Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2015, İnsan ve İnsan Dergisi
…
14 pages
1 file
Sinema, diğer sanat dalları gibi, topluma ve onu etkileyen faktörlere kayıtsız kalmamış ve hangi biçim ya da dil vasıtasıyla olursa olsun yaşama ayna olma vazifesini yerine getirmekten geri durmamıştır. Sinemanın toplumu yine kendisine yansıtarak tanıtması ve onu eleştirmesi bölgeden bölgeye ve kültürden kültüre farklılıklar göstermektedir. Sinema, tıpkı Lumiere Kardeşler'in sinematografından hareketle dünyaya yayılıp biçim ve dil değiştirerek yaşamını çok yönlü sürdürdüğü gibi, bugün de çeşitliliğini ve zenginliğini muhafaza etmeye devam etmektedir. Asya politik sineması günümüzde toplumsal hareketler ve sinema ilişkisi bağlamında en özgün örneklerin ortaya çıktığı alanlardan birini teşkil etmektedir. Asyalı sinemacılar, kendi ülkelerindeki toplumsal hareketlenmeleri veya siyasi değişimleri işlerken sinemanın farklı anlatım biçimlerini kullanmışlardır. Özellikle dünyanın kanayan yarası Ortadoğu'nun sinemacılarının toplumu nasıl gördükleri ve toplumun kendi kendisini nasıl tanıması gerektiği konusunda yaptıkları çalışmalar tüm dünyada ilgiyle takip edilmektedir. Bu çalışmada, Asya politik sineması önde gelen ülkeler bazında tek tek incelenerek, bölgelerin ve ülkelerin geçmişten günümüze gelişimleri mercek altına alınacaktır. Rus sinemasının çevre bölgesine etkisi, İran sinemasının kendine has özellikleri ve onu öne çıkaran nedenler, son olarak bu ekollerin Batılı örneklerle olan ilişkisi tartışılacaktır.
Özet: Sinema, diğer sanat dalları gibi, topluma ve onu etkileyen faktörlere kayıtsız kalmamış ve hangi biçim ya da dil vasıtasıyla olursa olsun yaşama ayna olma vazifesini yerine getirmekten geri durmamıştır. Sinemanın toplumu yine kendisine yansıtarak tanıtması ve onu eleştirmesi bölgeden bölgeye ve kültürden kültüre farklılıklar göstermektedir. Sinema, tıpkı Lumiere Kardeşler'in sinematografından hareketle dünyaya yayılıp biçim ve dil değiştirerek yaşamını çok yönlü sürdürdüğü gibi, bugün de çeşitliliğini ve zenginliğini muhafaza etmeye devam etmektedir. Asya politik sineması günümüzde toplumsal hareketler ve sinema ilişkisi bağlamında en özgün örneklerin ortaya çıktığı alanlardan birini teşkil etmektedir. Asyalı sinemacılar, kendi ülkelerindeki toplumsal hareketlenmeleri veya siyasi değişimleri işlerken sinemanın farklı anlatım biçimlerini kullanmışlardır. Özellikle dünyanın kanayan yarası Ortadoğu'nun sinemacılarının toplumu nasıl gördükleri ve toplumun kendi kendisini nasıl tanıması gerektiği konusunda yaptıkları çalışmalar tüm dünyada ilgiyle takip edilmektedir. Bu çalışmada, Asya politik sineması önde gelen ülkeler bazında tek tek incelenerek, bölgelerin ve ülkelerin geçmişten günümüze gelişimleri mercek altına alınacaktır. Rus sinemasının çevre bölgesine etkisi, İran sinemasının kendine has özellikleri ve onu öne çıkaran nedenler, son olarak bu ekollerin Batılı örneklerle olan ilişkisi tartışılacaktır.
Onur Sefer 117617004 FTV 322 Sinematograf Üzerine Notlar Sinematograf Üzerine Notlar, Robert Bresson'un sinema üzerine aldığı notlardan oluşan bir eser. Tabii, bu notlardan Bresson'un sinemayı algılayışının ne ölçülerde farlı olduğunu da gözlemleyebiliyoruz. Bresson'un yönetmen sözcüğü yerine sinematograf kelimesini kullanması dahi bunun küçük bir örneği. Sinematograf Üzerine Notlar çalışmasında yer alan dört bölüm üzerinde durabiliriz; Otomatizm Üzerine, Görme ve İşitme, Hareketler ve Sözler ve de Gerçek. Bresson'un otomatizm üzerine yazdıkları, onun sinemasındaki oyunculuğu ve oyuncu yönetimi anlayışını kavramak açısından oldukça önemli. Bresson oyuncuya model diyerek farklı bir bakış açısının olduğunu daha en başından belli eder. Model sözcüğünü kullanması önemli bir ayrıntıdır. Oyuncu kelimesinin kökü oynamaktan gelir bu ingilizcedeki actor için de geçerlidir; acting fiili ile ilintilidir. Fransızca kökenli model sözcüğünün anlamı için ise sözlükte; "örnek, bir şeyin küçük boyutta nümunesi" yazmakta. 1 Tam da bu manada, Bresson'un sinemasında hayatın içinden modeller görebiliriz. Çoğu zaman filmlerinde anladığımız anlamda bir oyunculuk görmeyiz. Çünkü Bresson'a göre oyunculuk ya da rol yapmak örneğin tiyatro sahnesinde gerçek varlığa bir anlam katarak onu güçlendirir. Sinemada rol yapmak ise gerçek varlığın benzerini dahi yok eder; "fotoğrafın yarattığı yanılsamayı ortadan kaldırır." 2 Bresson sinemasındaki kişiler mekanik hareketlere sahiptir. "Hareketlerimizin onda dokuzu alışkanlıkların ve otomatizmin eseridir. Hareketleri iradenin ve düşüncenin emrine vermek doğaya aykırı olur." 3 A Man Escaped, Pickpoket ya da L'argent filmlerindeki karakterlerde bariz bir şekilde otomatizmden doğan hareketleri görebiliriz. Bresson'un modellerinde otomatizmi yakalaması hiç kolay olmamıştır. Kendisinin profesyonel oyuncularla çalışmak istememesinin ve bir çalıştığı oyuncu ile bir daha çalışmaktan kaçınmasının ardında bu istek yatar. "Modeller (her şey ölçülüp biçildikten, on defa, yirmi defa tekrarlandıktan sonra) otomatikleşip filmindeki olayların ortasına salıverildiklerinde, etraflarındaki kişilerle ve nesnelerle doğru ilişkiler kurarlar çünkü düşünülmemiş ilişkiler kurarlar." 4 Bresson'un bu tarzı üzerine çarpıcı bir yorumu da François Truffaut yapıyor; "Bresson'un oyuncularını dramatik olarak oynamaktan, vurgu eklemekten alıkoyduğunu, onları sanatlarından kopmaya 1 Sevan Nişanyan, Sözlerin Soyağacı, Everest Yayınları, 2010, İstanbul, s:415. 2 Robert Bresson, Sinematograf Üzerine Notlar,Çev: Nilüfer Güngörmüş, Küre Yayınları, İstanbul, 2016, s:26. 3 A.g.y., s:24. 4 A.g.y., s:24. FTV 322 zorladığını biliyoruz. O bunu neredeyse onları hipnotize eden sayısız yinelemelerle ve çekimlerle, onların iradesini öldürerek başarır." 5 Unutmadan belirtmek gerekirse Bresson'un bu anlayışına en yakın sinemacılardan bir tanesi Finli sinemacı Aki Kaurismaki'dir. Onun yarattığı fimlerindeki karakterlerde oyunculardaki Bressonvari mekanikliği farkedebiliriz. Örneğin, La Vie de Boheme ve Varjoja Paratiisissa filmlerinde Matti Pellonpaa'nın oynadığı karakterlerde çok keskin bir şekilde otomatizmi ve mekanikliği görebiliriz.
Asya'nın Devlet Adamları, 2024
Önsöz Elinizdeki çalışma, AI (artificial intelligence) ile gerçekleştirildi. İşin ortayaçıkmasında zaman ekonomisi sağlamasıyla, şüphesiz çekici öneme sahipti. AI'nın yardımcı pilotluğu, bakış açısını geliştirmede etkili oldu. Onu hizmete sokanlar, bu terimi kaptan pilotun esas olduğu vurgusunu yapmak için özellikle seçmiş gibi görünüyor. Çalışma alanında, ülkelerin sadece alfabetik bir tasnifle yetinmeyip farklı kriterlere göre yapılan sınıflamalarıyla da karşılaştık. Böyle tatminkar bir tablo itirazlarınızı zayıflatıyor. Kişilerin hayat hikayelerine geçmeden önce, ülkenin siyasal geçmişi ve yönetim şekli hakkında bir özet ve her ülke sonunda gelecekle ilgili bir öngörü uygun görüldü. Bazı sosyal yapılar, genel ülke özellikleri taşımıyor olsa da, hiçbir ülke gözden kaçmadıkça, dışarıda tutulmamağa çalışıldı. Çalışmanın sonuna kıtanın haritası eklendi. Bol miktarda önlenemez eksik ve hatalı bilgi barındırsa da, çalışmanın en azından boyutuyla iddialı olduğu söylenebilir. Şüphesiz eleştirileriniz, çalışmanın daha iyi hale gelmesinde katkı sağlayacaktır.
Bilge Strateji Dergisi, 2022
ÖZET Soğuk Savaş döneminde Türkiye’nin Batı odaklı dış politikası SSCB’nin dağıldıktan sonra Orta Asya’ya da yönelmiştir. Dönemin milliyetçi söylemleri dış politikada etkisini göstermesinin yanı sıra Turgut Özal pragmatik olmaya da çalışmıştır. Türkiye’nin Orta Asya politikaları Özal’dan bu yana esas olarak cumhurbaşkanlığı düzeyinde yürütülmüştür. Türkiye ve Orta Asya ülkeleri arasında ekonomik, kültürel ve siyasi birtakım gelişmeler olmasına rağmen yeterli düzeye erişememiştir. Örneğin ithalatihracatta iki tarafın ticari ortaklıkları bugün hala üst seviyelere ulaşamamıştır. Ayrıca Türkiye bölgenin temel dinamiklerini hala tam olarak algılayamamıştır. Kültürel açıdan ise iki tarafın halkları hala birbirini tanımamaktadır. Makalenin amacı milliyetçi söylemler ışığında bölgesel ve küresel realiteyi görmeden Turan devleti kurma veya AB tarzında bir birlik oluşturma çabalarını eleştirmek ve bunun yerine NAFTA tarzında bir serbest ticaret bölgesi oluşturularak ticaretin geliştirilebileceğini önermektir. Anahtar Kelimeler: Türkiye’nin Orta Asya Politikası, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan
Eğitim Yayınevi, 2021
Türkiye’nin Orta Asya ile heyecanlı ve hızlı bir şekilde başlayan ilişkileri zaman içerisinde çeşitli krizlerle yavaşlamış, duraklama evreleri geçirmiş ancak bu süreçte daha donanımlı ve kurumsal bir yapıya evrilmiştir. Bu bölümde, Orta Asya bölgesindeki tarihî ve sosyokültürel bağlarının sağladığı avantajların etkisiyle Orta Asya’daki en önemli bölgesel aktörlerden biri olan Türkiye’nin Orta Asya siyaseti ve Türkiye-Orta Asya ilişkileri incelenmiştir. Bölümün temel konusu itibariyle Türkiye ile Orta Asya cumhuriyetleri arasındaki ikili ilişkiler, Türkiye’nin Orta Asya siyaseti üzerindeki etkileriyle sınırlı tutulmuş ve sadece bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Siyaset Bilimi, Uluslararası İlişkiler ve Kamu Yönetimi Alanında Gelişmeler, 2023
Bölükbaşı M. (2023). “İdeolojik Bir Mücadele Alanı Olarak Sinema: İran’da Sinemanın Siyasi Tarihi Üzerine Eleştirel Bir İnceleme”. Sadettin Paksoy (Ed.) Siyaset Bilimi, Uluslararası İlişkiler ve Kamu Yönetimi Alanında Gelişmeler, Ankara: Platanus Publishing, s. 106-131
ÖZET Bu çalışmada belirli ekonomik veya politik hedeflere ulaşmak doğrultusunda toplumsal duygu ve hissiyatlara belirli anlamlar yüklenerek sembolleştirilme süreçleri Asyalılık ve Pan-Mongolizm örneğinde incelenmektedir. Asyalılık ve Pan-Mongolizm gibi olgular farklı politik akımların hedefleri doğrultusunda sembolleştirilmiştir. Her ne kadar bu aktörler aynı sembolleri kullanmış olsalarda, sembolleşen bu olgular içerik olarak farklı anlamlar kazandıkları gibi aynı zamanda birbirleri ile çatışan politik hareketleri simgelemektedirler. ABSTRACT This study analyses the process of creating symbols by charging social and emotional sentiments with specific meanings in order to attain certain economic or politic objectives in example of Asiatism and Pan-Mongolism. Concepts like Asiatism and Pan-Mongolism were symbolized according to the interest of the various political actors. These concepts, having already been converted into symbols, acquired dissimilar content and also symbolized conflicting political actions despite the use of same symbols by the actors.
50’li yıllara bakıldığında, film üretiminde çok büyük bir artış yaşandığı görülmektedir. 10 yılında 2 olan yerli film sayısı, düzenli olarak artmış, 1 yılında olmuştur. Seyirci sayılarında da büyük artış yaşanmış, geçen 10 yılda seyirci sayısı 2 kattan fazla artış göstermiştir.
Siyasal İletişimciler Diyor ki, 2021
Retorik kısaca söz sanatı olarak tanımlanır. Siyaset ile sinema arasında pek çok ortak noktanın olduğu söylenebilir. Siyaseti toplumu yönetme bilgisi veya becerisi şeklinde yorumlayanlar vardır. Siyaset, söylemleriyle ve ürettiği hizmetlerle toplumun yaşamını etkiler. Siyasette toplum refahını artırmak temel amaç ise burada toplum yaşamını değiştirme hedefinden de söz edilebilir. Sinemanın icat edildiği günden beri toplumun yaşamını değiştirdiği söylenebilir. Sinema ile eğlence kültürüne ve siyasete yeni bir form gelmiştir. Sadece bu yönüne bakılarak sinemanın siyasi bir araç olduğu iddia edilebilir. Sinemada da siyasette de anlatı ortak bir özelliktir. En iyi ve etkili anlatan avantaj sağlar. Bu bakımdan siyaset de sinema da sözün veya anlatının etkili olması için sosyoloji, psikoloji, dil bilimi, etnografya, tarih gibi bilimlerden yararlanır. Böylece güçlü bir anlatı ortaya çıkar. Bu şekildeki anlatının retorik açıdan etkili olduğu söylenebilir. İşin özü retoriğin aslında söz konusu bilimler temelinde interdisipliner olduğu dile getirilebilir. Aslında etkili bir siyasetin, güçlü bir sinema dilinin interdisipliner bir hal arz ettiği bilinmektedir. Bu durum en çok siyasetin ve filmlerin retoriğinde ortaya çıkmaktadır. Çalışmamızda retorik sözcüğü kavramsal olarak incelenmiştir. Daha sonra film retoriği ile siyasi retorik arasında kavramsal ilişki kurulmaya çalışılmıştır. Sonuç olarak siyasi retorikle film retoriği arasında pek çok ortak yönün olduğu görülmüştür. Çalışmamızın sonunda siyasi metinlerin veya retoriğin kimi zaman filmlere etki ettiği tespit edilmiştir. Aynı şekilde filmlerde geçen diyalog, alt metin gibi retorik örneklerinin de siyaseti etkilemesi; siyasilerin konuşmalarına ilham vermesi mümkündür. Bu amaca hizmet etmesi maksadıyla yöntem olarak yetmişin üzerinde film izlenmiş, bu yapımlardan film retoriğine güzel örnekler oluşturabilecek diyaloglar, alt metinler derlenmiştir. Filmler, farklı uluslardan ve Türk sineması örneklerinden seçilmeye çalışılmıştır. Ancak Türk sinemalarında çok uzun yıllardan beri hâkim olan Hollywood gerçeğinden yola çıkarak seçilen film listesinin büyük çoğunluğunu Hollywood filmleri oluşturmaktadır. Film seçiminde farklılığı sağlamak için filmlerin çekildiği yıllar, filmin yönetmeni, filmin yapımcısı, filmin ödüllü olup olmaması şeklinde bir kıstas konmamıştır. Bu anlamda liste rasgele oluşturulmuştur. Yaptığımız alan çalışmasında çalışmamıza benzer bir araştırmaya rastla yamadık. Bu bakımdan çalışmamızın özgün olduğu söylenebilir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
TRT AKADEMİ DERGİSİ, 2018
Batılı Bir Kavramsal İzlek: “Asyatik Üretim Tarzı”nın Nasıl Okunması Gerektiği Hakkında Bir Öneri, 2024
Uluslararası Sosyal Bilimler ve Sanat Araştırmaları, 2022
IX. Uluslararası Türk Sanatı, Tarihi ve Folkloru Kongresi, 2017
Türkiye Notları, 2018
İlef Dergisi, 2022
Roman Kahramanları (Dergi), 2022
Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 2013
Sakarya Üniversitesi İletişim Fakültesi Akademik Dergisi, ss.136-137, 2021
Sinefilozofi, 2019
Uluslararası Politik Ekonomide Bir Dengeleme Aracı Olarak Asya Altyapı ve Yatırım Bankası