Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2009, Motif Akademi Halkbilimi Dergisi
…
10 pages
1 file
Halk anlatıları (masal, halk hikayesi, halk şiiri, efsane, destan vb türler), yazılı metin biçimine dönüştürüldükten sonra metinsel incelemeye alınabilecek bir konuma gelmektedir. Yazıya geçirilmiş, yazınsal bir metin olarak oluşturulmuş bu sözlü metinler, artık, dilsel, dilbilimsel (metindi/bilimsel, toplumdilbilimsel, ruhdilbilimsel, anlambilimsel, dilbilgise{) yazınsal irdeleme nesnesi konumundadırlar. İ ncelemeler, metindeki üretilen ve aktarılan anlamın ne olduğu; nasıl oluşturulduğu; üretim sürecinde dilsel, dilbilgisel etkinliklerin, yapıların neler olduğu; bütün bunların metin örülmesinde ne gibi işlevler gördüğü; bütüncü bir yaklaşım içinde, bu metinlerdeki yazınsal, kültürel ve en önemlisi güzelduyusal (estetik) değer ve olguların nasıl bir biçemle yansıtıldığı gibi birçok alanlı ve çok amaçlı olarak irdelenebilirler/irdelenmelidirler. Bu çalışmada, halk anlatılarının metinselliğini göz önünde bulundurarak yazılı metin olmuş halk anlatıların dilbilim, metinbilim, sözbilim, edimbilimin sunduğu olanaklarla nasıl incelenebileceği ve anlamlandırılabileceği üzerinde duruldu.
Journal of Turkish Research Institute, 2009
Halk biliminin en önemli bölümünü, sözlü gelenekte üretilen halk anlatıları olu turmaktadır. Halk anlatıları sadece üretildikleri toplumların sosyo-kültürel yapılarından izler ta ımakla kalmazlar; aynı zamanda onları üretenlerin duygu, dü ünce ve dünya görü lerini de yansıtırlar. Bu makalede halk anlatılarında anlatıcıların hayat hikâyesi unsuru çe itli açılardan ele alınacaktır. Özellikle halk anlatılarında biyografik ba lam konusu üzerinde durularak bu konuyla ilgili dünyada ve ülkemizde yapılmı çe itli çalı malardan örnekler sunulacaktır.
Özet: Özdeşleşme, kişinin bilinçsiz olarak bir başkasına benzemeye çalışmasıdır. Çocuk veya gencin büyüme sürecinde örnek olarak seçtiği kişilerin yerine kendisini koyarak toplumsal davranış şekilleri kazanmasıdır. Halk anlatıları, anlatıcılar tarafından çocuğa/gence dış dünyayı tanıtma; aile, millet ve vatan çerçevesinde sevgi, saygı ve bağlılık duygusunu, düşüncesini geliştirme amacıyla anlatılır. Bu çalışmada anlatıcı-dinleyici/okuyucu ve özdeşleşme, içe bakış ilişkisi üzerinde durularak Türk halk anlatılarının eğitici özellikleri değerlendirilecektir. Anahtar kelimeler: Anlatı, Özdeşleşme, İçe bakış, eğitim İDENTİFİCATİON, EMPHATY AND FOLK NARRATİVES Abstract: Identification is child's and adult's, who are in growing period, trying to resemble their idols and acquiring form of social behaviour. Folk narratives are narrated for children to introduce the world, to devolepe the feelings and thoughts of love, respect and devotion about family, nation,and motherland. In this study, educational characteristics of Turkih folk narratives will be stressed about the relations of narrator-listener (reader), identification,and empathy.
VII. ULUSLARARASI DÜNYA DİLİ TÜRKÇE SEMPOZYUMU BİLDİRİLERİ, 2014
Bu bildiride Grek harfleriyle Türkçe olarak 1909’da Atina’da yazılmış Hekaye-i Şah İsmail ve Gülüzar Hanum adlı eserde geçen halk söyleyişleri ele alınmıştır. Yazıldığı dönem, hitap ettiği kitle ve içeriği açısından önemi büyük olan eser, genel olarak klasik Osmanlı Türkçesi yazım geleneğinin etkisi altında bulunsa da halk ağzına ait ögeler bakımından da oldukça zengindir. Son yıllarda sayısı hızla artan Grek harfli Türkçe araştırmalarına ve bu yolla Osmanlı Türkçesi bilgi dağarcığına katkı sağlamak, bu çalışmanın temel amaçlarından biridir. Osmanlı coğrafyasında özel bir topluluk oluşturmuş Karamanlılar tarafından yazıya dökülen bu halk hikâyesi, aynı zamanda onların Türk ve Anadolu kültürünün ayrılmaz bir parçası olduğunu göstermektedir.
2015
Oguz Kagan Destani Turk kultur ve edebiyat tarihine damgasini vurmus destanlardan biridir. Destanin bu yonu onu bircok acidan incelenmeye deger kilmaktadir. Bu calismada Oguz Kagan Destani’nin Axel Olrik’in Epik Kurallari dogrultusunda incelenmesi amaclanmistir. Halk anlatilarinin ortak ilkeler etrafinda sekillendigini belirten Axel Olrik tarafindan belirlenen epik kurallari evrensel duzeyde halk anlatilarinin tasimasi gereken ozelliklerin bir ozeti olarak kabul edilebilir. Axel Olrik bu kurallari on bes madde altinda toplamis ve bircok halk anlatisi uzerinde tespit etmeye calismistir. Bu calismada Oguz Kagan Destani’nin Islamiyet oncesi doneme ait versiyonu uzerinde calisilmistir. Anadolu veya baska bir cografyada ortaya konulan anlatilarin incelenmesinde Olrik’in kurallarinin kullanilmasi ile hem epik kurallarinin hem de Turk sozlu ve yazili kultur geleneginin en guzel orneklerinden biri olan Oguz Kagan Destani’nin evrensellik boyutlari gorulebilecektir
Milli Folklor Dergisi, 1998
Dünyada ve ülkemizde yapılan halk bilimi derleme ve inceleme çalışmalarının büyük bir zenginliğe ulaşmasına rağmen, halk biliminin hâlâ pek çok temel problemi bulunduğunu, çözüm bekleyen bu problemlerin varlığının halk bilim çalışmalarının gelişmesine olumsuz bir etki yaptığı bilinmektedir.
Hoey (1991) sözcüksel yinelemelerin metnin bağdaşıklığında rol oynadığını savunmaktadır. Hoey’a göre, sözcüksel yinelemeler, metindeki örüntüler arasında bir bağlantının olduğunu ortaya koymaktadır. Bu çalışma gazete söyleminde ‘yineleme’lerin metinleri nasıl düzenlediğine ilişkin bir harita çıkarmayı hedeflemektedir. Bu hedef doğrultusunda yinelemeler sözcüksel düzlemde gösterilmiş, bu tümceler arasındaki bağlantılar kurulmuş ve son olarak tüm bu belirlemeler tek bir şekilde birleştirerek gösterilmiştir. Ayrıca, veri tabanımızı oluşturan gazete haber metinlerindeki bağdaşıklığa ne türden bir katkı sağladığı araştırılmış, Hoey’da (1991) yer alan metnin bağdaşıklığını belirlemede ipucu sağladığı düşünülen yineleme türleri göz önünde bulundurulmuştur. Anahtar Sözcükler: (i) (Sözcüksel) Yineleme, (ii) Metin Bağdaşıklığı, (iii) Bağ, (iv) Sözcüksel Bağdaşıklık Çözümlemesi
8. Uluslararası Türk Kültürü Kongresi - Kültürel Miras, 2015
Kültür, doğası gereği bünyesinde barındırdığı olguları geleceğe taşıyabilme potansiyeline, niteliğine ve yeteneğine sahip bir sistemdir. Bunun yanında kültür, geçmişten aldığı birikimi o günün bağlamı içerisinde geleceğe taşıyan bir bellek aktarıcısıdır. Bu da beraberinde kültürün doğurgan bir yapı arz etmesini getirmiştir. Zaten sağlam ve dominant kültür olabilmenin en temel şartı doğurganlık ve dinamizmdir. Ancak bu iki özelliğe sahip kültürler geleceğe sağlam ve kalıcı miraslar bırakabilirler. Bu çalışmada kültürel miras aktarıcılığı vazifesini önemli ölçüde gören halk hikâyeleri ve halk hikâyecileri, son zamanların bazı popüler şarkıları ve şarkıcıları bağlamında tahlil edilmeye çalışılacaktır. Bu işlem esnasında eskinin halk hikâyelerinin günümüzde teşekkül etmiş pop şarkılarına nasıl, ne şekilde ve ne kadar etki ettiği / edebildiği tartışılacak ve sonuç olarak kültürel miras bağlamında dünün klasik anlamdaki halk hikâyelerinin ve halk hikâyeciliğinin bugüne neleri miras bıraktığı ya da bırakabildiği değerlendirilecek; günümüz sanatçılarının da bu mirası nasıl ve ne ölçüde kullandıkları bağlam merkezli bir bakış açısıyla analiz edilmeye çalışılacaktır.
M.Ü. İlâhiyat Fakültesi Dergisi, 2014
Öz: Bu yazıda yorumbilim, (hermenötik) hakkında bazı analiz ve açıklamaların yanı sıra bu bilimin ilahiyât bünyesinde sadece dinî metinleri anlama alanına ait bir disiplin olmaktan çıkıp müstakil bir kimlik kazandığı XVII. asırdan başlayarak çağdaş döneme kadar devam eden tarihî süreci kısaca verilmektedir. Yazıda konu, kültürel mirasımızın hem kadim hem çağdaş meselelerini ilgilendiren sorulardan hareketle ele alınmış, yorum sorununun ve tecrübesinin İslam tefsir geleneğindeki ana hatları ve temaları da göz önünde bulundurulmuştur. Schleiermacher, Dilthey, Heidegger ve Ga-damer gibi isimlerin görüşleri özetlenmiş, özellikle Gadamer sonrasında nesnellik fikrinin maruz kaldığı aşınıma karşın Hirsch, Betti ve Ricoeur gibi düşünürlerin nesnel anlama imkânını öngören yaklaşımlarına yer verilmiş, ayrıca okurun yorumdaki rolünün sanıldığı kadar pasif olmadığını gös-teren Gadamer hermenötiğinin dinî metinleri yorumlama konusunda kültürümüze sunabileceği katkılara işaret edilmiştir. 1 Hermenötiğin ana konusu, tarihsel, dinî ve edebî metinleri de ihtiva edecek şekilde en genel anlamıyla "metin yorumu sorunu"dur. Bu yazıda cevaplamaya çalışacağımız so-rular esas itibariyle metnin doğası ve onun bir taraftan yazarıyla diğer taraftan gelenekle olan ilişkisi çerçevesinde ortaya çıkan birçok karmaşık sorunu içermektedir. Dahası hermenötiğin bariz bir şekilde yoğunlaştığı esas mesele, yorumcunun (ya da edebî metin söz konusu olduğunda eleştirmenin) metinle olan ilişkisidir. Yorumcu-metin ilişkisine yönelik bu yoğunlaşma, hermenötik filozofları için başlangıç noktası ve meselenin bam telidir. Bu husus,-benim değerlendirmeme göre-konunun Platon'dan modern çağa kadar edebî araştırmalarda büyük oranda ihmal edilmiş olan yönünü teşkil etmektedir. Hermenötik terimi oldukça eski olup ilk kullanımı Hıristiyan teolojisine dair çalış-malarda söz konusu olmuştur. Bu çerçevede terim, yorumcunun dinî metni (kutsal ki-tabı) anlamaya çalışırken izlemesi gereken kaide ve ölçütleri ifade etmek üzere kullanıl-mıştır. Bu anlamıyla hermenötik, exegesis terimi ile ifade edilen "tefsir"den/yorumdan farklılık arz eder; zira exegesis terimi tefsirin/yorumun bizzat kendisine ve tatbikatına * Bu yazı önce Mecelletu Fusûl (I/III, 1981) dergisinde, daha sonra yazarın "İşkâliyyâtu'l-kırâa ve âliyyâtu't-te'vîl, Dâru'l-Beydâ-Beyrut, 2005, ss.13-49" eserinde yayınlanmıştır. ** Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Araştırma Görevlisi 1 Bu özet yazının orijinalinde yer almamakla beraber, yazarın bu yazıyı ikinci kez yayımladığı "İşkâliyyât" adlı eserinin başında yer alan değerlendirmelerden ve yazının muhtevasından hareketle, çevirmen tara-fından ilave edilmiştir
Umran, 2013
Tarık Zafer Tunaya'nın İslâmcılık Cereyanı kitabı üzerine
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
International Journal of Languages' Education and Teaching, 2017
Journal of Turkish Studies, 2018
Journal of Turkish Studies
HALK İNANIŞLARI VE UYGULAMALARI, 2021
FSM İlmi Araştırmalar Insan ve Toplum Bilimleri Dergisi, 2013
Kocatepe Beşeri Bilimler Dergisi, 2023
Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi, 2018
DİNİ ARAŞTIRMALAR, 2012