Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2011, Təhsil
…
552 pages
3 files
Kitabın birinci cildinə, əsasən, çətin tapılan materiallar: F. Köçərli, A. Sur, B. Çobanzadə, İ. Hikmət, M.F. Köprülü kimi görkəmli ədəbiyyatşünasların pərakəndə halında olan əsərlərindən Füzuliyə dair hissələr daxil edilmişdir. Kitabın ikinci cildinə füzulişünaslığın ən məhsuldar dövrü olan ikinci - tarixilik mərhələsini səciyyələndirən materiallar daxil edilib. Kitabın üçüncü cildinə XX əsrin son çərəyində dahi şairin 500 illiyi ərəfəsində və yubiley zamanı yazılmış yazılardan seçmələr toplanıb. Bu, Azərbaycan füzulişünaslığının üçüncü - Füzuli irsinin poetik dərk mərhələsini əhatə edir. Məcmuədə, əsasən, Füzuli poeziyasının sehrini, Füzuli poetikasının bədii-fəlsəfi tilsimini açan məqalələr yer alıb.
Journal of Turkish Research Institute, 1997
Azerbaycan halkının felsefi, mitolojik, bedii tcfekkürünün tarihi eski ve zengindir. buna göre de biz yeri geldikçe halkımızın soyunda bulunan eski kabilelerin, kabile birleşmelerinin mitolojik inançlarını, hayata bakışını adet,anenesini daha sonralar biçimlenmiş görüşlerini, o sıralar mitolojiyi bedıi tefekkürünü imkan dahilinde araştıracak, Azerbaycan halkının mitoloji bedii tefekkürünün şekillenmesindeonların rolünü aydınlatmaya çalışacağız. Azerbaycan halkının şekillenmesinde Atropatenliler, Albanlar iştirak ederken genel Azerbaycan medeniyeti hazinesine eli dolu gelmiştir. Her iki rol birleşip sonrada biçimlernede ve şekillenmede iştirak ederken kendileri ile birlikte yüksek,doğma medeniyetlerini getirmişlerdir. Lakin hemen medeniyet alanındaki karşılaştırma ve biçimlenme köküne mahsus tarihi metot geçirmiştir. Bu kabileler, kabile birleşmeleri halklar birleştikçe, şekiIJendikçe birbirinin içerisinde eridikçe onların medeniyetlerini kaynatıp karıştırmış onlardan bazılarına yeni mazmun taze özellik vermiş, bazılarını ise tarihi keşmekeşlerin girdabında bırakarak ilerlemiştir. Böyle birleşmelerin izlerine, destanlarda, maddi medeniyet abidelerinde hahışlarda** * mimaride rastlanıyor. Bunlar hele de kökenlerinin araştırıcılarını sabırsızlıkla bekliyorlar. Doğrudur bu birleşme keyfiyetieri hakkında az da olsa bazı çalışmalar vardır. Lakin problemin aydınlatılması bir * Azerbaycan'da halk bilimcisi ** Atatürk Üniversitesi Türkiyat Ara~tımıaıarı Enstiıüsü Uzmanı *** Hahış: Nevruz bayramında kızların oynadığı bir oyun ve bu oyun sırasında söylenen türkü (Ç.N). taraftan neyin nasıl kaynatıp-karıştığını göstereceği kimi diğer taraftan da neyin hangi kala ait olduğunu açığa çıkaracaktır. Atropaten-Midiya mitolojisi-"Avesta" mitolojik inançları, efsaneleri bazı Azerbaycan akımlarının dikkatini celb etmiştir "Avesta" felsefi-mitolojik tcfekkürüne göre iki kuvve, iki görüş-şer ve hayır karşılaşır ve bütün kainat bu iki kuvvcnin mübarizesinde iştirak eder. Kozmik cisimler, tabii hadiseler, hayvanlar alemi, insanlar da haysiyetine, tabiatına uygun olarak, güya hayırla şerrin Hürmüzle, Ehrimenin mübarizesine koşulur. Hayırlı insanlar güneş, ıŞık, su, at, süt veren hayvanların hamisi. Meyveli ağaçlar v.S. Hürmüze-iyilik, canavar, karanlık, tufan, yağışsız kara bulutlar artniyet insanlar Ehrimine-şer, yaman, Allahına hizmet ederler. Bu dünya görüşü Azerbaycanlaşan atropaten kabilelcri kendileri ile getirmişler. Lakin şekillenmeye doğru giden eski Türk dili Azerbaycan
Atatürk Yolu Dergisi, 2023
Türkiye’de Cumhuriyetin ilanı, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde hazırlanan anayasa değişikliği teklifinin 29 Ekim 1923’te kabul edilmesiyle gerçekleşmiştir. İkinci Dönem TBMM’de kabul edilen cumhuriyet, Türkiye’nin çağdaşlaşma yolunda attığı en önemli adım olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanı, Türk kamuoyunda olduğu üzere uluslararası basında da geniş biçimde yer almıştır. Çalışma, Avustralya basınında Ankara’nın başkent olması ve Türkiye’de Cumhuriyetin ilanına yer vermiştir. Araştırma, Avustralya basınında Türkiye’de Cumhuriyetin ilan edileceği söylentilerinin başladığı 29 Eylül 1923 tarihinden 29 Ekim 1923’te Türkiye’de Cumhuriyetin kabulü ve sonrasındaki haberlere yer vermiştir. Çalışmada, araştırma yöntemi olarak kaynak taraması, sınıflandırma, çözümleme, tenkit ve sentez sırası izlenmekle birlikte 29 Eylül-2 Kasım 1923 tarihleri arasında Avustralya basınında elli farklı gazete ve yetmiş beş habere yer verilmiştir. İlgili haberler, duyuru ve yorum kategorileri altında Türkiye’de Cumhuriyetin ilanı ve sonrası olmak üzere iki farklı çerçevede değerlendirilmiştir. The proclamation of the Republic in Turkey took place with the adoption of the constitutional amendment proposal prepared under the leadership of the great leader Mustafa Kemal Atatürk on 29 October 1923. The republic adopted in the Second Term of the Turkish Grand National Assembly has been the most important step Turkey has taken toward modernization. The proclamation of the Republic of Turkey was widely covered in the international press as well as in Turkish public opinion. The study covers the news in the Australian press from 29 September 1923, when rumors of the proclamation of the Republic in Turkey began, to 29 October 1923, when the Republic was proclaimed in Turkey and its aftermath. In the study, following a research method literature review, classification, analysis, criticism, and synthesis, seventy-five news from fifty different newspapers were included in the Australian press between September 29 and November 2, 1923. The news items were evaluated under the categories of the announcement and comment in two different frameworks the proclamation of the republic in Turkey and its aftermath.
SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMALARI -2-, 2023
Azerbaycan, tarih boyunca birçok devlet ve millete ev sahipliği yapan, önemli yol kavşağında ve özellikle kuzey-güney yol güzergahında bulunan bir coğrafyadadır. 18. yüzyıla kadar genel olarak güçlü ve merkezi devletlerin hakimiyetinde kalan bu coğrafya, bu yüzyılın ikinci yarısından sonra parçalanma sürecine girmiş ve birçok hanlığın kurulduğu siyasi bir yapıya dönüşmüştür. 19. yüzyılda ise Çarlık Rusya’nın istilasına maruz kalmış ve kuzey-güney olarak ikiye ayrılmıştır. Kuzey Azerbaycan, Çarlık Rusya hakimiyetine girerken, Güney Azerbaycan da İran ile birleştirilmiştir. Çarlık Rusya, Kuzey Azerbaycan’ı işgal ettikten sonra diğer coğrafyalarda uyguladığı sömürge düzenini burada da hayata geçirmiştir. Çarlık Rusya’nın bu politikası 19. yüzyılda Azerbaycan Türkleri için aydınlanma ve millileşme hareketlerini tetiklemiş, maruz kaldıkları sömürge siyaseti hayatlarının her alanına sirayet ederek onları çareler aramaya itmiştir ve bu durum milli uyanışın temellerini atmıştır. Bu yüzyılda yetişen çağdaş Türk aydınları eğitim, yazı, dil ve edebiyat, bilim ve kültür gibi alanlarda modernleşme ve yenileşmeye önem vermişler ve toplumu bu konularda eğitmek için büyük çabalar harcamışlardır. Bu yaşananlar milli uyanışın temellerini atarken, cedit harekatının Azerbaycan topraklarında yayılmasını da kolaylaştırmıştır. Anahtar Kelimeler: Azerbaycan, usul-i cedit, milli uyanış, kültür, tarih.
Akademik Hassasiyetler, 2023
Polis, adliye, cinayet, kaza gibi şiddet içerikli haberler Türkiye'de uzun yıllardır günlük gazetelerin 3. sayfasında yayımlanmaktadır. Dolayısıyla "3. Sayfa", yazılı basında bir haber kategorisinin, bulunduğu sayfa adıyla özdeştiği tek örnek olarak gazetelerde yerleşik bir şiddet sayfası konumundadır. Bugüne kadar konuyu bu bağlamda ele alan bir akademik çalışma yapılmamıştır. Bu önemle çalışmada öncelikle medya ve şiddet olgusu ele alınmış; medyanın şiddeti nasıl alımladığı ve farklı mecralarda şiddetin yeri üzerinde durulmuştur. Ardından, 3. sayfa haberciliği özelinde konunun profesyonelleriyle bir tartışma ortamı yaratılması faydalı görülmüştür. Bu kapsamda yazılı basında şiddetin yerleşik bir alanı olarak 3. sayfa haberciliği, hem haber seçimleri hem de medya ve şiddet olgusu üzerinden profesyonel gazetecilerin değerlendirmeleriyle ele alınmıştır. Çalışmaya Akşam, Hürriyet, Posta, Takvim, Türkiye ve Yeni Birlik gazetelerinin yazı işleri müdürleri ve haber müdürleri katılmıştır. Böylece, şiddet haberlerinin topluma sunumunun bizzat gazeteciler tarafından irdelenmesi sağlanmıştır. Çalışmadan elde edilecek sonuçların hem gazetecilik hem de medya okuryazarlığı bağlamında önemli aktarımlar olması amaçlanmıştır.
MÜREBBİYE ROMANINDA GÜLÜNCÜN KAYNAKLARI: BİÇİMLER, JESTLER VE DEVİNİMLER, 2023
Romanlarında felsefe, aile, yanlış batılılaşma, eğitim ve kadın gibi meseleleri ele alan Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın romanlarında mizah belirgin bir yer tutmaktadır. Eserlerinde gülünç unsurları oluşturmak için kişileri ve olayları yoğun olarak kullanan Gürpınar'ın Mürebbiye romanında da mizahi ton yaratılırken kişiler ve olaylar öne çıkarılmıştır. Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Mürebbiye romanında gülünç unsurların kaynağını tespit etmeye çalışan bu çalışmada Henri Bergson'un Gülme isimli eserinin özellikle ilk bölümünde kavramsallaştırdığı biçimler, jestler ve devinimlere dayalı gülme yaklaşımı merkeze alınmıştır. Bergson gülme kavramını açıklarken kullandığı bu kavramları sosyal hayatın temel dinamikleri üzerine konumlandırmıştır. Bu açıdan bakıldığında Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Mürebbiye romanının aile kurumu ve çarpıklaşmış insan ilişkilerine yaptığı vurgu çerçevesinde toplumsal durumla kurduğu bağ dikkate değerdir. Eserdeki gülünç unsurlar da toplumsal duruma yapılan vurgunun etkisini artırmak için kullanılmıştır. Romanda biçimler, jestler ve devinimlerin ortaya çıkardığı gülünç durumları, anlatıcı, benzetmelerden yararlanarak ve bu durumları uç noktalara götürerek betimlemiştir. Bu çalışma ile anlatıcının kişiler ve olaylar odağında oluşturduğu gülüç unsurlar; biçimler, jestler ve devinimler odağında değerlendirilecektir.
2020
Elinizde tuttuğunuz veya daha doğru bir ifadeyle, ekranınızdan size yansıyan bu çalışma, uzun zamandır aklımda dolanıp duran basit bir fikirden ortaya çıkmıştır: “Bir ülkenin anayasasının ilk üç maddesi, o ülke hakkında, kabataslak dahi olsa, birtakım bilgiler sunar bize.” Türkiye Cumhuriyeti’nin 1982 tarihli Anayasası’nın ilk üç maddesine baktığımızda, aslında söz konusu bu fikrin veya varsayımın haklılık payı olduğunu görebiliriz: İlk üç madde de, özü itibariyle, “devlet” hakkındadır. Elbette ki, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın merkeze “devlet”i alması bir tesadüf değil, bilinçli bir seçimdir. Bilindiği üzere, 1982 Anayasası, askeri müdahalenin ardından, “özgürlüklerin bize bol geldiği” fikriyle hazırlanmış ve bu bağlamda “devletin sarsılmaz kimliği” ilk üç maddede belirtilerek, dördüncü bir maddeyle bunların değiştirilemeyeceği ve hatta değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği karara bağlanmış ve bu Anayasa halkoylamasına sunulmasının ardından %91,37 “evet” oyu ile kabul edilmiştir. Bununla beraber, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yenik düşen ve “devlet erki”nin yakın tarihin en sistemli katliamlarını gerçekleştirdiği Almanya’nın 1949 tarihli Anayasasına baktığımızda, ilk üç maddesinde merkeze alınan kavramın artık “devlet” değil, “insan” olduğunu görüyoruz. Elbette ki, bu da bir tesadüf değil, bilinçli bir seçimdir. Tıpkı İran’ın İslam Devrimi’nin ardından 1979 tarihli Anayasası’nın ilk üç maddesinde kesin hatlarla İslam’ın ülkedeki yerini ve işlevini işaret etmesi gibi.
2019
Sovyet Donemi Azerbaycan basininda Turkiye konusu ciddi merak uyandiran konulardan biri olmustur. Sovyet hâkimiyetinin ilk yillarina ait basin organlarinda yayinlanmis makale ve haberlerde Turkculuge karsit bir durus olmasina ragmen Turkiye ve Turkculuk hakkindaki yazilarin sayica fazla ve detayli olmasi dikkat cekici boyuttadir. Yayinevleri, Azerbaycan’da Ilimler Akademisi’nin veya diger edebi-kulturel kurumlarin henuz kurulmadigi yillarda milli gucleri etrafinda toplayan birer merkez rolunde olmuslardir. Gazeteler bagli olduklari kurumlarin siyasetini yurutmek icin kurulmus ve onlarin maddi destegi ile yayinlarini surdurmektedirler. Bununla birlikte calismamizda odaklanilan “Komunist” gazetesi orneginde oldugu gibi, bazi gazeteler milli dusunceyi unutmamis, makalelerin cogunda milli bakis acisi korunmaya calisilmis ve bunun bir sonucu olarak da cesitli cezalarla karsilasilmistir. “Komunist” gazetesinin bir propaganda gucu olarak alfabe reformu gerceklestirilmesinde ve Turkoloji ku...
Kolayca veya ansızın gerçekleştirilen bir faaliyeti anlatan tezlik fiil şekli Türkçede basit veya türemiş, olumlu veya olumsuz tüm fiil tabanlarından yaratılmakta, gülüverdi, kucağımda uyuyuvermiş veya falıma bir bakıverir misin gibi ifadeler vermektedir. Tezlik fiilinin morfolojisi, arayadursun, donakaldım, öteden beri devam edegelmektedir, benim halime düşmeyegörün, onu döveyazdık, veya yiyebilirim gibi cümlelerde gördüğümüz bileşik fiillere benzemektedir. -(y)Adur-, -(y)Akal-, -(y)Agel-, -(y)Agör-, -(y)Ayaz-ve -(y)Abil-şekillerinin zarf fiil eki -(y)A ile gramatikleşme yoluyla kurulmuş olduğunu biliyoruz, ancak -(y)Iver-şekli kuraldışı bir durum arzetmektedir: Zarf fiil ünlüsü onlarda küçük ses uyumunun a / e ünlülerini gösterir, tezlik fiilinde ise dar i / ı / ü / u ünlüleri vardır. Bu küçük yazımızda bu kuraldışılığı çözmeye çalışacağız.
A COMPARATIVE EXAMINATION ON THE REPRESANTATIONS OF YOUTH IN TURKISH CINEMA AFTER 1980, 2021
This thesis is a descriptive study aiming to analyze the presentation of youth representations in Turkish Cinema. As the youth symbolizes the future, while analyzing the representation presentations in the cinema, it has been put forward that the youth can gain historical consciousness through cinema with social realist films. In this direction, the inclusion of important events, phenomena and personalities in the social subconscious will both create awareness in the audience and add aesthetic value to the cinema, which is a cultural communication tool. From this point of view, the films with the theme of September 12, in which youth representation presentations take place, were examined sociologically. The aim is to create a resource that will contribute to both scientific researchers and cinema lovers. In the thesis study, it is aimed to analyze the presentation of youth representations in the films with the theme of September 12 through social realism. In this direction, starting from the concept of realism, a sociological analysis has been made on the films selected based on the theme of social realism and social realism in Turkish Cinema. For the analysis of youth representations in selected films, the concepts of youth, generation, identity and culture were examined. It is aimed to make a descriptive and comparative analysis by seeing that there are few academic studies on youth representations in Turkish Cinema. Qualitative analysis method was used in the study since it is aimed to interpret the selected movies from the sociological point of view through the characters, the events and facts. The universe of the thesis is the films about the 12 September Military Coup. The sample of the thesis is the films with the theme of September 12, which were shot after 2000 and include youth representations. The films included in the sample are films made on the basis of events and facts based on social realities. Due to the transition to the free market economy after 1980, the country has experienced socio-cultural, economic and political changes and transformations due to the integrated globalization steps. It is seen that popular culture has spread in the Turkish cinema sector, especially after the 80s. One of the main problematics of the thesis is to analyze how and how the youth representations in the films in the sample and the socio-cultural and political environment of the period reflect the social realities. Starting from this point, in this research, the films Vizontele Tuuba, My Father and My Son, Home Return, Zincirbozan and Kafes were analyzed by qualitative content analysis method over the prepared directive. Although social realist findings were found in the research, it was seen that the features specific to popular culture were also reflected in the films.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Karadeniz Arastirmalari Merkezi, 2016
turkishstudies.net
KÜLTÜRK, 2023
Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, 2017
Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2023
Modern ve Gelenekselin Kavşağında (Ümmetten Millete Geçişte) Azerbaycan’da Türk-Müslüman Kimliğinin Oluşumunda Türkiye Etkisi: Füyuzat Dergisi (1906- 1907), 2016
Turkish Studies - Historical Analysis
New Covenant Publications International Ltd, 2020
Geçmişten Günümüze Uluslararası Göç (Filiz Kitabevi), 2022
ESKİ TÜRKÇEDE KAVRAMA VE ANLAMAYA DAYALI FİİLLER , 2017
Düşünen Siyaset, 2016
ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA LEFKOŞA 6 AFRİKA YAZILARI-3 SARAYÖNÜ VE ÇEVRESİ, 2022
"TÜRKİYE VE SOVYETLER BİRLİĞİ ARASINDA NORMALLEŞME DÖNEMİNDEKİ DİPLOMATİK İLİŞKİLERİN İKİ ÜLKE BASININDA YANSIMALARI", 2019