Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2013
Beseri sermaye teorisindeki gelismeler, beseri sermaye bilesenlerinden sagligin ekonomik buyume uzerindeki etkilerinin arastirildigi calismalara populerlik kazandirmistir. Iktisat yazininda sagligin ekonomik buyume uzerindeki olumlu etkilerini kantitatif olarak ortaya koyan cok sayida uygulamali calisma yapilmis ve bu calismalarda elde edilen bulgular ulkeleri saglik alaninda daha fazla kaynak ayirmaya tesvik etmistir. Bu calismada, Turkiye’de 1967-2010 yillari arasinda sagligin ekonomik buyume uzerindeki etkisinin belirlenmesi amac edinilmistir. Calismanin bulgulari; saglik personeli basina dusen hasta sayisindan ve saglik kurumlarina ait yatak sayisindan reel GSYH’ye dogru tek yonlu bir iliski oldugunu, hastane sayisindan reel GSYH’ye ise %10 anlamlilik seviyesinde benzer bir iliski oldugunu gostermektedir. Dogumda yasam beklentisinden reel GSYH’ye dogru ise bir nedensellik iliskisi belirlenememistir. Ekonometrik analizde temsili saglik degiskenlerinin hepsinin birlikte reel GSYH’...
Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 2008
Q4 dönemini kapsayan verilerle dışa açıklık ve ekonomik büyüme değişkenleri arasındaki nedensellik ilişkilerini ve dinamik etkileşimleri VAR ve varyans ayrıştırması yöntemlerini kullanarak araştırmıştır. Dışa açıklık değişkenleri olarak, dış ticaret hacminin ve ithalatın RGSMH'ya oranları ile ihracat artışı kullanılmıştır. Analizlerden elde edilen sonuçlar dışa açıklık ve ekonomik büyüme arasında çift yönlü bir nedensellik ilişkisi olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, büyüme ve ithalat arasında çift yönlü, ithalattan ihracata ve ihracattan büyümeye doğru tek yönlü nedensellik ilişkileri olduğu belirlenmiştir. Çalışmanın sonuçları, içsel büyüme teorilerinin öne sürdüğü dışa açıklığın ekonomik büyümeyi arttıracağı hipotezini desteklemektedir.
Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi
Türkiye'de birçok alanda olduğu gibi sağlık sektöründe de insan kaynakları planlaması ve yönetiminde çeşitli sorunlar yaşanmaktadır. Sağlık Bakanlığı'nın stratejik ve kısa vadeli planlamalarla sıkı bir disiplinle uygulamaya çalıştığı insan kaynakları politikalarına karşın, eğitim kuruluşlarındaki planlama ve uygulama çalışmalarının sektörün ihtiyaçlarıyla yeterince uyumlu sürdürülemediği görülmektedir. Sağlık sektöründe bazı branşlarda yetersiz yetişmiş eleman durumu görülürken; bazı branşlarda ihtiyacın çok üzerinde eleman yetiştirildiği görülmektedir. Her iki durumda da genel olarak eğitim düzeyinin yeterliliğiyle ilgili tartışmalar da sürmektedir. Bu çerçevede, Türkiye'de önlisans düzeyindeki sağlık eğitimi de benzer sorunları bünyesinde barındırmaktadır. Birçok alanda fazla program ve aşırı kontenjan, az sayıda alanda da yetersiz program ve kontenjan verildiği görülmektedir. Türkiye'nin sağlık politikaları ve sağlıkta insan kaynaklarıyla ilgili politikaları bakımından, önlisans düzeyinde sağlık eğitiminin yeniden değerlendirilmesinde yarar bulunmaktadır.
Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2016
Son yillarda buyume uzerine beseri faktorlerin etkilerinin rolunu vurgulamak amaciyla yazilan bu makale; devletin saglik harcamalari payini ve saglik harcamalarinin buyume uzerindeki etkisini anlamak amaciyla yapilmistir. Turkiye de ki saglik sektorleri, bu sektorlerin gelisim surecinin ulke ekonomisindeki payina deginilmis ve son yillarda saglik sektorune ayrilan payin arttigi ve buyume ile pozitif iliski icinde oldugu gorulmustur. Son yillarda saglik sektorunde uyum yasalarinin cikarilmasi da buyume uzerinde olumlu etkiye sahiptir. Kit kaynaklar uzerinde saglik hizmetinin hangi nufus ve hangi kesime finanse edilecegi de belirleyici faktor olmustur. Uzun donem analizinde saglik harcamalarindaki artis her ne kadar buyume oraninda paralel artis gostermis olsa da; halen AB uyum cercevesinden bir hayli geride kalmistir bu da, yeni duzenlemelere duyulan ihtiyaci bize gostermektedir. Bu makale de 2006Q1-2014Q4 donemleri arasinda saglik harcamalari ve buyume arasinda ampirik inceleme yapi...
Journal of Management and Economics Research, 2015
Tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş ile birlikte üretim miktarları, evrensel boyutta hız kazanan bir büyüme temposu yakalamıştır. Sanayileşmenin yanı sıra kentleşme ve nüfus artışı gibi faktörler de arz ve talep büyüklüklerinin değişiminde önemli rol oynamıştır. Üretimi artırmak için daha fazla doğal kaynak ve enerji kullanımı ise ekolojik dengeleri olumsuz yönde etkileyerek yaşam kalitesinin düşmesine neden olmuştur. Ancak belirli bir gelir düzeyine ulaştıktan sonra ülkeler, başlangıçta yarattıkları çevresel sorunları azaltmak için çözüm yolları arayışına girmektedirler. Bu çalışmada; ekonomik büyüme, ticari açıklık, elektrik tüketimi ve karbondioksit emisyonu (CO 2 ) arasındaki ilişki, 1992-2014 dönemine ait verilerden hareketle BRIC-T ülkeleri için panel veri analizi kullanarak test edilmektedir. Kónya (2006) panel nedensellik testi bulgularına göre; Rusya'da gelir ve CO 2 arasında çift yönlü, Hindistan'da elektrik tüketiminden ve Brezilya'da ise dışa açıklıktan karbondioksit emisyonuna doğru olmak üzere tek yönlü bağıntılar bulunmaktadır. Diğer yandan MG tahminci yöntemi uzun dönem sonuçları Çin'de, kısa dönem sonuçları Türkiye'de ÇKE hipotezinin geçerli olduğunu gösterirken; AMG yöntemine göre Rusya, Çin ve Türkiye'de, CCE yöntemine göre de sadece Türkiye'de ÇKE hipotezi geçerlilik taşımaktadır.
2013
Through recent reforms, some serious problems in the domain of healthcare in Turkey are attempted to be solved. The insufficiency of these reforms for Turkey as a country of development trend is quite apparent. Healthcare systems are among the most important indicators of social welfare. In the process of creating a healthy society, effective use of sources are closely linked with initiatives oriented towards increasing the performance of the healthcare system. In the following study, the location of healthcare services in Turkey provinces is analyzed under the light of basic healthcare indicators. The evaluation of the performance efficiency of healthcare systems as per province will be realized via data envelopment analysis
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri ve Araştırmaları Dergisi, 2021
Amaç: Bu araştırma, Türkiye’de toplumun sağlık hizmetleri sistemine güven düzeyini ve sağlık hizmetleri sistemine güven düzeyini etkileyen sosyo-demografik değişkenleri belirlemek amacı ile yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Katılımcıların sağlık hizmetleri sistemine güven düzeyini belirlemek için Egede ve Ellis (2008) tarafından geliştirilen ve Dinç ve diğerleri (2013) tarafından Türkçeye uyarlanan “Sağlık Hizmetleri Sistemi Çok Boyutlu Güven Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma kapsamında kartopu örnekleme yöntemi kullanılmış ve Türkiye’nin farklı bölgelerinden 640 kişi araştırmaya katılmıştır. Verilerin analizinde IBM SPSS 25.0 programı kullanılmıştır. Bulgular: Katılımcıların sağlık hizmetlerine güven düzeyi toplam puan ortalaması 55,73±10,58, Sağlık profesyonellerine güven toplam puan ortalaması 33,65±6,46, sağlık giderini karşılayan kuruma güven toplam puan ortalaması 12,57±3,33, sağlık kurumuna güven toplam puan ortalaması 9,50±2,37 olarak belirlenmiştir. Sonuç: Araştırma sonucunda k...
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2019
Ekonomik büyüme, sermayenin fiziki yapısının yanı sıra girdinin verimliliği ve sermayenin teknolojik içeriği gibi faklı belirleyicilere de dayanmaktadır. Büyümeye katkı sağlayan beş temel faktör bulunmaktadır. Bunlar işgücünün miktarı, işgücünün kalitesi (nitelikli işgücü), fiziki sermaye miktarı, teknolojik içerikli fiziki sermaye ve son olarak daha çok nitelikli işgücü ve teknolojik içerikli sermaye tarafından belirlenen toplam faktör verimliliğidir. Toplam faktör verimliliğinin aynı zamanda bilgi temelli ekonomik büyümenin kaynağı olduğu ve özellikle küresel pazarlarda ülkelerin rekabet edebilirliğini artıracağı için oldukça önemli olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle çalışmada, Granger nedensellik analizi kullanılarak Türkiye’nin 1950 ve 2016 yılları arasında toplam faktör verimliliği ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki gözlemlenmiştir.
Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2017
One of the most important factors affecting economic growth performance in this study is to examine the instability of political structure on economic growth. In this context, data which were accepted as a policy instability indicator between 1946-2016 in Turkey were collected and transferred to the graphs. Two indigents have been exploited to examine the effects of economic growth performance of policy disturbances, as well as graphs for creation. The one-year policy covering the years 1955-2009 is the index of instability. The second nuclear subsidies, the key components, are the Political Instability Index covering 1996-2015. The correlation between the obtained indices and graphs and the GDP between 1955 and 2015. The density of political instability in Turkey, the negative parameter of periodic economic growth.
2017
Hisse senedi piyasasi ile reel ekonomi arasinda cesitli kanallardan gerceklesen cok yakin bir etkilesim oldugu bilinen bir gercektir. Hisse senedi piyasalari, hem yurtici tasarruflari hem de yatirimlarin miktar ve kalitesini artirarak ekonomik buyumeye ivme kazandirmaktadir. Ancak teori, bu iki degisken arasindaki iliskinin yonunu kesin olarak tanimlayamamaktadir. Bu calismada, 2006:1-2016:10 donemi icin Turkiye’de hisse senedi piyasasi ile ekonomik buyume arasindaki iliski ARDL (Auto-Regressive Distributed Lag) yaklasimi ile analiz edilmistir. Hisse senedi piyasasi ile ekonomik buyumenin gostergesi olarak sirasiyla BIST ve SUE (sanayi uretim) endeksinin kullanildigi analiz sonucunda degiskenler arasinda istatistiksel olarak anlamli bir esbutunlesme iliskisi bulundugu tespit edilmistir. Uzun donemde BIST endeksinden SUE’ye dogru guclu ve pozitif bir nedensellik soz konusu iken kisa donemde bu degiskenler arasinda cift yonlu bir nedensellik iliskisi oldugu sonucuna ulasilmistir. B...
The Journal of Social Sciences, 2017
Bu çalışmanın amacı son yıllarda Türkiye'de sıkça tartışılan nükleer enerji santrallerinin yapımı ile ilgili toplum görüşünün analizini bilimsel yöntemlerle yapmak ve çıkan sonuçları yorumlamaktır. Konu ile ilgili bir anket hazırlanmış ve bu ankete ilave olarak, kişilerin diyalektik bir ortamda tartışmalarına olanak sağlayan Bilgisayarlı Argüman Delphi Metodu uygulanmıştır. Elde edilen anket sonuçları yorumlanarak alternatif bir yöntem olan Bilgisayarlı Argüman Delphi Yöntemi değerlendirilmiş ve geliştirilmiştir.
Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi, 2020
Görünmez el ve serbest piyasa odağındaki klasik görüşün 1929 krizine çözüm üretememesi, ekonomik oyuna müdahaleleri öngören Keynesgil yaklaşımlara kapı aralamıştır. Böylece sanayi devriminden itibaren güven duyulan liberal politikaların yerini refah merkezli politikalar almaya başlamış ve bu durum 1970li yıllara kadar sürmüştür. 1970lerde yaşanan gelişmeler sonucunda refah yaklaşımından neoliberal politikalara yöneliş başlamıştır. Bu dönüşüm sürecinde toplumlar sosyoekonomik ve politik anlamda ciddi krizlerle karşı karşıya kalmışlardır. Ortaya çıkan sorunlarla baş edebilmek için ülkeler 1980'lerden itibaren sosyal harcamalar yapmaya başlamış ve zaman içinde bu harcamalar ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin varlığı ve mahiyeti sorgulanmıştır. Çalışma kapsamında Türkiye' de 1980-2016 arası dönemde aynî ve nakdî kamusal sosyal harcamaların ekonomik büyüme ile olan ilişkisi incelenmektedir. Bu doğrultuda ilk olarak IMF ve OECD-SOCX veri tabanından elde edilen değişkenlerin durağanlıkları Genişletilmiş Dickey-Fuller (ADF) ve Phillips-Perron (PP) birim kök sınamalarıyla test edilmektedir. Ardından değişkenler arasındaki uzun dönemli ilişkileri analiz eden yapısal vektör oto regresyon analizi (SVAR) yapılarak etki-tepki fonksiyonları, varyans ayrıştırması ve pairwise Granger nedensellik testi yapılmıştır. Elde edilen analiz sonuçlarına göre değişkenler birbirlerini değişen oranlarda etkilemektedir. Aynî ve nakdî kamusal sosyal harcamalar ile GSYH arasında tek yönlü nedensellik ilişkisi mevcuttur. Bu durum sosyal harcamaların ekonomik büyüme üzerinde etkili olduğunu ifade eden Keynesgil yaklaşım ve içsel büyüme modellerini destekler mahiyettedir ve sosyal harcamaların Türkiye ekonomisinde bir tür yatırım olduğunu ifade etmektedir.
Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi, 2022
Yapılan bu çalışmada, sağlık sektöründe yaşanmakta olan gelişmelere paralel olarak, sağlık bilişiminin gelişimi akademik olarak ele alınmış ve Türkiye'de sağlık bilişimi konusunda verilen ön lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyindeki eğitimler, hazırlanmış olan tezler, kitaplar, düzenlenmiş kongre, zirve ve fuarlar ve sağlık bilişimi dergileri incelenmiştir. Yapılan araştırma sonucunda; üniversitelerde sağlık bilişimi alanında eğitim veren 19 ön lisans programı, 23 yüksek lisans programı ile 10 doktora programının olduğu tespit edilmiştir. Sağlık bilişimi alanında hazırlanmış olan tezler incelendiğinde; ilki 2002 yılında yayımlanmış olan 67 yüksek lisans tezi ve ilki 2003 yılında yayımlanmış olan, biri tıpta uzmanlık tezi olmak üzere, toplam 20 doktora tezi hazırlandığı tespit edilmiştir. Sağlık bilişimi alanında yayımlanmış kitap sayısı ise 26'dır. Ülkemizde sağlık bilişimi alanında kongreler de düzenlenmektedir.
Bingöl Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2020
İşsizliğin sağlık üzerindeki olumsuz etkileri bilinmesine rağmen bunların boyutları araştırmacılar tarafından tam olarak ortaya konulamamaktadır. Temel sorun, sağlıklı işgücü arzı ve işsizlik ile sağlık arasındaki karşılıklı etkileşimde sosyal faktörlerin etkili olmasından kaynaklanıyor olabilir. Sosyal sınıf, yoksulluk, yaş, gelir düzeyi ve konut farklılıkları sosyal faktörler olarak sıralanabilir. Sosyal faktörler, işsizlik ve sağlık arasındaki ilişkiyi dolaylı olarak etkilerken işsizlik ve sağlık karşılıklı olarak birbirlerini doğrudan etkilemektedirler. İşlerini kaybedenlerin bir takım sağlık sorunlarının ortaya çıkması (depresyon, kaygı, intihar, akciğer kanserine bağlı ölümler, yetersiz beslenme, sağlık hizmetlerine erişememe) kaçınılmaz iken sağlıksız işgücünün de ekonomik büyüme üzerinde olumsuz etkilerinin olması muhtemeldir.
Social Sciences Studies Journal, 2018
Özellikle 21. yüzyılda gelişen bilgi teknolojisi ve kullanımı, ekonomik ve toplumsal dönüşümün katalizörü olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla beşeri sermayenin nitelikli hale dönüştürülmesi insanın iyi ve kaliteli bir şekilde yetiştirilmesi ile mümkün olacaktır. Bugün teknolojik yapı, emek (insan yetiştirme) faktörünün çok daha önemli olmasını sağlayacak şekilde dönüşmüş olması, emeğin üretim sürecindeki öneminin artmasından kaynaklanmaktadır. Bir toplumda emeğin yetiştirilmesinde ve donanımında eğitim ilk sırayı alırken, hayata karşı bağlılığını arttıran unsurların başında toplum sağlığını korumak, yaşam şartlarını geliştirmek ve iyi beslenmesini sağlatmak en önemli sosyal devlet ilkesi olmuştur. Bu çalışma, emeğin kaliteli ve nitelikli işgücü olarak yetiştirilmesinde rol oynayan eğitim ve sağlık alanındaki gelişmelerin iktisadi büyüme üzerinde yaptığı analizleri içermektedir. Türkiye'de 1960 ile 2009 dönemini kapsayan istatistiki veriler kullanılarak ekonometrik analizi yapılmıştır. Ekonometrik analizde iktisadi büyüme ile eğitim, sağlık ve hayatta kalma süresi gibi değişkenlerin kısa ve uzun dönemli bir nedensellik ilişkisi aranmıştır. Granger nedensellik testi ve Toda-Yamamoto (MWALD) nedensellik testleri kullanılmıştır. Birim kök testleri ve Zivot-Andrews kırılma testi yapılmıştır. Granger nedensellik testi ile kısa dönem nedensellik ilişkisi ele alınıp incelenirken, Toda-Yamamoto nedensellik testi ile uzun dönem nedensellik ilişkisi incelenmiştir. Her iki nedensellik testinde benzer sonuçlara ulaşılmıştır. Kısa ve uzun dönemde eğitim harcamaları ile iktisadi büyüme arasında çift yönlü pozitif bir nedensellik ilişkisi saptanmışken, okullaşma oranları ile iktisadi büyüme arasındaki ilişkileri incelediğimizde ise, ilkokullaşma oranından iktisadi büyümeye anlamlı bir nedensellik söz konusudur. Benzer biçimde yükseköğretim okullaşma oranından da iktisadi büyümeye anlamlı bir nedensellik söz konusu iken, lise düzeyinde okullaşma oranı ile büyüme arasında anlamlı bir nedensellik ilişkisi tespit edilememiştir. Sağlık Bakanlığı Bütçesinden iktisadi büyümeye doğru bir nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Hayatta yaşam beklentisi ile iktisadi büyüme arasında bir nedensellik ilişkisi bulunamamıştır.
Sayıştay Dergisi
Ekonomik büyümenin sağlanması, hükümetlerin ekonomi politikalarının öncelikli hedeflerinin başında gelmektedir. Ancak ekonomik büyüme tek başına arzulanan bir durum olmayıp, beraberinde gelir dağılımında adaleti gerçekleştirmesi ve buna bağlı olarak yoksulluğu azaltması beklenmektedir. Bu üç önemli makroekonomik gösterge arasındaki ilişkinin bilinmesi, gelir dağılımındaki eşitsizliği ve yoksulluğu azaltan bir ekonomik büyüme hedefine ulaşmada önemli katkılar sağlar. Bu amaçla ARDL Sınır Testi ile Türkiye’de yoksulluk, gelir eşitsizliği ve ekonomik büyüme arasındaki kısa ve uzun dönemli ilişki analiz edilmiştir. Analizde kullanılan değişkenler ve veri seti, çalışmayı benzerlerinden ayıran özelliktedir. Çalışmanın ampirik sonucuna göre kısa ve uzun dönemde değişkenler arasında istatistiksel olarak anlamlı nedensellik ilişkisi söz konusudur. Uzun dönemde ekonomik büyüme ve kişi başına düşen gelirdeki değişim insani gelişme endeksini pozitif yönde etkilerken, gelir dağılımındaki değişim...
Sosyoloji Araştırmaları Dergisi, 2016
In this paper it is assumed that there is a close relationship between the health policy changes and socioeconomic structural changes of the Turkish society. Certainly scientific developments and globalization process are also important on social transformations of any society. Therefore, at the beginning of this paper in order to understand the process that is called "Transformation of Health Work Process", historical background of health system in Turkey is reviewed based on relevant literature. "Systematic review" method (Weed,2007) and process based sociology namely "methodological relationalism" (Elias,1977) are used to achieve study purposes. Findings revealed that we live in a period that is called "flexible" period in terms of capital accumulation. This period starting from 1990's is characterized by non-industrialization and privatization. In Turkey Southern European Model is applied based on Neoliberal Policies which mainly separates finance from health services. Second characteristic future is application of decentralization of administrative system. Majority of hospitals are transformed from social to economic organizations who run after profits by applying high numbers of operations to get money from insurances. Although there are some regulations to be followed, separation of services from finance also reduced the quality of health care. Besides some malpractices are observed regarding expensive unnecessary operations. Furthermore, some supervisory limitations on diagnostic and treatment processes can be interpreted lack of professional freedom of physicians.
Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi, 2018
Sağlık turizmi, gelir ve katılımcı sayısı bakımından önemli bir turizm çeşidi haline gelmiştir. Önümüzdeki yıllarda gelişmesinin artarak devam etmesi beklenmektedir. Sağlık turizmi üç farklı amaç için gerçekleşmektedir. Bunlardan birincisi medikal turizm, ikincisi kaplıca ve spa-wellness, üçüncüsü yaşlı ve engelli bakımı turizmidir. Sağlık turizminde önde gelen ülkeler sırasıyla Hindistan, Singapur, Malezya, G.Afrika ve Türkiye şeklinde sıralanmaktadır. Türkiye dünya sağlık turizmi içinde beşinci sırada yer almaktadır. 2013 yılı itibariyle Türkiye’ye üç yüz bin üzerinde hasta girişi olmuştur. Almanya, Hollanda, Avusturya, Irak ve Belçika ağırlıklı olan hastalar daha çok göz, diş, ortopedi ve plastik cerrahi alanlarında hizmet almaktadır. Türkiye’de ki önemli destinasyonların başında Antalya ve İstanbul gelmektedir. Bu araştırmanın amacı; Türk Dünyasında sağlık turizmi farkındalığını artırmaktır. Bu sayede Dünya turizm gelirinde önemli yeri olan sağlık turizminden Türk Devletlerinin...
Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2017
Sağlık harcamaları ülke ekonomilerinde oldukça önemli bir yere sahiptir.Aynı zamanda kalkınmanın temel göstergelerinden de birisidir. Ama tüm bunların ötesinde sağlık harcamalarının insan neslinin geleceğiyle ilgili olduğu için ülkeler açısından çok özel bir yeri vardır. Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ne olursa olsun çeşitli sağlık sorunlarıyla karşı karşıya olduğu söylenebilir. Tarihsel süreçte, Türkiye'de de geliştirilen yetersiz stratejiler ve politikalar, etkin kullanılamayan kaynaklar, yanlış personel politikaları ve yetersiz teknolojik altyapı gibi sebeplerle sağlık alanında pek çok sorunun yaşandığı görülmektedir. Ancak 2003 yılında uygulanmaya başlanan sağlıkta dönüşüm programı bu sorunların çözümüne önemli katkılar sağlamıştır. Kısaca sağlık sektöründe 2000 yılından sonraki süreç oldukça önemlidir. Ülkelerin sağlık harcamalarının hemen hemen her yıl daha da arttığı görülmektedir. Hatta ülkelerin büyük bir kısmında sağlık harcamalarındaki artış büyüme oranının üzerindedir ve büyümeyi olumlu etkileyen bir unsur olduğu söylenebilir. Elde edilen kısa dönemli analiz sonucuna gore sağlık harcamaları için kullanılan gösterge değişkenler, hemşire ve doktor başına düşen hasta sayıları azalırken kişi başına reel gayri safi hasıla rakamının küçük de olsa arttığı, analiz sonucunda elde edilmiştir.
Journal of Life Economics, 2016
Bu çalışmada, Türkiye'de bilgi ekonomisinin mevut durumu incelenmiş ve bilgi ekonomisinin Türkiye ekonomisinde istihdama sağladığı katkılar araştırılmıştır. Çalışma sonucunda, bilgi ekonomisinde önemli bir gösterge olan Ar-Ge harcamalarının tüm sektörlerde özellikle özel sektör Ar-Ge harcamalarında artış gösterdiği ve Ar-Ge harcamalarına paralel olarak çalışan sayısıyla, patent tescillerinin de arttığı tespit edilmiştir. Aynı zamanda Ar-Ge istihdamında yaşanan artış patent başvurularına yansıyarak olumlu sonuç vermiştir. Ancak Ar-Ge istihdamının toplam istihdam içerisindeki payının ortalama %1,5 seviyelerinde olduğu saptanmıştır. Bilgi ekonomisine bağlı sektörlerde daha fazla istihdam sağlayabilmek için girişimci kültürü geliştirilmeli, istihdam noktasında önemli bir yeri olan KOBİ'lerin bilişim altyapılarının oluşumuna destek verilerek etkinlikleri arttırılmalıdır.
Erciyes Akademi, 2022
Sürdürülebilir büyümede stratejik öneme sahip olan yenilenebilir enerji kaynakları aynı zamanda sağlık kalitesinin önemli bir belirleyicisidir. Bu çalışmanın amacı 1988-2018 dönemi için Türkiye'de yenilenebilir enerjinin sağlık üzerindeki etkisi zaman serisi teknikleri ile araştırmaktır. Çalışmanın uygulama kısmında; serilerin birim kök özellikleri Ng-Perron ve Vogelsang-Perron birim kök testleri ile, eşbütünleşme ilişkisi ARDL ve Hatemi-J testleri ile, uzun dönem tahminleri de FMOLS, DOLS ve CCR testleri ile ve son olarak nedensellik ilişkisi VECM Granger nedensellik testi ile araştırılmaktadır. Araştırma sonuçlarına göre değişkenler arasında bir uzun dönem ilişkisi mevcuttur. Uzun dönemde yenilenebilir enerji tüketimi sağlık kalitesini iyileştirirken ekonomik büyüme, işsizlik ve finansal gelişme bozmaktadır. Bu bulgular yenilenebilir enerji tüketiminin sağlık kalitesi üzerinde pozitif bir etkiye sahip olması anlamında önem arz etmektedir. Çalışma değişkenler arasında önemli nedensellik ilişkileri sunmaktadır. Çalışmanın sonuç kısmında Türkiye ekonomisi için önemli politika önerileri sunulmaktadır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.