Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2010, Türk Oftalmoloji Dergisi
…
3 pages
1 file
Gerçek polikori çok nadir bir göz anomalisidir. Literatürde çok az say›da gerçek polikori olgusu bildirilmifltir. Gerçek polikoriyle ürogenital sistem anomalilerin iliflkisi bildirilmemifltir. Çal›flmam›zda gerçek polikoriyle beraber inmemifl testis ve üreter tafl›n›n görüldü¤ü bir olguyu sunduk. Bu iliflki pupillan›n embryolojik geliflimine katk› sa¤layabilir.
Harran Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi, 2017
Bu olgu sunumunda; bir buzağıda çoklu ürogenital sistem anomalisi olarak bilinen ve atresia ani et vulva, kloaka oluşumu, vaginal ektopi ve koksigeal agenesiyi içeren olgunun tanımlanması ve sağaltım sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlandı. Olgumuzu kuyruk yokluğu ve perineal bölgede bir kitle şikâyeti ile kliniğimize getirilen simental ırkı, 2 günlük bir buzağı oluşturdu. Yapılan klinik muayenede; atresia ani, atresia vulva ve perineal bölgede yaklaşık 8x10x25 cm büyüklüğünde fluktuan bir kitle saptandı. Kitle sedasyon ve lokal infiltrasyon anestezisi eşliğinde cerrahi olarak ekstirpe edildi ve histopatolojik incelemede vagina mukozası ile uyumlu non-keratinize çok katlı yassı epitelyum belirlendi. Postoperatif dönemde hayvanın sorunsuz bir şekilde defakasyon ve ürinasyonunu yaptığı belirlendi. Sonuç olarak; bu olgu sunumu ile benzer vakalar açısından klinik pratiğe ve literatüre katkı sağlanacağı düşünüldü.
Journal of Academic Research in Medicine, 2020
Amaç: Fetal üriner sistem anomalilerinin anöploidi ve ek yapısal malformasyonlarla ilişkisini ortaya koymak, prenatal dönemde konan ön tanıları postnatal dönem sonuçları ile karşılaştırmaktır. Yöntemler: 2016-2019 yılları arasında kliniğimizde fetal üriner sistem anomalisi tanısı alan 282 olgu çalışma kapsamında değerlendirildi. Gebeliklere ait yaş, gebelik haftası, gravida, parite, fetal cinsiyet, anomalinin tipi, ek anomali varlığı, prenatal tanı yöntemi, fetal karyotip sonucu, terminasyon durumu ve postnatal sonuçlar kayıt edildi. Bulgular: Fetal üriner sistem anomalileri arasında ilk sırada hidronefroz (HN) yer almaktaydı. Üriner sistem anomalilerine eşlik eden konjenital malformasyonlar incelendiğinde %26,4 ile santral sinir sistemi anomalileri en sık gruptu. Ek anomaliler ile en sık birliktelik gösteren üriner sistem anomalileri; bilateral renal agenezi (%50), bilateral multikistik displastik böbrek (%50) ve ekstrofia vezikaydı (%50). Karyotip sonuçlarına bakıldığında olguların %26'sında trizomi, %4'ünde PKHD1 ve %2'sinde triploidi izlendi. Karyotip sonucuna göre normal karyotipli grup ve trizomili grup karşılaştırıldığında, ek anomalilerin varlığı (p=0,004), bilateral HN (p=0,012) ve terminasyon sonuçları (p=0,002) arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Konsey kararı ile %6,7 olguya terminasyon uygulandı. Postnatal dönemde pediatrik cerrahi kliniğinde/polikliniğinde takip edilebilen olguların oranı %34,6 olup, bu olguların %38,2'sine cerrahi girişim uygulandı. Sonuç: Geniş bir klinik spektruma sahip olan üriner sistem anomalilerinin multidisipliner bir yaklaşım ile gerek prenatal dönemde gerekse postnatal dönemde uygun tanı, takip ve tedavisi büyük önem taşımaktadır. Anahtar kelimeler: Hidronefroz, karyotip, polikistik böbrek, prenatal tanı, trizomi Objective: To evaluate the relationship of fetal urinary system anomalies with aneuploidy and additional structural malformations, to compare the preliminary diagnoses made in the prenatal period with the results of the postnatal period. Methods: Two hundred eighty-two cases diagnosed as fetal urinary system anomaly in our clinic between 2016-2019 were evaluated within the scope of the study. Age, gestational week, gravida, parity, fetal gender, type of anomaly, presence of additional anomaly, prenatal diagnosis method, fetal karyotype result, termination status and postnatal results were recorded. Results: Hydronephrosis (HN) was in the first place among fetal urinary system anomalies. When congenital malformations accompanying urinary system anomalies were examined, central nervous system anomalies were the most common group with 26.4%. Urinary system anomalies, which are
Sakarya Medical Journal, 2013
Urethral duplication is a rare congenital malformation of the urinary tract. A uretrography is required for determining the anatomical type and classification. Surgery is necessary when the urethral duplication is symptomatic. We describe a new case diagnosed and managed in this study.
2013
Üretraya yabancı cisim sokulması çok sık karşılaşılan bir durum değildir. Genellikle psikolojik sorunlar ve cinsel uyarılar ile ilintilidir. Erkeklerde bu durum üretranın uzun olması nedeniyle genellikle üretra ile sınırlı kalmakta kadınlar da ise üretranın kısa olması sebebiyle mesaneye kaçabilmektedir.
Medical Bulletin of Haseki, 2019
Üretral prolapsus (ÜP) genellikle kız çocuklarında görülen üretral mukozanın dairesel şekilde eksternal meatustan dışarıya doğru prolabe olması durumudur. Kanama, dizüri ve prolabe olmuş asemptomatik kitle, hastaların esas başvuru şikayetleridir. ÜP genital bölgede kitle ve kanamaya neden olan birçok patoloji ile karışabilmektedir. Tedavi seçenekleri konservatif tedavi ve cerrahi rezeksiyondur. Ender görülmesi, ilk başvuru anında düşük oranda tanı alması ve ülkemiz sınırlarında bildirilmiş olan tek olgu bulunması nedeni ile ÜP farkındalığı yaratmak adına bu olguyu sunmayı amaçladık.
İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Tıp Dergisi, 2015
Polyhydramnios is a sign of high-risked pregnancy. Perinatal morbidity and mortality rates increase with polyhydramnios. In its etiology, along with most common reasons, like maternal diabetes, twin-to-twin hemorrhage, placental chorioangioma and fetal anomalies, rarery seen but crtical conditions as fetal renal tubulopathy and congenital diarrhea which increase the amount of amniotic fluid particularly in the early-onset severe polyhydramnios cases can be enumerated. In this article, 2 neonatal cases of "Neonatal Bartter Syndrome" and "Congenital Diarrhea" diagnosed with signs of polyuria and diarrhea in mothers with a history of idiopatic polyhydramnios were presented as rarely seen causes of polyhydramnios.
Türk Üroloji Dergisi/Turkish Journal of Urology, 2012
A parameatal urethral cyst, which is a very rare congenital anomaly, was first reported in two male cases in 1956 by Thompson and Lantin. We report the case of a 20-year-old male having a spherical, cystic swelling, 7 mm in size at the external urethral meatus. The diagnosis was made by physical examination and ultrasonography. The cyst was completely excised under general anesthesia. Histologically, the cyst wall was lined by a columnar pseudo-stratified and squamous epithelium. Good cosmetic results without recurrence were achieved during the 6-month postoperative period. A parameatal cyst should be treated with complete surgical excision. Puncture of the cyst with a needle or surgical incision may result in recurrence.
Journal of Tepecik Education and Research Hospital, 2015
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi, 2022
Amaç: Çalışmamızda sağlık kuruluna başvuran hastalar arasında ürolojik işlevsel kayıp nedenlerinin, sıklığının ve ayrıca engellilik oranlarının değerlendirilmesini amaçladık.Gereç ve Yöntemler: Ocak 2016 – Aralık 2020 tarihleri arasında XXX Hastanesi üroloji sağlık kuruluna başvuran 3074 hasta çalışmaya dahil edildi. Evde bakım, vergi indirimi, malulen emeklilik, engelli maaşı, durum bildirir raporu, rapor itirazı, yaş tespiti, huzurevi başvurusu ve emniyet güçleri için yapılan değerlendirmeler olmak üzere sağlık kuruluna başvuru sebebine göre hastalar gruplandırıldı. Ürolojik hastalıklar; üst üriner sistem hastalıkları, üro-onkolojik hastalıklar, nöro-ürolojik hastalıklar ve androlojik hastalıklar olmak üzere üst başlıklarda toplandı. Her grup için yaş, cinsiyet, sağlam ve hasta kişilerin oranları ve engellilik oranları kaydedildi.Bulgular: Dahil edilen kişilerin yaş ortalaması 42,1 ± 19,8 yıl olarak tespit edildi ve çoğunluğunu erkekler oluşturmaktaydı (%76,3). Ürolojik açıdan has...
Turkish Journal of Dermatology / Türk Dermatoloji Dergisi, 2014
Kronik ürtiker 6 haftadan uzun süre boyunca her gün veya hemen hemen her gün ürtika plak çıkışının sebat etmesi ve tetikleyici herhangi bir durum olmaması olarak adlandırılabilir. Ürtika plakları mast hücrelerinin ve bazofillerin degranüle olması sonucu saldıkları histamin nedeni ile oluşur. 1960 yılından ilk defa kronik ürtikerin otoimmün olabileceği hipotezi öne sürülmüştür. Otoimmün teori otolog serum deri testi ile otoreaktifliğin saptandığı olgular ile desteklenmiştir. Otolog serum deri testinin pozitif olduğu olgularda otoreaktiviteyi otoantikorların mı yoksa serum veya plasma faktörünün mü tetiklediği tartışmalıdır. Ayrıca kompleman aktivasyonunun da bazofil degranülasyonunda önemli olduğu düşünülmektedir. Bazofillerin histamin salıvericiliği üzerinde de değişiklikler olduğu gösterilmiştir. Dermatopatolojik incelemede alerjik geç faz reaksiyonunun karakteristik görünümünün olmaması patogenez açısından ipuçları sunar niteliktedir. Bu derlemede kronik ürtiker patogenezi hakkındaki teoriler tartışılacaktı.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
The Journal of Tepecik Education and Research Hospital, 1996
Endocrine Abstracts, 2016
The Journal of Turkish Family Physician, 2015
Türk Yoğun Bakım Dergisi
Turkish Association of Pediatric Surgeons
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Bilimleri Dergisi, 2019
ejvs.selcuk.edu.tr
Archives of Andrology, 2006
Turkiye Klinikleri Journal of Urology, 2017
Turkiye Klinikleri Journal of Medical Sciences, 2012
DergiPark (Istanbul University), 2013
Turkish Association of Pediatric Surgeons
The Journal of Kartal Training and Research Hospital, 2014
Osmangazi tıp dergisi, 2022
Journal of Dr Behcet Uz Children's Hospital, 2013