Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2014, Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi
…
15 pages
1 file
Mardin geleneksel mimarisi, Türkiye sınırları içerisinde, türüne az rastlanır örnekler sergilemektedir. Bu durumun sebebi, hem Mardin'in coğrafik konumudur, hem de Mardin'in topografik yapısıdır. Bir dağın eteğine, tepedeki kaleden vadideki anayola kadar, doğu-batı sınırları arasında konuşlanmış olan konutlar dizisi, her parselde ayrı örneklemler sunmaktadır. Bu kentte konut üretimi, artzamanlı bir süreçte, ihtiyaç ve imkan dahilinde eklemlenerek türemektedir. Konutlarda, alanın ve yönelmenin el verdiği noktada konutun avlusu, topografyanın da imkan verdiği noktada konutun girişinin belirlendiği bir tasarım süreci mevcuttur. Güncel halinde, kentte konut ekleyecek bir parsel bulunmadığı gibi, bir konutun yıkılması da söz konusu değildir. Girift yapının içerisinden bir konutun çıkartılması, o konuta dayalı komşu konutlar ve ona yaslı üst kottaki yapılar etkilenecektir. Şu halde yüzyıl öncesinden tasarımı son noktasına ulaşmış olan bu kent, güncel kullanımda ancak konut içerisindeki değişimlere müsaade etmektedir.
İDEALKENT, 2016
İnsan; davranışlarını, alışkanlıklarını, hayatı anlama ve kendini anlatma biçimini yaşadığı konuta doğrudan yansıtmaktadır. Geleneksel konutlarda da mekânların biçimlenmesine yardımcı olan en önemli etkenlerden biri kültürdür. Kullanıcıya özgü yaşamın etkileri konutların şekillenmesinde kendini göstermekte, kültürel farklılıklara bağlı olarak farklı mekânsal organizasyonlar ve konut şemaları görülmektedir. Bu bağlamda, geleneksel konut yerleşimlerinin şekillenmesine yardımcı olan etkenleri belirlemek, yeni tasarımlarda veri olarak kullanmak; fiziksel, sosyal ve kültürel sürdürülebilirliğin sağlanması açısından da önemlidir. Konut tasarımında ilk adımlardan biri; mekânların "genel" mekândan "özel" mekâna geçişte "mekânsal kademelenme" düzeyini belirlemektir. Mekanların birbiriyle ilişkisini anlamakta önemli bir kriter olan mekânsal kademelenme, bu yönüyle konut tasarımının arka planındaki kültürel kimlik hakkında bilgi sahibi olmaya da olanak sağlamaktadır. Bu çalışmada; kültürel farklılığın mekânsal biçimlenme üzerinde yarattığı etkinin önemi vurgulanarak, Doğu Karadeniz Bölgesinde yakın komşuluk içinde yaşayan üç kültüre (Laz, Hemşin ve Gürcü) ait geleneksel konutlar, mekânsal kademelenme kriterleri üzerinden okunmuştur. Çalışmada mekânlar; aşağıda belirtilen katsayılar yardımıyla genel mekândan özel mekâna sıralanmıştır: 1. Geçilebilirlik katsayısını elde etmek üzere, mekânın özellikleri; yani mekânın sistem içerisindeki yeri, mekânın yoğunluğu, mekânın kullanım sıklığı, 2. Psiko-sosyal katsayıyı elde etmek üzere, mekânın görevleri; yani mahremiyet, güvenlik, kimlik ve zaman olarak ele alınmıştır. Bu iki katsayı yardımıyla mekânların genel mekândan özel mekâna doğru sıralanmasına olanak sağlayan "Mekânsal kademelenme katsayısı" elde edilmiştir. Araştırma kapsamında toplam 30 geleneksel konut ele alınmış, üç kültürde de ortak olan mekânlardan "mutfak, oturma odası, giriş ve misafir odası" mekânsal kademelenme katsayılarına göre sıralanarak ortaya çıkan sonuç, konut kullanıcılarının yöreye özgü yaşama kültürü ile ilişkisi yönünden değerlendirilmiştir. Çalışmada; yüz yüze görüşme, yerinde gözlem ve mekân dizimi yöntemleri kullanılarak bulgulara ulaşılmıştır. Aynı bölgede bir arada yaşayan üç farklı kültürün şekillendirdiği ve yaşadığı mekânlar üzerine gerçekleştirilen bu çalışmada; yaşama kültürünün konut mekânlarının biçimlenmesinde benzerlikler ve farklılıklar oluşturduğu ortaya konulmuştur.
Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 2015
Bu çalışmanın amacı sahip olduğu kültürel ve tarihi mirasıyla turizm için ilgi çekici bir destinasyon olan Mardin'de yaşayan halkın turist ve turizm algısını belirlemektir. Araştırmanın örneklemini tesadüfi örnekleme yöntemi ile seçilen ve Mardin'de yaşayan 445 kişi oluşturmaktadır. Araştırma verilerinin toplanması amacıyla turizmin ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerinin olumlu ve olumsuz yönleriyle değerlendirildiği 27 maddelik bir veri toplama aracı geliştirilmiştir. Anket verilerinden yapılan analizlere göre şehir halkı bölgede turizm sektörünün gelişmesiyle ortaya çıkabilecek değişimler için pozitif yönde görüş belirtmişlerdir. Turizmi olumsuz yönleriyle algılayanların ise katılmıyorum noktasına yakın düzeyde görüş bildirdikleri tespit edilmiştir. Ayrıca yine bölgede yaşayan insanlar turizmin en fazla ekonomik etkilerini daha sonra ise sosyal ve çevresel etkilerini önemsediklerini anket analiz sonuçlarından anlaşılmaktadır.
International Journal Of Turkish Literature Culture Education
Mardin, Türk-İslam sanatı ve mimarisinin anıt eserlerini barındıran nadir şehirlerden birisidir. Özellikle Artuklularla birlikte ön plana çıkan ve onlarla birlikte de var olmaya devam eden Mardin, eski dokusunu koruması açısından da önemli turizm merkezlerindendir. Necmeddin İlgazi tarafından 1106'da Mardin merkezli kurulan Artuklular 1409 yılına kadar hüküm sürmüşlerdir. Mardin ve çevresinde önemli kültür varlıkları ortaya koymuşlardır. Tahta geçen Artuklu sultanları hayrat olarak cami, medrese, türbe gibi binalar yaptırmışlardır. Sultanlar ve yakınları ya bu yaptırdıkları yapıların içindeki bir mekâna veyahut sadece müstakil türbelere defnedilmişlerdir. Sultanların gömüldüğü mekânların bir kısmı günümüzde mevcut iken bir kısmı ise sadece arşivlerde anılmaktadır. Bu çalışmada Mardin'i üç asır boyunca başkent yapan ve şehrin her tarafına Türk-İslam mührünü vuran Artuklu hanedan üyelerinin gömüldüğü türbeler ele alınmıştır. Mevcut olmayan yapılar çeşitli arşiv kayıtlarından tespit edilmiştir. Yanlış bilinen türbeler ise yeni belge ve bilgiler ışığında yeniden tanımlanmıştır. Mardin'deki Artuklu Sultanlarının gömüldüğü türbeler ilk defa bu çalışma ile bir araya getirilerek incelenmiştir.
DergiPark (Istanbul University), 2022
Öz 19. asrın ikinci yarısından sonra o döneme dek dengeli olan kırsal-şehir ayırımı sanayi devriminin şehirlerde vücut bulmasıyla bozulmuştur. Bozulan bu denge kırsaldaki yaşamı etkilemiş ve şehirlere göç kontrolsüz bir şekle bürünmüştür. Bu kontrolsüzlük başta konut alanında boy göstermiş ve mimaride "Modern Mimari" olarak adlandırılan akımı doğurmuştur. Bu mimari akım II. Dünya Savaşı sonrasında tüm dünyada uygulanan bir üslup haline gelmiştir. Zira "Modern Mimari" inşa faaliyetlerinde standartlaşma teklifi yaparken, bunun yanında sağlıklı yaşamın sürebileceği mekanlar teklif etmekteydi. Çalışmamızın konusu modern mimarinin standartlaşmanın konutta yansıması olan prefabrik evleri sosyal konutta zirveye taşımış Doğu Berlin'deki uyguları incelemiştir. Böylelikle sosyal konut ve mimaride standartlaşmanın mekânsal kurgusunu anlamak amaçlanmıştır.
2021
Sozlu anlati geleneginin en onemli yapi taslarindan biri olan masal, icerisinde barindirdigi olagan ve olagan disi unsurlarla toplumlarin dusunus, inanis ve hayat tarzini yansitan sembolik bir anlati turudur. Gecmisten gunumuze once dilden dile ardindan yaziya aktarilan masal, gunumuzde cesitli masal anlaticilari tarafindan dijital ortamlarda surdurulmektedir. Yeni baglaminin yani sira dogal ortaminda da surdurulen masal gundelik hayat icerisinde kisilere ortak bir kultur ve kulturel suur sunar. Sozlu gelenekte onemli yere sahip masallar, kolektif bilincaltinin arketiplerini barindirmaktadir. Carl Gustav Jung’un Dort Arketip adli kitabinda bahsettigi arketipler insanligin ortak bilinc disinda yer alir. Bilinc ve bilincdisinin urunu olan masal ortakligin yani sira anlatildigi baglamda yeniden sekillenmektedir. Bu calismada Turk masal tiplerinde onemli bir yere sahip olan Keloglan masali, Mardin’in merkez Artuklu ilcesinden derlenmistir. Keloglan tipi yore Arapcasiyla “Il akra’a” “kel...
Journal of International Social Research
Öz Peygamberimize duyulan sevgiyi ifade etmek ve doğumunu kutlamak amacıyla düzenlenen mevlit merasimleri, İslam'ın ilk dönemlerinden itibaren kutlanmaktadır. Müslüman toplumlar, zamanla pek çok vesileyle mevlit merasimleri düzenlemiş ve bu merasimlere folklorik ritüeller de ekleyerek bunlara geleneksel bir nitelik kazandırmıştır. Çeşitli etnik, kültür ve inanç yapılarının bir arada yer aldığı kozmopolit bir şehir olan Mardin'deki mevlit merasimlerinin özelliklerini tespit etmek amacıyla yapılan bu alan çalışmasından elde edilen ilk bulgu, şehirdeki etnik çeşitliliğe bağlı olarak merasimlerde Kürtçe, Türkçe ve Arapça mevlitlerin okunuyor olmasıdır. Bunlardan, şehrin nüfusundaki dağılım oranına bağlı olarak daha çok Kürtçe mevlitlerin icra edildiği tespit edilmektedir. Mardin'deki mevlit merasimlerinin doğum, ölüm, evlilik gibi vesilelerin yanında, herhangi bir olaya karşı duyulan şükrün ifadesi olarak veya karşılaşılan sıkıntılı hadiselerin defini sağlamak inancıyla düzenlendiği görülmektedir. Belirtilen bu vesileler arasından ölüm ve cenaze sâikiyle düzenlenen mevlitlere daha fazla özen gösterilmektedir. Mevlidin daha çok din görevlileri tarafından okunduğu, mevlidin dinî renkler de taşıdığı ama daha çok gelenek halini almış törenler olarak kabul edildiği, yemek ikramının yapıldığı mevlitlerin daha yaygın ve makbul olduğu ve mevlidin toplumsal kaynaşmanın, bütünleşmenin ve sosyal aidiyet duygusunu pekiştirmenin önemli bir aracı olarak görüldüğü gibi pek çok tespit çalışmada yer verilen bulgular arasındadır.
2021
Kızıltepe ilçelerinde 83 üretici ile yapılan anket çalışması ile yürütülmüştür. Yapılan araştırma ile üreticilerin bağcılığı tercih sebepleri, üreticilerin üzümü değerlendirme şekilleri, yetiştiricilik yapılan bağların durumu ve bu alanların verimi, bağların sulanma durumu, bağlarda hastalık ve zararlı etmenleriyle mücadele durumu gibi konulara açıklık getirmek amaçlanmıştır. Çalışmamızda elde ettiğimiz bulgular; üreticilerin bağcılığı kendi tüketimlerini karşılayabilmek amacıyla yaptıklarını ortaya koymuştur. Ayrıca yörede üreticiler üzümü şaraplık olarak değerlendirmemekte buna karşın üzüm şırasını; pestil, sucuk, pekmez gibi ürünlerin yapımında değerlendirip, ürettikleri bu gıda ürünlerinin bir bölümünü kendi tüketimleri için ayırıp, geri kalanını ise satmaktadırlar. Sürdürülebilir bağcılık için zorunlu kültürel işlemlerden biri olan sulama, Mardin ili bağlarında yapılmamaktadır. Gübrelemede ise oldukça yetersiz kalınmaktadır. Mardin ilinde yer alan bağların tesisinde üreticilere yeterli uzman desteği sağlanmamakta bununla birlikte üreticiler bağcılık konusunda gerekli olan tarımsal yayım faaliyetlerinden faydalanamamaktadırlar. Yörede yer alan bağlarda birinci çeşit olarak Mezrone üzüm çeşidi yetiştirilmektedir. Elde edilen bulgular; yörede geleneksel bağcılığın yaygın olarak yürütüldüğünü ve modern bağcılığa geçiş için gerekli yayım çalışmalarının ve desteklemelerin yapılması gerektiğini ortaya koymuştur.
ÖZ Sivil mimarlık eserlerinden olan evlerin oluşumunda bölgenin iklimi, coğrafyası, örf adetler ve yaşam tarzının etkisi oldukça güçlüdür. Geleneksel Urfa evlerinin önemli mimari öğesi olan çıkmalar, bu evlerin oluşumu hakkında önemli ipucu vermenin yanı sıra kent tasarımı ve sokak dokusu arasındaki ilişkiyi göstermesi açısından da dikkat çekicidir. Bununla beraber bu çıkmalardaki süslemelerin dö-nemin sanat anlayışına göre şekillendiği de görülmektedir. Söz konusu çalışmada seçilen örnekler üzerinde çıkmalar tipolojik olarak sınıflandırılmış ve bu çıkwma-ların süsleme özellikleri, mimari biçimleri üzerinden dönemin sanat anlayışına yönelik tespitler ortaya konulmuştur. Bunun yanında bu yapıların sokak ve mahalle ilişkisiyle birlikte kent tasarımına olan etkisi üzerine değerlendirmeler yapılmıştır. Günümüze değin özgünlüğünü koruyan geleneksel Urfa evleri mimari özellikler açısından önemini korumaktadır. Bu evlerin çıkmaları tipolojik açıdan oldukça farklılık göstermektedir. İncelemeye alınan örnekler üzerinde yapılan sınıflandır-mada bu çeşitlilik ortaya konulmuştur. Bu çalışmada geleneksel evlerin plan ve mekân anlayışıyla birlikte çıkmaların kent tasarımına olan etkisine değinilmiştir. Çalışma kapsamında seçilen örneklerde çıkmaların oluşumunda konum, sokak dokusu, sahibinin sosyo-ekonomik durumu gibi durumların çıkmaların oluşu-munda etkili olduğu görülmektedir. Özellikle dönemin sanat anlayışı bu yapıların cephe elemanlarının tasarımını etkilemiştir.
Fiziksel çevrenin ve tarihi belgelerin kusursuz temsil araçları olarak görülmesi, historiyografik olarak problemli bir duruma işaret eder. Konuta, geçmişe, mahremiyete ve medeniyete ilişkin kurgular, temsil ettiğini düşündüğü geçmişi yansıttığına dair inançla var olur. Bu inançla kurulan tarih anlatıları, söz konusu bağlam mahremiyet olunca, gündelik yaşama temas etmeyi denemez. Bu çalışma, 19. yüzyıl Mardin özelinde, Osmanlı dönemi mahkeme kayıtlarını araçsallaştırmayı deniyor. Bu çaba, aynı zamanda metinsellik ve görsellik olarak ele alınan iki farklı mecrayla birlikte düşünerek, “Mardin Evi”ne yüklenen mahremiyet kodlarını sorunsallaştırıyor. Yapılmak istenen, bugünden üretilen kavramlara yüklenen formlarla geçmişi konuşmak değildir. Tersine, mülk satış hüccetlerinde tariflenen mekânları vücuda getiren toplumsallığı, mahremiyet bağlamında yeniden üretmektir. It can be seen very historiographical problematic that physical environment and historical documents are widely used as impeccable representational tools. Many fictions about housing culture, intimacy, history and civilization come into existence, which are based on a “belief” that fictions accurately represent the history. In this sense some historical narratives based on the “belief” do not try to use daily life for their sense in terms of intimacy. This study is intended to be instrumetalized the Ottoman court record in 19th century Mardin. This attempt also problematizes some approaches to the intimacy for “Mardin Houses” together with textuality and visuality which have different nature to make up a historical narrative. The main issue for this study does not try to create the narrative through the forms of the terms that are produced in modern times. Rather, the sociality that produces the space described in the Ottoman court records is tried to be reproduced in terms of intimacy.
The Turkish Online Journal of Design, Art and Communication, 2018
Mahremiyet olgusu insanın temel gereksinmelerinden biri olup günlük yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır. İnsanların içinde bulundukları durum, gerçekleştirilen eylem türü ve ilişki içinde olunan kişilerin kimler olduğuna bağlı olarak değişen mahremiyetin; kişisel, bireysel, toplumsal ve kamusal olmak üzere dört farklı düzeyinden söz edilmektedir. Toplumsal yaşamda insan ilişkilerini düzenleyen bir mekanizma olarak mahremiyet, yaşam biçimi ve fiziksel çevrenin düzenlenmesinde etkilidir. Konutlar mahremiyetin mekansal biçimlenmesini yansıtan özel mekanlardır. Bu bağlamda konut planlamalarında mahremiyetin çeşitli düzeylerine ilişkin düzenlemeler mevcuttur. Mahremiyet olgusunun Güneydoğu Anadolu Bölgesi geleneksel konutlarının biçimlenmesi üzerindeki etkilerini irdelemenin amaçlandığı makale kapsamında Güneydoğu Anadolu Bölgesi geleneksel konutları ele alınmakta ve konutlar yerleşim dokuları, plan şemaları, mekân türleri ve cephe karakteristikleri bağlamında analiz edilmektedir. Makale 3 adım üzerine kurgulanmıştır. İlk adımda kavramsal alt yapı oluşturulmuştur. İkinci adımda, Güneydoğu Anadolu Bölgesi geleneksel konut tipolojisini ve karakteristiğini yansıtacak örnekler belirlenerek literatürden bu örneklere ilişkin görsel dokümanlar temin edilmiştir. Çalışmanın son adımında ise; yerleşim karakteri, mekan çeşitliliği ve mekan sentaksı (dizilimi) ile cephe kurgusu bağlamında ele alınan geleneksel konutlarda mahremiyet olgusunun etkileri irdelenmiştir. Mekan çeşitliliği ve sentaktik analizler erişim grafikleri üzerinden yapılmıştır. Bölge konutları yerleşim karakterinde; bitişik, içe dönük ve avlulu şekilde düzenlenmiştir. Konutların plan şemaları merkezi bir avlu etrafında dizili açık, yarı açık ve kapalı mekanlardan oluşmaktadırlar. Konutlarda sokağa bakan cepheler sağır olup mekanlar avluya yönelmiştir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi geleneksel konutlarının biçimlenmesinde iklim ve topografya gibi unsurların yanı sıra sosyo-kültürel bir faktör olarak mahremiyet olgusu da etkili olmuştur. Mahremiyet olgusunun konut biçimlenmesindeki yansımalarını yerleşim dokusu ölçeğinde, mekan örgütlenmesinde, cephe karakteristiğinde, mekan çeşitliliği ve kullanımında görmek mümkündür.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
the Journal of Academic Social Sciences, 2018
Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi, 2016
FSM İlmî Araştırmalar İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi
International Journal of Mardin Studies, 2021
Yönetim ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, 2016
Ekev Akademi Dergisi, 2023
NWSA Academic Journals, 2018
Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi
Türkiye Bilimler Akademisi Kültür Envanteri Dergisi, 2012
Uludağ Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dergisi, 2006
DergiPark (Istanbul University), 2018
Journal of International Social Research, 2019
DergiPark (Istanbul University), 2022
Tarih Boyunca Anadolu ve Gürcistan İlişkileri Sempozyumu, 2020