Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2006, Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
…
9 pages
1 file
Bu makalede kinayeli anlatim ile duz anlatim arasindaki dilsel farkliligi ortaya koyarak Iki ayri anlatim tarzinin zihinsel arka planini aydinlatmaya gayret. ettik. Ardindan iki usluptan kaynaklanan yorum farkini ortaya koymaya calistik. Bunu yaparken Arap belagatinin bu konudaki kriterlerinden yararlandik.
Milel ve Nihal, 2020
This article examines some of the foundations on which existential hermeneutics is based in comparison with the classical Quran tafsir models and focuses on new possibilities for the Quran tafsir. These foundations are related to interpreter as the subject of tafsir, text as the object of tafsir, and character of the interpretation as a consequence of this undertaking and inquiry itself. On the other hand, the discipline of classical Quran tafsir, despite focusing on the text historically, linguistically, and aesthetically, does not examine enough the character of human as the interpreting subject. This can be thought of as the weak side of the classical tafsir despite its historical, linguistic, and aesthetic successes. Because on the one side of the event of interpretation is the interpreter. The event of interpretation comes about as the outcome of the interpreter's effort in understanding the text. In this regard, hermeneutics is an approach that puts forward the interpreter by examining the character of the interpreter rather than of the text's and it strongly emphasizes the existential relationship between the interpretation and the interpreter.
Turkish Studies - Language and Literature, 2021
Reşat Nuri Güntekin, one of the writers of the Republic Period, wrote nineteen novels. He benefited from various narrators and perspectives in these novels. In a novel, the narrator is the first prominent figure of the text. The narrator, who is said to be the voice of the text, is a different figure from the real author or the implied author, and is located in the fictional world as the maker and organizer of that world. In addition to the elements such as person, place and time in a fictional text, events are also conveyed by the narrator. It is clear that there can be no narrative without a narrator. From this point of view, it is seen that the concept of narrator, which has an important place in narratology, has been examined in detail by researchers such as Genette, Booth, Chatman, Jahn. Offering a new approach to classical criticism, Genette's approach that separates the narrator and perspective, forms the basis of his work. Genette examines the narrator within the framework of the concept of "Voice" as well as the concept of "Mode" which he treats metaphorically. The narrator types, which he determines according to narrative levels and whether the narrator is included in the story or not are adopted and applied by many researchers. In this respect, in this study, the approach and terms that Gérard Genette brought to narratology will be based on. Based on Genette's work on the concept of narrator, first the narrator, focus, narrative levels, narrator's distance, narrator-time relationship will be discussed. Then, in accordance with this theoretical framework, determinations and evaluations will be made about the narrator in Reşat Nuri Güntekin's novel Miskinler Tekkesi.
Vahyi Anlama Yolunda 3 (Vahiy ve Gelenek), 2022
Kur’ânı Kerim’in inceliklerinin keşfedilmesi ve yorumlanması konusunda muhtelif alanlarda çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmaların büyük bir kısmı dille alakalıdır. Göstergeler sisteminden oluşan dili inceleyen dilbilim kendi içinde birden fazla alt dala sahiptir. Dil içi ve dil dışı göstergeleri bir arada inceleyen göstergebilim ise dili kapsayan bir yapıdadır. Göstergebilim dilbilimden de istifade etmek suretiyle yer, zaman, kişi ve olay barındıran her anlatıyı inceleyen anlatıbilim alt dalını kurmuştur. Bu bilim dalı da diğerleri gibi kendi içinde teoriler ve uygulamalara sahiptir. Sistematik olarak batı menşeli olan göstergebilimde ortaya çıkan teoriler, bazı Müslüman araştırmacılar tarafından Kur’ânı Kerim âyetlerine uygulanarak semiyotik analiz denemeleri yapılmıştır. Bu makalede, yapılan bu denemelerin semiyotik analize uygunluğu ve vardıkları sonuçlar itibariyle Kur’ân yorumuna katkı sağlayıp sağlamadıkları üzerinde durulacaktır.
Turkophone, 2020
Öğrencilerin yazılı anlatımlarının değerlendirilmesinde geçerli ve güvenilir bir ölçüt kullanılması gerekir. Belli bir ölçüt kullanılmadan yapılan değerlendirmelerin kiĢisel yargılar çerçevesinde kaldığını söylemek mümkündür. Bu çalıĢmada; yazılı anlatımların tutarlı, geçerli ve güvenilir bir Ģekilde puanlanmasında kullanılan bütüncül, analitik ve temel özelliklere göre puanlama yöntemleri ele alınmıĢtır. Bütüncül puanlama, analitik puanlama ve temel özelliklere göre puanlama yazılı anlatımı değerlendirmede kullanılabilecek temel yöntemlerdir. Bütüncül puanlama yazının bir bütün olarak değerlendirilmesine dayanır. Analitik puanlama yazının temel bileĢenlerinin ayrı ayrı değerlendirilmesini gerektirir. Temel özelliklere göre puanlama ise belirli bir konu ya da anlatım biçiminin asli özelliklerini değerlendirmek amacıyla kullanılır. ÇalıĢmada bu puanlama biçimlerinden örnekler verilmiĢ, bunların üstünlük ve sınırlılıkları üzerinde durulmuĢtur. Anahtar sözcükler: yazılı anlatım, yazılı anlatımın değerlendirilmesi, bütüncül puanlama, analitik puanlama, temel özelliklere göre puanlama, Türkçe öğretimi.
Sabah Ülkesi, 2024
Mekân, insanın ana rahminde, doğum esnasında ve sonrasında başına gelen en önemli hadiselerden biridir. İlk önce ana rahminde bize açılan boşlukta biçimlenir, daha sonra dünyada biz(iml)e açılan boşluğa (açık alan)[1] doğarız. Doğduğumuz mekân kültürel-tarihsel-dilsel bir dünya olduğu için biz aynı zamanda kültüre, tarihe ve dile doğarız. Buna göre her doğum, ana rahmi denen bir mekândan dünya denen bir başka mekâna doğru bedensel canlı varlığın yeni bir mekân olarak doğuşudur. Yeni bir mekânın tecellisi olan doğumumuz hem bizim hem de başkaları için hadisevi öneme sahiptir. Her ne kadar "hadise", karakteri itibariyle yeni olsa da, hâlâ bu "yeni", fark edilmek ve anlaşılmak için peşinen bir yorum ortamına muhtaçtır. Dolayısıyla her yeni mekân, yorum geleneği içinde açılan bir mekândır. Kuşkusuz tersi de doğrudur: Her yorum ortamı zaten yorumu mümkün kılan bir mekânın ifşası anlamına gelir. Kısacası yorum ve mekân aynı anda ortaya çıkarlar ve birbirleri sayesinde varlıklarını sürdürürler.
İslam ve Yorum I
İslam' da Kur'an ve sünnet/hadisler, dini metinlerin temeJ kaynaklarını yani nasslan ifade ederler. Allah'ın hitabından ve vahyinden ibaret olan Kur'an, yazılı bir metin olarak da kaydedilmiş ve aslına sadık kalınarak ezber ve yazı yoluyla intikali sağlanmıştır. İlk dönemlerde büyük oranda şifahi nakle dayanan Hz. Peygamber'in hadisleri ve sünnetine ilişkin bilgiler, kitabet ve tedvin faaliyetleri neticesinde onlar da bize birer yazılı metin olarak intikal etmiş ve kitaplarda birer nass olarak yerini almıştır. Ancak Kur'an'ın nüzulünden ve hadislerin/sünnetin vürudundan itibaren muhataplar, bunlan anlama ve değerlendirme problemi ile de karşı karşıya kalmışlardır. Diğer taraftan dini nassfar hayatın her alanına ilişkin en ince ayrıntısına kadar meselere tikel çözümler sunmamaktadır. Bu da nassların yorumlanmasını ve değerlendirilmesini kaçın ılmaz !o lmaktadır. İslam'da dini nassların sınırlı, toplumsal hadise ve gelişmelerin de sınırsız olması nedeniyle, karşılaşılan sorunların ancak nassların yorumlanmasıyla 1 çözülebileceğini gündeme getirmiştir. Bu sebeple, dini nasslar, daha Hz. Peygamber döneminden başlayarak yeni meselelerin ortaya çıkmasıyla, değişen şartlara uygun olarak yeniden yorumlanmıştır. 2
Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2019
Bu çalışmada, Sosyal Bilimlerin ‘yöntem’ olarak ortaya çıkışından sonra Sosyal Bilimlerin, Doğa Bilimleri ile neden ayrıldığı ve Yorumsamacı Yaklaşımın bu noktada nerede durduğu açıklanmaktadır. 18. ve 19. yüzyıllarda baskın yöntem bilim olan Pozitivist Yönteme yönelik eleştirilere de değinilmiştir. Bunu yaparken, Yorumsamacı Yaklaşımın ortaya çıkışından ve ilkelerinden; dolayısıyla Max Weber’den bahsedilmiştir. Bu yöntemi geliştirerek ortaya koyan Dilthey’in tarihselcilik anlayışı, Edmund Husserl ve Martin Heidegger’in fenomenoloji ve özne üzerine ortaya koyduğu fikirleri ve Gadamer’in Hermeneutik Bilimdeki dairesel döngü kavramları üzerinde durulmuştur. “Anlam” kavramı üzerinde durulmasının sebebi de: Yorumsama Biliminin, her insanın farklı tarihsel ve kültürel birikimlere sahip olmasından dolayı, olaylara veya araştırma konularına yaklaşırken farklı yorum ya da çıkarımlara ulaşıldığını iddia etmesidir.
İntihal | Plagiarism: Bu makale en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit edildi./This article has been reviewed by at least two referees and scanned via a plagiarism software.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
DergiPark (Istanbul University), 2007
Ali Şir Nevayi'nin Mazmun Anlayışı
Journal of Turkish Studies, 2015
EKEV AKADEMİ DERGİSİ, 2019
TÜRKBİTİG Kültür Araştırmaları Dergisi, 2023
Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, 2021
Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, 2009
Eğitim Teknolojisi Kuram ve Uygulama, 2018
Nüsha Şarkiyat Araştırmaları Dergisi, 2021
On Dokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2019
Pamukkale University Journal of Social Sciences Institute, 2020
Türklük Bilimi Araştırmaları, 2015
Trabzon Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2019
The Academic Elegance, 2020
Selçuk İletişim, 2019