Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
8 pages
1 file
Cumhuriyetin 100. Yılında 100 Türk Büyüğü, c. 1: Bilgeler ve Bilginler. Vahit Türk (hz.); Türk Kültürüne Hizmet Vakfı, , 2022
...
Türk Dünyası Tarih Kültür Dergisi, 2011
Kâşgarlı Mahmut XI. asırda yaşamış büyük bir Türk bilginidir. Devrin Türkçesinin büyük ve harika bir sözlüğünü yazmıştır. Divân'ü-Lügat-it Türk (Türk Dillerinin Sözlüğü) adını taşıyan eserin yer yüzünde bir tek yazma nüshası vardır. O nüsha İstanbul Fatih’te Millet Kütüphanesinde Ali Emiri kitapları arasındadır.
Kaşgarlı Mahmut ve Divan-ı Lügati't Türk Kaynak; http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/TR,78485/karahanli-devri-turk-edebiyati.html
Kaşgarlı, Uygurların konuştuğu dili öz Türkçe olarak nitelerken aynı zamanda kendi aralarında “başka bir dil” konuştuklarını da belirtiyor. Bu bildiride, Divan’daki bu tespitin ne anlama geldiği üzerinde duruluyor ve Kaşgarlı’nın bu önemli tespitinin Koço Uygur Devleti sınırları içerisindeki Toharların ve Toharcanın 11. yüzyılın sonlarında hâlâ yaşadığına bir kanıt teşkil edip edemeyeceğini inceleniyor. Sonuç olarak Divan’da belirtilen “öteki dil”in Toharcadan başka bir dil olamayacağı kanısına varılıyor. Yani kendi aralarında başka bir konuşanlar aslında Uygurlar değil, Uygurlaşmakta olan ve bu nedenle Uygurcayı da mükemmel derecede konuşan ve iki dilli olan Toharlar idi. Uygurcayı dış dünya ile temaslarında ve Toharcayı sadece kendi aralarında kullandıklarından, dışarıdan bir gözlemcinin Toharları hem temiz bir Türkçe‖kullanan, hem de kendi aralarında başka bir dil kullanan Uygurlar‖olarak görmüş olması gerektiği, Kaşgarlı’nın tespitinin ise bu durumu yansıttığı ileri sürülüyor. Bu görüş başka olgular ve kanıtlarla da destekleniyor.
Bozok Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2021
Öz Bu makale, İslam metafiziğinin Türkçe imkânı hakkında yapılan çalışmalardan birisidir. Özgün adıyla bir meta-varlık çalışmasıdır ve Kaşgarlı Mahmut'un Dîvânu Lügâti't-Türk adlı eserine odaklanmaktadır. Eser, bir sözlüktür ve grameri barındırmakta, Arapça örnekliğinde Türkçeyi anlatmaktadır. Onun bu anlatımları, içinde felsefî bakıştan izler barındırmaktadır. İşte bu çalışmada, eserde yer alan felsefî izler ile ontoloji kavramları tespit edilmektedir. Kaşgarlı Mahmut'un dile bakışı, düalizmden monizme yükselen, oradan metafiziğe ulaşan bir bakıştır denilebilir. Onun meselesi, dil, dilin ilkeleri ve unsurlarıdır. Kaşgarlı, dili düalist bir ilkeyle temellendirir. Bu iki ilkeden biri isim, diğeri fiildir. Fiil, isme verilen bir sıfattır. İsim ise kendisinden fiil ortaya çıkan (hudûs) kimsedir. Buna göre fiil, etkin öznedir, teknik Arapça terimle el-ismü'l-fâildir. İsm-i mefûl, fiilden tesir almış isimdir. Zaman, alet, mekân isimleri, etkin özneyle ilişkili olarak var olan isimlerdir. Kaşgarlı Mahmut isim monizmi içerisinde ontik kavramlara da yer vermektedir. Var (bar), öz'ün fiilidir. Bu fiil, öz'ün sıfatıdır. Arapça mukabili kâne'dir, zıddı olan leyse'nin Türkçe mukabili 'yok'tur. Bir diğer dilci Endülüsî'ye göre bar, "mevcûd"un, yok "madûm"un mukabilidir. Kaşgarlı ontolojisinde bir diğer varlık fiili turur fiilidir. Bu fiil,-dır,-dur bağ fiilidir. Kaşgarlı'nın monizmini ortaya koyan kavramı ise "ol" kavramıdır. Ol hem ismin, yani etkin-öz'ün hem yüklemin yani özfiilin yerine kullanılan bir kavramdır.
Folklor-Edebiyat Dergisi, 2020
Öz Bu çalışma, Divânü Lügâti't Türk ve Kâşgarlı Mahmud üzerine Kazakistan'da yapılan çalışmalar hakkında açıklamalı bir kaynakça denemesidir. Makalede, kitaplar, süreli yayınlar, tez çalışmalar taranmış, elde edilen bilgiler açıklamalı bibliyografya şeklinde verilmiştir. Çalışmada, Divânü Lügâti't Türk üzerine Kazakistan'da hangi konularda daha çok çalışmalar yapıldığı da tespit edilmiştir. Kazakistan'da Divânü Lûgati't-Türk üzerine yapılan çalışmalarda Askar Kurmaşulı Egeubay'ın Türik Sözdiği ve Kanapiya Beketaev ile Ärsen İbatov'un yazdığı Tübi Bir Türki Tili, (Divani Lüğat it-Türk) kitapları daha çok kaynak eser olarak kullanıldığı çalışma esnasında tespit edilmiştir. Aynı zamanda Divânü Lügâti't Türk'ün Kazakça çalışmalarının yanında Türkçe, Azerice, Özbekçe, Uygurca, Rusça ilk çevirileri hakkında da bilgiler verilmiştir. Bir kültür hazinesi olan Divânü Lûgati't-Türk, bir taraftan XI. yüzyılın söz gücünün etkisini ve çeşitliliğini ortaya koymakta, bir diğer taraftan da o dönemde halkın yaşamını yansıtan, söz varlığıyla maddî ve manevî kültürümüzü ortaya koyan, Türk kültürünün tarihe kaynaklık eden önemli bir eserdir. Bu dil ve kültür zenginliğini barındıran Türk halklarından birisi de Kazak toplumudur. Türk kültürünün temel kaynağı niteliğindeki bu eser Kazak bilim adamları tarafından da çeşitli konularda inceleme ve araştırma konusu olmuştur.
Özet: Dīvānü Luġāti't-Türk'te İdil havzasında Bulgar, Suvar ve Kıpçak Türkleri ve bunların dilleriyle ilgili az sayıda bilgi yer almaktadır. Bu bilgiler ilk bakışta çelişkili görünmekle birlikte, Kâşgarlı Mahmud'un bazı açıklamaları, bu verilerin modern Türk lehçelerindeki durumları ve bölgenin karma etnik yapısı dikkate alındığında tutarlı tespitler olduğu anlaşılmaktadır. Bu makalede Kâşgarlı Mahmud'un İdil boyu Türk toplulukları ve dilleriyle ilgili verdiği bilgiler tarihsel-modern karşılaştırmalı yöntemle incelenecek ve bölgenin lehçe yapılanmasına ve lehçeler arası etkileşime dikkat çekilecektir. Anahtar Sözcükler: Dīvānü Luġāti't-Türk, Kâşgarlı Mahmud, İdil (Volga), ortak lehçe (lingua franca), dil etkileşimi.
Kaşgarlı Mahmud'a Göre Türk Kimliğinin Ortaya Çıkışı, 2008
Bu çalışma, İslamiyet sonrası Türk milliyetçiliğinin ilk büyük siması kabul edilen Kaşgarlı Mahmud'un Divanü Lugat-it-Türk isimli eserinde bulunan bilgiler ışığında, Türk kimliğinin ortaya çıkışı ile ilgili görüşlerini, farklı bakış açıları ile karşılaştırmalı olarak incelemeyi amaçlamaktadır. Kaşgarlı, Türk boylarını zikrederken: "Türkler aslında yirmi boydur. Bunların hepsi-Tanrı kutsal kılası-Yalavaç Nuh oğlu Yafes oğlu "Türk"e dek ulanır. Bunlar -Tanrı kutsal kılası-Yalvaç İbrahim oğlu İshak, İshak oğlu Iysu, Iysu oğlu "Rum"u andırır. Bunlardan her bir boyun birçok oymakları vardır ki sayısını ancak Ulu Tanrı bilir" demektedir 1 . Kaşgarlı'nın bu açıklamasına baktığımızda, Türk kimliğini Nuh Tufanı inancı çerçevesinde şekillenen bir soy ağacına dayandırmış olduğunu görürüz. Bu yüzden, "Türk" kelimesinin Nuh oğlu Türk ile çocuklarının adı olduğunu, bir hadise dayanarak da bu adın onlara Tanrı tarafından verildiğini ileri sürmüştür. Kuran ayetlerine dayanarak da, şahıs ismi olan "Türk" kelimesinin, zamanla bir topluluğun adına dönüştüğünü ispatlamaya çalışmıştır. Kaşgarlı'nın bu konu ile ilgili açıklaması şöyledir: "Türk: Tanrı yarlığayası Nuh'un oğlunun adıdır. Bu Tanrının, Nuh oğlu Türk'ün oğullarına verdiği bir addır. Nitekim Tanrının: " شيئا يكن لم الدهر من حين اإلنسان على أتى هل مذكوراا =İnsanın üzerinden, anılan bir şey olmadığı uzun bir süre geçmedi mi? 2 ), sözündeki insan kelimesi "Adem" anlamına gelmiştir; burada yalnız bir tek kişiyi bildirir. ( اإلنسذان للقاذا لقذد تقذريم أحسذن =فذ Biz insanı en güzel biçimde yarattık 3 ) ayetinde bulunan "insan" kelimesi, çokluğu, yığını bildiren bir isimdir. Çünkü müfretten bir şey çıkarmak doğru olmaz, burada da öyledir. Türk sözü, Nuh'un oğlunun adı olduğunda bir tek kişiyi bildirir, oğullarının adı olduğunda, "beşer" kelimesi gibi çokluk ve yığın bildirir. Bu kelime, müfret ve cemi yerinde * Yakın Doğu Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi, Lefkoşa, KKTC.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Journal of Turkish Studies, 2016
200 Yıl Sonra Mütercim Âsım Ve Türkiye’de Sözlük Çalışmaları Bilgi Şöleni, 30 Kasım – 1 Aralık 2019, 2021
Uluslararası bilimsel araştırmalar dergisi, 2018
Ali Kemal Yıldırım, 2023
Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2019