Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2021, JİA JOURNAL
https://doi.org/10.29228/JIAJOURNAL.50793…
28 pages
1 file
Günümüzde yenilik ve yenilikçilik kavramları ‘inovasyon’ terimi kapsamında çokluk sanat dışı örgütlenmeler (fen bilimi alanları, ekonomi ve iş çevreleri vb.) tarafından kullanılmaktadır. Oysa tarihsel süreç içinde hareket eden sanat alanı, sözü edilen sürecin farklı parametrelerinde bu kavramlarla işbirliği yapmaktan geri durmamıştır. Burada, sanat alanında varlığı bilinen ancak alanyazın çalışmalarında kısmi değerlendirmelere tâbi tutulan yenilik ve yenilikçilik kavramlarının ‘durum’u irdelenmiştir. Bu çalışma sanatsal anlamda yeniliğin belirleyicileri ile ilgilidir. İlk olarak, yaratıcı süreçte sanatsal yenilikte biçim ve içeriğin anlamını sanatçı, sanat eseri, alımlayıcı (izleyici) ve dış gerçeklik bağlamında, ikinci aşamada ise sanatsal yeniliğin organizasyonel belirleyicileri hakkındaki literatürü gözden geçirerek boşluklar belirlenmeye çalışılmıştır. Özellikle, mevcut araştırmaların çoğunlukla makro-çevresel faktörlere odaklandığı düşünülürse, yenilik ve yenilikçilik bağlamlı sanat bileşenlerinin her biri tarihsel sürecin farklı parametrelerinde ele alınmış olmasına karşın, bu kapsamdaki sanatçıların sistem içindeki rollerinin görmezden gelinme eğiliminden söz edilebilir.
17th International Symposium Communication and the Millennium, 2020
Since ancient times, it has been debated what is real and what is not. Nowadays, the virtual reality concept, which creates new experiences with the creation of a perception of reality in humans through software and special hardware, has brought a new dimension to these discussions. Contrary to the aesthetic expressions of modern art objects, a new area of freedom has been created fort he artist with the use of virtual reality technology in contemporary art practices that offer a multidimensional and interactive experience that include audience. Virtual reality, which is positioned in digital art and offers the viewer an impressive experience by offering more than looking at a work of art, also caused the concepts of art to be questioned again. The aura of the work of art brought up issues such as its purchase, sale and its protection which led to discussions. This research aims to explain the reflections of this new artistic expression medium in art through contemporary art projects produced using virtual reality technology.
ÇAĞDAŞ SANATTA KÜTLE VE YÜZEY İLİŞKİSİ, 2019
ÇAĞDAŞ SANATTA KÜTLE VE YÜZEY İLİŞKİSİ Özet Sanatta kütle ve yüzey denildiğinde akla ilk gelenin heykelin kütle, resmin ise yüzey sanatı olduğudur. Heykel dendiğinde, mekân içerisinde yer kaplayan, gölgesi yere düşen üç boyutlu nesneler; resim dendiğinde ise bir takım araçlarla üzerine müdahale edilmiş ve boyanmış, iz bırakılmış yüzeyler akla gelir. Ne var ki modernist sanatın eleştirel kutbunda gerçekleşen ifade biçimleri günümüzde bu iki alanın sınırlarını çizmeyi zorlaştırır. Bu metinde günümüz sanatından örneklerle geleneksel heykel ve resim tanımlamalarının kütle ve yüzeye dayalı sınıflandırılmasının nasıl sorunsallaştırıldığı ele alınmıştır. Disiplinler arası üretimin heykel ve resim arasındaki sınırları eritmesine rağmen, gene de geleneksel anlamıyla resim ve heykel üretiminin paralel tarihine dikkat çekilmiştir. Anahtar kelimeler: Kütle, Yüzey, Çağdaş Sanat MASS AND SURFACE RELATIONSHIP IN CONTEMPORARY ART Abstract The discussions on mass and surface in art quickly concludes in the association of mass with sculpture and surface with painting. Sculpture calls to mind three dimensional objects in space with shadow casting on the ground, and painting, lines and paints on a flat surface. Nonetheless, it is not simple to draw the boundaries between these two fields in the aftermath of modernist criticism. This article aims to unpack how the contemporary forms of artistic practice questions the definitions of sculpture and painting based on the distinction between mass and surface. Moreover, it draws attention to the still persisting histories of painting and
Journal of ARTS, 2018
Binlerce yıldır insanların temel ihtiyaçlarını karşılayan tekstil ve ham maddesinden üretilmiş-sanayi ya da insan yapımı-lif materyalleri bugün sanatsal anlamda birçok sanatçıya yaratıcı üretim olanakları sağlamaktadır. Dünyada ortaya çıkan farklı kültürlerin yansımaları ile tekstil, çok geniş bir yelpazede sanatçıların teknik ve yöntem arayışlarına cevap vermektedir. Dokuma, örme ve keçeleştirme doğal ya da yapay liflerin bir araya getirildiği uygulamaları ile tekstil üretim geleneği, küresel kültürleri bir araya getiren bir disiplin olarak varlığını ortaya koymaktadır. Lif (fiber) sanatlarını içeren çalışmalar artık pek çok sanatsal etkinlikte (sergi, bienal, fuar sergileri vb.) ilgiyle izlenmektedir. Tekstil üretim biçimleri "kadın" kimliği ile özdeşleştirilmiş olduğundan, sanat düzeyinde değer görebilmesi çok uzun yıllar uğraş gerektirmiştir. Ancak son yıllarda özellikle Avrupa'da ,tekstil ürünlerini bir araç olarak kullanmaya başlayan sanatçı sayısı artmıştır. Bu makalenin amacı; plastik kaygı taşıyan sanatçının farklı teknikler ve malzemeler ile sanatsal üretim yapabileceğine işaret etmektir. Today, fibrous materials, industrial or handmade, made from textile and its raw material which have met basic human needs for thousands years, provide many artists with creative production opportunities in an artistic sense. Thanks to different cultures' reflections in the world, textile appeal to artists' search for a wide range of techniques and methods. With weaving, knitting, and felting or practices whereby natural and artificial fibers are collectively used, textile production tradition exists as a discipline that draw global cultures together. Works which include fiber arts are being curiously viewed in many artistic activities such as art galleries, biennials, and art fairs. Because textile manufacturing styles are closely associated with "woman", it has taken a very long time for it to be valued in the artistic milieu. But in recent years, the number of artists who have started to use textile as a tool has increased, especially in Europe. The purpose of this paper is to indicate that artist suffering from "plastic" concern can render artistic production with different techniques and materials.
Ġstanbul, 2010 6) Muhalif Sanat 6) Resistant Art Bütün hakları saklıdır. Kaynak göstermek koĢuluyla alıntı ve gönderme yapılabilir. © Sena Çakırkaya, 2010 i ÖZET Kurumsal eleştiri, sanatı tanımlayan, değerleyen, yaşama geçiren kurumların araçlarını ve yöntemlerini sorgulayan bir sanat pratiği olarak 1960'ların eleştirel bakışıyla beraber ortaya çıkar. Sanatsal çalışmalar, yaratıcı politik aktivizm ve makaleler aracılığıyla getirilen eleştiri; bireysel koleksiyonerlerden, büyük müze ve müzayede salonlarına kadar eğitim ve yayın organlarını da kapsamı altına alarak gelişir. Sanatın sermaye, sınıf, piyasa ile olan yakın bağları ve bu ortamda muhalif sanatın olanakları kurumsal eleştirinin temel sorunsallarını oluşturur. Bu bağlamda gerçekleştirilen tez çalışmasında, ilk bölümde eleştirel bir yaklaşımla sanat kurumlarının dışsal tarihi ele alınmış, sonraki bölümde kurumsal eleştirinin öne çıkardığı konular incelenmiş ve araştırma bölümünde ise, bu tartışmaların Türkiye sanat ortamındaki yansımalarını sanatçılar, küratörler ve sanat yöneticileri ile yapılan görüşmelerle ortaya koymak amaçlanmıştır. Sonuç olarak, sanat kurumlarına karşı Avrupa ve ABD'de getirilen eleştiriler Türkiye'de de geçerli olmakla beraber, sanat ortamının tarihsel gelişimi bakımından daha yakın bir zamana dayanması, bu eleştirilerin yoğunluğunu da göreli olarak azaltmaktadır. Ancak Türkiye'deki sanat eğitimin ve eleştirisinin kısıtlı ve olgunlaşmamış olduğu sonucu göz önünde bulundurulursa, hızla gelişen sanat piyasasının kurumsal eleştirinin sorunsallarına daha açık hale gelmesi beklenebilir.
INTERNATIONAL CONGRESS ON ART AND DESIGN RESEARCH AND EXHIBITION, 2021
Amacı örtmek, sarmak ve korumak olan, dikilmesi maharet ve özel beceri isteyen yorgan; renkleri, desenleri ve malzemeleri ile geleneksel el sanatları içinde önemli bir yere sahiptir. Geçmişte doğum, sünnet, düğün gibi geçiş törenlerinin olmazsa olmaz eşyaları arasında yer alan el yapımı yorganlar, günümüzde makineleşme, teknolojik ilerlemeler, insanların pratik yaşama geçme arzusu gibi nedenlere bağlı olarak daha az tercih edilmektedir. Bu durum, yüzlerce yıldır usta-çırak ilişkisiyle sürdürülen yorgancılık sanatını, kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya getirmiştir. Diğer yandan kaybolmaya yüz tutmuş diğer geleneksel el sanatları gibi yorgancılık sanatının da son yıllarda çağdaş sanatçıları ve moda tasarımcılarını etkilediği görülmektedir. Yorgancılık, gerek malzemesi gerekse renkleri ve motifleri ile sanatçılar ve tasarımcılar için ilham kaynağı olmaktadır. Bu çalışma, geleneksel el sanatlarının çağdaş sanat ve moda tasarımına olan etkisini, yorgancılık sanatı ile incelemeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda Kahramanmaraş'ta bulunan yorgancılık sanatı ustaları ile görüşmeler yapılarak, yapımı günler süren ve iğne ile ortaya çıkarılan yorganın yapım aşamaları hakkında bilgi verilmiştir. Ayrıca yorgancılığın çağdaş sanat ve giyim modasına yansımaları incelenerek örnek çalışmalar analiz edilmiştir. Çalışma sonunda, değişimin kaçınılmaz olduğu; ancak yorgancılık sanatının farklı platformlarda olsa bile gelecek nesillere aktarılması gerekliliği vurgulanmış ve bunun için önerilerde bulunulmuştur.
FINE ARTS e-Journal of New World Sciences Academy, 2021
Hastalık, ölüm, şiddet, savaş gibi olaylar bireyin yaşamını ya da toplumsal yapıyı derinden etkileyerek köklü değişikliklere ve travmalara neden olur. Sanat, tarihsel süreçte sanatçıların travmalara kayıtsız kalmadığı, bilakis çalışmalarının merkezini travmaların oluşturduğu görülür. Bu makalede, kişisel ya da toplumsal travmalarla yüzleşmeyi isteyen çağdaş sanat işlerinde sanatçı ve izleyici arasında iletişim aracı olarak mektubun nasıl ele alındığı incelenmiştir. Bu bağlamda yaşanan travmaların farkına varılması, anlatılması, geçmişle hesaplaşma ve gelecek adına iyileşme sağlanmasını isteyen ve ifade aracı olarak mektubu kullanan çağdaş sanat örneklerine yer verilmiştir. Mektubun ifade ve iletişim aracı olarak kullanıldığı bu işlerde yazan, okuyan ya da dinleyen değişir; mektup, sanatçı ya da izleyici tarafından yazılır/okunur/dinlenir. Böylece işin ortaya çıkmasında ve tamamlanmasında mektup kadar izleyici de önemli bir rol oynar. Bu da işleri interaktif bir alana dönüştürerek geçmişle yüzleşmeyi ve yaşanan travmanın farkına varılmasını sağlar.
2019
20. yüzyılın ortasında savaş sonrası toplumların mevcut politika ve sistemlere olan inancının sarsılması sonucu, değişim ve dönüşüme duyulan ihtiyaç karşılığını Doğu felsefeleri ve mistik öğretilerde bulmuştur. Bu arayışlara cevap veren öğretilerden biri de derin tarihi geçmişe ve kendine özgü kozmolojik/sembolik altyapıya sahip Şamanizm’dir. Söz konusu zengin kaynak sosyal bilimlerin (tarih, toplumbilim, arkeoloji, antropoloji, felsefe, psikoloji vb.) birçok alanında olduğu gibi sanat’ı da derinden etkilemiştir. Bu çalışmanın amacı, en yalın ve katışıksız hali ile bulunduğu Kuzey Kuşağı Bölgesi dahilinde, her tür yanlış ve tartışmalı olgudan arıtarak Şamanizm’i tanımlamak; öğretinin etrafında şekillendiği Şaman’ı, yöntem dilini ve bu dili sanatsal üretim aracı olarak kullanan Çağdaş Sanatçı tipini incelemek, koşutluklarını ortak kaynak “Kolektif Bilinçdışı” ışığında tespit etmektir. Farklı kültür ve dönemlerden seçilmiş eser ve uygulayıcıları (Jackson Pollock, Joseph Beuys, Nil Yalter, Andy Goldsworthy, Marina Abramovic, Semi Ryu) üzerinden, Şaman Yöntem Uygulamaları’nın sanatsal anlatıma getirdiği yeni işlevsel boyutlar saptanmış ve incelenmiştir. ABSTRACT The post-war society of the mid-20th century, longing for change and transformation after having lost faith in the then-current politics and systems, found solace in the Eastern Philosophy and mystical teachings. One of the teachings they discovered during their quest was Shamanism, which had deep historical roots, as well as a unique cosmologic/symbolic background. This extensive resource has influenced not only the social sciences (history, sociology, archaeology, anthropology, philosophy, psychology, etc.) but also arts. This study aims to characterise Shamanism by eliminating any fallacy or controversial facts, and in the context of the Northern Belt, where it appears in its simplest and purest form; study the centre point of the teaching, the shaman; the language he/she adopts; contemporary artists’ interpretation of this language as an instrument of artistic production, and identify the parallelisms between the language and its interpretation in consideration of the common resource, the ‘Collective Unconscious’. Taking as reference the artists (Jackson Pollock, Joseph Beuys, Nil Yalter, Andy Goldsworthy, Marina Abramovic, Semi Ryu) and works from a variety of cultures and periods, it identifies and examines the new dimensions of function added to the artistic expression by the Shamanic Methodological Practices.
İÇİNDEKİLER ÇALIŞAN MOTİVASYONU İÇİN ETKİLİ BİR METOT OLARAK PERFORMANS DEĞERLENDİRMESİ Pınar KARAHAN, Bekir Emre KURTULMUŞ MARKANIN TÜKETİCİ DAVRANIŞLARINA ETKİSİ: DİŞ MACUNU SEKTÖRÜ ÜZERİNE BİR İNCELEME Arvin DERAKHSHİ TÜRKİYE'DE ÇAĞDAŞ CAMİ MİMARİSİ TASARIMINDA YENİLİKÇİ YAKLAŞIMLAR Nesibe AKBULUT, Alev ERARSLAN ORTAOKULLARDA OKUL KÜLTÜRÜNÜN İNCELENMESİ Haşim IŞIK İstanbul Aydın Üniversitesi Dergisi, özgün bilimsel araştırmalar ile uygulama çalışmalarına yer veren ve bu niteliği ile hem araştırmacılara hem de uygulamadaki akademisyenlere seslenmeyi amaçlayan hakem sistemini kullanan bir dergidir. EBSCO ve DOAJ Tarafından Uluslararası Taranmaktadır.
REPRODUCTION AND UNCERTAINTY OF BORDERS IN CONTEMPORARY VISUAL ART BY FOLLOWING BENJAMIN AND ADORNO'S FOOTSTEPS, 2020
İçinde bulunduğumuz çağın adını nasıl nitelendirirsek nitelendirelim, günümüzde her alanda bir parça yeniden üretim ve tekrarlama olduğunu inkâr etmemiz mümkün değildir. Çağdaş dönemin görsel rejimi, bir anlamda var olanı yeniden üretme ideolojisi üzerinden gerçekleşir. Bu bağlamda en önemli düşünürlerden Walter Benjamin ve Theodor Adorno'nun yeniden üretim yazıları başlangıç noktası olarak belirlenerek, aradan geçen yaklaşık seksen yılın ardından konunun günümüzde hangi noktaya geldiğine dair bir tartışma yapılmaktadır. İletişimi bir toplumsallaşma süreci olarak ele alırsak, bu sürecin alt sistemlerinden biri olan sanatın son dönemini tahlil etmek toplumsallaşmanın kendisini anlama adına önem kazanır. Dolayısıyla çalışmada çağdaş görsel sanat yapıtlarının son yüz yılından seçilen örnek çalışmalar, yeniden üretim bağlamında tartışılmaktadır. Çağdaş sanatın tekrarlama kapasitesinin yanı sıra, şok edicilik ve agresyon da önemli konvansiyonlardan biri olarak incelenmektedir. Bununla ilintili olarak gerek global düzeyde küreselleşme üzerinden gerekse sabit normların akışkanlaşması üzerinden düşünülerek, bunların çağdaş görsel sanatlardaki yansımaları bağlamında sınırların belirsizliği değerlendirilmeye çalışılmaktadır. Çalışma hem içerik hem de biçimsel olarak Benjamin'in ve Adorno'nun çalışmalarından ilham alarak yapılandırılmaya çalışılmaktadır. Görülebileceği gibi, çalışmanın bizatihi kendisi de self-refleksif bir şekilde yeniden üretim hakkında bir yeniden üretimdir. Arzulanan; nesnel ve genele dair betimleyici bir tasnifleme yapmak yerine, tıpkı Benjamin gibi numuneleri toplumsallıkları açısından analiz ederek, onların asıl bağlamlarına ulaşmaya çalışmaktır.
Şehir ve Toplum Dergisi , 2019
Özne ancak fantezi yoluyla arzulayan özne olarak kurulur: Fantezi yoluyla, arzulamayı öğreniriz." Slavoj Žižek (Yamuk Bakmak) Bir şehir ne ister?*** Bu, şehri özne konumuna yükselten bir sorudur ve çoğu zaman görmezden gelinir. Çünkü şehirler modernite ile birlikte toplumsalın hizmetinde bir makine olarak görüldüğünden veya sadece o mertebede ele alındığından beri her şehrin kendine ait bir ruhu ve kişiliği olduğu fikri çoktandır fazlaca romantik bir söylem olarak edebi alanlara havale edilmiştir. Elbette bu bakış modernizmin araçsal aklının doğal bir uzantısıdır. Kentlerin üretimi sanayi toplumlarının altyapısal dönüşümüne uygun olarak, toplumların hizmetinde 'sağlıklı çalışan' makineler gibi planlanırken bizlerin kentleri üretirken onların da bizleri ürettiği gerçeği gecikmeli olarak gündeme gelebilmiştir. Geçen yüzyılın ikinci yarısında -modernizm sonrası dönemde-başını Foucault, Lefebvre gibi kuramcıların çektiği birçok düşünür özne -mekan ilişkisini çalışmalarının merkezine yerleştirmiştir. Günümüzde kent ve mekan araştırmalarının özne meselesine değinmeden ele alınması nadir görülür bir durumdur. Aynı şekilde günümüzün özneleşme dinamiklerini kapitalizmin sosyal mekan üretimine bakmadan tam olarak anlayabilmek de zordur. Kültürel sermaye olarak sanatın bu bağlamdaki ayrıcalıklı konumu müze, galeriler, sanat fuarları, bienaller vs. gibi organizsyonel alanların günümüz kentlerinin gelişim ve dönüşüm süreçleri açısından ne anlama geldiği fazlaca irdelenmiştir. Bu açıdan çağdaş sanat pratiklerinin toplumsal ile olan ilişkisi açısından ortaya çıkan hem etik hem de kimi zaman estetik bir çok
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü , 2018
ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DERGİSİ, 2023
İTÜ İÇLİS İç Mimarlık Lisansüstü Çalışmaları Sempozyumu-I, 2016
3. Uluslararası Sanat Sempozyumu "HER YER HER ŞEY VE SONRASI", 2019
ECSAC Proceedings Book, 2019
ÇAĞDAŞ HADİS TARTIŞMALARI VE MUVATTA', 2020
ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATLARI II, 2013
YEREL YÖNETİMLER, KENT VE ÇEVRE POLİTİKALARI ANSİKLOPEDİSİ, 2022
Uluslararası Sanat ve Sanat Eğitimi Dergisi