Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2020, Trompe L’oeil In Fashion-Clothing Design
…
16 pages
1 file
Trompe l’oeil, an impressive art of deception, is the technique that enables the perception of what is intended to be transmitted in a two-dimensional plane, in three dimensions. It leads the person to the idea that real objects are looked at rather than a painted description. The most important feature of trompe l’oeil paintings that cause illusion in the audience is that the artist’s hand and brush strokes are incomprehensible. Trompe l’oeil, which gives its first examples in the art of painting, has been included in all kinds of patterning techniques that give the impression of illusion over time and started to be used in clothing designs with rich and creative ideas. Along with Surrealism trompe l’oeil samples in textiles that can be patterned with weaving, knitting, printing and various handicrafts started to appear in clothing fashion and gave its first examples with fashion designer Elsa Schiaparelli. To date, many fashion designers have exhibited creative trompe l’oeil examples with different textile techniques. In the research, trompe l’oeil clothing designs that started with Schaparelli are examined and this technique, which is an eye-catching method in fine arts, is observed to have a plastic creation space suitable for creating the illusion effect of the clothing with creative visualization
2018
Gunumuz dunyasinin dusunce ozelliklerini yansitan postmodernizm, post yapisalcilik ve dekonstruksiyon gibi bircok felsefi dusunce ile beslenir. Felsefe dusunuru Jacques Derrida’ nin ortaya koydugu postmodern felsefe icinden turemis ‘dekonstruksiyon’ kavramida bircok alanda tanimlanmaya, etkililigini arttirmaya devam etmektedir. Bu alanlardan biri de moda tasarimidir. Moda tasarimi, 1980’lerin ilk yillarinda dekonstruksiyon kavrami ile tanismis ve gunumuzdeki etki kapsamini genisletmistir. Kendini surekli yenileyen bir sisteme sahip olan moda tasariminda, dekonstruksiyon fikir ve uygulamalari yenilenme sureclerine degerli katkilar saglamaktadir. Dekonstruksiyon oldukca genis, belirsiz, ucu acik ve degisen dunya goruslerine gore yeniden yorumlanabilen bir anlama sahiptir. Bu sebeble giysi modasi alaninda dekonstruksiyon ile ilgili arastirmalar incelenirken, daginik bilgilerin mevcut oldugu gorulmus, bu durum dekonstruksiyonun ozunde belirsizlik olmasi ile de iliskilendirilerek bu cali...
Avrupa'da 1960'lı yıllarda ortaya çıkan Optik Sanat renkleri, biçimleri, çizgileri görsel etkiler yaratmak amacıyla sistematik olarak estetikle birleştirmiştir. Optik Sanat hareketinin görsel algı kuramlarından Gestalt Kuramı ile bağlantılı olduğu düşünülür ve bu kuram tasarım alanında tasarım süreci ile ilişkilendirilmesi bağlamında ele alınan kuramlardan en yaygın olanıdır. Tekstil yapı teknikleri içerisinde önemli bir yere sahip olan örme, yeni teknolojiler ile sürekli gelişmekte ve bu durum örme giyim sektörünü dinamik bir yapıda tutmaktadır. Örme giyim tasarımcılarının ilham aldığı Optik Sanat, birçok tasarımcı ve markanın etkilendiği sanat akımları arasında yer almıştır. Bu çalışmada Optik Sanattan beslenen markaların ve moda tasarımcılarının örme giysi tasarımlarının bu sanat ile ilişkileri model özellikleri ile birlikte incelenmiştir. Bu araştırmanın yöntemi, nitel araştırmalarda kullanılan doküman analizidir. Araştırmadan elde edilen veriler betimsel analiz yöntemiyle incelenmiştir. Tasarımcı ve markaların örme giysi tasarımlarında Optik Sanat etkileri algı yanılsaması, şekil-zemin algısı, derinlik, hareket ve renk gibi görsel algı unsurlarının bilinçli bir şekilde bir araya getirdikleri görülmüştür.
Sosyal Bilimler Dergisi sobider, 2022
1960 sonrasında yaygınlaşan Kavramsal Sanat, yetenek yerine sınırsız yaratıcılık düşüncesini savunmuş, sanatın doğasını, geleneklerini, kurallarını ve bağlamlarını sorgulamaya başlamıştır. Kavram ve süreç odaklı gelişen yeni sanat düşüncesi, moda tasarımı alanında kavramsal yaratımın güçlenmesinde etkili olmuştur. Bu etkileşimin bir sonucu olarak "kavramsal moda tasarımı" sanatçı/tasarımcının kendini özgür ve özgün biçimde ifade edebilmesine olanak tanıyan bir alan oluşturmuştur. Kavramsal sanatçıların yaklaşımlarında olduğu gibi, moda tasarımcıları da modanın estetik niteliklerini, malzemesini, yapısını, anlamını ve teşhir gibi yönlerini sorgulamaya başlamışlardır. Geleneksel modanın yapısında bulunan temel formlar, tekstil ve beden etkileşimini vurgulayan giysi formları Kavramsal moda ile birlikte değişime uğramış, estetik ve işlevsel form anlayışı, yerini düşünceyi ön planda tutan kavramsal yaklaşıma bırakmıştır. Bu çalışmada Kavramsal moda ve Kavramsal sanatın kesiştiği noktalara dikkat çekilerek aralarında var olan bağlantılar ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Bu amaç doğrultusunda Kavramsal modanın önemli temsilcilerinden Martin Margiela, Rei Kawakubo ve Yohji Yamamoto'nun kavramsal sanatı yenilikçi çağdaş moda tasarım pratiklerine yansıtma biçimleri aktarılmıştır.
2012
ÖZETGiysilerin vücuda uyumu giysinin estetik ve fonksiyonel özelliklerini büyük ölçüde etkilemektedir. İnsan vücudu üç boyutlu bir yapıya sahiptir. Oysa günümüzde, giysi tasarımı ve uygulamaları, daha ekonomik ve hızlı olduğu için çoğunlukla iki boyutlu olarak yapılmaktadır. Drapaj yöntemi ise üç boyutlu bir giysi tasarımı yapma ve giysi kalıbı elde etme yöntemidir. Bu yöntemle, tasarımcı kumaşla tanışma olanağı bulur, tasarımlarını doğrudan model üzerinde şekillendirerek kumaş, giysi ve vücut arasındaki ilişkiyi kavrar ve böylelikle yaratıcılığını geliştirir.Bu çalışmada, öncelikle drapajın tanımı yapılmıştır. Daha sonra drapajın tarihsel süreçler boyunca kullanımı incelenmiş, günümüzde drapaj tekniğinin kullanımını açıklamak için değişik kültürlerde ve coğrafyalarda drapaj tekniği ile elde edilen ve kullanılmaya devam eden giysilere yer verilmiştir. Drapaj tekniğini etkin bir şekilde kullanan önemli giysi tasarımcıları ayrı bir bölümde incelenmiştir. Drapajın, giysi tasarımı açısı...
STAR Sanat ve Tasarım Araştırmaları Dergisi, 2020
Moda tasarımı alanı, son yıllarda yeni modellerin ve yüzeylerin tasarlanmasında, çeşitli disiplinlerden, sanat akımlarından, kuramlardan ve sosyolojik olaylardan etkilenmektedir. Bu araştırmada görsel sanatlar içinde önemli bir yere sahip olan Gestalt Algı Kuramı ve "optik yanılsama" olgusu ile onu meydana getiren unsurlar ve biçimler açısından giyside kup ve desen özelliklerinin etkisi araştırılmıştır. Araştırmada tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini Türkiye'deki üniversitelerin güzel sanatlar, mimarlık ve tasarım bölüm veya programlarındaki (Endüstri Ürünleri Tasarımı, Görsel Sanatlar ve Resim, Grafik ve Grafik Tasarımı, İç Mimarlık ve Mimarlık, Moda ve Tekstil Tasarımı) öğretim elemanları oluşturmuştur. Araştırmadan elde edilen bulgular arasında; Aynı kuplu farklı kumaş desenli elbise modelleri arasından en çok dikey ince çizgili ve balıksırtı desene sahip olanların ince, dikey ince ve kalın çizgili olanların ise uzun algılandığı tespit edilmiştir. Yatay kalın çizgili desene sahip elbisede ise algı geniştir. Desen algısında önceki öğrenme ve deneyimlerin etkili olduğu ulaşılan bazı sonuçlar arasındadır.
Moda Giyim Koleksiyonlarına Avangart ve Kalıpsal Yaklaşımlar; Yohji Yamamoto Örneği
Uluslar arası Hakemli Turkish Journal of Fashion Design and Management Dergisi (TJFDM); 2019 yılından itibaren yayınlanan, sosyal bilimler ile interdisipliner alanlarda yapılan çalışmaların yer aldığı, indekslerde taranan uluslararası hakemli dergidir. Dergi yılda "üç" sayı olarak, Dergipark üzerinden açık erişimli, online yayınlanmaktadır. Turkish Journal of Fashion Design and Management (TJFDM); is an international peerreviewed journal in the field of social sciences and field of interdiscipliner that has been indexed in databases since its first publication in 2019. TJFDM is an open access journal and it is published online three times each year. The journal can be accessed via the system of Dergipark. Dergimize yapılan atıflarda "Ege Ü. TJFDM, Moda ve Tasarım YO Dergisi" kısaltması kullanılması gerekmektedir. The title of the journal should be cited as "Ege U. TJFDM, Faculty of Fashion and Design".
Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021
Günümüzde birçok markanın ortaya çıkması ile birlikte işletmeler ve tasarımcılar moda tüketicileri ile birlikte uzun vadeli ilişki kurmak istemektedirler. İşletmeler ilişki içerisinde bulundukları moda tüketicilerinin değişen ve sürekli farklı ürünler görmek isteme ihtiyaçlarını karşılamak için sanat akımlarından yararlanma yoluna gitmişlerdir. Yapılan çalışmada Christian Dior markasının moda tüketicileri ile interaktif olarak uzun süre ilişki kurmak, hedef pazarda sürekliliği sağlamak ve ürünleri diğer markalardan farklı tasarlamak için hazırlanan tasarımlarda ilham alınan sanat akımı olan izlenimcilik incelenmiştir. Bu amaçla, Ralf Simon tarafından İzlenimcilik sanat akımından yararlanılarak hazırlanan hazır giyim tasarımlarına ve tanıtım faaliyetlerinden örneklere yer verilmiştir. Dior markasının tasarımdan sonraki evrede ürünleri moda tüketicilerine tanıtımında kullanmış olduğu defile alanlarında ve moda dergilerinde İzlenimcilik sanat akımından etkilenilerek kullanmış olduğu tanıtım faaliyetlerinden bahsedilmiştir. Araştırmada belge tarama yöntemi kullanılmış; kitap, dergi, makale ve sosyal mecralardan yararlanılmıştır. Bu bağlamda, yeni bir koleksiyon oluşturmada farklı sanat akımlarından yararlanmanın ve markanın geçmişine sahip çıkarak yeniyi geçmişten ilham alarak ortaya çıkarmanın hazır giyim işletmelerine olan katkılarının olumlu yönde olduğu anlaşılmaktadır.
Edebiyatın Sanatlararası İlişkileri, 2022
Bu çalışma, iki temel anekdot üzerinden tarihsel bir perspektifte moda ve sanat arasındaki kesişmlere odaklanmaktadır. İlk olarak hautecouture’ün kurucusu Charles Frederick Worth kısaca tanıtılmış ve tasarımcının kullandığı giysi etiketleri “aura” çerçevesinde incelenmiştir. Ardından, Worth’un biri genç bir iş adamı iken diğeri kendini kanıtlamış bir tasarımcı iken çekilmiş iki fotoğrafı kişinin bedensel görünümündeki değişimi açımlanmak amacıyla karşılaştırılmıştır. İkinci olarak, modanın kralı olarak bilinen Paul Poiret tanıtılmış ve tasarımcının Vogue dergisinin Amerika Birleşik Devletler edisyonu için 1916 yılında hazırladığı koleksiyonu “hazır nesne” kavramı çerçevesinde tasarımcının giderek büyüyen kitlsel üretim ve tüketim olgusuna kendi özgün imzasını kaybetmeden nasıl karşılık verdiğini vurgulamak amacıyla incelenmiştir. Sonuçta, bu iki anekdot ve güncel küresel moda alanı arasındaki bağlantılar kurulmuş, burdan yola çıkarak da bir moda müzesi kurulmasının ivediyetine dair bir çağrı yapılmıştır. Focusing on two key points, this study aims to illustrate crossovers of two fields, namely fashion and art, through a historical perspective. First, the father of haute couture, Charles Frederick Worth, is introduced briefly, and his cloth labels are examined by referring to the concept of "aura." Then, Worth's two pictures, one taken during his younger ages and the second taken when he was a legitimate artisan, are compared in order to highlight the transformation of one's bodily appearance. Second, the king of fashion, Paul Poiret, is introduced, and his collection prepared for American Vogue in 1916 is examined by referring to the concept of "ready-made" in order to point out how the fashion designer responded to the growing mass production and consumption by keeping his unique signature. In conclusion, a parallel between the contemporary global fashion field and these two anecdotes, and an urgent proposal for constructing a fashion museum is presented.
Sanat yazıları, 2024
Öz: Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belir9 olarak değerlendirilen izler; gerçek mekân ile kurgulanmış yüzeyde yaşanan kırılma arasındadır. Gerçeklik ve yanılsama arasında geçişler yaşayan izleyiciyi yaşadığı algı sorunundan çekip çıkaran izlerin varlığıdır. Günümüzde algı yanılsamaları ve gerçeklik kavramı sanal gerçeklikle yeniden düzenlenmektedir. YaraFlan yanılsamalar karşısında beden ve zihin ayrı şekilde konumlanır. Bu yeni dünyada gerçeği ve yanılsama olanı ayırt etmemize olanak sağlayan temas etme ve iz olgusu giderek silikleşmektedir. İki boyutlu yüzeye yapılan resimlerle görme duyumuz üzerinde yanılsamalara neden olan eserleri inceleyen çalışma örneklerini seyirci ile kurduğu etkileşim mesafesi üzerinden seçmektedir. Göz aldatma sanaFnda önemli bir yere sahip olan ancak uygulama yüzeyi olarak tavan ya da duvar tercih etmeyen örneklerle gerçeğe öykünme süreci farklı bir boyuta evrilir. Bu bağlamda Norbertus'un eserleri mekân yüzeyine dokunmadan aldatma niteliği taşırlar. Hareke9n yaraOğı algısal kırılma ve dokunmanın devreye girmesiyle aldatmacanın farkına varan seyirci sahnenin gerçek dışı olduğunu anlayarak yanılsamaya ait izleri bulma arayışına girer.
Journal of Turkish Studies, 2018
This article was checked by iThenticate. * Bu çalışma, "Hazır Giyim İşletmelerinin Tasarım Yaklaşımlarının Yönetici Ve Tasarımcı Bağlamında Değerlendirilmesi" konulu yüksek lisans tezinden alıntılanmıştır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Journal of International Scientific Researches, 2019
SANATTA TROMPE L'OEİL TARTIŞMALARI: WİLLİAM M. DA-VİS’İN “BİR TABLO ARKASI” VE ANDY WARHOL’UN “BRİLLO KUTUSU” ÖRNEKLERİ, 2020
3. Uluslararası Sanat Sempozyumu , 2019
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dergisi, 2015
TURKISH JOURNAL OF MARKETING, 2020
OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 2019
International Multidisciplinary Women Congress, 14-16 Sept. 2009, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir, 2010
Intermedia International e-journal, 2016
Sanat ve İnsan Dergisi, 2023
ULUSLARARASI ZANAATTAN SANATA KONGRE VE JÜRİLİ KARMA SERGİSİ 2021, 2021
Akdeniz üniversitesi iletişim fakültesi dergisi, 2013
Meltem �zmir akdeniz akademisi dergisi, 2020
Sanat ve Tasarım Dergisi, 2017
SOCIAL MENTALITY AND RESEARCHER THINKERS JOURNAL, 2022
Anadolu Üniversitesi Sanat & Tasarım Dergisi, 2018
Akdeniz Sanat Dergisi, 2014
Art-e Sanat Dergisi, 2019
e-Journal of New World Sciences Academy, 2014