Aile ve Kadin Sempozyumu Bildiri Kitabi

Bu kitap, Diyarbakır Valiliği'nin Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenen "Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı" kapsamında uygulanan "Diyarbakır Kültürel Mirasının Tanıtımı Projesi" ile hazırlanmıştır. Bütün yayın hakları saklıdır. Kitapta yer alan yazılar ve görseller telif sahibinin izni olmaksızın kısmen ya da tamamen basılamaz ve çoğaltılamaz.

In today's technology age, it has become a known and experienced fact that the values of love and respect, which were very important before, gradually lose their importance, relationships are replaced by the togetherness of technological tools, and individuals in the society experience the feeling of loneliness more often. Especially if this situation is experienced in the family, it can lead to the emergence of undesirable situations. Meeting all of his needs with love and respect from the moment he is born will contribute to the baby's attachment to life and his secure attachment to people in the future and to become a psychologically compatible individual. Conversely, the fact that parents act according to their own wishes and desires and fail to respond and respond to their children's most basic interests and needs in a timely manner may harm the children. Under these considerations, in the research, it is aimed to examine the values of love and respect in the technological world. In the research, case study from qualitative research methods and document analysis technique in case study method were used. In the research, the 2014 movie Transcendence, written by Jack Paglen and directed by Wally Pfister, was examined. In the movie, Dr. Will Caster is a scientist who makes great discoveries. His beloved wife, Evelyn Caster, has great wishes and dreams for the future. After Will Caster's death, it is effectively presented how the initially very human aspirations for technology will threaten all humans over time. Based on the findings, it can be suggested to consider the values of love and respect instead of egocentrism, especially in the development of children, especially in human relations.

Hitit Üniversitesi , 2023

Din ve Coğrafya “Erken Dönem İslam Kültüründe Coğrafya Algısı (H. I-IV Asırlar)” sempozyumunda "Irak Ekolü Coğrafyacılarında Dünya Tasviri: İbn Hurdâzbih ve İbn Rüste" konulu bildirim yer aldı.

MAGARADAN BILGISAYARA ILLÜSTRASYON SANATI: ÇOCUK KITABI ÇIZIMLERININ ÇOCUKLARIN SANAT ALGISINA ETKISI, 2021

Görsel anlatım dili olan illüstrasyon sanatı kullanım alanı ve hitap ettiği kişileri düşündüğümüzde geniş bir topluluğa hitap etmektedir. İllüstrasyon çizimlerine göz attığımızda bir mesajı veya fikri iletmek için bir resim oluşturmak olarak tanımlayabiliriz. İllüstratör hayal edilen bir fikri görsel bir şeye dönüştürmekle sorumludur ve çoğu zaman onu sadece bir hayalden yola çıkan kahraman olarak görebiliriz. Çocuk kitapları illüstrasyon çalışmaları ile anlam bulmaktadır. Dünya çocuklar tarafından görüntüler ile anlam bulur. Görüntüler, çocukların günlük hayatta karşılaştıkları şeyleri anlamalarına ve tanımlamalarına yardımcı olur. İşte bu yüzden çocuklara en yakın olan görsel sanattır illüstrasyon çünkü sanat algısının gelişimi en aktif etkileşime açık olduğumuz çocukluk dönemimizde başlamaktadır. Son derece açık, her bilgiyi filtresiz aldığımız bu dönem gelecekte olmak ya da olmak istemeyeceğimiz kişiyi dahi belirlediğimiz bir dönemdir. Bu dönemde ebeveynlerimizin bizlere okudukları masalların ve hikayelerin gözümüzde canlanmasını, çizginin ve rengin uyumunu bizlere öğreten çoğunlukla karşılaştığımız bu çizimlerdir. Sanat ve onu algılayış biçimimiz çocukluğumuz ile şekillenmektedir.

DİN VE COĞRAFYA SEMPOZYUMU II “4./10. Asır Sonrası İslam Coğrafyacılığının Tarihsel Gelişimi” Bildiri Kitabı, 2024

Bu kitap, 03-04 Ekim 2024 tarihinde Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve Hitit Üniversitesi İslami İlimler Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğiyle düzenlenen “4./10. Asır Sonrası İslam Coğrafyacılığının Tarihsel Gelişimi” alt başlıklı Din ve Coğrafya Sempozyumu II’de sunulan 25 bildirinin gözden geçirilmiş ve genişletilmiş tam metninden oluşmaktadır. Din ve Coğrafya Sempozyum dizisinin ikinci halkasını oluşturan bu çalışmada 4./10. yüzyıldan sonraki dönemde İslam coğrafyacılığının temel özellikleri, tarihsel gelişimi ve önemli temsilcileri ele alınmıştır. 3./9. ve 4./10. asırlarda Müslümanlar ayrı bir bilim dalı olarak kabul ettikleri coğrafya ile ilgili güçlü ve özgün metinler ortaya koyarak İslam coğrafyacılığını önemli bir seviyeye ulaştırmışlardır. Sonraki asırlarda İslam coğrafyacılığının gelişerek büyük bir literatür oluşturduğu görülmektedir. İslam dünyasında astronomi, denizcilik ve coğrafyacılık konuları üzerine yoğunlaşan bu çalışmada, Endülüs deniz ticareti, Fâtımîler, Eyyûbîler ve Memlûkler dönemlerinde donanma faaliyetleri, Abbâsîler ve Fâtımîlerin liman şehirleri, Osmanlı coğrafyacılığı gibi başlıklara yer verilmiştir. Ayrıca İbn Havkal, Kâşgarlı Mahmud, Bîrûnî, Yâkût el-Hamevî, Ebû Hâmid el-Gırnâtî, İbnu’l-Verdî, Ebu’l-Fidâ, İbn Battûta ve Ebu’s-Salt el- Endelüsî gibi önemli isimlerin eserleri ve coğrafyacılık anlayışları incelenmiştir. Coğrafyacıların bakış açısıyla hac güzergâhları, farklı kültürlerden gelen hacıların yolculuk deneyimleri, Bağdat’ın tarihsel gelişimi, Şam ve Dımaşk kavramlarının kullanımı gibi yöntemsel sorunlara dair değerlendirmeler bu çalışmada ele alınmıştır. Ayrıca Fatih Sultan Mehmed dönemi haritaları, Amerika’nın keşfinde din adamlarının etkisi, Mimar Sinan’ın yapıları özelinde kapılar ile coğrafi konum ilişkisi gibi konular da işlenmiştir. Sempozyumda modern yöntemler olarak değerlendirilebilecek dijital sistemlerin İslam tarihi ve coğrafya araştırmalarında kullanımına özel bir oturum ayrılmıştır. Bu tür çalışmalara örnek niteliğinde Coğrafi Bilgi Sistemleri kullanılarak hazırlanan 19. yüzyıl İstanbul tekkelerinin konum analizine yönelik bir çalışma da kitapta yerini almıştır. Farklı alanlarda kaleme alınan ve 4./10. yüzyıl sonrası İslam dünyasında coğrafya, haritacılık, denizcilik, astronomi ve seyahat gibi farklı alanlardaki gelişmeler ile oluşturulan eserleri inceleyen bu metinlerle, İslam dünyasında coğrafya ve coğrafyacılığın tarihi genel hatlarıyla ortaya konmuştur. Bu çalışmanın İslam coğrafyacılığına dair literatüre katkı sunması ve yeni çalışmalara zemin oluşturması hedeflenmektedir.

Fetih ve Ayasofya Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 2022

İstanbul, Akdeniz ve Karadeniz boğazlarına hakim jeopolitik yapısı, siyasi, ekonomik ve sosyal konumuyla dünya hakimiyeti için en ideal yerde kurulmuş bir şehirdir. Aynı zamanda savunması kolay zaptı zor bir mevkide olup, kıtaların kavşak noktasında, Yakın Doğu ve Balkanların merkezindedir. Yeni Roma burada kurulmuş ve banisi tarafından Tanrı'ya armağan edilmiş olan Doğu Hristiyanlığının en büyük mabedi olan Ayasofya da buradadır.

Din ve Coğrafya Sempozyumu II, 2024

Bu çalışma, 9./15. yüzyılda Memlûkler döneminde Suriye-Filistin bölgesinde yaşamış Sirâcüddin İbnü’l-Verdî'nin İslam ve Batlamyus kartografya geleneklerini birleştiren haritasını incelemektedir. Araştırmada, İbnü’l-Verdî'nin denizleri, dağları, ülkeleri ve şehirleri hangi ekollere göre tasvir ettiği ve kozmolojik unsurların haritadaki yeri ele alınmış, okyanus, denizler, körfezler, göller, nehirler, dağlar, ülkeler, bölgeler ve şehirler tespit edilip ve tanımlandırılmıştır. Haritanın daha önce müstakil olarak incelenmemiş olması, bu çalışmanın literatürdeki boşluğu doldurma amacını vurgulamaktadır.

TÜRKMEN SAHRA NÜSHASINDA DEDE KORKUT’UN YERLEŞİK HAYATA BAKIŞ AÇISININ MUKAYESELİ İNCELENMESİ

«Қорқыт Ата кітабында» көрініс тапқан көшпелі оғыз-қыпшақ тайпалардың байырғы мейрамдары мен оны тойлау дәстүрі / ф.ғ.к., доц. Бақыт ӘБЖЕТ .

II. Uluslararası Tarihten Bugüne Alevilik Sempozyumu Bildirileri Kitabı, 2012