Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2004, Sosyal Ve Ekonomik Arastırmalar Dergisi
…
11 pages
1 file
akıl hastalığı ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran veya önemli derecede azaltan sebeplerden sayılmaktadır. Akıl hastalığı ceza sorumluluğunun unsurlarından isnad yeteneğini ve dolayısıyla kusuru ortadan kaldırmaktadır. Bu nedenlerden dolayı suç işleyen akıl hastalarının ceza sorumlulukları yoktur. Suçlunun ceza sorumluluğu veya azaltılmış ceza ceza sorumluluğu psikiyatristin vereceği rapora dayalı olarak saptanmaktadır. Çoğu zaman ne uzman doktor ne de hakim tatminkar bir cevap bulmaktan yoksundur.
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi dergisi, 2017
Ceza muhakemesi hukukumuzda, serbest delil ve serbest değerlendirme sistemleri benimsenmiştir. Bu nedenle hukuka uygun olarak elde edilmiş her türlü delilin ispat unsuru olarak değerlendirilebilmesi ve hâkimin vicdani kanaatini etkilemesi mümkündür. Bu bağlamda ceza muhakemesinde maddi gerçeğin ispatı amacıyla en çok kullanılan araçlardan biri de mağdur beyanıdır. Ancak mağdurun, uyuşmazlığın tarafı olması, yemin etme yükümlülüğünün bulunmaması, sanığa karşı kin ve öfke duyması gibi nedenlerle tarafsız davranması ve doğruyu söylemesi ihtimali oldukça zayıftır. Özellikle de tek delilin mağdurun beyanı olduğu suçlara ilişkin ceza yargılamalarında, mahkeme hangi sebeplerle mağdurun beyanının güvenilir olduğunu ve sanığın beyanın üstün tuttuğunu somut ve inandırıcı gerekçelerle denetime olanak verecek açıklamalıdır. Ceza muhakemesi hukukunda mağdur beyanının sanık beyanından bir üstünlüğü bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, mağdur beyanının tek başına mahkûmiyet kararına esas alınması şüpheden sanık yararlanır ilkesine açıkça aykırı olacaktır. Bu çalışmada, ceza muhakemesi kapsamında mağdur beyanının delil niteliği ve ispata etkisi üzerinde durularak, maddi gerçeğe ulaşılmaya çalışılırken hem mağdur haklarının tam olarak korunması hem de sanığın masumiyet hakkının korunmasında ölçü kurallar belirlenmeye çalışılmıştır.
Mersin üniversitesi tıp fakültesi lokman hekim dergisi, 2019
Tıbbi girişimlerden önce kişilerin onamlarının alınması beden bütünlüklerine ve gelecekleri ile ilgili karar alma haklarına saygının gereğidir. Ancak bazı istisnai hallerde kişilerin onamı olmadan beden bütünlüklerine girişimlerde bulunulması hem etik açıdan hem de yasal açıdan kabul görebilmektedir. Hastalığı nedeniyle kendisine ya da başkasına zarar verme olasılığı olan akıl hastalarının zorla hastanelere, bakımevlerine, gündüz, gece, rehabilitasyon kliniklerine yerleştirilmesi ve tedavi edilmesi yasalarda düzenlenmektedir. Bu uygulamaların sınırları, gerekliliği, uygulanma şekli, ihlal ettiği haklar, sağladığı yararlar açısından hem tıp etiği hem de tıp hukukunda tartışmalıdır. Türkiye'deki güncel uygulamada, kendine veya başkalarına zarar verme olasılığı bulunan akıl hastaları, genel ifadeler içeren, farklı kanun ve uluslararası sözleşmelerde yer alan maddelere göre kurumlara zorla yerleştirilmekte ve tedavi edilmektedir. Bu genel maddelerde, zorla yerleştirme kararının ne kadar süreceği, tedavinin uygulanmasının gerekip gerekmediği, zorla yerleştirilen kişinin hakları gibi konularda bilgiler bulunmamaktadır. Bu gibi belirsizliklerin neden olacağı olumsuzlukların giderilmesi için uygulama ile ilgili ek yasal düzenlemelere ihtiyaç vardır. Makalemizde Türkiye'de akıl hastalığı nedeniyle bireylerin zorla yatırılması ve tedavi edilmesi ile ilgili hükümler, özerklik ve zarar vermeme ilkeleri ile tıp hukuku açısından incelenmiş ve Ruh Sağlığı Yasa Tasarısı ile karşılaştırılmıştır.
Uyuşmazlık Mahkemesi Dergisi
Kriminolojik Açıdan: Akıl Hastalığı ve Suç, 2018
Akıl hastalığı ile suç arasındaki ilişki, hem tıp hem de hukuk doktrinleri açısından geçmişten günümüze araştırılan ve tartışılan bir konu olmuştur. Ancak hangi akıl hastalığının, Türk Ceza Kanunu'na göre tam akıl hastalığı ya da kısmi akıl hastalığı sayılacağı belli değildir. Makalede, isnat yeteneğine etki eden nedenler arasında yer alan ancak, Türk Ceza Kanunu'nda tanımlanmamış ve açıklanmamış akıl hastalıklarının neler olabileceği ve kriminolojik açıdan bu hastalıkların hangi suçlara yol açabileceği incelenmiştir. Abstract : The relationship between mental disorders and crime has always been a controversial issue and subject of study for both medicine and law from past to present. Nevertheless, in the Turkish Criminal Code, it is not certain which mental disorders are essential and which are partial. In this article, mental disorders which are regulated but not explained in the Turkish Criminal Code and crimes caused by mental disorders in a criminological way, are examined.
selçuk hukuk dergisi, 2019
Makalemizde Osmanlı hukukunda ölüm hastalığı da denilen “maraz-ı mevt” konusu incelenmiştir. Gerek İslâm hukuku kaynaklarından gerekse Mecelle ve kadı sicillerinden örneklere de yer verilerek ölüm hastalığı konusu ele alınmıştır. Öncelikle vücub ehliyeti ve eda ehliyeti kısaca ele alınmıştır. Ardından ise ehliyet arızaları ismen sayılmıştır. Daha sonra ise semavi ehliyet arızalarından olan ölüm hastalığı tanımlanmıştır. Bu tanımdan yola çıkarak ölüm hastalığının şartları ortaya konulmuştur. Ölüm hastalığı olmamasına rağmen ölüm hastalığı hükmünde kabul edilen hususlara değinilmiştir. Son olarak ise ölüm hastalığının ehliyete olan etkisi değerlendirilmiştir.
Marifetname, 2021
Bu makale, iThenticate aracılığıyla taranmış ve intihal tespit edilmemiştir. This article, has been scanned by iThenticate and no plagiarism has been detected.
Istanbul Universitesi Hukuk Fakultesi Mecmuası, 2006
Ceza muhakemesi fa a liye tin d e esas itib a riy le m addi ve hukuksal n ite lik te ik i sorunun çözüm e kavuşturulm ası gerekm ektedir. M a d d i sorunun konusunu geç m işte yaşandığı id d ia edilen o la y oluşturm aktad ır ve bu o la yın ispatına iliş k in oluşturulaca k kanaatle b irlik te , m addi sorun çözüm lenm iş olacaktır. H ukuksal sorunun konusunu ise, ispatı gerçekleştirilen o la yın herhangi b ir suç tanım ına uyup uym adığının belirlenm esi oluşturur. İspatı gerçekleştirilen olayın b ir h u kuk sal tanım a g irip g irm e d iğ in in g iriyo rsa bu olaya hangi hukuksal sonuçların bağla nacağının belirlenm esi ile de hukuksal sorun çözüm e kavuşturulm uş o la c a k tır1.
2019
Calismada hâkimin tarafsizligi kavrami ve hâkimin tarafsizliginin Anayasa ve uluslararasi insan haklari sozlesmelerinde nasil duzenlendigi uzerinde kisaca durulduktan sonra Ceza Muhakemesi Kanunu md. 22 ve 23’te duzenlenmis olan hâkimin gorev yasaklarinin kapsami doktrin ve uygulama isiginda detayli olarak ele alinip tartisilmistir. Benzer hukumlerin yer aldigi kaynak Alman Ceza Muhakemesi Kanunundaki duzenlemeler ile Alman doktrin ve uygulamasi da calismada goz onunde bulundurulmustur. Uygulamada sorun teskil ettigi ve farkli gorusler bulundugu icin md. 23 fik. 1’deki bir karar veya hukme katilan hâkimin, yuksek gorevli mahkemece bu hukme iliskin olarak verilecek karar veya hukme katilmasinin yasaklandigi haller ile md. 23 fik. 3’teki onceki yargilamada gorev yapan hâkimin, yargilamanin yenilenmesi surecinde gorev yapmasini yasaklayan duzenleme daha detayli olarak incelenmistir. Hakkinda yasaklilik hallerinden birisi soz konusu olan hâkim kanun geregi hicbir muhakeme islemi yapamaz...
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2021
21'inci yüzyılın getirdiği devinimlere ve çağın gereklerine uyum sağlamak oldukça önemlidir. Çağın değişmesi ve özellikle bilişim teknolojileri alanında baş döndürücü gelişmeler, kaçınılmaz olarak hukuk dünyasında da çeşitli değişimlere yol açmaktadır. Karşılaştırmalı hukuk sistemlerine bakıldığında, yargıda dijitalleşmenin sıklıkla dile getirildiği ve alt yapı çalışmalarının hızla sürdürüldüğü görülmektedir. 2020 yılında beklenmedik şekilde COVID-19 pandemisinin dünya ve ülke genelinde giderek yayılması, eğitimden sağlığa kadar her alanda dijitalleşmenin ne kadar önemli bir gereksinim olduğunu gözler önüne sermiştir. Aynı durum, yargı hizmetleri açısından da söz konusu olup, ertelenmek zorunda kalınan duruşmalar, bitmek bilmeyen yargılama süreçleri ve insan sağlığının tehlikede olması itibariyle iş gücünün sayısının azalması yargıda dijitalleşme gereksinimini vazgeçilmez hale getirmiştir. Bu durumda gerek soruşturma gerekse kovuşturma evresinde birçok işlemin online yapılmasına olanak sağlanması gerekmektedir. Bu bağlamda online uygulamaları bir süre önce hayata geçirmiş olan ülkelerin kanunlarındaki düzenlemeler ve deneyimleri göz önünde bulundurularak Türk hukukunda ceza muhakemesinin dijitalleşmesi üzerine düşünülmesi gerekmektedir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
TBB Dergisi, 2009
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. Mustafa Avcı'ya Armağan, 2024
Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2021
Anadolu BİL Meslek Yüksekokulu Dergisi, 2011
Marife Dini Araştırmalar Dergisi, 2019
nöro psikiyatri arşivi, 2011
http://hukukdefterleri.com/cezaevlerinde-bulasici-hastaliklar-ve-ihas-kriterleri/
2021
Bozok Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi -BOZİFDER_, 2017
İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, 2016
Ceza Muhakemesi Hukukunda Adil Yargılanma Hakkı Bağlamında Çelişme ve Silahların Eşitliği, 2019
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2016
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, 2021
Ankara Barosu dergisi, 2015