmış olsa da kütüphanelerimizde hâlen çalışılmayı bekleyen dîvânlar bulunmaktadır. Bu dîvânlar, tezkirelerde ve biyografik kaynaklarda isimleri yer alan şairlere ait olabildiği gibi bu kaynaklarda ismi hiç yer almayan şairlere de ait olabilmektedir. İsmi kaynaklarda yer almayan fakat dîvân sahibi olduğu eserinin ortaya çıkmasıyla anlaşılan şairlerin hayatları hakkındaki bilgiler, eserlerinden elde edilecek bilgilerle sınırlı kalmaktadır. Çalışmamız, hayatı hakkında somut bir bilgiye ulaşamadığımız Hulûsî mahlaslı dîvân şairinin dîvânı üzerinedir. Dîvân hakkında henüz herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Hulûsî Dîvânı’nın bilinen tek nüshası, İBB Atatürk Kitaplığı Yazma Eserler Koleksiyonunda Bel_Yz_K_0387_02 demirbaş numarası ile kayıtlıdır. 11b'de başlayıp 65a'da tamamlanan yazma eser, Dîvân adıyla kaydedilmiş olsa da mürettep bir dîvân özelliği göstermemektedir. Çalışmamızın konusu olan Hulûsî Dîvânı, katalog kayıtlarında XIX. yüzyıl dîvân/tekke şairlerinden Hüseyin Hulûsî Efendi'ye (d. ? - ö. 1306/1888'den sonra) ait gösterilse de Hüseyin Hulûsî Dîvânı, Özgür Kıyçak ve Ramazan Arı tarafından yayımlanmış olup metinlerin farklı olduğu tarafımızca tespit edilmiştir. Dîvân’da 253 şiir bulunmakta olup bu şiirlerden 5'i Arapçadır. Çalışmamızda öncelikle Hulûsî mahlaslı şairlerden dîvânı yayımlananlar hakkında bilgiler verilecektir. Sonrasında dîvânı olmayan veya henüz tespit edilememiş Hulûsî mahlaslı dîvân/tekke şairleri zikredilecektir. Devamında kitap olarak yayımlamak için çalışmalarına devam ettiğimiz Hulûsî Dîvânı'nın, bilinen tek yazma nüshasının tavsifi yapılacak ve Dîvân’dan seçilen bazı şiirlerin transkripsiyonlu metinleri verilecektir.
2016
When the time comes to twentieth century, the impact of collected poems is decreased. But for centuries, this culture which created its own properties survived till today even it has finished its influence in these lands in many ways. One of of our poets, Alvarli Hace Muhammed Lutfi is also one of the poets who lived in twentieth century and benefited from this tradition and the culture. He used the motives from that culture in his poems. His poems, collected in Hulâsatu'l-Hakâyık and Mektubât-ı Hâce Muhammed Lutfi Collection.
Littera Turca Journal of Turkish Language and Literature, 2021
Bu çalışmada Müstakîmzâde Seyyid Süleyman Sa'deddin Efendi'nin Hulâsatü'l-Hediyye adlı eserinin tanıtımı yapılacaktır. Kendi döneminin önemli şahsiyetlerinden biri olan Müstakîmzâde pek çok alanda eser kaleme almış üretken bir yazardır. Müstakîmzâde'nin Hulâsatü'l-Hediyye adlı eseri, Mustafa Nazmi Efendi adında bir yazarın kaleme almış olduğu Hediyetü'l-İhvân adlı eserin muhtasârıdır. Ancak Müsatkîmzâde, Nazmi'nin dil ve üslup açısından çok ağır bulduğu eserini klasik özet tekniğinin dışında bir yol izleyerek adeta kendi üslubu ile yeniden kaleme almıştır. Çalışmada bu eser şekil ve içerik özellikleri bakımından incelenmiştir.
Avrasya uluslararası araştırmalar dergisi, 2019
Metin neĢri klasik Türk edebiyatı çalıĢmalarının ilk ve önemli basamaklarından biridir. Metin neĢrinin belli ilkeler çerçevesinde yapılması edebiyatın bilim olarak incelenmesi safhasında hem gerekli hem de belli bir usulün yerleĢmesi bakımından önemlidir. NeĢrin gerçekleĢtirilme süreci metin tespitinden baĢlamak üzere tüm nüshaların tespit edilmesi, bunun için mevcut katalogların taranması, nüsha tavsifi, doğru okuma ve çeviri yazım, metodların doğru uygulanması gibi bir dizi araĢtırmacı faaliyetini gerekli kılmaktadır. Bu husustaki keyfilikler eserin aslî haliyle günümüze ulaĢmasını engellemekte ve bunun neticesinde yanlıĢ ya da eksik bir neĢir ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede Muhammed Hulûsî"nin divançesinin Latin harflerine aktarımının (bir tez çalıĢması) tek bir nüsha üzerinden yapılması pek çok yanlıĢlık ve eksikliğe sebep olmuĢtur. Anılan çeviri yazıda esas alınan nüshanın bazı üstünlükleri bulunmakla beraber diğer nüshalarda bulunan kimi beyit ve manzumeleri ihtiva etmemektedir. Bununla beraber Latin harflerine aktarılan metinde kimi tamirlerin yapıldığı ancak; nüsha karĢılaĢtırması yapıldığında tamir için gerekli görülen unsurların diğer nüshalarda hâlihazırda var olduğu görülmektedir. Çeviri yazısı yapılan divançede neĢrin gerekli basamaklarına uyulmaması, ilmî bir yöntemin takip edilmemiĢ olması, okuma hataları; âyet, hadis ve kelâm-ı kibarların Latin harflerine aktarımındaki tutarsızlıklar, tıpkıbasım ve sözlükte dikkat edilmeyen hususlar, dıĢarıda bırakılmıĢ manzumeler vb. Arap harfli Türkçe divançenin Latin harflerine aktarımında tespit edilen pek çok hususa dikkat çekilecek; önerilerimize ve konuyla ilgili baĢka önerilere yer verilecektir.
BİRİNCİ BÖLÜM Ahmet Mecbûr Efendi'nin Hayatı ve "Hilâfetnâme-i Osmânî ve İttihatnâme-i İslâmî" Adlı Eseri 1 Burhan ÇONKOR* 2 Giriş İlme ve öğrenmeye daha ilk inen âyetleriyle teşvik eden Yüce dinimiz İslam, ilim yolunda gayret sarf edenlerin ayrıcalığına da vurgu yapmıştır. 3 Müslüman Türk milleti de Kur'an'ın emirleri ve Hz. Peygamber'in (s.a.s) uygulamalarından hareketle ilim öğrenmeye özel bir önem vermiş, yetiştirdiği âlimler vasıtasıyla İslam'a ve Müslümanlara hizmet etmiştir. Memleketlerin ilim ve kültür alanında ilerlemesi ancak yetiştirdiği âlimler vasıtasıyla mümkün olabilir. 1071 yılında Anadolu'nun fethi ile Horasan' dan gelen âlim ve mutasavvıflar vasıtasıyla Çankırı' da da yaklaşık bin yıllık bir ilmî ve tasavvufî kültürün izlerine ulaşılabilmektedir. 4 Özellikle Osmanlı Devleti zamanında medrese ve vakıf müesseseleriyle daha sistematik bir şekilde sürdürülen bu eğitim ve kültür faaliyeti neticesinde Çankırı' da pek çok âlim ve mutasavvıf yetişmiştir. XIX. yy. sonlarında Çankırı' da, hem ilmî hem de tasavvufî kültürü sahiplenerek, gelecek kuşaklara aktarılmasında rol oynayan en önemli şahsiyetlerden biri de hiç şüphesiz Müderris Zaîmzâde Ahmet Mecbûr Efendi olmuştur. Mecbûr Efendi, bizzat kendi imkânlarıyla kurduğu medrese ve kütüphanesine, şahsına ait kitapları da vakfederek büyük bir fedakârlık örneği ortaya koymuştur.
Batman Üniversitesi İslami İlimler Hakemli Dergisi, 2019
Klasik Türk edebiyatı İslam dinini referans alan bir edebiyattır. Fıkıh ilmi de kaynağı Kuran-ı Kerim ve sünnet olan bir disiplindir. Klasik Türk edebiyatı dönemi içerisinde fıkıh/ilmihal türünde birçok manzûm eser yazılmıştır. Bazen de şairler tarafından bu ilmin önemli görülen namaz, hac, zekat, miras hukuku gibi bazı bölümleri telif veya tercüme edilmiştir. Mevlevî Şeyh Yahya Ayşî'nin "Manzûme-i Salât"ı da fıkhın muâmelât bölümünden namaz ibadetinin anlatıldığı bir eserdir. Makale; eserin nüshası, müellifi, yazılış tarihi ve sebebi, şekil özellikleri, muhtevası, dil ve üslubu hakkında bilgi ve en son metnin transkripsiyonundan oluşmaktadır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
DergiPark (Istanbul University), 2012
Littera Turca Journal of Turkish Language and Literature, 2016
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2023
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi, 2019
ESKİ TÜRK EDEBİYATI ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2024
Doğu Kütüphanesi Yayınları, 2015
HİKMET-Akademik Edebiyat Dergisi (Journal Of Academic Literature), 2020
International Journal of Language Academy, 2018
RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi