Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
168 pages
1 file
In every period of human history, Hz. Since Adem, people's journey of meaning continues. During this journey, many thinkers from the past to the present have developed various thought systems in order to reach the truth. The concept of "Perfect Human Being" naturally emerged as a result of this kind of education. The concepts of "wisdom" and "morality", on the other hand, are important in that they are the main tools of this search. In this study, it has been tried to present how the ideal of being a perfect human is achieved with the unity of wisdom and morality, through four chapters, from the part to the whole. By including thinkers from different civilizations who have different religious views, it is aimed to create a comprehensive perspective on thoughts about human development. Pursuant to the phrase "Maturity cannot be reached with the wrong means", meticulousness has been shown in accordance with the content of the work; It has been tried to reach the original sources of the thinkers discussed from different sources as much as possible. Departing from a moral thought centered on wisdom; It has been emphasized what the reasons are necessary for human self-realization and how to make sense of the processes of knowing and acting. It has been tried to reveal that the moral understanding that does not have the knowledge of Allah (cc) at its source and that will come to life with a wisdom devoid of divine power will not be sufficient to make people reach perfect maturity.
XII. Yüzyılda yaşayan Ahmed Yesevi, tasavvuf yoluna girmeden önce, şer'î ilimleri tahsil etmiş ve iyi bir medrese eğitimi almıştır. Hanefi mezhebinde fakih olan Yesevi, bu sayede şeriat ile tasavvufu tam olarak kaynaştırmayı başarmıştır. Ahmed Yesevi'nin Kur'an ve sünnetin bir yorumu olarak kabul edilen kitabı Divan-ı Hikmet'te bazı hukuki meseleler de yer almaktadır. Burada konular bir ahlaki olgunlaşma hedeflenerek ele alınmaktadır. İslam hukukunun iki temel alanı olan ibadet ve muamelat, kişinin Allah ve diğer insanlarla ilişkilerini konu edinir. Bu makalede Ahmed Yesevi'nin, Divan-ı Hikmet'inde ibadet ve muamelatla ilgili konuları ahlakla ilişkisi bakımından nasıl ele aldığı incelenecektir.
Harran ilahiyat dergisi, 2024
mentioned in various verses as a syntax. When these three aspects are taken into consideration, it is seen that the reconstruction of Islamic societies in accordance with the divine will and the duty of "being a good example", which Allah has imposed on believers, is likely to be reciprocated in other societies. In conclusion, in Islām, the unity of faith, worship and morality is considered one of the keys to the success of the individual both in this world and the hereafter. By applying these values in every aspect of their lives, believers contribute to minimizing the immorality in society. The teachings of the Qurʾān are not only a guide for believers, but also a way to access divine blessings.
FARABİ FELSEFE ve DİN BİLİMLERİ DERGİSİ, 2021
Veysi ABDULAZİZ 2 ÖZ Felsefi görüşlerinde insanı temel alan İhvan-ı Safa topluluğunda Ahlâk kavramı çok önemli bir yer teşkil etmektedir. Bu öneminden dolayı hayatın her alanında gerekli olan ahlâkî davranışlar genişçe incelenip değerlendirilmiştir. İyi ahlâkın dünyada ve ahirette insanın mutlu olmasını sağlayacağı, kötü ahlâk ve olumsuz davranışların da insanı mutsuz ve bedbaht kılacağı şeklinde yorumlanmıştır. İhvan-ı Safa, insanı kötü ve ahlâksız bir duruma düşüren, toplum tarafından da hoş karşılanmayan menfi tutumların insanın şahsını etkilediği gibi içinde yaşadığı toplumu ve sosyal çevreyi de etkilediği görüşünü savunur. Bu bağlamda insan, iyi ahlâk sahibi olmalı ve toplum içinde mevcut olan çoğunlukla dinlerin vaaz ettiği genel kurallara uymalıdır. İhvan-ı Safa'ya göre ahlaki tutum ve davranışların ilim alanında olduğu kadar siyaset alanında da önemli bir konu olarak karşımıza çıkar. Kişinin aldığı eğitime göre şekilleneceğini ifade eden İhvan, aldığı eğitimden dolayı ulaştığı seviye ile kibre kapılmadan ilmin izzetini koruma adına iyi ahlâk sahibi olması gerekmektedir. Yönetme sanatı olarak literatüre geçen siyaset anlayışı, ahlaki ilke ve kurallara muhtaç bir alan olarak incelenmiştir; diğer bir ifadeyle devlet yönetiminde bulunan kimselerin ahlaki ilke ve kurallara harfiyen uyma mecburiyeti söz konusudur. Nitekim İhvan, devlet başkanının ve devlet kademelerinde görev alan devlet adamlarının iyi ve ahlâklı olması devletin ömrünün uzaması ve vatandaşların huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşamasının önemli şartlarından olduğuna vurgu yapmıştır.
Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2022
İhvân-ı Safâ, İslâm düşünce tarihinde ilk bilimsel ansiklopedi tarzında risaleler kaleme alan bir grup düşünür olarak bilinmektedir. Dinî ve siyasî çekişmelerin yoğun yaşandığı bir dönemde Basra dolaylarında ortaya çıkan İhvân-ı Safâ, hurafelerle özünden uzaklaştığını iddia ettikleri dinin özüne dönmesi için yegâne yolun felsefe olduğuna inanır. Bu amaçla eklektik bir tutumla dinî, ilmî ve felsefî olmak üzere ulaşabildiği her türlü bilgiyi kullanan İhvân’ın ilim ve hikmete bakışları İslâm düşüncesinin klasik çağının bilim anlayışını anlamada önemlidir. Kayna¬ğı ne olursa olsun doğru buldukları her düşüncenin mirasçısı olduk¬larını belirten İhvân-ı Safâ, mensuplarına ilimlerden hiçbirine düşman olmama-ları, hiçbir kitabı ihmal etmemeleri, hiçbir mezhebe körü körüne bağlanmamaları konusunda tembihlerde bulunur. Bu çalışmada İhvân-ı Safâ’nın geniş bir müktesebata dayanan ilim anlayışları içerisinde mantık ilmine yaklaşımları ele alınacaktır. Mantığı felsefenin ölçüsü ve filozo¬fun gereci olarak tanımlayan İhvân-ı Safâ’ya göre peygam¬berlikten sonra en yüce uğraş felsefedir. Bu nedenle felsefenin ölçüsü olan mantık da en üstün alet ve ölçü olmalıdır. Çalışmada klasik mantığın ana konuları olan kavram, önerme ve kıyas bağlamında İhvân’ın risalelerinde mantık ilmine nasıl yaklaştıkları ve bu ilme özgün bir katkı yapıp yapmadıkları üzerinde durulacaktır.
İntihal / Plagiarism: Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit edildi. / This article has been reviewed by at least two referees and scanned via a plagiarism software.
Öz " Dil yaşayan bir canlıdır " tezi doğrultusunda Arap dili de kendi-sini korumak ve yenileyebilmek adına kendi içerisinde bir takım değişikliğe veya yeniliğe ihtiyaç duymuştur. Bu yenilenmenin başında iç faktörler olarak anılan iştikâk, naht, kalb, ibdâl, ezdâd ve müsellesât gibi kelime türetme metotları gelmektedir. Bu çalışma-da araştırması ilginç bir konu olan " el-Müsellesât " bahsi tanım, tarihi süreç ve eserler bağlamında kısaca bilgiden sonra eş-zıt an-lam bakımından bazı örneklerle incelenecektir.
Öz: Makalemizde ilimler tasnifi literatürü bağlamında ahlâk ilminin yerinin ne olduğunu tartışacağız. Çalışmamızda ahlâkın biri felsefî, diğeri de dinî bir ilim olduğu iddiasını ortaya koyan metinlerden hareketle iki temel yaklaşım üzerinde durmayı ve bunların tasvirini yapmayı amaçlıyoruz. Makalemizin sonunda birinci kategoriye örnek bir metin olarak Osmanlı âlimi Mehmed Şâh Fenârî'nin (ö. 839/1435) Enmûzecu'l-ulûm'unun ahlâk, siyaset, ev yönetimi ve hükümdarlık âdâbı bölümlerinin tercümesi yer almaktadır. Abstract: In this article, we are going to discuss the significance of ethics in regard to the literature on the classification of sciences. With reference to textual resources, we will focus and depict two main approaches to the subject; one takes ethics as a religious discipline, whereas the other sees it merely philosophical. At the end of the article, as an example to the first category (philosophical), a translation of selected chapters on ethics, politics, home management and manners of the kings from Anmūdhaj al-'ulūm by an Ottoman scholar Muhammad Shāh al-Fanārī (d. 839/1435) will be provided.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, 2018
Arap Dilinde İsm-i Fâil ve Kur'ân Bağlamında Manaya Etkisi The Use of Ism al-Fāʿil in The Arabic Language and its Effect on the Qurʾānic Context
Kilis 7 December University Journal of Theology
Tefsir Araştırmaları Dergisi, 2018
Bu makalede, ilmi çevrede hemen her dönem güncelliğini koruyan mucize konusunun, sünnetullah kavramı ile ilişkisi bağlamında ele alınması ve bu eksende Kur'ân'ın mucizeliği hususunun değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Makalede öncelikle mucize kavramının kısaca etimolojik tahliline yer verilmiş, kavramın terim anlamının çerçevesini netleştirmek için de mucize hakkındaki metodik bilgilere değinilmiştir. Akabinde sünnetullah kavramı ele alınmış, günümüze kadar uzanan süreçte kavramın uğramış olduğu anlam kaymalarının altı çizilerek, mezkûr kavramın Kur'ân çerçevesinde nasıl anlaşılması gerektiği üzerinde durulmuştur. Mucize ve sünnetullah kavramlarının anlam alanları böylece değerlendirildikten sonra iki kavram arasında nasıl bir münasebet bulunduğu üzerinde durulmuş ve bu münasebetin, her iki kavramın anlaşılması noktasında sahip olduğu önem vurgulanmaya çalışılmıştır. Neticede Hz. Peygamberin en büyük mucizesi olan Kur'ân'ın mucizeliği hususunda, tarih boyunca dile getirilen yaklaşımlar özetlendikten sonra, İ'câzu'l-Kur'ân konusu, mucize-sünnetullah ilişkisi çerçevesinde değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Kilis 7 December University Journal of Theology, 2019
Fıkhi Hükümlerde Hikmet Boyutu Kaffâl eş-Şâşî Örnegi, 2016
İmâm Mâtürîdî ve Te’vîlâtü’l-Kur’ân, 2019
Sonçağ Akademi, 2021
DergiPark (Istanbul University), 2016
Nida Yayıncılık, 2023
Katre, Uluslararasi Insan Arastirmalari Dergisi, 2016
HİNT DÜŞÜNCESİNDE İSLÂM ALGISI, 2019
Zenodo (CERN European Organization for Nuclear Research), 2023
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2019
Intention-Action Relation in Hadith Collections / al-Musannafat, 2019