Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2018, Dergi Karadeniz
…
16 pages
1 file
17.yüzyıl ÂĢık Edebiyatı'nın en önemli temsilcilerinden biri olan Karacaoğlan, Güney Anadolu ve Toros yaylarının konar-göçer kültürünün de önemli bir bilgi kaynağıdır. Karacaoğlan yaĢadığı coğrafyaya ve bu coğrafyanın kültürüne gönül bağıyla bağlıdır. Bu yüzden de mensubu olduğu konar-göçer kültür yapısı ona, gâh Ġç Anadolu'ya gâh Güney Doğu Anadolu'ya; Fırat vadisine, Suriye'ye; Hama, Hums'a Halep'e giderek gezdiği yerlerin kültür birikimini birinden diğerine taĢıma olanağını vermiĢtir. Karacaoğlan'ın Ģiirlerine göz gezdirdiğimizde, onun mensubu olduğu konar-göçer yaĢam tarzının, göçebe bir âĢık olarak gezip gördüğü coğrafyanın, içinde yetiĢtiği toplum yapısının, insanların birbirleriyle olan iliĢkilerinin, özetle maddi manevi tüm unsurların ziyadesiyle yer aldığı görülebilir. Kısacası Karacaoğlan'ın yukarıda sözünü ettiğimiz konar-göçer kültür yapısı içinde yer alması ve gezici âĢıklık geleneğinin gerektirdiği durumdan dolayı Ģiirlerinin azımsanmayacak bir kısmında göç temasıyla karĢılaĢılmaktadır. Bizim bu makaledeki amacımız, bu Ģiirlerde öncelikle geçen göç ile ilgili kelime kadrosunu, sonrasında ise Karacaoğlan'ın Ģiirlerinde göç temasının yer aldığı Ģiirleri tespit ederek Karacaoğlan'ın Ģiirinde göç kavramıyla ifade ettiği Ģeyi ortaya çıkarmaya çalıĢmaktır.
2013
Tabiat ve tabiatın en önemli unsuru olan "dağ" halk edebiyatının ve halk şairlerinin önemli mekânlarından biridir. Halk şiirinde dağ, tabiat bütünü içinde oldukça geniş yer tutan gerçek, yaşamsal bir parçadır, dolgu bir mekân değildir. Bu çalışmada halk şiirinin önemli bir temsilcisi olan, aşk ve tabiat şairi diye tanımlanan Karacaoğlan'ın beş yüz şiirinden yola çıkılmıştır. Onun söylediği şiirlerde Türkmenlerin sosyo-kültürel yapılarının yol açtığı zaman ve mekânla süslenmiş olan hayatları vardır. Karacaoğlan'ın yetiştiği ve gezdiği yerlerin adları (iller, köyler, dağlar, yaylalar, beller, ovalar, göller, pınarlar), kullandığı dil (tasvirler, benzetmeler, mahalli kullanımlar) ve Türkmenlere ait gelenek görenek, giyim kuşam unsurları, konar göçer kültürü, sosyal ve tarihi olaylar, Karacaoğlan'ın hem tabiî hem de düzenlenmiş çevresine kısaca yaşam alanına ışık tutar niteliktedir. Karacaoğlan şiirinin genel tabiatı içinde "dağ" tabiatın oldukça önemli bir elemanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Karacaoğlan'ın şiirlerinde "dağ" hem kendi gerçekliğinde var olan tabiatın bir parçası "dağ" hem de Karacaoğlan'ın söylemek istediklerini söyleyebilmek için kurgulanmış bir "dağ"dır. Karacaoğlan genel anlamda tabiatı, özel ve dar anlamda "dağ"ı her zaman insanla olan ilişkisi bağlamında ele almıştır. Çalışmamızda "dağ" imgeli şiirlerin Karacaoğlan'ın iç dünyasını, içsel-düşünsel yaşam kavrayışını, karakterini, heyecanını bize nasıl anlattığı üzerinde durulmuş, Karacaoğlan'ın nesneleri sergileyişi, dağ algısı ile yoğunlaştırılmış duyguları dile getirişi ele alınmış, mekȃ nsal bir olgu ve algı olan "dağ"ın insanla olan ilişkisi ortaya çıkarılmıştır.
Ankara anadolu ve Rumeli araştırmaları dergisi, 2022
Kongresinde (4-6 Mart 2022) sözlü bildiri olarak sunulan bu çalışma, genişletilerek makaleye dönüştürülmüştür.
Journal of Turkish Research Institute, 2007
Giden gelmez giden gelmez Aşnasın ağlatan gülmez Geyim ile meydan olmaz Vur kantara tart yiğidi 1 ÖZET Karacaoğlan 17. yüzyıl aşık edebiyatımızın en önemli temsilcilerinden birisidir. Karacaoğlan şiir geleneği içinde onun ait olduğu çevrenin, doğanın, gezip dolaştığı Anadolu coğrafyasının, doğup büyüdüğü, geliştiği toplum yapısının; insan ilişkilerinin; kısaca maddi manevi bütün kültürel nakışların yer aldığı görülebilir. Aşk, doğa, gurbet, sıla, yaşlılık, ayrılık, özlem, ölüm gibi temaların yanında; güzellik kavramı da Karacaoğlan şiir geleneği içinde önemli bir yer tutmuş ve ustaca işlenmiştir. Karacaoğlan, bu güzellerin saç, alın, yüz, kaş, göz, bağır, göğüs, ağız, burun, dudak, dil, diş, kol, bilek, el, ve topuklarıyla ilgili tasvirler, benzetmeler yaparken; bu güzelleri giydirip kuşandırmaya ve süslemeye de büyük özen göstermiştir. Çalışmamızda, Saim Sakaoğlu'nun Karaca Oğlan adlı eserindeki şiirlerden yola çıkılarak; Karacaoğlan'ın şiirlerinde giyim kuşam ile ilgili özellikler, kavramlar ortaya koyulacak, devrin maddi kültür unsurları tespit edilmeye çalışılacaktır.
Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Dergisi
Toplumsal anlamda ‘değerler’, nesilden nesle aktarılan temel ilkeleri ifade etmektedir. Değerler 2018 Türkçe Öğretim Programında yer alan temel konulardan birisini de oluşturmaktadır. Programda adalet, dostluk, dürüstlük, öz denetim, sabır, saygı, sevgi, sorumluluk, vatanseverlik, yardımseverlik gibi ilkeler kök değerler arasında gösterilmektedir. Ana dili öğretimi özelinde düşünüldüğünde, Türkçe dersinde metinler aracılığı ile bu değerleri öğrencilere edindirmek, metinler üzerinde tartışarak öğrencileri değerlerin önemi hakkında düşündürmek mümkün görünmektedir. Türkçe dersinde seçilen metinlerin edebî değerinin yüksek olması, amaca hizmet edilecek şekilde seçilmesi önem arz etmektedir. Seçilebilecek metin türlerinden birisi de akıcı anlatımı ve halk söyleyişlerinin zenginliği ile kaleme alınmış veya günümüze kadar dilden dile söylenerek gelmiş olan halk edebiyatı şiirleridir. Halk edebiyatına damga vurmuş olan isimlerden biri de “Karaoğlan” olarak da tanınan Karacaoğlan’dır.Karaca...
Diyarbakır Kültür ve Medeniyet Dergisi, 2023
Diyarbakır-Karacadağ bazalt yatakları Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde geniş alanları kaplamaktadır. Eski volkanik bir dağ olan Karacadağ'ın püskürttüğü lavların soğuması sonucu oluşan bazalt taşı, bünyesinde bulunan Fe, Si, Al, Mg gibi metalik elementlerden dolayı doğada bilinen en sert ve dayanıklı taşlar içerisinde yer almaktadır. Kimyasal bileşimi ve fiziksel özelliklerinden anlaşılacağı gibi Diyarbakır Bazalt taşı iyi bir yalıtım ve dayanıklı yapı malzemesi olmakla beraber işlenebilirliği ile de antik ve çağdaş mekânlarda dekoratif görüntü sağlamaktadır. Isıya ve dona karşı olan dayanıklılığı sebebiyle binalarda dış cephe kaplamasında, (plaka ve yığma) fırınlarda fırın içi döşeme ve hamam cehennemliklerinde sal taşı olarak kullanılmaktadır. Zamana karşı aşınma yüzdesi düşük olduğundan yer döşemelerinde (kaldırım, camii avlu, petrol ofis alanı, park içi döşemeleri vs.) ideal bir malzemedir. Elektrik iletkenliği yok denecek kadar az olduğundan yüksek gerilime maruz mekânlarda kullanılmaktadır. İşlenebilirliği dolayısıyla bahçe ve parklarda dekoratif çiçeklik, fıskiyeli havuz, kemerli giriş kapıları ve mimari açıdan gerçekleşmesi mümkün olan sanat yapılarında kullanılmaktadır. Tarihsel kullanıma bakacak olursak, yapım tarihi bile belli olmayan Diyarbakır surları, avlulu Diyarbakır evleri, camileri ve çeşmelerinin zamana karşı gösterdiği dayanımıyla yöresel bir yapı malzemesi olarak birçok yerde kullanılmıştır. Karacadağ Bazalt Taşı Özellikleri Bazalt, volkanik kaya kütlelerinden olup, Siyah renkte ve kesif yığınlar halindedir. Doğada kütle, damar ve akıntı halinde bulunur. Başlıca özelliklerinden birisi, altıgen prizmalar biçiminde, büyük sütunlar meydana getirmesidir. Bu sütunlar magma akıntılarının soğuyup büzülmesinden ileri gelmiştir. Sert ve dayanıklı bir taş olduğundan kaldırım, yapı taş,
Istanbul University - DergiPark, 2018
Tarih İncelemeleri Dergisi, 2015
Kafkas halklarının Rus işgaline karşı yaklaşık bir asır devam eden yıpratıcı vatan savunması ve özgürlük mücadelesi 1859'da Şeyh Şamil'in Rusya'ya teslimiyle son bulmuştu. 1859'da Şeyh Şamil'in Rusya'ya teslimi, 21 Mayıs 1864'te son Çerkes direnişinin, Kbaade mevkisinde, son bulmasıyla Rusya Kafkasya'nın işgalini tamamlamıştır. Rusya Kafkasya'daki halkları uyguladığı siyasetten dolayı zorunlu ve kitlesel göçe mecbur etmiştir. 19. yüzyılın ikinci yarısıyla 20. yüzyılın ilk çeyreği arasında Kafkasya'dan Anadolu'ya zorunlu göçler olmuştur. Zorunlu göçün baş aktörü Kafkas halklarının vatanlarını işgal eden Rus Devletidir. Rus işgali sonucunda vatanlarını zorunlu olarak terk eden Kafkas toplulukları işgal öncesi "feodal" bir düzen içinde yaşamlarını idame etmekteydi. Vatanları işgale uğrayan Çerkesler, Dağıstanlılar, Çeçenler, Kumuklar, Karaçaylılar gibi Kafkas halkları Osmanlı Devletine sığınmışlardır. Bu çalışmamızda Karaçaylıların Osmanlı Devleti'ne göçünü ve Osman coğrafyasındaki yerleşimini ele alacağız.
International Journal Of Turkish Literature Culture Education, 2018
Öz 16. yüzyılda yaĢayan ve âĢıklık geleneğinde çok önemli bir yere sahip olan Karacaoğlan'ın hayatı ile ilgili günümüze kadar çeĢitli halk anlatıları tespit edilmiĢtir. Bunlardan biri de; Osmaniye'nin Düziçi ilçesinde 25 Temmuz 2014 tarihinde 91 yaĢında vefat eden "Ġspir OnbaĢı" lakaplı Ġspir Mehmet Koç'un anlattığı Karacaoğlan hikâyesidir. Nesir-nazım karıĢımı anlatılan bu hikâyede 22 türkü yer almaktadır. ÇalıĢmamızda; öncelikle 5 Mart 2005 tarihinde Osmaniye'nin Düziçi ilçesinde görüĢtüğümüz Ġspir OnbaĢı'dan derlemiĢ olduğumuz hikâyenin tasnifi hakkında bilgiler verilmiĢ ve ardından da hikâye, motifleri açısından incelenmiĢtir. Ġspir OnbaĢı'nın anlatmıĢ olduğu Karacaoğlan hikâyesi "hikâyeli türkü" tasnifine girmektedir. Hikâye; geleneksel halk hikâyelerinde görülen bazı motifleri barındırmakla beraber epizotları bakımından geleneksel hikâye kalıbına tam olarak uymamaktadır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
International Journal of Old Uyghur Studies, 2021
Ilmi Arastırmalar Dil Edebiyat Tarih Incelemeleri, 2002
Folklor Akademi Dergisi
International Journal Of Turkish Literature Culture Education, 2012
Turizm Rehberliği Öğrencilerinin Mesleki Kariyer Algılarının Belirlenmesi: Yükseköğrenim Düzeylerine Göre Bir Karşılaştırma, 2021
Turk Kulturu Ve Hacı Bektas Veli Arastırma Dergisi, 2011
Ataturk Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi, 2008
Journal of Turkish Studies
Sosyal Bilimler Dergisi, 2008
Avrupalı Türkler Avrupa Türk Tarihi, 2024