Istanbul Su Yapıları

Journal of Turkish Studies, 2018

genişleyen kent dokusu içinde kalması bu yapıların özgün kimliklerini yitirmesine neden olmuştur. Tüm bu nedenlerle, suyolu yapıları özgün işlevleri de göz önüne alınarak bir proje dâhilinde korunmalı ve bu korumanın da sürekliliği olmalıdır.

Belleten, 2021

Edirne Sarayı’nın inşası Sultan II. Murad tarafından başlatılmış, Fatih Sultan Mehmed zamanında tamamlanarak hizmete açılmış ve sonraki dönemlerde yapılan eklerle birlikte 19. yüzyılın sonlarına kadar kullanılmıştır. Bünyesinde yüz kadar yapıyı barındıran sarayın su ihtiyacını karşılamak için çeşitli kaynaklardan isale hatları ile sular getirilmiş olup bu suların dağıtımı ve kullanımı için su terazisi, maksem, çeşme ve havuz gibi yapılar inşa edilmiş; bunlara ilaveten yeraltı sularından da faydalanmak için kuyular açılmıştır. Bu büyük saray kompleksi Osmanlı-Rus ve Balkan savaşları sırasında büyük oranda yok edilmiş, diğerleri ile birlikte su yapılarının da çoğu yok olmuş; sadece, saray maksemi, Namazgâhlı Çeşme, Matbah-ı Âmire Çeşmesi ile bir kuyu ve su terazisi günümüze ulaşabilmiştir. Bu çalışmada, fotoğraf ve çizim gibi görsel bilgileri bulunanlar ile yukarıda bahsi geçen mevcut su yapılarının tanıtılıp değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bunlar arasında 15. yüzyıla tarihlenen maks...

İstanbulun kendi su kaynağı bulunmadan,Bizans döneminde İstanbul dışından getirilen su,sarnıçlarda toplanır ve alt kaynaklarıyla birlikte çevreye dağılırdı.Şehirde bir çok kapalı yada açık sarnıç bulunuyordu.Bunun yanı sıra hamamlarda su yapıları arasında önemli bir yere sahipti.

Işık Şahin'e Armağan, Ed. S.Melike Zeren-Hasdağlı, Emre Taştemür, Trakya Üniversitesi Yayınları, Edirne, 2022, s.267-296.

TTK Belleten

Edirne Sarayı'nın inşası Sultan II. Murad tarafından başlatılmış, Fatih Sultan Mehmed zamanında tamamlanarak hizmete açılmış ve sonraki dönemlerde yapılan eklerle birlikte 19. yüzyılın sonlarına kadar kullanılmıştır. Bünyesinde yüz kadar yapıyı barındıran sarayın su ihtiyacını karşılamak için çeşitli kaynaklardan isale hatları ile sular getirilmiş olup bu suların dağıtımı ve kullanımı için su terazisi, maksem, çeşme ve havuz gibi yapılar inşa edilmiş; bunlara ilaveten yeraltı sularından da faydalanmak için kuyular açılmıştır.

Geçmişten günümüze kadar sürekli çevre sorunlarıyla karşı karşıya kalan İstanbul da kontrolsüz nüfus artışının getirdiği düzensiz kentleşme ve çevre kirliliğin temel sorunlarını teşkil etmektedir. Özellikle sürekli nüfus artışı ile düzensiz kentleşme, bu doğrultuda İstanbul nüfusu son 20 yılda ciddi bir artış göstermiş ve bu yeni nüfusun tercih ettiği yerleşim alanları ise bugün mega kentin nüfusunun önemli bir kısmını meydana getirmektedir. Bu nüfus artışı ile birlikte bu yerleşim alanlarında çevresel düzensizlik ile birlikte kirlilik oranlarında artış gözlenmeye başlanmıştır. Her geçen gün nüfusu artmakta olan mega kenti bekleyen bir sorun olan su yetersizliği başlamıştır. Ancak kentin çokta yabancı olmadığı bu sorundan belki de daha kötüsü olan su havzalarının kirlenmeye başlaması olmuştur. Var olan su kaynaklarının yetersiz olduğu kentte kaynakların bilinçsiz tüketilmesi ve kirletilmesi geri dönüşümü olmayan bir tehlikeyi de beraberin de getirmektedir. Örneğin İstanbul'un önemli su havzalarından biri olan Ömerli baraj gölü çevresinin artan nüfusun yeni yerleşim bölgesi olması nedeniyle hızlı bir kirlenme dönemine girmiştir. Bu nedenle kirletilen çevre ve bozulan ekolojik hayat, beraberinde çevre ve su sorunlarını da getirmektedir.

Old Water Resources of Istanbul; cisterns, 2018

Bu calismada, Istanbul’a su temini amaciyla yapilmis, Bizans donemi sarniclarinin konumlari, yapim tarihleri, yapiminda kullanilan malzemeler, yapim teknikleri ve gunumuzdeki kullanim durumlari incelenmis ve tablo haline getirilerek siniflandirilmistir. Ayrica Google Earth Pro programinda sarniclarin konumlari belirtilmistir. Sarniclar tarihi yapilar olduklari icin o doneme ait yerlesim bilgileri, sosyo-kulturel durumlari vs. bilgiler ortaya konmustur. Ayrica tarih turizmi icin de ulkemize ekonomik anlamda da katki saglayabilirligi tartisilmistir.