Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2019
…
156 pages
1 file
Kültür evrenini oluşturan insan yapımı nesnelerin meydana getirilme süreçleri tarih boyunca farklılıklar göstermiştir. Endüstri öncesi dönemde yalnızca zanaat üretiminin etkili olduğu kültür evrenine, Endüstri Devrimi sonrası makinelerle seri olarak üretilen standardize edilmiş ürünler katılır. Günümüzde ise, üretim teknolojilerinde sayısal temsilin üretim süreçlerinin yapısını etkilemiş ve post-endüstriyel üretim olarak adlandırılan alternatif bir üretim tekniğinin ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Yeni teknik zeminde, konvansiyonel üretim tekniklerinde tanımlanmış birtakım kavramların yeniden ele alındığı yeni bir 'nesneler meydana getirme paradigması'nın belirdiği görülmektedir. Bu bağlamda, geçmişten günümüze üretim teknikleri üç zeminde incelenebilir: 1- endüstri öncesi dönemde zanaat üretimi, 2- makineleşme ile gelen endüstriyel üretimi, 3- sayısal üretim ile gelen post-endüstriyel üretimi. Bu üç farklı teknik zemin arasındaki belirgin değişimlerden biri nesneyi meydana getiren insan etkeninin rolünde görülmektedir. Bu çalışma; üç teknik zeminde nesne üretim süreçlerinde insan etkinliğinde görülen değişimleri incelemekte, post-endüstriyel zeminde üretim sürecini insan etkinliği bakımından değerlendirmektedir. Bu bağlamda, post-endüstriyel üretim sahalarından fab lab'lere odaklanılmış ve buralarda insanın etkinliğinde 18. yy.'ın henüz endüstri ile tanışmamış olan zanaatkârının atölyedeki etkinliği aranmıştır. Çalışmada daha önce fab lab'te nesne üretim ve/veya tasarım sürecine dahil olmuş olan 22 ülkeden 78 katılımcıya bir anket çalışması uygulanmış böylece iki farklı teknik zemin arasındaki ilişki nicel verilerin yorumlanması ile somutlaştırılmıştır.
2020
Bu calismada, uretimde yeni paradigmalar ve dijital uretim ve uretimde dijitallesme kavramlari incelenmis olup fikirlerin hayata gecirilmesinde ve paylasilmasinda acik inovasyon ve acik tasarimin yaygin olarak kullanilabilecegi hizli ve ozgun prototipleme olanaklarinin Teknoloji Gelistirme Bolgeleri’nde kullanimi arastirilmistir. Bu kapsamda Teknoloji Gelistirme Bolgelerinde yer alan firmalarin prototip olusturma surecleri zaman ve maliyetler acisindan ele alinmistir. Yapilan anketle firmalarin prototip olustururken karsilastiklari maliyetler ve harcanan zamanlar tespit edilerek ortak kullanim alanlari ve dijital uretim enstrumanlarinin ilgili firmalara saglayabilecegi katkilar ortaya konulmustur. Bu alan arastirmasi ile Teknoloji Gelistirme Bolgelerinde yer alan firmalarin prototipleme alanlarina duyduklari ihtiyac, farkindalik ve bu alanlarin kurulmasina yonelik talep ortaya konulmustur.
Sanat ve Tasarım Dergisi, 2017
Sanatın kendine özgü doğasının özne, nesne, teknik, mekan, kurum, tekrar, beğeni, estetik vb. dinamiklerinden biri de kuşkusuz "atölye"dir. Atölyenin 13.yy.'dan günümüze, sanatçıların üretim sürecinde hem maddi, hem de manevi değeri yüksek bir yere sahip olduğu söylenebilir. Zamanın şartlarına göre kendini sürekli dönüştüren, yenileyen ve günümüze kadar uzanan bir olgu olan atölyenin izlerini yansıtmayı hedefleyen bu yazı, aynı zamanda atölyeye alternatif hamleler olarak da okunabilecek "saha çalışması"nın da hem antropolojik boyutlarını, hem de tarihsel pozisyonunu irdelemeyi hedeflemektedir. Bu bağlamda hem atölyenin serüvenini, hem de "saha çalışması"nın olası koşullarını ve yöntemlerini tartışmaya açarak alternatif üretme metotlarını inceleyebilir, hem de günümüzde sanatçıların tercih ettikleri yeni alan ve anlam arayışlarını bu metotlar üzerinden değerlendirebiliriz.
Resmî olarak Türkiye’nin Makerspace, Hackerspace ve FabLab olma özelliklerine birlikte sahip ilk ve tek kuruluşu olan Dijital Çağ Atölyesi, merkezi bugün “İnternet Cumhuriyeti” olarak adlandırılan ülke Estonya’da olan bir sosyal girişimdir. Atölye; teknolojiyi tüketenlerin değil, geleceği üretenlerin buluşma noktasıdır.
Tasarım + Kuram, 2017
Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2016
Değerler eğitimi konusunda dikkate değer bir artış gösteren akademik çalışmalar, konuyu popüler bir moda olarak ele alan olumlayıcı yaklaşımın etkisindedir. Değerlerin ne'liği sorusu, öğretilmesinin ya da aktarılmasının imkânı, okulun değer üretme işlevi ve bunun meşruiyeti ve dünyada yaşanan dönüşümler gibi temalar ana akım yaklaşımlar tarafından dışlanmış görünmektedir. Bu doğrultuda genel olarak eğitim ve okulun ontolojik boyutlarına ilişkin bir çözümleme ve sorgulamanın ışığında değerler konusunun ele alınmasının önemli bir gereklilik olduğu söylenebilir. Bu bağlamda bu çalışmanın temel amacı modern okula yönelik eleştirilerden yola çıkılarak, okulların değer üreten fabrikalar olarak görülmesinin sonuçlarının değerler eğitimi çerçevesinde tartışılmasıdır. Bu tartışmanın okulun ve eğitimin niteliklerinin daha iyi anlaşılmasına ve değerler eğitimi yaklaşımlarının bu temelde sorgulanabilmesine katkı sağlaması beklenmektedir.
Özet: Đlköğretim fen bilgisi/fizik ve orta öğretim programındaki fizik konuları ile ilgili olarak grafik hesap makinesi (G-HeMa), CBL, CBR araçları, TI-Interactive, Microsoft-Excel yazılımları ve tasarlanan bazı deneyler gösteri ve birlikte yapma biçiminde fen bilgisi/fizik öğretmeninin bilgi ve beceri edinmesi, bir grup öğretmenin lider öğretmen olarak yetiştirilmesi, vb etkinlikler, araştırmacılarca bir proje olarak planlanmış ve bir dizi pilot çalışmalara başlanmıştır. Bu çalışmada amaç, fen bilgisi/fizik öğretmenleri için düzenlenen teknoloji destekli bazı laboratuar etkinliklerine başlamadan önce, her bölgede katılımcı öğretmenlerin "Teknoloji Destekli Fen/Fizik Deneyleri" konusundaki görüşlerini belirlemek, bir takım bağımsız değişkenlere göre görüşleri karşılaştırmaktır. Belirtilen çerçevede, yapılan bu incelemede Tekirdağ ilinden araştırmaya katılan 103 fen bilgisi/fizik öğretmenlerinin, %13.6'sının geleneksel ve yeni teknolojiyi kullanmadığı belirtilmekte; %16.5'inin görsel-işitsel cihazları, %12.6'sının tepegözü, %4.9'unun bilgisayarı, %19.4'ünün görsel-işitsel cihazları ve tepegözü, %27.2'sinin görsel-işitsel cihazları, tepegözü ve bilgisayarı, %4.9'unun tepegöz ve bilgisayarı, %1'nin görsel-işitsel cihazları ve bilgisayarı eğitim-öğretimde kullandıkları anlaşılmaktadır. Verilerin analizinden, fen bilgisi/fizik öğretmenlerinin bireysel özellikleri (cinsiyet, mezun olduğu okul,deneyim, branş, görev yapılan okul, görev yapılan kurum) ile öğretmenlerin laboratuar etkinlikleri konusundaki görüşleri, ayrıca sıralanan bu bireysel özellikleriyle fen öğretiminde teknolojiyi kullanma düzeyleri arasında anlamlı farklılıklar olmadığı bulunmuştur.
Eczacı, 19:220 (Şubat 2024) s. 50-52.
Kentler, yaşama ve iş yapmaya yönelik sunduğu vaatlerle önemini korumaya devam etmektedir. Fakat kentsel alanda oluşan yoğunluk beraberinde bazı sorunları ve ihtiyaçları gündeme getirmektedir. Bahsi edilen sorunların giderilmesi ve talep edilen ihtiyaçların karşılanmasında, teknoloji önemli bir değişken olarak karşılık bulmaktadır. Bu bağlamda gündeme gelen yeni teknolojiler (sensörler ve nesnelerin interneti gibi) ve bu teknolojilerden ortaya çıkan büyük verinin kentsel alana yansıması “akıllı kent” kavramı ile gündeme gelmektedir. Kentlerin akıllı boyuta taşınmasındaki önemli bir husus, her kentin kendine ait sorunlarının ve ihtiyaçlarının tespit edilerek teknolojinin aracılığında yeni çözümlerin üretilmesidir. Bu bağlamda akıllı uygulamalar ile ön plana çıkan kentlerde, sorunların tespit edilmesi ve çözüm üretilmesi amacıyla farklı tarafların bir araya geldiği yaşam laboratuvarları (living labs) öne çıkmaktadır. 2000’li yılların başında ortaya çıkan yaşam laboratuvarları, akıllı kentlerde, açık bir yenilik eko-sistemi olarak farklı tarafların bir araya geldiği ve yeniliklerin üretildiği bir platformdur. Dünya genelinde farklı sektörlerden aktörlerin öncülüğünde, farklı odak konu alanlarında faaliyetlerini yürüten 400’ün üzerinde laboratuvarın olduğu bilinmektedir. Hatta bir üst oluşum olarak laboratuvarlar ağı [ENoLL (European Network of Living Labs)] da bulunmaktadır. Türkiye’de üç yaşam laboratuvarı bulunmaktadır. Bunlardan biri de, aynı zamanda ENoLL üyesi Başakşehir Yaşam Laboratuvarı’dır. İfade edilenler çerçevesinde çalışmanın temel amacı, Başakşehir Belediyesi girişimiyle, kentin sorunlarına teknoloji odaklı çözümler üretmek amacıyla 2014 yılında faaliyete geçen “Başakşehir Yaşam Laboratuvarı’nı oluşum, yapı ve işleyiş açısından incelemektir. Bu bağlamda temel düzeyde şu soruların cevabı aranmaktadır: 1. Laboratuvarın ortaya çıkışını ve devamlılığını sağlayan etmenler nelerdir?, 2. Laboratuvar, yapısal ve işleyiş açısından nasıl özelliklere sahiptir?, 3. Laboratuvar, farklı taraflarla nasıl bir iş birliği örüntüsü ortaya çıkarmaktadır?, 4. Ortalama dört yıllık zaman sürecinde laboratuvarın kent açısından kazanımları hangi noktalarda ortaya çıkmaktadır? İfade edilen soruların cevabı için, mülakat ve doküman incelemesi yöntemi kullanılmaktadır. Bu araştırmayla, Başakşehir Yaşam Laboratuvarı deneyimi üzerinden elde edilen bulgularla yaşam laboratuvarları öne çıkarılarak, benzer oluşumların diğer kentlerde de karşılık bulmasına katkı sağlanması beklenmektedir. Anahtar Kelimeler: Akıllı Kent, Yaşam Laboratuvarı, Başakşehir
2022
Endüstriyel faaliyetler sonucu oluşan arıtma çamurlarının geri kazanımı, arıtımı veya bertarafı tüm dünyada en önemli çevresel sorunlar arasındadır. Atık çamurların yönetiminde yaygın olarak kullanılan yakma, depolama, susuzlaştırma veya tarım alanlarında kullanma gibi yöntemler bu atıkların içerisindeki ağır metallerin uzaklaştırılmasında yetersiz kalmaktadır. Bu atıkların çevre için risk oluşturması ve arıtma maliyetleri gibi sorunların yanı sıra doğal kaynakların da her geçen yıl azaldığı düşünüldüğünde, oluşan atık çamurların değerlendirilerek ikincil malzemelere dönüştürülmesinin önemi artmaktadır. Bu bağlamda vitirifikasyon yöntemi, atıklardan yapı malzemeleri (cam-seramik, tuğla, pigment vb.) üretmenin yanı sıra atıkların içerisindeki ağır metallerin stabilizasyonunu da sağlayan, döngüsel ekonomi yaklaşımıyla örtüşen bir yöntem olarak dikkati çekmektedir. Bu makalede, endüstriyel artıma çamurlarının katma değeri olan ürünlere dönüştürülmesi noktasında, arıtma çamurlarının vitrifikasyonu ve vitrifiye ürünlerin kullanım alanları ile ilgili çalışmalar incelenmiştir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
egitim.selcuk.edu.tr
Akademik İncelemeler Dergisi (AID), 2019
İdil Sanat ve Dil Dergisi, 2022
Universal Journal of History and Culture, 2019
Şarkî Edebiyat ve Sanat Dergisi 6-7 (Animal Studies Special Issue/Hayvan Çalışmaları Özel Sayısı), 2018
Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi (ASEAD) Eurasian Journal of Researches in Social and Economics (EJRSE) ISSN:2148-9963, 2018
Ydü Mimarlık Fakültesi Dergisi, 2023
Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi PART C: TASARIM VE TEKNOLOJİ, 2017
INTERNATIONAL JOURNAL OF ECONOMIC AND ADMINISTRATIVE ACADEMIC RESEARCH, 2023
infobank.fedu.metu.edu.tr
… DERGİSİ/JOURNAL OF …, 2010
Kocaeli Üniversitesi Mimarlık ve Yaşam Dergisi
Uluslararası Muhendislik Arastirma ve Gelistirme Dergisi
BAŞKENT UNIVERSITY FACULTY OF FINE ARTS, DESIGN AND ARCHITECTURE 616 5th INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON ART AND DESIGN EDUCATION PROCEEDINGS, 2023