Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2020, Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
…
30 pages
1 file
Osmanlı hanedan üyelerinin yaşadığı saray; Harem, Enderun ve Bîrun olmak üzere üç ayrı teşkilât ile yönetilmekteydi. Sarayın harem bölümünün başında bulunan dârüssaâde ağası aynı zamanda; bütün harem ağalarının, Sarây-ı Cedîd ve Sarây-ı Atîk teberdarları ve kozbekçilerinin, Haremeyn-i şerîfeyn görevlilerinin, selâtin ve vüzerâ evkafı ile dârüssaâde ağaları ve mensupları evkafı görevlilerinin amiriydi. Sarayın bir diğer teşkilatı olan Enderun teşkilatı ise derece ve hizmet itibariyle; büyük ve küçük odalar; doğancı koğuşu; seferli koğuşu, kiler odası, hazine odası ve has oda olmak üzere farklı odalardan müteşekkildi. Bu çalışma, sarayın harem ve Enderun teşkilâtına mensup ağalarının Edirne Yeni Saray'daki yaşam alanlarının tasvirini, R. Osman'ın Edirne Sarayı üzerine yapmış olduğu eseri, Saray'da 1217 Zilhicce (H.)/20 Nisan 1803 (M.) tarihinde yapılan keşif sırasında çizilmiş olan plan ve 1171 (H.) /1757-58 (M.) yılında ağalara ait yaşam alanlarında yapılan tamirata ilişkin tutulan kayıtlara dayanarak yapmaktadır. Bu bağlamda, çalışma Osmanlı Saray mimarisi araştırmalarına katkı sunmayı amaçlamaktadır. Adı geçen ağaların yaşam alanlarının tasvirini yapmanın en önemli zorluğu Edirne'deki Saray'ın günümüze ulaşmamış olmasıdır. Böyle bir durum fiziki bir gözlem yapmayı olanaksız kılmaktadır. Ancak farklı dönemlerde yapılan veya yapılması planlanan tamiratlara ilişkin tutulan kayıtlar bu zorluğu aşma bakımından oldukça fazla bilgi ihtiva etmektedir. Bu bağlamda bu çalışma ele aldığı kayıtlar ile yeni mekânların varlığını ortaya koymaktadır. Bununla birlikte bu konuda yapılacak olan çalışmalara da katkı sağlamaktadır.
Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, 2015
Mehmet Kökrek, Edirne'deki Yeniçeri Damgalı Şâhideler, Türk Dünyası Tarih Kültür Dergisi, C.57, S.340, Nisan 2015, s.25-30
Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı , 2015
Mehmet Kökrek, Edirne'deki Yeniçeri Şâhideleri, Türk Dünyası Tarih Kültür Dergisi, C.57, S. 337, Ocak 2015, s.30-34
Belleten
Bu çalışma, İstanbul'daki Topkapı Sarayı'nın inşası öncesinde ve sonrasında uzun yıllar Osmanlı hanedan üyeleri tarafından kullanılan Edirne Saray'ında, Abdülhamid-i Evvel döneminde yapılması planlanmış tamiratları ihtiva eder. Bu çalışmada yapılmaya çalışılan, kırk dört yıla yakın bir süre kafes hayatı yaşayan Abdülhamid-i Evvel'in on beş yıllık saltanatı döneminde Edirne Sarayı'nda gerçekleştirmeye çalıştığı tamiratların bir kısmına dikkat çekerek, bunlar üzerinden Sultan'ın sarayın tamirine bakışını ortaya koymak olmuştur. Çalışmanın odaklandığı dönemin devletin ekonomik yönden sıkıntılı olduğu bir süreci ihtiva etmesi, bu dönemde Sultan'ın neden Edirne Sarayı'nda böyle bir onarıma gerek duyduğu sorusunu sormayı da mümkün kılar. Bu bağlamda dönemin koşulları içinde, dönem kaynaklarının ve arşiv belgelerinin ışığında bu soru anlamlandırılmaya çalışılmıştır. Sonuç olarak çalışma, Osmanlı sarayında yapılan onarımların sadece ihtiyacı karşılamaya yönel...
ESKİ ÇAĞLARDAN GÜNÜMÜZE TÜRK SAVUNMA SANAYİ TARİHİ, 2024
Journal of Turkish Studies, 2014
Sanat Tarihi Dergisi, 2016
Edirne'de Osmanlı Dönemi'nde inşa edilmiş iki önemli saray; Eski Saray (Saray-ı Atik) ve Yeni Saray (Saray-ı Cedîd-i Âmire) bulunmaktadır. Edirne Yeni Saray; Edirne'nin Sarayiçi olarak adlandırılan bölgesinde, Tunca Nehri'nin batısındaki alanda, II. Murad'ın saltanatının son yıllarında, 1450 yılında inşa edilmeye başlanmış ve hemen her dönemdeki ilave ve onarımlarla büyük bir kompleks haline gelmiştir. Pek çok yapısı II. Mehmed (1451-1481) zamanında inşa edilen ve bünyesinde çok farklı işlevli yaklaşık 100 civarında yapıyı barındıran bu saray, oldukça geniş bir alana yayılmaktaydı.
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi , 2020
Atıf/Citation: Yılmaz, Saim -Sazak, Ömer. "Doğu Bağdat'ta Dârülhilâfe'nin Ortaya Çıkışı ve Burada İnşa Edilen Saraylar (279-334 / 892-945)". Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 22/42 (2020), 285-313. https://doi.org/10.17335/sakaifd.796487. İntihal: Bu makale, iThenticate yazılımı ile taranmış ve intihal tespit edilmemiştir. Plagiarism: This article has been scanned by iThenticate and no plagiarism detected. Öz Abbâsîler'in (132-656/750-1258) ikinci halifesi Mansûr (136-158/754-775), devletin merkezi olarak kurduğu Bağdat şehrinin ortasına hilâfet sarayını inşa ettirmişti. Sonraki halifeler, hilâfet sarayı olarak Bağdat'ın batısı ve doğusunda inşa edilen çeşitli sarayları tercih ettiler. İkamet edilen saraylar değişiklik gösterse de Bağdat şehri, 221 (836) yılında yönetim Sâmerrâ'ya taşınıncaya kadar yaklaşık doksan yıl hilâfet merkezi olmaya devam etti. Sâmerrâ'dan yeniden Bağdat'a dönüşte, Doğu Bağdat'ta yer alan Hasenî Sarayı hilâfet sarayı yapıldı. Halife Mu'tazıd (279-289/892-902) ve oğulları bu sarayın çevresinde beş ayrı saray ve farklı yapılar inşa ettirdiler. Dârülhilâfe adı verilen bu yeni yerleşim yeri, devletin yıkılışına kadar halifelerin ikamet ettikleri kalıcı bir merkez haline geldi. Bu çalışmada Mu'tazıd ve oğulları tarafından Dârülhilâfe sınırları içerisinde yaptırılan saraylar incelenmiştir. Tarihçiler arasında görüş ayrılığına neden olan devlet merkezini Sâmerrâ'dan Bağdat'a taşıyıp Hasenî Sarayı'nı hilâfet sarayı olarak kullanan ilk halifenin kim olduğu konusu bu incelemenin önemli bir noktasını teşkil ettiğinden öncelikle ele alınmıştır.
Journal Of Social Humanities and Administrative Sciences, 2023
Eriha, MÖ 10.000’lere dayanan tarihi ile yer yüzündeki en eski yerleşim yerlerinden biri olup, Kudüs’e çok yakındır. Bir çok medeniyete ev sahipliği yapan bu coğrafya, MÖ 63’te Roma İmparatorluğu idaresi ile tanışmıştır. Bölgenin idaresinde söz sahibi olan Hasmonean ailesi, Eriha bölgesinin sahip olduğu coğrafi ve fiziki şartlar sebebiyle saraylarını bu bölgeye inşa etmişlerdir. MÖ 37’de Roma İmparatorluğu tarafından Yahudiye kralı olarak görevlendirilen Kral Herod/Hirodes, Kudüs ve çevresinde bir çok önemli mimari ve şehircilik projesini hayata geçirmiştir. Makalenin konusu olan Eriha Sarayları da Kral Herod’un Eriha bölgesine, kendinden önce Hasmoneanların saraylarını yaptırdıkları noktaya yaptırdığı ve üç saraydan oluşan saraylar kompleksinin adıdır. Kral Herod yöneticiliği boyunca yaptırdığı tüm eserlerde coğrafi ve topografik zorlukların üstesinden başarıyla gelebilmiş imzasını attığı her eserde çağının ilerisinde bir noktada yerini almıştır. Kral Herod tarafından yaptırılan Caesarea Maritima antik liman kenti, yapay olarak oluşturulmuş bir tepeye inşa ettirdiği Herodium, adeta bir uçurum üzerinde duran Masada KaleSarayı onun mimari ve mühendislik alanındaki başarılarının en güzel örneklerindendir. Kral Herod’un yaptırdığı saraylarda görmeye alışık olduğumuz bahçeler, yüzme havuzları ve Roma hamamları Eriha kışlık saraylarında da karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada; geleneksel unsurlar ve Roma tarzını sentezleyen Herod’un inşa ettirdiği Eriha Sarayları, bölgede yapılan kazı sonuçlarına dayanarak ele alınıp, mimarlık tarihi literatürüne katkı sağlamak amaçlanmıştır.
Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, 2018
Bahrî Memlûkler Dönemi bazı İslâmî kurumların sistemleştiği ve olgunlaştığı bir dönemdir. Bu dönemde adliye sarayları da sistemli ve gelişmiş birer müessese olarak karşımıza çıkmaktadır. Bahrî Memlûklerde adliye sarayı olarak kullanılan mekânlar sırasıyla Dârü"l-Adl, Eyvân ve Eyvânü"l-Kebîr"dir. Bahrî Memlûklerde ilk adliye sarayı inşa edilmeden önce hukukî meselelere Sâlihiyye Medreseleri ve Bâbu"d-Dihlîz"de bakılmıştır. Daha sonra Baybars tarafından ilk adliye sarayı olan Dârü"l-Adl yaptırılmıştır. Eyvân"ın inşa edilmesinin ardından adliye sarayı olarak burası kullanılmaya başlanmıştır. İlerleyen süreçteyse Eyvân yıktırılarak yerine daha büyük ve fonksiyonel bir adliye sarayı olan Eyvânü"l-Kebîr yaptırılmıştır. Adliye sarayları sadece davaların görüşülüp karara bağlandığı yer olmayıp aynı zamanda resmî olarak tahttan çekilmenin gerçekleştiği mekân, sultanla görüşmeye gelen misafirlerin kabul edildiği yer gibi fonksiyonel özelliklere sahip bir müesseseydi. Ayrıca adliye sarayları meşru yönetimin sembolü olmuştur. Bu makalede, kaynaklarda yer alan bilgilerden hareketle Bahrî Memlûkler döneminde adliye sarayı olarak kullanılan mekânları tespit ettik. Bu dönemde, ilk adliye binası inşa edilmeden önce adlî ve dinî meselelerin çözüme kavuşturulduğu mekânların nereler olduğunu belirttik. Bunun yanı sıra inşa edilen ilk adliye binasını, ilerleyen süreçte kullanılan diğer adliye binalarını ve bu binalardaki değişim ve gelişimleri gösterdik. Ayrıca Bahrî Memlûkler Dönemi"nde bulunan adliye binalarının fonksiyonları ve önemine de işaret ettik.
Edirne, Which was joined to Ottoman Sovereignty by Shahzadah Murat I, was the capital till Istanbul's conquest. After the conquest it become the first important city in Rumelia and the second in Ottoman Empire. Because of this feature in every period it had been an important place for construction padişahs, high rank administrators, civil servants and religious functionaries. The mosque and its imâret was built between 1484-1488 by Bâyezid II constitues one of these buildings. This complex of buildings which had a very large area with its hospital carries an important feature worths dealing. It is a known fact by everybody that, here, some patients under went therapy with music. In order to maintain its function Bâyezid II made over the income of the towns, villages and nomads which have high level of income to a charitable foundation in sanjaks and kazâs in Rumelia. While the annual income of the waqf was 574.789 silver coins in 1489, it increased to 1.791.333 silver coins in 1594, 2.141.696 silver coins in 1617. According to this information the increase of the income of the waqf has been 273% in 127 years.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Sarı Saltuk’tan Osmanlı’ya Dervişlerle Yazılan Tarih, 2023
Osmanlı İstanbulu V, 2018
Turkish Studies Dergisi, 2022
Milli Saraylar Dergisi / Journal of National Palaces, 2019
History Studies International Journal of History, 2020
Hakikat AİD, XX/234 (Mart 2013), s. 43-45
Sanat Tarihi Dergisi, 2020
İ.Ü. Tarih Dergisi, 2013
Üsküdar Kültür, Sanat ve Medeniyet Dergisi, 2020
Darülelhan, 2020
DÂSİTÂN-I EJDERHÂ’NIN PARİS NÜSHASI ÜZERİNE, 2020
Trakya Üniversitesi'nin 40. Yılına Armağan Kitabı, 2022
X. International Sinan Symposium, 2017