Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2022, Politik Mücadele ve Bilim (Marksizm) - (Marksizmin Yeniden İnşası - 01)
…
8 pages
1 file
Marksizmin yeniden inşasının gereği ve bu bağlamda bilimlerin evriminin bazı genel karakteristikleri ile ilişki içinde Marksizmin özgül yanları ele alınıyor.
SIYASAL YAZILAR: SIYASAL KAVRAMLAR VE TERIMLER ÜZERINE TETKIKLER, 2022
Copyright © Bu kitabın Türkiye'deki her türlü yayın hakkı Eğitim Yayınevi'ne aittir. Bütün hakları saklıdır. Kitabın tamamı veya bir kısmı 5846 sayılı yasanın hükümlerine göre kitabı yayımlayan firmanın ve yazarlarının önceden izni olmadan elektronik/mekanik yolla, fotokopi yoluyla ya da herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılamaz, yayımlanamaz.
2014
Tuchydides'ten beri devletlerarasındaki ilişkiler tartışılsa da, uluslararası ilişkiler alanında ilk kürsü 1918'de İskoçya'da kurulmuş, disiplinin esas gelişimi ise İkinci Dünya Savaşı sonrası olmuştur. Kuruluşu ve sonrasında Dünyadaki iki kutuplu sistemin etkisiyle, disiplinin Anglo--Sakson etkisinde geliştiği iddia edilebilir. İlk dönem hakim olan teoriler, 18.yüzyıldan beri siyaset teorisi olarak etkisini gösteren liberalizm ile İkinci Dünya Savaşı sonundan itibaren etkisini göstermeye başlayan realizmdir. Bu iki teori birbirine rakip gibi görülse de, aslında devlet temelli bakış açıları, sistemin yapısını anarşik olarak kabulleri ve güvenliğe verdikleri önem ile oldukça benzerdirler. Realizm, Soğuk Savaş dönemi boyunca batı blokunun ideolojilerini üreten ve politikalarını meşrulaştıran bir yaklaşım olarak uluslararası ilişkilerde de hakim alan olma iddiası taşır. 1960'larla birlikte devlet ve güvenlik temelli bakış açısının yanında, sosyolojik bakış açısı ve sınıf temelli analizlerin de alana girmeye başladığı görülür. İnşacılık, bağımlılık okulu, eleştirel teori gibi yaklaşımlarla uluslararası ilişkiler disiplini, Marksizmin yaklaşımlarından yararlanmaya başlar. Tek aktör olarak devleti ele alan rasyonel seçim yaklaşımlarının tersine, uluslararası örgütlerden bireylere kadar farklı aktörlerin de uluslararası ilişkilere etkisi olduğu tartışmalara girer. Kapitalizmin ve sınıflar arası sömürü ilişkisinin, devletlerarasında da var olduğu, özellikle küreselleşme ve kuzey--güney ilişkileri bağlamında ele alınır. Bu yeni dönemle birlikte uluslararası ilişkilerde insanlığın özgürleşmesi, yabancılaşma, sömürgeciliğin yeni halleri gibi Marksist literatürün kavramları, uluslararası ilişkilerin düşünsel gündemine taşınır. Marksizmdeki sınıfsal temelli analiz, uluslararası ilişkilerin dinamiğine toplumsal yapıların ışığında bakılmasıyla yansır. Ana akım teorilerdeki 1 İstanbul Üniversitesi, İktisat Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü, Araştırma Görevlisi --Doktor, İletişim; [email protected]. 2 İstanbul Üniversitesi, İktisat Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü, Araştırma Görevlilsi--Doktor, iletişim: [email protected] devlet ve güvenlikçi analizden farklı olarak, Marksizmden etkilenen teorilerde toplumsal değişimin dinamiği analizin odak noktasındadır. Özellikle Marks'ın yabancılaşma ve özgürleşme kavramları, uluslararası ilişkilerin yapısalcı ve eleştiriler teorileri içinde etkili olmuştur. Ayrıca Frankfurt Okulu ve sonrasında Eleştirel Teori, Marksizmin bu kavramlarından ve Gramsci'nin tarihsel blok ve hegemonya kavramlarından yararlanmıştır. Bu noktada özellikle Robert Cox'un çalışmaları, problem çözümü yaklaşımlarının eleştirisi açısından önemlidir. Booth ve Jones'un, 'özgürleşme' kavramını güvenlik çalışmaları kapsamında kullanması da, Marksizmin katkısını vurgulamak açısından önemli örneklerdir. Tüm bu gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda, Marksizmin alana ciddi bir katkısı olduğu görülebilir. Frankfurt Okulundan başlayarak, eleştirel teorinin çeşitli yazarları, özellikle Cox, Jones ve Booth'un Marksizmin önemli kavramlarını kullanarak uluslararası ilişkilere dair yaklaşımlar geliştirmişler ve disiplinde yeni açılımlar sağlamışlardır. Giriş 19.yüzyıldan itibaren ulus devletin dönüşümü, sosyal teorinin, bütün Dünyada önemini ortaya koyar. Aydınlanmacı rasyonalitenin egemenliğini yürüttüğü bu dönem, sosyal olgulara bilimsel bir mantık düzeyinde, neden sonuç ilişkileriyle bakılmasını doğurur. Marksizm, özellikle liberal rasyonalitenin bu yönelimini, diyalektiktik yaklaşımıyla sarsmış, ardılı hatta karşıtı birçok düşünce yapısının da öncüsü olmuştur. Bilim dünyasında bu dönüşümün gerçekleşmesi, 20 ve 21. yüzyıllarda Dünya politikasını değerlendiren akademisyenlerin, farklı kuramlara yönelmesini sağlar. Marksizm'in uluslararası ilişkilerdeki etkisi ise, alanın 20. yüzyıldaki gelişimiyle paralel olmuştur. Uluslararası politikayı doğrudan etkileyecek nerdeyse dönemin doktrini haline gelecek teorilere, bu nedenle kısaca değinmek gerekir. Siyasi aktörler arasındaki ilişkiler Tuchydides'ten beri incelense de, günümüzde kullandığımız anlamıyla bir akademik alan olarak Uluslararası ilişkiler 20.yüzyılda ortaya çıkar. Literatürde uluslararası ilişkiler disiplini ancak İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşmuştur. İlk olarak 1918'de İngiltere'de (Wales) Aberystwyth Üniversitesinde uluslararası politika kürsüsü adı altında kurulmuş; izleyen yıllarda İngiltere, İsviçre ve ABD'de çeşitli üniversitelerde uluslararası ilişkiler kürsüleri oluşmaya devam etmiştir. Kuruluşu itibariyle alan, Anglo--Sakson etkisinde gerçekleşmiş; buna örnek olarak bu alanda ilk temel kaynakların, İngiliz tarihçi ve kuramcı E.H.Carr'ın "Yirmi Yıl Krizi" ve Amerikalı kuramcı Hans Morgenthau'nun "Uluslararası Politika"sı olması gösterilebilir. Klasik bakış açısıyla uluslararası ilişkiler, 1648 Westphalia sistemiyle teritoryal devletin temel aktör olarak ele alındığı düzenden başlar ve 1815 Viyana Kongresi ile devletlerarası ilişkilerin diplomasi temelli yürütülmeye başlandığı tespitini yapar. Bu tarihsel çizgide, 19.yüzyıl, barış durumunun sürdürülmesini amaçlayan liberalizmin etkisindedir. Bu durum, Büyük Çöküş olarak adlandırılan 1.Dünya Savaşı ile değişir. Savaş olgusu, liberalizmin varsayımı olan
AÜSBF Dergisi, 2003
"Marksizm ve Hukuk" başlığını taşıyan ilk çalışmamızda, Marx ve Engels'in eserlerinde hukuk konulu bir gezinti yapmayı amaçlamıştık. Bu kez, Marksizm ve hukuk bağlantısını kuran çalışmaların incelenmesi, bir yazın derlemesi yapılması amaçlanmaktadır. Herhangi bir ülkedeki sosyalizm uygulamasının ihtiyaçlarıyla biçimlenmemiş ve ulaşılabilen çalışmalar incelenmiştir. Marksizm'de bir hukuk felsefesi, hukukbilimi veya daha zayıf bir kavramla bir hukuk anlayışı, hukuksal inceleme yöntemi bulunduğunu savunan yazarların bu noktada derinleşmedikleri ve yeterli açıklık yaratamadıkları görülmektedir. Marksist hukuk felsefesi, hukuk kuramı, hukukbilimi veya öğretisinin varlığından söz etmek mümkün değildir. Hatta Marksist hukuk akımından söz etmek bile güçtür. Marksist bilme, anlama yönteminin hukuk alanında uygulanabilirliğine ilişkin, bir hukuk akımına veya hukukbilimine zemin hazırlayabilecek yeterli sayıda örnek bulunmamaktadır. Henüz hukukun temel kavram, kurum, kategori ve ilkeleri Marksist yöntemli çalışmalara konu olmamıştır. Marksizm ve hukuk ilişkisi günümüzde, daha alt basamaklardan kurulmak zorundadır.
Alternatif Politika, 2021
Bu çalışma, Deleuze ve Guattari’nin Marksizm’e dair geliştirdikleri politik ontolojiyi, İlişkisel Marksizm’e politik müdahale olarak görmektedir. İlişkisellik kavrayışını bir yöntem değil, düzlem olarak benimseyen düşünürlerin Marksizm’i kavrama biçimleri ilişkisellik üzerindendir. Bu ilişkisellik gerek ortakduyusal yaklaşımla gerekse de içsel ilişkiler felsefesiyle kurulmadığı gibi organizmacı anlayışa dayalı parça-bütün ilişkisinden de yola çıkmamaktadır. Burada ilişkiye giren terimlerin ilişkinin kendisine indirgenemeyeceği temel kalkış noktasıdır. Düşünürler, buradan hareketle terimlerin ilişkisinin iki bağımsız kendiliğin (entity) ilişkisi değil, birbirine içkin bir asamblaj (assemblage) ilişkisi olduğunu savunmaktadır. Böylelikle Marx’ın kapitalizmin toplumsal kuruluşu için ortaya koyduğu “özgür işçi” (vogelfrei) ile “para sahibi”nin karşılaşması, akışlar olarak kapitalist asamblaj ilişkisi şeklinde düşünülmektedir. Bu iki ögenin karşılaşması, Deleuze ve Guattari’de virtüel, daha doğrusu virtüel olanın edimselleşmesi olarak aktarılmaktadır.
Monthly Review Türkiye, 2018
Yordam Kitap tarafından 2018 Temmuz ayında basılan Onur Karahanoğulları’nın Marksizm ve Hukuk: Diyalektik Hukuk Bilimi9 ise Türkçe yazında hem Marksizm içerisinden hem de Karahanoğulları’nın hukukçu olması itibariyle ilgili eksiklik karşısında önemli bir boşluğu iki cepheden de doldurabilecek potansiyel ihtiva etmektedir. Türkçe yazına Marksizm ve hukuk alanında daha önce önemli çevirileriyle10 katkı sağlayan Karahaoğulları, son kitabında Marksizm ve hukuk alanında kendi çalışmalarının derlemesini yapmakta ve bütünsel bir inceleme sunmaktadır. İşbu çalışmanın bundan sonraki kısmında ise Karahanoğulları’nın Marksizm ve Hukuk: Diyalektik Hukuk Bilimi isimli kitabının incelemesi yapılacaktır.
Universus Sosyal Araştırmalar Merkezi ve Tarih Vakfı tarafından gerçekleştirilen Marsksizm201 Seminer dizisi için gerçekleştirilen sunumun notları Tarih: 28 Ekim 2019 Mekan: Tarih Vakfı Notları tutan: Şeyma Akcan
Bu makalede Marksist Tarih Felsefesinin temel hareket noktalan genel olarak ele alınmıştır. Makalenin amacı; bu konuda çalışmak isteyen araştırmacılar için bir ön bilgi sunmaktır. Marks, gerek söylemleri gerekse de söylemlerinin siyasi bir karşılık bulması hasebiyle düşünce tarihinin önemli bir simasıdır. Marksist tarih felsefesi, tarihi hiidiseleri izahta tek bir unsuru merkeze yerleştirmekle eleştirilmişse de, tarihe yeni bir bakış açısı kazandırması ve tarih yazımı üzerindeki etkisi nedeniyle oldukça önemlidir.
Terra İncognita - Marksizmin Yeniden İnşası - 02, 2022
Serinin bu ikinci yazısında, konuyu ele alırken karşılaşılacak zorluklar ve ele alınacak alanların neler olacağı, iç bağlantıları ile kısaca ifade ediliyor.
Siyasî İlimler Türk Dernği 16. Lisansüstü Konferansı Bildiri Özetleri, 2018
Bu çalışma, Marksizm’in Ahlâk incelemesini, Ahlâk felsefesinin bir yorumu ve bir okulu olarak değil, insanlığın tarihsel öyküsünü bilimsel bir incelenişi olarak ele almak ve tartışmak amacıyla hazırlanmıştır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Devrimci Marksizm, 2022
Köksüz Yayınlar, 2009
Politik Alan İle İlişkisinde Bilim Felsefesinin Dönüşümü, 2022
Sosyal Bilimler Akademi Dergisi, 2019
ESAM Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2021
Anaakım Bilime Marksist Müdahaleler
Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü dergisi, 2018
Alternatif Politika, 2021