Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2017, International Journal of Contemporary Tourism Research
…
7 pages
1 file
Sürdürülebilir Kalkınma (SK) kavramı, ilk ortaya çıktığı tarihten itibaren her derde deva bir reçete gibi gösterilmekte ve ekonomiden politikaya kadar pek çok alana uygulanmaya çalışılmaktadır. Gerçekte ise, SK'nın eleştiriye açık pek çok yönü bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı, kavrama getirilen eleştirileri toplu bir bakış açısı ile ele almaktır. Bu amaçla, konu üzerinde yapılmış önceki çalışmalara dayanılarak SK kavramına getirilen eleştiriler incelenmiştir. Araştırma eleştirilerin; "ihtiyaç tanımının belirsizliği", "insan merkezli çevrecilik felsefesi", "az gelişmişlik ve sürdürülebilir kalkınma ikilemi", "kalkınmada ekonomik boyutun ön plana çıkarılması" ve "kapitalizm ve sürdürülebilir kalkınma çelişkisi" olmak üzere beş ana başlık altında toplanabildiğini göstermektedir. Bu başlıklar kavramın, felsefi, siyasi ve iktisadi açılardan eleştirilebilir olduğunu ortaya koymaktadır.
ÖZET Sürdürülebilir Kalkınma (SK) kavramı, ilk ortaya çıktığı tarihten itibaren her derde deva bir reçete gibi gösterilmekte ve ekonomiden politikaya kadar pek çok alana uygulanmaya çalışılmaktadır. Gerçekte ise, SK'nın eleştiriye açık pek çok yönü bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı, kavrama getirilen eleştirileri toplu bir bakış açısı ile ele almaktır. Bu amaçla, konu üzerinde yapılmış önceki çalışmalara dayanılarak SK kavramına getirilen eleştiriler incelenmiştir. Araştırma eleştirilerin; " ihtiyaç tanımının belirsizliği " , " insan merkezli çevrecilik felsefesi " , " az gelişmişlik ve sürdürülebilir kalkınma ikilemi " , " kalkınmada ekonomik boyutun ön plana çıkarılması " ve " kapitalizm ve sürdürülebilir kalkınma çelişkisi " olmak üzere beş ana başlık altında toplanabildiğini göstermektedir. Bu başlıklar kavramın, felsefi, siyasi ve iktisadi açılardan eleştirilebilir olduğunu ortaya koymaktadır. ABSTRACT Since its first emergence, the concept of Sustainable Development (SD) has been introduced as a kind of panacea and tried to be put in policies in many fields from economics to politics. But in reality, SD has many sides open to criticism. The aim of this research is to overview the criticism on SD. For this purpose, critics based on the literature have been reviewed. The research shows that, critics on SD may be categorized under five titles as " obscurity of the definition of need " , " human centered environmentalism philosophy " , " dilemma of underdevelopment and SD " , " featuring economical dimension of SD " , " contradiction of capitalism and SD ". These titles indicate that the concept is open to criticism from philosophical, political and financial point of views.
International Conference on Eurasian Economies 2017, 2017
Economic growth, real GDP is a concept that is related to the growth rate of the country. The history of this concept dates back to the mercantilist era. Mercantilist period the active actor is the state, while state intervention in fizyokrat, in contrast to the natural order, rationalism, and "laissez-fairy, laissez passer" was highlighted. The main idea in the classics of liberalism. Opinions that are based on the pressure of its population. Neoklasik the successor of the classics, according to the exogenous growth of labor supply and the concept of "labor growth and technological process" is one of the main determinants of the growth rate along the balanced. Classical and neoclassical growth models, the supply factor describes. Supply-side and demand is internal to the economic system is limited by assumptions. Keynesian and post-Keynesian growth models demand-oriented is referred to as. Vascular growth is tied to investment. The production capacity of the economy and new investments to increase production. Harrod, actual, guaranteed, and has made the difference between the natural growth rate. Harrod-Domar; are bound by the terms of the balance of the sustainability of growth. Stabilizing role of the state have been given. These models had been undertaken by N. Kaldor, Thirlwall was developed by. This article is intended that the components of the theoretical framework of the challenges of sustainable growth and developments is to examine and discuss. The method applied the inductive method. 1 Giriş Milli gelirin ve buna bağlı olarak kişi başına düşen yıllık ortalama milli gelirin satın alma gücü paritesi ile artışının gerçekleşmesine ekonomik büyüme denir. Sürdürülebilir ekonomik büyüme de; bu tanıma, sağlıklı bir büyüme dinamiğine dayanarak gerçekleştirilmesi ile sağlanabilen bir olgu olduğu eklenerek tanımlanır. Sürdürülebilir büyüme, uzun vadeli bir büyümeyi içerir. Uzun vadeli büyüme de iki temele dayanır. Birincisi; üretim kaynaklarının nicelik(miktar)bakımından artmasıdır. İkincisi ise; kaynakların nitelik (verimlilik ve kalite) bakımından artıştır. Artan yıllık büyüme hızı ile ortalama yaşam standartları katlanarak artar. Milli gelirin dağılımında asıl kuvvetin ekonomik büyüme olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. Büyüme sürdüğü müddetçe, milli gelir de artacaktır. Ekonomik büyüme rakamlarının gelişmesi, bunun reel hayata etkisiyle önem kazanır. Ülkelerin hayatta kalması ekonomik büyümeye bağlıdır. Ekonominin büyümesi tüketim için talebinin artması anlamına gelir. Talep, arzı canlandırır. Tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinin dönmesini sağlayan şey ise enerjidir. Sürdürülebilir Ekonomik Büyüme için; tüketimin sürekli olarak artış göstermesi gerekir. Firmaların talebin yıllık düzeyini bilmeleri; kendi geleceklerini planlamalarına olanak sağlar. Bu makale beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm, giriş bölümüdür. İkinci bölümde "Ekonomik Büyüme Kavramı, Konusu ve Kapsamı" başlığı altında çeşitli ekonomik ekollerin teorik yapısına dair görüşlerine değinilmektedir. Dışsallığın iktisat teorisindeki arkaplan ele alınmaktadır. Üçüncü bölümde, içsel ekonomik büyüme modeli hakkında açıklamalar yapılmakta, Türkiye ekonomisinin OECD ülkelerinin verileriyle karşılaştırılması grafiksel metotla açıklanmaktadır. Dördüncü bölümde, sürdürülebilir büyümenin kapsamı hakkında açıklamalar yapıldı. Beşinci bölümde sonuç ve öneriler yer almaktadır. 2 Ekonomik Büyüme Kavramı, Konusu ve Kapsamı Ekonomik büyüme, üretim faktörlerinin kişi başına reel milli geliri yükseltecek şekilde sürekli artmasıdır (Ünay, 1983). Ekonomik büyüme teorisi uzun süreli bir teoridir. Ekonomik büyüme konusuyla ilgilenme tarihsel arkaplanı olan bir konudur. Bu arkaplana aşağıdaki bölümlerde değinilecektir. 2.1 Klasik Yaklaşım Klasik ekonomistler büyümeyi, sadece sermaye birikimi anlamında ve basit bir şekilde ele almışlardı. Onlarda temel görüş« laisses-faire » ya da eylemci olmayan politikalardı. Onlara göre bireyler, rasyonel beklentilere yani; gelecek hakkındaki bilgilerin şu anki eniyi bilgilere bağlı olacağını, dolayısıyla hükümetin reaksiyonunun buna göre tahmin edebileceğini, hükümetin kontrolünün girişimleri zayıflatabileceğini düşünmekteydiler. Klasik ekonomistlerin emek arzının içsel ve ekonomik büyümeyi açıklamada ana özellik olarak kabul etmiş olmakla diğerlerinden ayrılmışlardır. Bu Thomas Malthus (1766-1834)'un çalışmalarında belirgindir. Klasik büyüme modelinde kişi başına gelir düzeyi ve nüfus büyüme oranının arasında nedensel bir ilişkinin varlığı belirleyicidir. Malthus'un meşhur görüşü, geçimlik düzeydeki kişi başına gelirin nereye kadar genişleyeceği, her zaman nüfusun belirleyeceği şeklindedir. Eğer gelir, geçimlikten daha yüksek ise ölüm oranları düşecektir. Çünkü beslenme standartları yüksektir, doğum oranı artar, insanlar daha fazla çocuk sahibi olmayı tercih ederler. Daha
Sürdürülebilir kalkınma (SK) politikalarının arkasında yatan ana fikir, çevrenin korunması ile ekonomik kalkınmanın sağlanması arasındaki zıtlığı ortadan kaldırmaktır. SK ile, tek başına ekonomik kalkınma hedeflenmez; kalkınırken çevresel ve sosyal faktörlerin de göz önünde bulundurulur. Çünkü SK ile, ekonomi-çevre-toplum üçlüsünün birbirinden ayrılamayacağı kabul edilir. Dolayısıyla hem ülkesel hem de evrensel ölçekteki SK politikalarında ekonomi, sosyal kalkınma ve çevre koruma politikalarının eşgüdümlü olarak geliştirilmesi üzerinde durulur. Daha yüksek refah seviyesi ya da daha iyi yaşam standartlarına kavuşmak her bireyin hakkıdır. Günümüzün "daha iyi yaşam" tanımlamasındaki yanlışlık, bizi bir kısırdöngü içine sokmaktadır. Bu yüzden günümüzde SK politikaları çoğunlukla ekonomik büyümeye odaklanır. SK‟yı tam anlamıyla gerçekleştirebilmek için sadece ekonomik büyüme değil, toplumun sosyo-politik ihtiyaçlarını da karşılayacak bir kalkınma anlayışı benimsenmelidir. Kalkınmanın sosyal, siyasal ve çevre boyutunu ihmal eden SK anlayışı, toplum içindeki ve toplumlar arasındaki eşitsizlik ve adaletsizlikleri derinleştirerek, kalkınmayı sürdürülemez kılar. The main idea behind the Sustainable Development (SD) policies is to eliminate the contrast between protection of environment and ensuring economic development. The aim of SD policies is not merely maintain the economic development, environmental and social factors are also considered. SD acknowledges the truth that the trilogy of economy, environment and society are indistinguishable factors. Therefore, SD policies focus coordinately on developing both national and universal scaled policies. Each individual has right to higher welfare level or better life conditions. Current definition of „better life conditions‟ gets us into a vicious circle. Therefore, current SD policies stay mainly focused on economic development. In order to fully realize SD, a notion of development where not only economic growth but also socio-political needs of a society are met, should be adopted. SD perception wherein social, political and environment aspects of SD are neglected, makes development unsustainable by worsening injustice and inequality in and among societies.
2023
veri toplama ve analiz sürecinde nicel araştırma desenlerinden biri olan betimsel tarama modeli kullanılmaktadır. Araştırmada öğrencilerin sınıf düzeyi, anne ve baba eğitim durumu arttıkça sürdürülebilir çevreye yönelik tutumun, aile aylık gelir düzeyi arttıkça sürdürülebilir ekonomiye yönelik tutumun daha olumlu olduğu, sürdürülebilir topluma yönelik tutumun daha olumlu olduğu, sürdürülebilir eğitime yönelik tutumun daha olumlu olduğu görülmüştür. Sürdürülebilir kalkınma çalışmalarının devamı, çevre, ekonomi, toplum ve eğitimin sürdürülebilirliği için stratejilerin geliştirilmesi önerilmektedir.
İktisadi İdari ve Siyasal Araştırmalar Dergisi, 2021
Bu çalışmanın amacı, gelişmekte olan ülkelerin sürdürülebilir kalkınma performanslarının incelenmesidir. Bu amaçla çalışmada Morgan Stanley Capital International gelişmekte olan piyasalar endeksine dahil olan 25 ülkenin sürdürülebilir kalkınma performansları çevresel, sosyal, yönetişim, finansal ve ekonomik olmak üzere beş alt boyut çerçevesinde ele alınmıştır. Söz konusu boyutlar göz önünde bulundurularak toplam 37 kriter belirlenmiştir. Ülkelerin sürdürülebilir kalkınma performanslarının değerlendirilmesinde Gri İlişkisel Analiz yöntemi kullanılmıştır. Analiz sonucu elde edilen bulgulara göre sürdürülebilir kalkınma performansı en yüksek ülkeler Güney Kore, Çek Cumhuriyeti ve Yunanistan olurken, Pakistan, Hindistan ve Filipinler ise sürdürülebilir kalkınma performans sıralamasında son sıralarda yer alan ülkeler olarak belirlenmiştir. Son olarak çalışmada ülkelerin sürdürülebilir kalkınma performanslarını oluşturan her bir alt boyuta ait performans sıralamalarına da yer verilerek s...
European Journal of Engineering and Applied Sciences, 2024
Moda endüstrisi dünyada en yüksek oranda istihdam sağlayan endüstrilerden biridir. Diğer yandan, çevreyi en çok kirleten ikinci endüstri olarak adlandırılmaktadır. Endüstrinin en temel özelliği olan hızlı moda, çevre ve sağlıkla ilgili olumsuz etkileri nedeniyle büyüyen bir endişe kaynağıdır. Bu etkileri azaltmak adına sürdürülebilir moda kavramı önem kazanmıştır. Modanın sürdürülebilir olması endüstrinin olumsuz sosyal, ekonomik ve çevresel etkilerini azaltarak BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine (SKH'ler) ulaşılmasında itici bir güç haline gelecektir. Bu çalışmada sürdürülebilir moda yaklaşımları ve bu yaklaşımların hangi "Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine" ulaşılmasında ne derece etkili olduğu incelenmiştir. Çok uluslu moda markaları başta olmak üzere, tedarikçilerin ve üretici ülkelerin sürdürülebilir modaya ulaşmak için gerçekleştirdiği uygulamalarına, kazanımlarına ve gelecekteki hedeflerine yer verilmiştir. Ayrıca sürdürülebilir modaya ulaşmadaki zorluklara ve çelişkilere de değinilmiştir.
Pamukkale üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü dergisi, 2023
Çevresel tahribatın ciddi boyuta ulaştığı günümüzde devletler çevre sorunlarına çözüm bulmak için neoliberal düzen ve hâkim ekonomik sistem içerisinde bir çözüm arayışına yönelmekte ve düzenleyici, katılımcı ve piyasaya dayalı araçları kullanarak bu sorunları çözmeye çalışmaktadır. Neoliberal düzenin getirdiği baskı devletlerin çevre sorunlarının çözümünde düzenleyici yaklaşımdan ziyade piyasaya dayalı araçları ya da örgütsel düzenlemeyi tercih etmesine neden olmaktadır. Çevre yönetiminde piyasaya dayalı araçlar sermayenin hareket alanını genişletirken, çevre yönetimi dizgesine eklenen yeni yasal örgütler de sermayeye yeni alanlar açacak biçimde yapılandırılmaktadır. Türkiye'de böyle bir tartışma, çevresel örgütlenme içerisinde yeni bir kurum olarak beliren Türkiye Çevre Ajansı bağlamında yapılabilir. Ajansın kuruluşu, niteliği, yapısı, görevleri gibi birçok konu sermaye, çevre ve devlet ilişkisi içerisinde tartışılmakta, özellikle muhalefet partileri bu bağlam içerisinde Ajansa yönelik ciddi eleştiriler getirmektedir. Çalışma bu ilişkiler kapsamında politik söylem analizini kullanarak muhalefet partilerinin Türkiye Çevre Ajansı ile ilgili görüşlerini analiz etmeyi amaçlamaktadır.
International Conference on Eurasian Economies 2013, 2013
The base issue is for sustainable development is removed on discrepancies of arising from ecological, economic and cultural concepts. Sustainability is procurable with balance on this three factor. Setting up this balance is presented to change of life style and economic manner especially development countries. Sustainability manner is not only in countries, but also providing for base on ethics and climate justice based upon rationalism in abroad. For this reason, sustainable development approach have need to review is to remedy of solutions from the point of global climate change/ global warming as known prime environment problems.
KIRŞEHİR EĞİTİM FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2018
Öz Ebeveyn tutumları, üzerinde çok sayıda araştırma yapılmasına rağmen güncelliğini sürdürmektedir. Bu durumun en önemli sebebi; günümüz şartlarındaki hızlı değişime uygun olarak anne baba tutumlarının da değişmesi zorunluluğudur. Bu çalışma; Rusça konuşan toplumlardaki eğitimcilere ve araştırmacılara ebeveyn tutum ölçeği kazandırmayı amaçlamaktadır. Uyarlama dilinin Rusça seçilmesinin sebebi Belarus, Kazakistan ve Kırgızistan'da resmi dil olmak üzere, diğer Orta Asya ülkelerinde de konuşuluyor olmasıdır. Bu amaçla Türkçe olarak geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılmış bir ölçek seçilmiş ve ölçek uyarlamanın ilkelerine uygun olarak, Rusça uyarlaması yapılmıştır. Araştırmanın örneklemi 394 Türk, 189 Kırgız ve 138 Rus anne babadan oluşmaktadır. Kırgız ve Rus anne babalar Bişkek'te yaşamaktadırlar. Dil güvenirliği sağlanan ölçek üzerinde yapılan analiz sonuçlarına göre dört alt boyut için Cronbach alfa değerleri; .89, .78, .76 ve .57 olarak hesaplanmıştır. Uyum endeksi değerleri; Türkiye örneklemi için 2.71, Rusya örneklemi için 1.31 ve Kırgızistan örneklemi için 2.67 olarak hesaplanmıştır. 2 / değeri her üç örneklem için 3'ten küçük olduğundan verinin modele çok iyi uyum gösterdiği görülmüştür. Üç örneklem grubuna ait faktör yük değerleri ise; Türkiye örneklemi için .80, Rusya örneklemi için .78 ve Kırgızistan örneklemi için .79 olarak hesaplanmıştır. Sonuç olarak Rusça'ya uyarlaması yapılan ebeveyn tutum ölçeğinin Rusça konuşulan ülkelerde eğitimci ve araştırmacılar tarafından kullanılabilecek bilimsel niteliklere sahip olduğu görülmüştür.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Technology and Vocational Education for Sustainable Development
2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi ve Engelliler: Güçlendirme Kavramı Çerçevesinde Bir Değerlendirme, 2019
International Journal Of Turkish Literature Culture Education
OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi
Istanbul University - DergiPark, 2013
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi ESTÜDAM EĞİTİM DERGİSİ, 2018
ARCHITECTURAL SCIENCES AND SUSTAINABILITY, 2021
SSRN Electronic Journal, 2017
Systems Research and …
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi , 2017
Uluslararası Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırma Dergisi, 2023
Journal of Qualitative Research in Education
Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology, 2016
Akademik sosyal araştırmalar dergisi, 2020
Kafkas Universitesi Veteriner Fakultesi Dergisi, 2017
Journal of Bartin Faculty of Forestry, 2021
Route Educational and Social Science Journal, 2019
Cómo lograr el Estado de bienestar en el siglo XXI, 2017
İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2019
Gsi journals serie a: advancements in tourism, recreation and sports sciences, 2022