Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
14 pages
1 file
Bu çalışmada, Isparta'nın Senirkent İlçesi'nde yer alan Osmanlı Dönemi'ne ait Şeyhler Camisi ele alınarak tanıtılacaktır. 1854 yılında inşa edildiği anlaşılan caminin banisi bilinmemektedir. Dikdörtgen planlı olan cami içten ahşap düz tavan, dıştan ise kırma çatıyla örtülmüştür. Genel olarak süsleme açısından sade tutulan caminin harim güney duvarı ile mihrabında süslemelerle karşılaşılmaktadır. Caminin her ne kadar 16. yüzyılda inşa ettirildiği ileri sürülse de günümüz mimari ve süsleme özellikleri dikkate alındığında 19. yüzyıl dönem özelliği taşıdığı ileri sürülebilir. Bu nedenle, camiye daha sonraki yıllarda birçok onarım ve eklemelerde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Cami, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 2008 yılında tescillenerek koruma alınmıştır. 2022 yılında ise caminin restorasyon ve restitüsyon projeleri "Hekart Mimarlık Ofisi" tarafından hazırlanmıştır. Yapının plan, malzeme ve süslemeleri bütün ayrıntılarıyla incelenerek hem çevre ilçe, kasaba ve köylerdeki camiler hem de Anadolu Türk Sanatı içerisindeki yeri ve önemi ortaya konulmaya çalışılacaktır. 19. yüzyılın ikinci yarısında inşa ettirildiği düşünülen cami günümüzde ibadete kapalı durumdadır
2010
Bu arastirmada ahsap direkli Sivas/Şarkisla/Hardal Koyu Camisi’nin tanitimi yapilacaktir. Bu yapiyla alakali bugune kadar herhangi bir arastirma yapilmamistir. Caminin plani, malzemesi ve suslemesi detayli bir sekilde incelenerek hem kendi bolgesindeki hem de Anadolu Turk Sanati icerisindeki yeri ve onemi ortaya konmaya calisilmistir. XV. yuzyil da insa edilen ve 1663 yilinda onarim geciren cami, ahsap destekli camilerin tasradaki bir uygulamasi olmasi bakimindan onemlidir.
Akademi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Osmanlı kadınları yapı etkinliklerinde her dönemde büyük bir yere sahip olmuşlardır. Valide Sultanlar servetlerinin büyük bir bölümünü hayır işleri için harcamışlardır. Osmanlı padişahlarından Sultan II.Mahmud'un eşi ve Sultan Abdülaziz'in annesi Pertevniyal Valide Sultan da bu konuda oldukça önemli bir konumdadır. Pertevniyal Valide Sultan'ın İstanbul'un içinde ve dışında birçok vakıf eseri yaptırmış olduğu ve bunlar için on altı vakfiye düzenlettiği bilinmektedir. Pertevniyal Valide Sultan, oğlu üzerinde büyük bir otorite oluşturmuş, valide sultanlığı sırasında ise büyük bir siyasi nüfuz sahibi olmuştur. Bu nüfuzla Valide Sultan çok geniş haklara sahip olmuş ve büyük bir saygınlığa ulaşmıştır. Kadınefendiliği döneminde başladığı hayır işleri valide sultanlık döneminde zirveye ulaşmış,valide sultanlığından sonra da hayır işlerine devam etmiştir.Çok sayıda yapının hem yapımı ile hem de onarımı ile ilgilenmiş,ihtiyacı olanlara da yardımlarda bulunmuştur.Sadece Anadolu'da değil, Balkanlarda da imparatorluğun gücünü gösteren yapılar yaptırmıştır.Bu yapılardan biri Kuzey Sancak Bölgesindeki Sırbistan'ın Seniçe Şehrindeki Pertevniyal Valide Sultan Camisidir. Sırpça: Сјеница-Sjenica, Boşnakça: Sjenica olarak adlandırılan Seniçe, Yeni Pazar-Seniçe-Yeni Varoş karayolu üzerinde, İbre Nehri yakınlarında bulunmaktadır.Seniçedeki Pertevniyal Valide Sultan Camisi ile ilgili daha önce bir çalışma yapılmamıştır. Bu çalışmada Osmanlı yadigarı olarak günümüzde hala varlığını sürdüren Sırbistandaki tek selatin camisi olma özelliğine de sahip olan ,1989 yılında kültür anıtı kabul edilen Pertevniyal Valide Sultan Camisi mimari detayları ve tarihçesi ile incelenmiştir.
Bir ödev olup bilimsel nitelik taşımamaktadır.
2022
Keçiborlu Sinanbey Camisi Osmanlı'nın son döneminde yapılmış (1897/98), Cumhuriyet döneminin başlarında da, minaresi dışında, 1937 yılında yeniden yapım görmüş bir eser. Birisi minarenin üzerinde, yapım yazıtı, birisi de minare pabucunun alt bölümünde kısa bir ziyaretçi yazıtı (kişi adı) olmak üzere, iki Arap abeceli yazıtı var. Fakat geçtiğimiz yıllarda Keçiborlu'ya yaptığımız bir ziyaret sırasında camiyi incelerken, minare pabucunun alt bölümünün yapısındaki eski bir devşirme taş üzerinde, silikliği nedeniyle ancak seçilebilen şaşırtıcı bir yazıtla daha karşılaştık. Orhun-Yenisey öznitelikli, tek dizeklik, kısa bir Eski Türk oyma yazıtı. Büyük olasılıkla yöredeki antik bir yapı yıkığı ya da antik kent kalıntısından alınarak minarenin yapımında kullanılmış devşirme taşı süsleyen, Tengrici içerikli bu adak/yakarış yazıtının yüzyıllar sonra gelip kendi dinselliği uyarınca yine onun gibi dinsel olan bir yapının, Sinanbey Camisi'nin bedenine karışarak yaşamını ve Tengrici yakarışını artık orada sürdürüyor olması ilginç bir rastlantı gerçekten. Fakat son yıllarda Konya bölgesinde yürütülen akademik yüzey araştırmalarında, çeşme, kuyu duvarı ya da ev gibi geç tarihli çeşitli taş yapılar üzerinde azımsanmayacak sayıda benzer Eski Türk oyma yazıtlı devşirme taşlarla karşılaşılmış olmasına bakılırsa, bu o denli de gizemli bir rastlantı olmayabilir. Öyle anlaşılıyor ki yapımında antik kalıntılardan alınma devşirme taşların kullanılmış olduğu geç tarihli su yapıları, ev, duvar vbg. taş yapılara artık başka bir gözle ve daha dikkatli bakılması gerekiyor. Sinanbey Camisi'nin Arap abeceli iki yazıtını Mustafa Cansız çalıştı. Caminin Eski Türk oyma yazılı yazıtı ise, Cengiz Saltaoğlu'nca çalışıldı. Bu sıralamayla aşağıda fotoğrafları eşliğinde sunuyoruz.
2021
Anadolu’da hâkimiyet surmus ve hâkim oldugu bolgelerde basta cami olmak uzere cok sayida eser birakmis olan Selcuku, Beylikler ve Osmanlilarin onemli eserlerinin yer aldigi yerlerden biri de Isparta ve cevresidir. Bu yorelerde yer alan camiler basta Osmanli donemi olmak uzere Selcuklu ve Hamitogullari Beyligi’ne aittir. Ozellikle Osmanlilar doneminde insa edilen hemen her caminin bahcesinde ya da civarinda bir de hazireye yer verilmistir. Bu cami ve hazirelerden biri de Isparta iline bagli Sutculer ilcesinde bulunan Seferaga Camii’dir. Sonraki donemlerde cok sayida onarimlardan gecen ve boylelikle pek cok degisime ugrayan cami halen genel hatlariyla erken donem Osmanli cami mimari uslubunu yansitmaktadir. Bu calismamizda Seferaga Camii ile guneyindeki haziresi ele alinmistir. Soz konusu eser tarihce, mimari, plan, malzeme ve tektik ile susleme ozellikleri gibi yonleriyle incelenmistir. Hazirede yer alan az sayidaki mezar tasi ise tipoloji, yazi cesidi ve tezyinat yonuyle incelenmistir.
1988
K U R Ş U N L U CAMİ H ü k ü m e t k o n a ğ ı a ı n y a n ı n d a d ı r . Kubbesi ku r şun la kap l ı o lduğu iç in bu adla an ı ld ığ ı s a n ı l m a k t a d ı r (1). Yap ın ın kare p lan l ı , tek kubbeli kü bik bir har imi ile doğusunda bir son cemaat yeri ve minaresi va rd ı r (P l an : l Res. :1). Yapı malzemesi olarak düzgün kes me taş kul lan ı lmış t ı r . Har im kubbesi sekizgen bir kasnak üzer ine oturmakta dır. Güney ve bat ı d u v a r ı ile kubbe kasnağında silmeli saçak, son cemaat yeri güney d u v a r ı n d a ise i k i s ıra k i r p i saçak görülür . K u r ş u n kapl ı kubbe dı ş ındaki bölümler kiremit le ö r t ü l ü d ü r . Ki remi t le r in Marsilya t i p i olması bu bölümlerin ona r ım geç i rd iğ in i göster mektedir.
History Studies International Journal of History, 2017
Öz: Çalışmamız, Antalya merkezde yer alan Şarampol/Osmaniye Camii üzerine, bir tanıtım ve belgeleme niteliğindedir. Şarampol/Osmaniye Camii, mevcut kaynaklar ve kitabesine göre; XX. yüzyıl başlarında inşa edilen son dönem Osmanlı camiidir. Yapının ilk inşa dönemine ait bilgilerin yetersiz olması nedeniyle tam olarak çözümlemesi yapılamamaktadır. 1940'lı yıllardan günümüze kadar birçok onarım gören yapının ilk inşa dönemine ait olabilecek tek mimari unsuru minare ve cephelerde yer alan alt kat pencereleridir. Günümüzdeki mevcut yapı; kuzey-güney doğrultusunda, tek mekânlı, dikdörtgen bir mekân kurgusuna sahiptir. Son cemaat yeri, avlusu, minaresi ve sosyal mekânları bulunan caminin; örtü sistemi, dört yöne eğimli kırma çatıdır. Osmanlı dini mimarisinin son dönem örneklerinden sayılan Şarampol/Osmaniye Camii aynı zamanda da bu dönemin taşradaki son temsilcisi sayılabilir.
2020
İslam sanatının önemli bir kolu olan hüsn-i hat; kitap sanatları içinde sayılmakla birlikte, İslam mimarîsinde de mühim bir tezyîn unsuru olarak karşımıza çıkar. Levha şeklinde yahut doğrudan duvara nakşedilmiş surette medreseler, hanlar hatta meskenlerde görülen hat sanatı, en zengin kullanımını camilerde bulmuştur. Tarih içinde cami tezyînatında kullanılan yazılar, usta hattatlar tarafından nakşedileceği camiye özel olarak tasarlanmış ve yazılmıştır. Ancak estetik hassasiyetin zayıf olduğu mahallerde yazı, sanat hüviyetinden uzaklaştırılmış, bayağı taklitler seviyesinde örnekler meydana gelmiştir. Isparta ili merkezinde bulunan tarihi camiler özelinde hat sanatının mimarî tezyîn unsuru olarak kullanımı incelendiğinde, merkezî camilerde dahi ciddi noksanlar görülmektedir. Araştırmada; camiler üzerinde saha çalışması yapılmış, söz konusu binalarda bulunan yazılar estetik ve anatomik olarak tetkik edilmeye gayret edilmiştir. Tarihi perspektif içerisinde mevcut noksanların durumu ele alınarak aynı hataların tekrar etmemesi için tavsiyelerde bulunulmuştur. Bir diğer nokta olarak; sanatın gerektirdiği uzmanlık düsturunun göz ardı edilmesinin, şehir ve medeniyet esasları özelinde sonuçları ele alınmıştır. Anahtar Kelimeler: Isparta, Hat sanatı, Tezyînat, Mimarî. Islamic calligraphy, which is an important branch of Islamic art appears as an important decorative element in Islamic architecture. The art of calligraphy, which can be seen in madrasas, inns, and even dwellings, in the form of a tableau or directly on the wall, has found its richest use in mosques. The scripts used in mosque decoration throughout history were specially designed and written by master calligraphers for the mosques where it will be engraved. However, in places where aesthetic sensitivity was weak, the writing was removed from the identity of art, and examples at the level of kitsch have occurred. When the use of calligraphy art as an architectural decoration element is examined, especially in the historical mosques in the city center of Isparta, serious deficiencies are observed even in central mosques. In this research; Fieldwork was carried out on the mosques, and efforts were made to examine the aesthetically and anatomically the scripts in the buildings in question. From the historical perspective, the existing faults were taken into consideration, and recommendations were made to prevent the same mistakes from repeating. As another point; The consequences of ignoring the mastery required by art were discussed especially over the city and civilization principles.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Anadolu Kültürlerinde Süreklilik ve Değişim - Dr. A. Mine KADİROĞLU'na Armağan, 2011
Kanuni Sultan Süleyman Dönemi ve Bursa (Ed. Burcu Kurt), 2019
Journal of International Social Research
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, 2015
Üsküdar Belediyesi, 2023
III. ULUSLARARASI GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE MERZİFON ve AMASYA YÖRESİ SEMPOZYUMU BİLDİRİ KİTABI, 2015
Bingöl üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü dergisi, 2022
Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi, 2019
Turk Dunyasi Dergisi, 2017
Vakıflar Dergisi, 2018
Vakıflar Dergisi Yıl: Aralık 2020 • Sayı: 54, 2020