Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi
…
8 pages
1 file
Bu çalışmada, ilk bölümü Birinci Dünya Savaşı sonlarında, ikinci bölümü Kurtuluş Savaşı yıllarında olmak üzere sayıları kesintili olarak iki ayrı zamanda yayımlanmış olan Düşünce dergisinde yer verilen şiirler, içerik itibariyle ülke ve millet olarak yaşanan fevkalade tarihsel süreci ne ölçüde yansıttığı yönünden ele alınmıştır. Bu süreci yansıtmayan şiirlerin yalnız konuları belirlenmiş; ancak sürece ilişkin değini, iz ve imalar taşıyan şiirlerin bu bölümleri ayrıntılandırılmıştır. Şiirlerin değerlendirmesine geçilmeden önce şiir ve toplumsallık üzerinde durulmuştur. İsmail Hikmet [Ertaylan] tarafından çıkarılan dergide düşünce ve edebiyat başta olmak üzere çeşitli felsefi ve toplumsal konulara dair yazılar yayımlanmıştır. Derginin ilk sayısından itibaren şiire de yer ayrılmış ve ilerleyen sayılarda, yayımlanan şiirlerin sayısı artmıştır. Tevfik Fikret için hazırlanan ve bu yazının konuya bakış açısı dışında kaldığı düşünülerek çalışmaya dâhil edilmeyen özel sayı haricinde, ilk sayısından son sayısına kadarki toplam 10 sayılık bu süreli yayın içinde, 53 şiire yer verilmiştir. Derginin yayımlandığı zaman aralığı, ülke ve millet için olağanüstü koşulların yaşandığı bir sürece denk gelmesine rağmen, dergideki şiirlerin içeriğine bu sürecin oldukça sınırlı ölçüde yansıdığı, bu şiirlerde daha çok bireysel his ve düşüncelerin yer bulduğu görülmüştür.
Journal of Turkish Studies, 2018
ayrılık, sultana muhabbet, vatan sevgisi gibi temalar işlenmiştir. Gazetenin sonraki sayılarında da bu temalar bilinçli bir şekilde gündeme alınmıştır. Âmid-i Sevdâ ismi Diyarbakır sevgisini içermektedir. Ayrıca gazetede Âmidli şairlere sıkça yer verilmiştir. Bütün bunlar, Ali Emîrî'nin Diyarbakır'a olan özel muhabbetini göstermektedir. Bu şiirlerde işlenen temalar, şüphesiz Osmanlı Devleti'nin içinden geçtiği kötü şartlarla yakından ilişkilidir.
Özet: Tanzimat dönemi Türk edebiyatının ilk temsilcisi İbrahim Şinasi tiyatro, makale gibi Batılı edebi türlerin ilk örneklerini vermiş, yenilikçi fikirleri ve edebiyat sahasındaki çalışmalarıyla kendi döneminin aydınlarını etkilemiş önemli bir sanatkârdır. Şinasi'nin düşünce dünyasını ve fikirlerinin yeniliğini en iyi ortaya koyan ürünler Tanzimat hareketinin öncülerinden Mustafa Reşid Paşa için yazdığı dört kasidedir. Bu yazıda Şinasi'nin kasideleri incelenmeden önce devrin zihniyetini yansıtması açısından 19.yy'da Batının ve Osmanlının genel durumuna değinilmiştir; çünkü Şinasi'nin kasidelerinde ortaya koyduğu fikirleri anlayabilmek için devrin siyasi, sosyal, kültürel durumu ile fikir hareketleri hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. Yazının ikinci kısmında klasik kaside ile Şinasi'nin kasideleri arasındaki farklar belirtilmiş; 1849, 1856, 1857 ve 1858 tarihlerinde yazılmış olan kasideler tematik açıdan incelenmiştir. Kasidelerdeki konu ve kavramlar "bir aydın olarak Mustafa Reşid Paşa"
Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2022
Mecmualar, genelde bir veya daha fazla yazar yahut şaire ait çeşitli şekil ve hacimlerdeki dinî, din dışı nesir ya da şiirlerden oluşan derleme kitaplardır. Mecmualar, Osmanlı ilim, kültür ve edebiyatında çok yaygın ve önemli bir telif türü haline gelmiştir. Mecmualar, divan sahibi şairlerin divanı dışında kalan şiirlerini ve divanı olmayan şairlerin şiirlerini ihtiva etmesi hasebiyle klasik Türk edebiyatının en önemli kaynaklarından biridir. Mecmuaların kaynak olarak değerlendirilmesindeki en önemli etken budur. Klasik Türk edebiyatının en meşhur şairlerinin bile yayımlanmış divanlarında bulunmayan şiirlerine şiir mecmualarında tesadüf edilmesi artık olağan bir durum olmuştur. MESTAP tablosunu hazırlamak maksadıyla çalışılmaya başlanan Berlin Devlet Kütüphanesi Ms. or. oct. 3058 numarada kayıtlı şiir mecmuasında da bazı şairlerin yayımlanmamış şiirlerine rastlanmıştır. Mecmuada şiirleri bulunan şairlerden bazılarının yayımlanmış divanları bulunmaktadır. Bu çalışmada zikredilecek şiirler yayımlanmış divanlarında ve diğer müstakil neşirlerde tespit edilememiştir. Bu şiir mecmuasında şu ana kadar neşredilmemiş on üç şiir tespit edilmiştir. Çalışmamızda bu on üç şiirin çeviri yazılı metinleri verilmiştir.
MEVLÂNÂ’NIN DÜŞÜNCE DÜNYASI ÜZERİNE EDEBÎ YAZILAR , 2023
Şehrimizde ondan daha güzel ay gibi yüz binlerce dilber vardır."-Mecnun-dedi: "Suret testidir; güzellikse şarap. Hak bana onun suretinden şarap veriyor. Onun aşkı sizin kulağınızı çekmesin diye testisinden size sirke veriyor." Aziz ve yüce Allah'ın eli, herkese bir testiden zehir de verir bal da. 2 Bir başka örnek Hz. Yakub, Hz. Yusuf ve kardeşleri üzerindendir:
Turkish Studies - Language and Literature, 2020
Klasik şiirde kuruluş devrinden itibaren görülen kültürel zenginliğin bir yönü, sanâyi-i nefîseden musiki ile ilgilidir. Divan şiirinde musikiye dair şiirler incelendiğinde çok geniş bir malzemenin bu unsurların kullanıldığı şiirlerde yer aldığı açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Musikiye dair unsurlar, şiirde farklı yollarla kullanılmıştır. Kimi zaman musikinin tanımı yapılmış, kimi zaman musikinin tertibine dair eğitici manzumeler kaleme alınmış, kimi zaman da makam, çalgı aleti ve usul gibi musiki ıstılahları üzerinden duygu ve düşünceler ifade edilmiştir. Bu çalışmada öncelikle musikinin klasik şiirde ne şekilde yer aldığına veya nasıl işlendiğine dair genel bir tasnif yapılmıştır. Sınıflandırmada yer alan her bir başlığa örnek olabilecek şiirler verilmiştir. İlk olarak musikinin tarifi ile ilgili Âdile Sultan’ın şiiri izah edilmiş; ayrıca Bedr-i Dilşâd’ın Murâdnâme adlı eserinden örnek beyitler verilmiştir. Musikinin talim ve icrasına dair şiirlerde yine Murâdnâme’ye müracaat edilmiştir. Musikinin tertibine dair şiirlerde ise öncelikle klasik musikideki kâr-ı nâtık formu hakkında malumat sunulmuş; ardından bu formun özelliklerini bünyesinde bulunduran ve klasik şiir şairlerinin divanlarında yer alan şiirler sıralanmıştır. Tasnifin dördüncü başlığı ise musiki ıstılahları kullanılarak yazılan şiirler üzerinedir. Bu başlık altında musiki makamları, çalgı aletleri ve usulleri ile diğer musiki unsurlarından hangilerinin şiirde yer aldığına dair kısa bilgi verilmiştir. Yapılan bu tasnifle musikiye dair tespit edilen şiirler, bir başlığın altında değerlendirilebilecek ve böylece geniş bir literatür de oluşmuş olacaktır.
Bağdatlı Hürremi ve Yayımlanmamış Türkçe Şiirleri, 2020
Osmanlı Devleti, insanlık tarihinde etkileşimde bulunduğu coğrafyalarda önemli izler bırakmıştır. Klasik Türk (Divan) edebiyatı bu dönemde birçok kültürün, medeniyetin ve bu coğrafyada yaşayan insanların duygularının ve düşüncelerinin tercümanı olmuştur. Osmanlı coğrafyasında özellikle Irak Türklerinin Divan edebiyatında önemli bir yeri vardır. Başta Bağdat olmak üzere Musul ve Kerküklü birçok Türk şairin bu geleneğe uygun şiirler kaleme aldığı, divanlar oluşturduğu farklı konularda ve türlerde edebî eserler verdikleri bilinmektedir. Birçok şairin çeşitli vesilelerle gittiği bu yörelere olan bağlılıkları ve orada yaşama isteklerinden olsa gerek tıpkı buralı şairler gibi anıldıkları da söz konusudur. Bu şairlerden bazılarının eserleri ve divanları bugüne ulaşmamış veyahut halen araştırılmayı ve tespit edilmeyi beklemektedir. Bu şairlerin bazıları hakkında sınırlı bilgi ve şiir örnekleri vardır. Bağdatlı Hürremî de bu şairlerden biridir. Hürremî, Bağdatlı olup şair bir ailenin ferdidir. Kaynaklarda geçen bilgilere göre on altıncı yüzyılda yaşamış ve şiir meclislerinde önemli bir yeri olan şairlerden biridir. Şiir mecmualarında ve diğer kaynaklarda Hürremî hakkında kısa bilgiler ve şiir örnekleri bulunmaktadır. Bu metinlerin gün yüzüne çıkarılması ve ilim âlemine tanıtılması kültür ve edebiyat tarihi için önemli bir adımdır. Bu makalede şair hakkında değerlendirme içeren eserler ve şiirleri eksenli bir tanıtım yapılacak ve Bağdatlı Hürremî'ye ait olduğu belirtilen şiir örnekleri Latin harflerine aktarılacaktır. Anahtar Kelimeler: Bağdatlı Hürremî, şiir, mecmua, 16. yüzyıl. Abstract The Ottoman Empire left important traces in the geographies it interacted with in human history. Divan (Classical Turkish) literature was the translator of the feelings and thoughts of many cultures, civilizations and people living in this geography. In the Ottoman geography, especially Iraqi Turks have an important place in Divan literature. It is known that many Turkish poets, especially Baghdad and Mosul and Kirkuk, wrote poems in accordance with this tradition, and created literary works on different subjects and genres. It is also mentioned that the poets are remembered just like the poets here, even if they are due to their loyalty and desire to live there. The works and poetry books of some of these poets have not reached today or are still waiting to be researched and determined. There are limited information and examples of poetry about some of these poets. Hürremî is one of Doç. Dr., Batman Üniversitesi, İslami İlimler Fakültesi, İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü, Türk İslam Edebiyatı ve Sanatları Bilim Dalı,
Mütefekkir, 2018
İnsanların duygu ve düşüncelerini aktarmada şiir büyük bir öneme sahiptir. Bu gerçek Hz. Peygamber tarafından da dile getirilmiş ve asr-ı saâdette şiir karşıt düşüncelerle mücadele aracı olarak kullanılmıştır. Hz. Peygamber’in izinden giden sahabe de şiiri sosyal ve ilmî yaşamında kullanmıştır. Şiire İslami ilimler içerisinde özellikle tefsir ilminde başvurulmuştur. Ağırlıklı olarak ayetlerin anlamlarına açıklık kazandırmak ya da yorumu zenginleştirmek için başvurulan şiirin yer yer tefsir ilmini, bir müfessiri, tefsir eserini övmek ya da eleştirmek yahut da eserin içeriği hakkında bilgi vermek için kullanıldığı da görülmektedir. Çoğunluğu Osmanlı medreselerinde okutulan eserler ve müellifleri hakkında olmakla birlikte çeşitli dönemlerde yaşamış şahıslarla onların tefsir eserleri hakkında şiirler yazılmıştır. Bu şiirler bize tefsir ilminin öneminin yanı sıra bu ilmin edebiyatla olan bağını ve de yazıldığı dönemde insanların tefsir ilmi ve tefsir eserleri ile bu eserlerin müelliflerine ilişkin bakış açısı ve tutumlarına ışık tutması açısından da önemlidir.
Bu makalede, Manisa'da yaşamış olan Âşık Cemhânî, Âşık Ataşoğlu, Âşık Feryadî ve Âşık Canânî'nin eserlerinde bulunan sosyal eleştirilerin tespit edilmesi, literatüre ve sözlü tarihe fayda sağlaması amaçlanmıştır. Bu hususta; ismi geçen âşıkların, Dr. Öğretim Üyesi Muzaffer Çandır tarafından yayımlanan şiirleri incelenmiş ve toplumsal tenkit içeren şiirleri tespit edilerek aynı dönemde yaşamış olan âşıkların, dönemlerinde meydana gelen olayların eserlerine yansıması ele alınmıştır. İncelenen metinlerde; âşıkların, geleneğe uygun olarak toplumu ilgilendiren birçok konuya kayıtsız kalmadığı ve eserlerine yansıttıkları anlaşılmıştır. Âşık Feryadî'nin 25 şiirinde, Âşık Cemhânî'nin 34 şiirinde, Âşık Ataşoğlu'nun 32 şiirinde ve Âşık Canânî'nin 22 şiirinde sosyal tenkitte bulunduğu tespit edilmiştir. Yapılan tenkitlerin birçoğu toplumun ahlaki ve millî değerlerine zarar verenlere yapılmış toplumun fertlerine sitemde bulunulmuştur. Aynı dönemde ve aynı bölgede yaşamış olan âşıkların, farklılık gösteren bakış açıları ve sanat anlayışları kültürel zenginliği oluşturmuştur. Yapılan tenkitlerle kültürün ve ahlakın korunması için çaba sarf edilmiştir.
Journal of Turkic Civilization Studies, 2024
Dîvânu Lugâti't-Türk (DLT) Türk dili tarihinin en önemli eserlerinden biridir. XI. yüzyılda Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılan eserin söz varlığı oldukça hacimlidir. Yalnızca söz varlığı bakımından değil, dönemin Türk lehçe varlığı, şiirler, atasözleri, deyimler gibi dilsel ve kültürel unsurları toplayan bir divan olması bakımından da önemlidir. Bu çalışmada öncelikle DLT hakkında bilgi verilmiş olup ardından stilistik bir alan olarak öncelemelerin durumu anlatılmıştır. İnceleme bölümünde ise DLT'de yer alan bazı şiirlerdeki kavram öncelemeleri tespit edilerek stilistik bakımdan incelenmiştir. İnceleme sonucunda elde edilen veriler şemalarla gösterilerek sözcüklerin kavram, kavramların da kavram alanı içindeki durumu verilmiştir.
Söylem Filoloji Dergisi, 2024
Husserl’in düşüncesine göre, felsefe soyut kavramlar ya da teorik spekülasyonlar yerine doğrudan şeylerden, yani fenomenlerden hareketle ele alınmalıdır. Bu yaklaşım, bilginin özüne erişme ve bu özü anlamaya yönelik bir arayışı temel alır. Fenomenoloji, özellikle 19. yüzyılın bilimsel ve pozitivist yaklaşımlarına karşı bir eleştiri olarak ortaya çıkmış ve insan bilincinin doğrudan yaşadığı deneyimlerle gerçeği kavramaya çalışmıştır. Husserl’in bu felsefî yöntemi, modern felsefede köklü bir değişim yaratarak, düşünce dünyasında önemli bir dönüşümün kapılarını aralamıştır. Bu çalışmada, Ahmet Muhip Dıranas’ın şiiri, fenomenolojik yaklaşıma dayanan eleştiri yöntemiyle incelenmiştir. Husserl’in temel hedefi, nesnelerin özünü keşfetmektir. Bu doğrultuda, fenomenolojik indirgeme yaparak “doğal tavrı” belirleyip kullanmayı amaçlar. Bu yöntemle, nesnenin genel ve değişmeyen özüne ulaşmak mümkündür. Çalışma, Husserl’in bu yönteminden faydalanarak şairin alt metinde nesnelere yüklediği anlam ve özleri ortaya çıkarmayı amaçlar. Nesnelerin paranteze alınıp indirgemeye tabi tutulduğu bu yaklaşımla, Dıranas’ın şiirlerinin çok katmanlı anlam yapısı çözümlenmeye çalışılmıştır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi
Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi / Journal of Turkish Language and Literature, 2021
Değişen Dünyada Bilgi Yönetimi Sempozyumu, 2007
KORKUT ATA TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2022
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2018
Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi, 1994
Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021
Anadolu ve Balkan Araştırmaları Dergisi, 2024
Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, 2020
HİKMET-Akademik Edebiyat Dergisi (Journal Of Academic Literature), 2021
Sosyal Bilimler Dergisi (SOBİDER), 2017
Afyon Kocatepe University Journal of Social Sciences, 2021
Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2018
Karadeniz Arastirmalari Merkezi
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2019
Journal of Turkish Research Institute, 2021
Defterdar Mehmed Behcet Efendi’ye Sunulan Şiirler Mecmuası (Aemnz 575), 2021