Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2020, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
…
19 pages
1 file
Bu makale Avrupa ve İslam karşıtlıklarının en yoğun yaşandığı Fransa kamusal alanında kültürler ve dinlerarası geçişlerin öznesi olarak ifade edilebilecek kadın mühtediler üzerine odaklanmaktadır. Makalenin konusu içsel bir tecrübe olan inancın “beden” yoluyla Fransa kamusal alanına yansıyış biçimleriyle ortaya çıkan karşıt durumlar, dini dönüşümün arka planı, ihtida sonrası ve alışkanlıkların değişmesi, yeni kimlik tanımlamaları, yeniden sosyalleşme stratejileri, alternatif alan arayışlarıyla yeni bir İslami gürün ortaya çıkışı tartışılmaktadır. Makalede öne çıkan görüşler Birincisi; A. Touraine'in belirttiği gibi “İnsanlar bireysel özne olarak kendilerini ifade edemezlerse, total ideolojiler altında yaşamaya devam edecektir”. Bu teoriyi mühtediler açısından düşünmek, onlara bireysel özne olarak kendilerini ifade etme fırsatı sunmaktadır. İkincisi; çoğulcu toplumlarda kültürler ve dinlerarası geçişlerin kaçınılmaz olduğu, farklı desenleri bir arada görmenin yaygınlaşmasıdır. Ü...
EĞİTİM Yayınevi, 2023
Göç ve Din Üzerine, 2020
Râyet'ten Evrensel Kadın'a İslamcı Kadınlar Kendi Konumlarını Nasıl İnşa Etti? , 2019
Bu metinde, 1980 sonrasında İslamcı kadın hareketliliği içinde aktör olan kadınların dönemin kayda değer kadın dergilerinde kendi kalemlerinden kendi pozisyonlarını okuma evreleri açımlanmaya çalışılacaktır. Bunu yaparken birkaç ana mesele üzerinden ilerlenecek ve yine bu meseleler üzerinden bir okumaya gidilecektir. Başörtüsü ve beraberinde gelen kamusallık tartışmaları ve tüm bunları kapsayan kadının ev içi-ev dışı konumu, bahsi geçecek dergilerin bizzat kendi gündemleri olmakla beraber yine kendi tarihsel sürecinde en çok dönüşüme uğrayan zeminlerdir.
"Fransa’da ve Türkiye’de Üniter Devlet Sorunu", Semih Vaner Anisina – Avrupa Birligi , Demokrasi ve Laiklik (Haz. Cengiz Çagla, Haldun Gülalp), Istanbul, Metis Yayinlari, Mayis 2010, s. 126-147.
ÖZET Çerçeveleme ve içerik analizi yaklaşımı kullanan bu çalışmada, Müslüman kadınların Avrupa medyasındaki ele alınışı, iki Fransız gazetesine, merkez-sağdan Le Figaro ile merkez-soldan Le Monde'a, 1 Ocak 2015-1 Ocak 2016'ya odaklanarak incelenmiştir. Le Figaro'da 117, Le Monde'da 47 haberde Müslüman kadınlardan bahsedilmiş, Le Figaro'daki bu haberlerin %95'inde Le Monde'dakilerin yalnızca %30'unda Müslüman kadınlar içinde geçtikleri haberlerin ana konusunu oluşturmuşlardır. İki gazete arasındaki ana farklılık budur ve diğer veriler daha çok benzerlik göstermiştir. İki gazete Müslüman kadınları en çok siyasi içerikli haberlerde (Le Figaro'da %52 ve Le Monde'da %43) ele almış, onları siyasi aktörler olarak görmüştür. Ayrıca Müslüman kadınları mazlum ve mağdur (Le Figaro'da %43 ve Le Monde'da %36) ve hatta terörle ilintili (Le Figaro'da %17 ve Le Monde'da %34) göstermişlerdir. En çok insani ilgi çerçevesi (Le Figaro'da %60 ve Le Monde'da %51), ardından çatışma çerçevesi (Le Figaro'da %26 ve Le Monde'da %38), sorumluluk çerçevesi (Le Figaro'da %12 ve Le Monde'da %6) ve ahlakilik çerçevesi (Le Figaro'da %2 ve Le Monde'da %5) kullanmışlardır. Bu çalışmanın ana iddiası Avrupa gazetelerinin, siyasi görüşleri fark etmeksizin, Müslüman kadınları aşağı yukarı benzeri şekilde ele almış olduklarıdır. ABSTRACT Using a framing and a content analysis approach, this study investigated how the European media treated Muslim women, focusing on two French daily newspapers, Le Figaro from center-right and Le monde from center-left between January 1, 2015 and January 1, 2016. Le Figaro mentioned Muslim women in 117 news and Le Monde in 47 news. 95% of the news mentioning Muslim women in Le Figaro whilst only 30% of the news mentioning Muslim women in Le Monde had Muslim women as the main topic of these news. That was the main difference and the other findings rather showed similarities. The two newspapers treated Muslim women mostly within the framework of political news (52% in Le Figaro and 43% in Le Monde) and hence saw them as political actors. Furthermore, they considered Muslim women as oppressed and victimized (43% in Le Figaro and 36% in Le Monde) and even terroristic (in 17% in Le Figaro and 34% in Le Monde). They adopted the human interest frame the most (60% in Le Figaro and 51% in Le Monde), followed by the conflict frame (26% in Le Figaro and 38% in Le Monde), the responsibility frame (12% in Le Figaro and 6% in Le Monde) and the morality frame (2% in Le Figaro and 5% in Le Monde). This study's main argument is that European newspapers, no matter what their different political standings were, depicted Muslim women roughly the same way.
Akdeniz Kadın Çalışmaları ve Toplumsal Cinsiyet Dergisi, 2020
Öz: Kürtaj hakkındaki çalışmaların çoğunluğu kadının bedeni veya çocuğun yaşam hakkına odaklanırken kadınların deneyimleri ikinci plana atılmıştır. Bu çalışma ise inanç, ahlak, annelik tanımıyla ilişkili olan ve genellikle norm ihlali olarak kabul edilen kürtajın kadınlar tarafından nasıl deneyimlendiğine ve anlamlandırıldığına ışık tutmayı amaçlamaktadır. Bu noktada kürtaj operasyonunu zorunlu bir tıbbi müdahale olmaksızın geçirmiş kadınlar ile Kasım 2018-Mart 2019 tarihleri arasında derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Kartopu örneklemesiyle katılımcılara ulaşılmaya çalışıldığı gibi çeşitli üniversitelerin sosyal medya hesaplarına duyurular yapılarak da görüşmecilere ulaşılmaya çalışılmıştır. İlk olarak yakın çevredeki kadınlar aracılığı ile katılımcılara ulaşılmaya çalışılmıştır. Dokuz görüşmenin beşi İzmir'de, ikisi Ankara'da ve birer görüşme de Samsun ve Balıkesir'de gerçekleştirilmiştir. Görüşmecilerin beşine yakın ilişki ağları ile ve üçüne ise diğer ağlar ile ulaşılırken bir görüşmeciye sosyal medya aracılığı ile ulaşılmıştır. Görüşmecilerden 7 tanesi operasyon sırasında evliyken 2 tanesi bekârdır. Ulaşılmasında zorluk yaşanan katılımcı grubu bekâr kadınlar olmuştur. Görüşmecilerin yaş aralıkları 21-51 olmakla birlikte, operasyon geçirme yaşı 17-30 aralığında değişmektedir. Dokuz görüşmecinin altısının kürtaj öncesinde annelik deneyimi yaşamış olmaları kadınların deneyimlerini anlamlandırmada oldukça önemli olduğu görülmüştür. Kadınların kürtaj kararı almasında evlilik deneyimleri, maddi olanakları, önceki hamilelik deneyimleri ve kürtajın ulaşılabilirliği önemli bir yere sahiptir. Kadınların kürtaj kararlarını meşrulaştırırken yaptıkları en önemli vurgu çocuğa(lara) karşı duydukları sorumluluktur. Kürtaj yasal olsa bile kadınlar kürtaja ulaşmakta engellerle karşılaşmaktadır. Abstract: While most studies on abortion focused on the argument about the woman's body or the child's right to life, the experiences of women were not taken into account. This study aims to shed light on how abortion, which is related to religion, morality and definition of motherhood and considered as a violation of norms is experienced and perceived by women. We conducted 9 semi-structured in-depth interviews between November, 2018 and March, 2019 with women who had induced abortion. In order to reach the Sosyolog, Ege Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Gazetecilik Bölümü, merve.yildirim.
The Journal of Academic Social Science Studies, 2013
Emerged in the region of Necd in Saudi Arabia during the 18th century, Wahhabism turned out to be a sectarian movement influencing the entire Saudi Arabia and not just remained a cult limited to a region only thanks to the effects of the predominant religious, geographical, political and socio-cultural backgrounds. In addition to the elements listed above, Personal characteristics of Muhammed b. Abdilvehhâb-the leader of Wahhabism-also appear as important factors helping spread of Wahhabism during its early years. It is striking that this sectarian movement gained significant number of followers in various regions of the world while it was initially adopted only in the Arabian Peninsula. It is observed that various sectarian movements emerged among Muslims in Africa and in Indian Subcontinent due to the fact that the European * Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir. ** Bu makale Rifat Türkel tarafından hazırlanan "Vehhâbilik ve Arka Planı (Başlangıçtan II. Suûd Devleti'ne Kadar)" isimli doktora tezinin bir bölümünden yararlanılarak hazırlanmıştır.
Çöl Çiçeği filmi Somalili Waris Dirie’in gerçek hayat hikayesinden uyarlanan otobiyografik bir filmidir. Üç yaşında iken sünnet edilen Waris, on üç yaşında iken altmış beş yaşında bir adamla evlendirilmiştir. Nihayetinde annesinin yardımları ile Afrika’dan kaçan; Amerika’da süpermodel olup, BM’de kadın sünnetine karşı faaliyet gösteren bir kadının yaşam öyküsüdür. Filmi toplumsal cinsiyet bağlamında analiz ederken; kadın sünnetinin aslında kadının elde tutulmak istenen bir kuluçka makinesine dönüşümü, cinsel duygulardan muaf tutulması, namus ve onur kavramlarının kadın için hayati hale gelmesi ve kendi yaşamı için dahi söz hakkına sahip olamayışı incelenecektir.
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
17. yüzyıl, Türk Halk Edebiyatı'nın gelişme seyri açısından bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir. Bu yüzyıl özellikle adeta saz şairlerinin yıldızlarının parladığı bir dönem olmuştur. Genelde çeşitli askerî sınıflar arasından yetiştiklerini bildiğimiz saz şairleri, orduyla birlikte İstanbul'a uzak serhat boylarında çeşitli mekânlarda ve meclislerde bulunmuşlar, halka hitap eden şiirler söylemişlerdir. Söz konusu yüzyılda âşık tarzı halk şiir denilince akla gelen üç büyük şair Karacaoğlan, Gevherî ve Âşık Ömer'dir. Her üç şair de halk arasında rağbet görmüş şiirleri beğeni toplamıştır. Özellikle bir divan tertip etmesi ve birçok nazım türünde şiir yazmasının yanı sıra şiirlerinin miktarı bakımından da mukayese edildiğinde Âşık Ömer'in diğer iki şaire göre ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Türk saz şiirinin en büyük şairlerinden sayılan Âşık Ömer'in divanı 2010 yılında yayımlanmıştır. Söz konusu eserde şairin 1455 şiiri yer almaktadır. Ancak şairin 2000'den fazla şiirinin olduğu tahmin edilmektedir. Bu makalede Fransa Millî Kütüphanesinin Türkçe Yazmalar Bölümündeki mecmualar ve cönkler taranmış, cönklerde şairin yayımlanmış divanında bulunmayan on beş şiiri tespit edilerek Latin harflerine aktarılmıştır. Böylece Âşık Ömer'in divanına küçük de olsa bir katkı yapılmıştır.
TÜRK VE MISIR MİTOLOJİLERİNDE KADIN ARKETİPİ ÜZERİNE MUKAYESELİ BİR İNCELEME
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Kültür ve İletişim, 2001
Erzurum Teknik Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi, 2018
TÜRKİYE'DE KADIN SIĞINAKLARINA YÖNELİK FEMİNİST MODEL TARTIŞMALARI - DISCUSSIONS ON FEMINIST MODEL OF WOMEN'S SHELTERS IN TURKEY , 2019
Fe Dergi, 2020
TÜRKİYE’DE KADIN MUHTAR OLMAK: İZMİR ve GAZİANTEP ÖRNEĞİ, 2022
Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2005
Fiscaoeconomia, 2023
Uluslararası Alan Eğitimi Dergisi, 2021
akademisyen yayınevi , 2023
İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi
Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2015
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi, 2018
Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2023
Journal of Turkish Studies, 2018
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
2012
2008
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2020