Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Sanat Tarihi Dergisi
Bu çalışmada Sivas ilinin Ulaş ilçesine bağlı Acıyurt köyünde yer alan cami tanıtılacak ve değerlendirilecektir. Acıyurt Köyü Camisi, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sırasında Ahıska'dan göç ederek bölgeye yerleşen Karapapak Türkleri tarafından 1899-1900 yılları arasında inşa edilmiştir. Yapı, doğu-batı yönünde dikdörtgen planlı ve iki bölümlü son cemaat yeri ile kuzey-güney yönünde dikdörtgen planlı harimden oluşur. Harim, iki sıra halindeki dört ahşap sütunla, ortadaki daha geniş üç sahna ayrılmıştır. Cami, doğu ve batı cephedeki üç, güney cephedeki iki pencereyle aydınlatılmıştır. Dıştan kiremit çatılı yapının kuzeybatı köşesinde, yapıya sonradan eklenen yamuk kaideli, silindirik gövdeli ve tek şerefeli minaresi vardır. Kabayonu kesme taş ve moloz taş dolgu duvar tekniğinde inşa edilen yapı, ahşap tavanlıdır. Yapının sütun başlıklarında, mahfili taşıyan kiriş ve konsolların harime bakan yüzlerinde, tavanlar ile minber ve vaaz kürsüsünde ahşap ve kalemişi tekniğinde yapılmış bezemeler vardır. Bezemelerde çiçek ve yaprak gibi bitkisel motifler, Zülfikar, teber gibi sembolik eşyalar, Kâbe gibi kutsal alanlar ve cami gibi mimari tasvirler görülür. Yapı, mimarisinden çok Kâbe, Zülfikar ve Teber gibi sembolik motiflerin de olduğu ahşap üzerine kalemişi tekniğinde yapılmış bezemeleri açısından önem taşımaktadır. Zülfikar motifi Anadolu'nun yanı sıra Ahıska bölgesindeki camilerde de yaygın olarak kullanılmıştır.
2020
Bin yillik Anadolu Islam medeniyetinin tas kubbeli muhru olarak adlandirdigimiz Sivas Divrigi Ulu Cami ve Darussifasi, tasin, sonsuz mana ve figurlerden olusarak zarafete donusmus halidir. Divrigi Ulu Camii ve Darussifasi olarak bilinen bu yapi toplulugu, cami, darussifa ve turbeden meydana gelen buyuk bir kulliyedir. Bu kulliye icerisinde mahkeme, cami, darussifa, sundurma, namazgâh, ashane, konuk evi, musalla, kuyu ve sebil gibi pek cok yapi bulunmaktayken gunumuze sadece cami ve darussifa kismi gelmistir. Birbirinden guzel ve essiz tas islemeciliginin son noktasi olan bezemeleri simetrik gorunse de her biri farklidir ve tektir. Yapi Anadolu Selcuklu doneminde bitisik nizamda yapilmis, bir kadin ile erkegin yaptirdigi tek eser ve mimari Ahlatli Hurrem sahin yapmis oldugu tek eser olarak tarihe gecmistir. Bu calismada tas islemelerdeki bircok motif hakkinda net bir bilgi olmamakla birlikte, hala sirrini korumaya devam eden Divrigi Ulu Cami ve Darussifanin 4 ana kapisi uzerindeki be...
Sanat Tarihi Dergisi, 2020
Öz Bu çalışmada Sivas ilinin Ulaş ilçesine bağlı Acıyurt köyünde yer alan cami tanı-tılacak ve değerlendirilecektir. Acıyurt Köyü Camisi, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sıra-sında Ahıska'dan göç ederek bölgeye yerleşen Karapapak Türkleri tarafından 1899-1900 yılları arasında inşa edilmiştir. Yapı, doğu-batı yönünde dikdörtgen planlı ve iki bölümlü son cemaat yeri ile kuzey-güney yönünde dikdörtgen planlı harimden oluşur. Harim, iki sıra halindeki dört ahşap sütunla, ortadaki daha geniş üç sahna ayrılmıştır. Cami, doğu ve batı cephedeki üç, güney cephedeki iki pencereyle aydınlatılmıştır. Dıştan kiremit çatılı yapının kuzeybatı köşesinde, yapıya sonradan eklenen yamuk kaideli, silindirik gövdeli ve tek şerefeli minaresi vardır. Kabayonu kesme taş ve moloz taş dolgu duvar tekniğinde inşa edilen yapı, ahşap tavanlıdır. Yapının sütun başlıklarında, mahfili taşıyan kiriş ve konsol-ların harime bakan yüzlerinde, tavanlar ile minber ve vaaz kürsüsünde ahşap ve kalemişi tekniğinde yapılmış bezemeler vardır. Bezemelerde çiçek ve yaprak gibi bitkisel motifler, Zülfikar, teber gibi sembolik eşyalar, Kâbe gibi kutsal alanlar ve cami gibi mimari tasvir-ler görülür. Yapı, mimarisinden çok Kâbe, Zülfikar ve Teber gibi sembolik motiflerin de olduğu ahşap üzerine kalemişi tekniğinde yapılmış bezemeleri açısından önem taşımakta-dır. Zülfikar motifi Anadolu'nun yanı sıra Ahıska bölgesindeki camilerde de yaygın olarak kullanılmıştır. Abstract In this study, the mosque which is located in Acıyurt village of Ulas district of Sivas province will be introduced and evaluated in terms of architecture, ormanent, material and tecnique. The Acıyurt Mosque was built in 1899-900 by the Karapapak Turks who migrated from Meskhetia and settled in the region during the 1877-1878 Ottoman-Russian war. The structure consisted of east-west oriented rectangular shaped entrance hall and a north-south oriented rectangular planned a prayer hall. The prayer hall is divided into three aisles with a central aisle by means of four wooden columns in two rows. The mosque is illuminated
Aksaray- Güzelyurt (Gelveri) Kilise Cami Ahşap Bezemeleri, 2016
III. ULUSLARARASI GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE MERZİFON ve AMASYA YÖRESİ SEMPOZYUMU BİLDİRİ KİTABI, 2015
Amasya, Göynücek İlçesi, Gediksaray Bucağı sınırları içindeki Şıhlar (Bugün Şeyhler) köyü kırsalında yer alan Kilise yapısı ve eki hakkında ilk inceleme, dönemin Amasya Müze Müdürü, Hikmet Takas tarafından 1974 yılında gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada bugün bir bölümü müzede olan, bir bölümünün ise yeri belli olmayan birkaç parça döşeme mozaiği açığa çıkarılmıştır. Konuyla ilgili ikinci bir araştırma, “Amasya’daki Bizans Eserleri” başlıklı lisans tezi kapsamında Zuhal Kalıpçı tarafından gerçekleştirilerek 1981 yılında tamamlanmıştır. Çalışma kapsamında Yapı kalıntıları fotoğraflanmış, yapının bir restitüsyon planı çıkarılmış ve bu plan üzerinden değerlendirmeler yapılmıştır.(Kalıpçı,1981) Çalışmanın başında ilk yaptığımız iş, Kilise ve Müzede korunan mozaik parçası hakkında bir çalışma yapılıp yapılmadığını araştırmak oldu. Bu çabanın sonunda Kocaeli Üniversitesinden Füsun Tülek’in Kültür Bakanlığı 26. Araştırma sonuçları toplantısı bildirileri kitabında yayınlanan çalışmasına ulaştık. Yazar, Bitinya - Paflagonya bölgeleri ve civarı müzelerde bulunan mozaik eserleri konu alan bu çalışmasında, Şıhlar Kilisesi’nden Amasya Müzesine getirilen mozaik parçası da tanıtılmış ve Müzede türünün tek örneği olan bir eser olarak tanımlanmıştır. (Tülek, 2008) Ancak çalışmanın yapıldığı günden bu yana Amasya mozaikleri konusunda önemli gelişmeler yaşandığını da bildirimizin ilgili bölümünde paylaşacağız.
Fetih ve Medeniyet Nisan 2021 sayı 2, 2021
Aydın bir gönülle ana dili Türkçeyi hakikatin dili hâline getirdi. Evde, sokakta ve pazarda konuşulan sözler onun kalemiyle semaya kanatlandı. "Dil hikmetin yoludur!" diye bayrak açtı.
Sanat Tarihi Dergisi, 2016
Yapı, İzmir'in yaklaşık 113 kilometre güneydoğusunda yer alan Ödemiş ilçesinde, çarşı içindedir. Kareye yakın dikdörtgen bir alan üzerine oturan yapı ahşap desteklerin taşıdığı ahşap tavanlı bir harim ve önünde, kuzeyde ve batıda toplam 11 ahşap destek tarafından taşınan bir son cemaat yerinden oluşmaktadır. Duvarları içte ve dışta sıvalı olduğu için inşa malzemesi anlaşılamamaktadır. Kuzey cephe önünde, yapıyı üç yönden çevreleyen avlu duvarı yakın zamanda inşa edilmiştir. Harimin güney duvarı üzerinde yer alan, yarım daire şekilli mihrap nişinin iki yanına, yarısı duvara gömülü birer sütunce yerleştirilmiştir. Üzerleri diğer destekler gibi boyalı olan sütuncelerin başlıkları da kenger yapraklarından oluşmaktadır. Ana niş kemeri üzerinde kalemişi olarak işlenmiş bitkisel süslemeli bir pano, tepeliğin merkezinde ayna perspektifiyle yazılmış bir besmele panosu ve bunu çevreleyen yine kenger yapraklarının işlendiği kalemişi bitkisel bir tepelik yer almaktadır. İnşa kitabesi bulunmayan yapının girişi üzerinde yer alan onarım kitabesi 1856 tarihlidir. Çeşitli yayınlarda yapının, 1665 yılında, Tire'li Kabasakal oğlu Mehmed Ağa tarafından küçük bir mescid olarak inşa edildiği, halk tarafından "Bani Camii" adıyla anıldığı, 1856'da onarıldığı belirtilmektedir.
İSTEM, 2022
Öz Anadolu'da, günümüze kadar gelebilen ilk alçı mihrap örneğine 12. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen Harput Ulu Camii'nin avlu mihrabında rastlanmaktadır. Bir sonraki yüzyılda ise alçı mihrapların yapımına devam edilse de asıl geliĢimini 14. yüzyıldan itibaren Geç Beylikler ve Erken Osmanlı Dönemi'nde tamamlamıĢtır. 14. yüzyıldan sonra, uygulama açısından kolay, ulaĢılabilir ve malzemenin daha rahat Ģekil almasından dolayı sıklıkla tercih edilmiĢtir. ÇalıĢma kapsamında Sivrihisar ilçe merkezinde yer alan, inĢa tarihleri 13. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar değiĢen dokuz cami ve mescitte bulunan alçı mihraplar ele alınmıĢtır. Tüm mihraplar kalıplama tekniğinde inĢa edil-miĢ ve kalıpların Ģeritler halinde kesilerek mihrap niĢi yüzeyine uygulandığı anlaĢılmıĢtır. ġerit sayıları her mihrapta değiĢkenlik göstermektedir. Çoğunluğu 15. yüzyılda inĢa edilen bu mihrapların süsleme kompozisyonlarına göre kendi içlerinde benzerlikler gösterdiği gözlemlenmiĢtir. Ancak zeminden kubbe eteğine kadar uzanan Hazinedar Mescidi mihrabı kalıplama tekniğinde yapılmıĢ olsa da yüzeyini dolduran motiflerin farklı çalıĢılmıĢ olmasıyla diğerlerinden ayrılmaktadır. Süsleme kompozisyonun yanı sıra Anadolu'da Selçuklu Dönemi ile baĢlayan ve daha sonraki dönemlerde de uygulanan çini kâse ya da seramik parçaların mihrap niĢine gömülme geleneği bu mescidin mihrabında da görülmektedir. Diğer mihraplarda kullanılan süsleme kompozisyonlarının birçoğu yapıldığı dönemde yakın coğrafyada yer alan mihrap süslemeleriyle benzerlikler gösterse de stilize çalıĢılmıĢ üzüm salkımı motifi ve pano içine yerleĢtirilmiĢ yıldız motifinin yöreye özgü olduğu tespit edilmiĢtir. AraĢtırma konusunun daha önce çalıĢılmamıĢ olması bu alandaki boĢluğu doldurmakla birlikte, özellikle 14. yüzyıldan itibaren oldukça fazla örneğine rastlanılan alçı mihrapların Sivrihisar ilçe merkezindeki uygulamalarında birbirine benzer bezeme kompozisyonlarının yapılması yerel bir üslubun varlığını göstermesi açısından önemlidir. Bu da kalıplama tekniğinde ya-pılmıĢ alçı mihrapların inĢa tarihleri farklı olsa da kalıpların uzun yıllar saklandığı ve mihrap kuru-luĢunu gerçekleĢtiren sanatçıların üslup birliği gösterdiği dolayısıyla sanatçılar ya da ustalar arasında da belirli bir teĢkilatlanmanın varlığına iĢaret etmesi açısından önem taĢımaktadır.
Güzelyurt'ta İlginç Bir Yapı; Kaya Cami Diye Tabir Edilen Yapının Mahiyeti, 2016
Bu çalışmada, Isparta'nın Senirkent İlçesi'nde yer alan Osmanlı Dönemi'ne ait Şeyhler Camisi ele alınarak tanıtılacaktır. 1854 yılında inşa edildiği anlaşılan caminin banisi bilinmemektedir. Dikdörtgen planlı olan cami içten ahşap düz tavan, dıştan ise kırma çatıyla örtülmüştür. Genel olarak süsleme açısından sade tutulan caminin harim güney duvarı ile mihrabında süslemelerle karşılaşılmaktadır. Caminin her ne kadar 16. yüzyılda inşa ettirildiği ileri sürülse de günümüz mimari ve süsleme özellikleri dikkate alındığında 19. yüzyıl dönem özelliği taşıdığı ileri sürülebilir. Bu nedenle, camiye daha sonraki yıllarda birçok onarım ve eklemelerde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Cami, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 2008 yılında tescillenerek koruma alınmıştır. 2022 yılında ise caminin restorasyon ve restitüsyon projeleri "Hekart Mimarlık Ofisi" tarafından hazırlanmıştır. Yapının plan, malzeme ve süslemeleri bütün ayrıntılarıyla incelenerek hem çevre ilçe, kasaba ve köylerdeki camiler hem de Anadolu Türk Sanatı içerisindeki yeri ve önemi ortaya konulmaya çalışılacaktır. 19. yüzyılın ikinci yarısında inşa ettirildiği düşünülen cami günümüzde ibadete kapalı durumdadır
2010
Bu arastirmada ahsap direkli Sivas/Şarkisla/Hardal Koyu Camisi’nin tanitimi yapilacaktir. Bu yapiyla alakali bugune kadar herhangi bir arastirma yapilmamistir. Caminin plani, malzemesi ve suslemesi detayli bir sekilde incelenerek hem kendi bolgesindeki hem de Anadolu Turk Sanati icerisindeki yeri ve onemi ortaya konmaya calisilmistir. XV. yuzyil da insa edilen ve 1663 yilinda onarim geciren cami, ahsap destekli camilerin tasradaki bir uygulamasi olmasi bakimindan onemlidir.
XI. Uluslararası Türk Sanatı, Tarihi ve Folkloru / Sanat Etkinlikleri (9-11 Mayıs 2018 Konya)
The woodworking, which has rich examples in Anatolia, is one of the important branches of Turkish decorative arts. The wooden decoration that developed with the Seljuks in Anatolia and formed a unique style, continued to develop and produce various examples during Beyliks and Ottoman periods. The woodworking, which has a wide area of use in religious architecture, has produces rich examples with elements such as mihrab, minbar, ambo, lectern and window lid. Sille region, which is located in the Selcuklu district of Konya, has been an important settlement throughout history. This importance of the region is emphasized with buildings and reinforcement elements used in these buildings. The mihrabs and minbars, which are among the most important reinforcement elements of the mosques, are the most painstaking examples of woodworking in Sille mosques. The present paper introduces the wooden mihrabs of seven extant mosques in Sille in terms of art history methods and criteria. These mosques, which present the characteristics of late Ottoman architecture and art, are among the important examples of woodworking. It has been observed that these buildings, which are being protected by restoration works in recent years, have changed in terms of the form and decoration features. For this reason, the present paper will compare the pre and post restoration states of the mihrabs and try to emphasize their original features. Additionally, the mihrabs discussed will also be compared to similar examples in Konya region. Thus, besides defining of the decoration techniques and sense in wooden mihrabs in Sille mosques, we will try to present the contributions of local culture and artists to woodworking.
Art-Sanat, 2020
Öz İç Ege bölgesi, tasvirli camilerin yoğun olarak gözlemlendiği bölgelerden biridir. Uşak ilinin Banaz ilçesine bağlı Yeşilyurt (Holuz) köyü camii, moloz taş örgüsü, bağdadi kubbenin kullanıldığı ahşap çatı örtüsü, yazı programı, zengin kalemişleri ve kalemişlerini yapan usta adına sahip olması dolayısıyla önemli bir köy camisidir. Kalem işlerinin motif repertuarını vazolara yerleştirilmiş minyatür ağaçlar, sembolik tekke aletleri, kent tasviri, kıvrık dallar üzerine yerleştirilmiş bitkisel bezemeler ve sıvaların altında kalmış olan çeşitli motifler oluşturur. Oldukça tahrip olmuş eser, yıkılmak üzeredir. Mülkiyeti köy tüzel kişiliğine ait olan yapı, İzmir 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 23.08.1988 tarih ve 463 sayılı kararıyla tescillenmiştir. Kitabesi olmayan caminin kim tarafından ve ne zaman yapıldığı bilinmemesine rağmen bezeme özellikleri değerlendirildiğinde 19. yüzyılın sonlarına doğru yapıldığı ve bezendiği söylenebilir. Makalede yapının mimari özellikleri ve kalemişi bezemeleri detaylı olarak incelenmiş, dönemi içerisindeki yeri ve önemi tespit edilmiştir. Dönemi hakkında önemli ipuçları veren eser, oldukça tahrip olmuş ve yıkılmak üzeredir. Yapı en kısa sürede aslına uygun onarılmalı ve gelecek kuşaklara aktarılmalıdır. Abstract The inner Aegean region is an area where mosques with depictions can be seen frequently. Yeşilyurt (Holuz) village mosque in the Banaz district of Uşak province is an important village mosque because it has rubble stone masonry, a wooden roof covering where the lath-and-plaster (bağdadi) dome is used, a writing program, rich painting works (kalemişi), and the name of the master who completed the painting works. The motif repertoire of the painting works consists of miniature trees placed in vases, symbolic religious lodge (tekke) tools, urban depictions, floral decorations placed on curved branches and various motifs that are under the plaster. The structure, which is owned by the village legal entity, is registered with the decision of the Izmir Cultural and Natural Heritage Protection Board No.1 dated 1988 and numbered 463. Although it is not known by whom and when the mosque was built since it does not have an inscription, when its decoration characteristics are evaluated, it can be dated to the end of the 19th century. In the study, the architectural characteristics and painting work decorations of the building have been examined in detail, and its place and importance within its period have been determined. The work, which provides important clues about its period, is significantly ruined and about to collapse. It should be repaired as soon as possible following its original form and passed onto future generations.
2019
Tarih oncesi caglardan gunumuze onemli bir yer lesim merkezi olmus olan Kastamonu ilinin Taskopru ilcesi, 11. yuzyilin sonlarindan itibaren ilk kez Danismendlilerle birlikte Turklerin yonetimi altina girmeye baslamistir. Bizans ve Turkler arasinda surekli el degistiren bolgede, uzun sureli ilk Turk hakimiyeti Selcuklular doneminde Cobanogullari Beyligi ile gerceklesmis olup, sonrasinda bolgede Candarogullari Beyligi ve Osmanli Devleti hukum surmustur. Bu egemenligin gostergesi olarak ilcede gerceklestirilen imar faaliyetleri yazili kaynaklardan ve gunumuze ulasan maddi kalintilardan ogrenilmektedir. Ilcede bu donemlere ait olan tarihi yapilar arasinda ilk insalari Candarogullari Beyligi ve Osmanli doneminde gerceklesmis olup cesitli onarimlarla gunumuze ulasmis olan camiler cogunluktadir. Bu camilerden biri, Taskopru ilcesinin batisinda, merkeze 27 km. uzakliktaki Asagi Ayvali Koyu Camisi’dir. Gunumuzde Asagi Ayvali ve Yukari Ayvali olmak uzere ikiye ayrilmis olan koyun, eski bir ye...
Journal Of History School, 2018
Amasya kent merkezinde bulunan ve 1372 yılına tarihlendirilen Saraçhane Camii dikdörtgen plan üzerinetaş ve tuğla malzemeden inşa edilmiş olup bahçesinde küçük bir haziresi vardır. Kültürel mirası oldukça zengin olan Amasya kentinde bulunan birçok caminin erken tarihlilerinden biridir. Amasya kentine ait Gabriel (1934) tarafından hazırlanmış kent haritasında bulunan ve eski fotoğraflarda kent kimliğinde fark edilebilen yapı günümüzde etrafında bulunan yapılar arasında kalmış ve algılanması güçleşmiştir. Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü'nde bulunan camii birçok kez onarım geçirmiştir. Ancak bu onarımlarda oldukça niteliksiz ekler eklenmiş ve yapının orijinalliği bozulmuştur.2008 yılında Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan onarım sırasında yapı özgünlüğüne kavuşturulmaya çalışılmıştır. Güncel literatürdeSaraçhane Camii ile ilgili bilgiler künye bilgisi ile sınırlıdır. Bu anlamda yapının belgelendirilerek literatüre kazandırılması, mimari ve teknik özelliklerinin ortaya konulması kültürel mirasın geleceğe taşınması noktasında önem kazanmaktadır. Bu bağlamda makalenin konusunu oluşturan yapının mimari ve süsleme özellikleri Dr. Öğr. Üyesi, Bozok Üniversitesi Mimarlık Bölümü. Makaleye konu alan yapının rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri çizimleri Yrd. Doç. Dr. Emine Saka Akın, Arş. Gör. Aygün Kalınbayrak Ercan ve Arş. Gör. Elif Başaran ile birlikte Tokat Teknopark bünyesinde Archtech Mimarlık Restorasyon Danışmanlık Ltd. Şti kapsamında gerçekleştirilmiş ve Samsun Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu tarafından 22. 11. 2017 gün ve 4840 sayılı kararı ile onaylanmıştır.
e-dergi.atauni.edu.tr
Bu makale kapsamında Ğurs 2 bölgesinin beldelerinde ve köylerinde bulunan, Ģimdiye kadar haklarında herhangi bir araĢtırma yapılmamıĢ olan camilerden yedi tanesini tanıtmaya çalıĢacağız. Bu eserler;
Vakıflar Dergisi, 2017
Tokat İli, Zile İlçesi Şeyh Nusrettin/Tekke Köyü’nde bulunan Şeyh Nusrettin Türbe ve Camii günümüze kadar yöre halkının çabalarıyla gelebilmiştir. Minare, muhdes depo ve avlunun da bulunduğu bir yapı topluluğu içinde yer alan türbe ve cami, her yıl Nisan ayında yapılan dinî törenlerin yanı sıra yıl boyunca da sürekli ziyaret edilmektedir. 14. yüzyıl ortalarına tarihlendirilen kare planlı, kubbeli türbe ile daha geç dönemde inşa edilen dörtgen planlı caminin yapı malzemeleri tamamen farklıdır. Türbede bulunan 1855 yılına ait Zileli Emin tarafından yapılmış kalemişi süslemeler dikkat çekicidir. Türbe ile ilgili 1980’li yıllarda araştırmacı Halit Çal tarafından çalışmalar yapılmış, mimari ve süsleme özellikleri ortaya konulmuştur. Bu çalışmada yapı topluluğu, literatürde var olan türbe yapısı ile daha önce incelenmemiş olan cami ve diğer kısımlarla bir bütün olarak ele alınmıştır. Literatür ve alan çalışmalarıyla incelenen yapının rölövesi yapılarak dinî yapı topluluğunun mimarî ve süsleme özellikleri incelenmiştir. Akın, E.S; Kalınbayrak Ercan, A.; Yaprak Başaran, E. (2017). Tokat-Zile Şeyh Nusrettin Türbe ve Camii, Vakıflar Dergisi 47: 67-98
Anadolu Arkeolojisine Katkılar 65. Yaşında Abdullah Yaylalı'ya Sunulan Yazılar Yazar/Editör: Takaoğlu, Turan (ed.),Istanbul,2006.
ile dostluğumuz 1977 yılında göreve başladığım Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde başlamıştır. Anı kitabına bu mütevazi makale ile katkıda bulunmak istedim. Kendisine nice başarılı yıllar dilerim. Bu makalenin İngilizce çevirisi 6.Anadolu Demir Çağlar Sempozyumu'nun kitabında yayınlanacaktır.
Üsküdar Belediyesi, 2023
Valide Atik Külliyesi(1571-88), Mimar Sinan’ın son dönemde tasarladığı eserleri arasında yer alır. Nurbanu Sultan’ın, önce haseki sultan, daha sonra valide sultan olduğu zaman gerçekleşen statü değişikliği, Valide Atik camisinin inşa sürecine yansımıştır. Cami, Nurbanu Sultan’ın statüsünün artmasına paralel olarak, ilk hali üzerinden iki inşa süreci geçirerek istenilen olgun seviyesine ulaşmıştır. Çalışmanın konusunu oluşturan strüktür ve mahfil sistemine dair değişimler son inşa sürecinin(1584-86) gerçekleşmesiyle ortaya çıkmıştır. Geçirdiği son inşa sürecinde eklenen mahfil unsurları, camiye bir mekânsal derinlik katmıştır. Cümle kapısı üzerindeki üç katlı mahfil ile birlikte düşünüldüğünde U-biçimindeki mahfiller, cami iç mekânını ev ölçeğine dönüştürür. Nurbanu Sultan cami iç mekânındaki çifte kemerler, harim mekânını yanlara doğru genişlemesini sağlayarak caminin mekânsal zenginlik ve derinlik etkisine katkıda bulunur. Bu çalışmada, yerinde yapılan inceleme ve araştırmalar neticesinde, caminin U-biçimli ve üç katlı mahfil mekânı ile çifte kemerlerin mekânsal etkileri ve inşa süreçleri araştırılmaktadır. Yapılan çalışma üzerinden amaç, caminin mahfil ve strüktür sisteminin camiye kattığı mekânsal zenginlik ve derinliğini ortaya çıkarmaktır.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, 2015
İncil'de Aziz Pavlos'un uğradığı kentler arasında bahsedilen antik Lystra'nın yeri, bugünkü Konya-Hatunsaray olarak kabul edilir. Bu Roma koloni kentinden günümüze ulaşabilen pek bir iz bulunmamasına karşın, bölgenin erken Hıristiyanlık döneminden başlayarak şenlendiği anlaşılıyor. Hatunsaray çevresinde parçalı yerleşimler halinde gelişen Gökyurt/Kilistra, Güneydere/Botsa ve Yeşildere/Detse kentlerindeki kaya oyma mimarlık ürünleri bölgenin Roma ve Bizanslı kimliğini gözler önüne sermektedir. Osmanlı arşiv belgelerine göre Hatunsaray ve çevresinin Türkleşip-İslamlaşma süreci, Selçuklu döneminden itibaren kurulan tekke ve zaviyelerin yardımıyla, ancak XVII. yüzyılda tamamlanabilmiştir. Geç Osmanlı döneminde Hatunsaray civarında yerel tarzda çok sayıda cami ve mescidin inşa edildiğini söyleyebiliriz. Bölgede geleneksel ahşap direkli camilerin yanında düz ahşap tavanlı mahalle mescitleriyle de karşılaşılmaktadır. Bu çalışmada, 2012 yılından itibaren yürüttüğümüz "Ortaçağdan Günümüze Konya ili ve Güneybatı İlçeleri" konulu yüzey araştırması kapsamında, Hatunsaray ve çevresinde incelenen tarihi niteliğe sahip, 13 adet cami ve mescit tanıtılmaktadır. Bu kapsamda, yapıların tarihlendirme sorunları yeni buluntu ve araştırmalar ışığında ele alınarak, bölgenin Türk-İslam dönemiyle değişen sosyokültürel ve fiziki çevresi tanımlanmaya çalışılacaktır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.