Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
14 pages
1 file
Eğlence olgusu insanlık tarihi kadar eskidir. Eğlence unsurlarının başında müzik gelmektedir. Tarih boyunca bütün toplumlarda musiki var olmuştur. İslamiyet’ten sonra da İslam devletlerinde müzik önemli yer tutmuştur. Türkiye Selçukluları da musiki hayatını canlı tutan devletlerden biridir. Bu dönemde Anadolu’da hem devlet hayatında, hem de bireylerin hayatında musiki canlı bir süreç yaşamıştır. Bu çalışmamızda, devlet törenlerinde uygulanan resmi müzik ile dini musiki kapsam dışı bırakılacak, tamamen Selçuklular döneminde Anadolu’da eğlence müziğinin durumu ile ilgili tespitlerde bulunulacaktır.
2019
Çalışmamız, "Timurlularda Eğlence" kültürünü ele almaktadır. Bununla birlikte eğlence kültürüyle bağlantılı olarak Timurlular döneminin bilim ve sanata verdiği değer, dönemin yetiştirdiği ünlü sanatkârların eğlence kültürüne katkıları da çalışmamızın içersinde yer almıştır. Maksadımız Timurlular döneminde sarayın ve halkın eğlence kültürüne ne kadar değer verdiğini ve Timurlular döneminin en önemli iki şehri: "Semerkand ve Herât"'ın sosyal ve eğlence yaşamlarını doğru anlayabilmektir. Yine çalışmamızın önemli başlıklarından biri Timurlular zamanında müziğin; halkın yaşamındaki, eğlence kültüründeki yeri ve Timurlular döneminde yetişen ünlü müzisyenleri tanıyabilmektir. Timur İmparatorluğu'nun kurucusu Emîr Timur ile başlayan ve diğer mirzâlarla devam eden sanata, sanatçıya ve eğlence kültürüne duyulan ilginin zirveye ulaşması XV. Yüzyıla "Timur Rönesansı" denmesinin haklı bir sebebi olarak çalışmamızda yer almıştır. Bu çalışmamızda temel gâye, "Timurlularda Eğlence" konusu ile ilgili sınırlı sayıdaki kaynağa ek bir katkı sunmaktır.
2013
Tarihi mekânlar yerlesim birimlerinin varolus surecinde vucut bulan, ahzi mevki ettigi yerin butununu yansitan canli hafizalardir. Bu cumleden meydanlar, sehrin tasavvur edilebilen kimligini yansitan muhtelif zihinlerin musterek mekânlaridir. Şehrin ruhunu tasiyan meydanlarda, medeniyetin hayat bulmasi ile medeni kulturun idraki sunulur. Toplum hayatinin onemli bir yapisi olan meydanlarin tarihi yeni degildir. Neredeyse yerlesim birimlerinin olusumu ile muasir; bunyesinde barindirdigi diger tesekkuller kadar eskidir. Selcuklu sehirlerini teskil eden temel unsurlardan biri de “meydan”dir. Meydan, Selcuklu sehirlerinde Selcuklu hukumdarlarindan reayaya her kesimden insani bulusturan bir nevi sehir kulturunun bileseni olarak temayuz eder. Bu makalede Horasan ve bilhassa Anadolu cografyasinda Selcuklular tarafindan yapilandirilan sehirlerde vaki olan meydan’a dairler ozellikleri ile metodsal cercevede incelenmeye calisilmistir. Boylece siyasi, sosyal tum tarihi gelismelere bu pencereden...
Türklerde aile en önemli kültür unsurlarından biri sayılmaktadır. Düğün merasimleri ise bir evladın kendi ailesini oluşturmasında ilk adımdır. Evlilik için yapılan düğünler dışında Türklerin Đslamiyet'i kabulünden sonraki süreç için sünnet törenleri de düğün şeklinde düzenlenmiştir. Bu nedenle sosyolojik açıdan son derece öneme haiz olan düğün, aynı zamanda eğlence kültürünün bir parçası olarak, insanların güzel zaman geçirdikleri şenlik alanlarına dönüşmektedir. Düğünlerde yemekler verilmekte, şarkılar söylenmekte ve çeşitli oyunlar düzenlenmektedir. Toplumun her sınıfından insanların katılımı söz konusu olan düğünler, bu yapısı ile Türk toplumunda kaynaştırıcı bir özelliğe de sahiptir.
Belleten, 2018
Tarihsel müzikoloji, yazılı tarihi kaynaklar kadar, geçmiş dönemler hakkında ipuçları barındıran her türlü materyalden faydalanır. Araştırılan döneme ilişkin resim, heykel, mimari eserler gibi seramikler ve seramik dekorları da tarihsel müzikolojinin araştırma alanına girer. Bilhassa Büyük Selçuklulara ilişkin pek çok eser ve yazılı kaynağın tahribata uğradığı göz önünde bulundurulduğunda, bu seramiklerle günümüze taşınan bilgileri okumak, daha da önemli olmaktadır. Günümüzde kullanımı son derece azalmış olan, ancak Türk müzik tarihinde milattan önceki dönemlere kadar takip edebildiğimiz "çeng"in Selçuklu seramiklerinde yer alma durumuna ilişkin gerçekleştirdiğimiz bu araştırmada, dünyadaki çeşitli müze ve koleksiyonlardan edinmiş olduğumuz Selçuklu seramiklerinde yer alan çeng çalgıları tespit edilmiştir. Çalışmanın sonucunda, Selçuklu dönemi çenglerinin açık ve köşeli arplar sınıfına dâhil, kasnağı işlemeli ve farklı burguluk özelliklerine sahip bir çalgı olduğu görülmüş...
2016
Bu araştırma, Selçuklu Türkiyesi'nin sosyal ve kültürel hayatını, Mevlânâ'nın eserleri ile diğer Mevlevî kaynaklarına dayanarak incelemektedir. Siyasî tarihinin yerli kaynakları bile sınırlı olan bu dönemin sosyal tarihi için bu kaynaklar, büyük bir boşluğu doldurur. Mevlânâ ve Mevlevîler Selçuklu toplumunun nüfuzlu bir kesitini oluşturmalarının yanısıra, bize bıraktıkları eserler de dönemin sosyal, dinî ve kültürel hayatını, anlayışını nispeten bize aktarabilecek mahiyettedirler. Bu eserlerin konuları esasta İslam tasavvufu ise de, yazıldıkları zaman ve mekândan ayrı düşünelemeyeceği ve kaynak yetersizliği dikkate alındığında önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Bu eserlere dayanarak bir yandan Mevlevîlerin yaşayışları, yöneticiler ve toplumun muhtelif kesimleriyle ilişkileri, diğer yandan da Selçuklu toplumunun sosyal ve kültürel hayatına dair unsurlar tespit edilmeye çalışılmıştır. Keza dönemin meslekleri, mutfak ve beslenme, giyim kuşam ve süslenme kültürleri ile müzik ve semâ konuları hakkındaki bilgiler de tahlil edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Mevlânâ, Mevlevîler, Türkiye Selçukluları, Sosyal Hayat, Meslekler, Mutfak ve Beslenme, Giyim Kuşam ve Süslenme, Müzik ve Semâ. This study focuses on the social and cultural life of the Saljuqs Turkey with reference to the work of Mawlana Jalal al Din Rumi and other Mawlawi sources. These sources are of great significance in terms of social history, as there are very limited number of local sources reflecting even the political history of the age. Mawlana and Mawlawis not only constituted an influential part of the society, but also, the literary work they produced contained a considerable amount of valuable information that shed light to the time in terms of social, religious and cultural aspects. Though these work were mainly about Islamic mysticism but still, taking into account the scarcity of sources, they were considered to be more important. Based on these works, some inferences have been made related to the Mawlawi lifestyle, their relationship with the administrations and other groups in society. In addition, some features on the social and political life of the Saljuqs have been spotted. What's more, the information about the of the time, as well as the cooking, dressing and adorment practices together with music and sema' have been studied and analyzed. Keywords: Mawlana Jalal al Din Rumi, Mawlawis, Rum Saljuqs, social life, craftmenships, cooking, dressing and adorment, music and sema'.
Selçuklu sanatının İslâm medeniyeti ve sanatına tesirlerinin oldukça etkili olduğu görülmektedir. Elbette Selçuklu devletinin kurulduğu bölge coğrafya olarak ele alınacak olduğunda, hem islâm medeniyeti hem Îrânî halkın sanatı, Selçukluların kendi kültür ve medeniyetine etkileri olmuştur. Bu hususta en dikkat çekici örnekler islâm mimari yapısında bulunmayan, Selçuklu ile birlikte dini mimari yapıların özellikle ön cephesinde kullanılan hayvan figürleri baskın olarak görülmektedir. Heykel ve resimler ilgili el yazmalarında da görülen ve İslâm'da özellikle dini yapılarda bulunmayan heykel ve resimler putlaştırma konusunda sakıncalı olduğu halde Mâverdî'nin eseri "Edebü'd-Dünyâ ve'd-Dîn" de görüşlerine dayanarak ve diğer fakihlerinde çoğu, bu betimleme konusunda Kur'an'da haram olduğuna dair âyet bulunmadığını öne sürerek haram ve yasak olmadığı görüşünde vakıf oldular. Selçuklu sivil ve dini mimarilerde süsleme sanatlarında geometrik, bitkisel, paleografik ve zoomorfik süslemeler ile betimlemelerin sakıncalı olmadığı kanısına varmışlarıdır. Oldukça geniş sahalara yayılmasıyla ve resim sanatı hususunda resim okullarının ilk defa Selçuklu döneminde kurulmasıyla da bu üslûp yaygınlaşmıştır. Bununla ilintili olarak resimli el yazmaları da önem kazanmıştır. Selçuklu Devleti'nin hüküm sürdüğü dönemlerde diğer etnik unsurları; İran, Irak, Küçük Asya'da bulunan sanat ve zanaatkârları himaye etmeleri, bu hususta ehemmiyet göstermeleri, Selçuklu sanatının gelişmesinde ve islâm sanatının da etkilenmesinde önemli rol oynamıştır. Şunu belirtmek gerekir ki Selçuklularda görülen Türk sanatının geçmişi M.Ö Orta Asya dönemlerine kadar götürülebilmektedir. Selçuklu sanatının köklerine bakıldığı zaman kullanılan figürlerde; mimari, sivil mimari, kap-kaçak gibi süsleme sanatında görülen figürlerde, Türklere mahsus Avrasya bozkırlarında gelişen "Hayvan Üslûbu" sanatının etkileri olduğu açıkça görülmektedir. Hayvan mücadeleleri sahnelerin bulunduğu bu üslûp Türk sanatının en belirgin özelliği olup birçok Türk toplumunun sanatında büyük ölçüde yer verilmiştir. Ayrıca Selçuklu dönemlerine ait el yazmaları içerisinde bulunan minyatürlerin kökleri ise Uygur Minyatür sanatının etkileriyle ortaya çıkmıştır. İncelenen makalede, Selçuklu devletinin Manihaizm, Zerdüştlük, Budizm gibi inançların Selçukluların medeniyeti ve sanatında etkileri olmadığına dikkat çekilmektedir. Fakat görüyoruz ki birçok araştırmada bu minyatür sanatlarının Uygurların etkisiyle olduğu ki 1
History Studies International Journal of History, 2014
Şükrü Aktaş History Studies www.historystudies.net 489 14 / 3 Çalışmada klasik Çin tarih metinlerinden olan Tong Dian'den (通典) ağırlıklı olmak üzere Yeni Tang Tarihi (新唐書) ve Eski Tang Tarihi'nden (舊唐書) de istifade edilmiştir. Klasik metinlerden alıntılanan tümce ve deliller asıl halleri ile (繁體) kullanılmıştır. Çalışma içerisinde kullanılan Xueyantuo ismini Sir Tarduş, Seyanto'ları, Türk Kağanlığı ismi, Göktürk'ler veya Köktürk'ler ile Çin dilindeki karşılığı olan Tujue Hanguo'yu ifade etmektedir. Ayrıca makalede, Xueyantuo örneğinde olduğu üzere, tüm Çince sözcükler Pinyin (拼音) sistemi ile kullanılmıştır.
Journal of History Culture and Art Research, 2012
Bilindiği gibi Selçuklular, Sünnî ekollerden Hanefîlik mezhebine mensupturlar. Hanefîlerin önemli bir kısmı Maturidîlik ortaya çıkmadan önce Mu'tezile mezhebinin görüşlerini kabul etmiştir. Hanefîliğin rey ekolü olması, bu konuda önemli bir rol oynamıştır. Dönemin kaynaklarının verdiği bilgilere göre, özellikle Harezm bölgesi Hanefîleri aynı zamanda Mu'tezile'ye mensupturlar. Bu nedenle başta Harezm bölgesinden olmak üzere, Horasan ve Maveraünnehir bölgesinden çok sayıda Hanefî-Mutezilî alim, özellikle Moğol istilası önünden kaçarak Anadolu'ya gelmiştir. Ayrıca, bazı Selçuklu sultanları da Hanefîlikle birlikte Mu'tezile mezhebine mensup olmuşlardır. Böylece Anadolu'da Mu'tezile ekolü ortaya çıkmıştır. Ancak çeşitli sebeplerle bu ekol kendini gösterememiştir. Makalemizde bunun nedenleri üzerinde de durulmuştur.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Arastirmax Scientific Publication Index, 2017
Kütüphane arşiv ve müze araştırmaları dergisi, 2024
TUNCELİ’DE BAĞLAMA/SAZ YAPIMI VE MÜZİK KÜLTÜRÜ ÜZERİNE BİR ALAN ARAŞTIRMASI, 2020
Anadolu Selçukluları Döneminde Kültür ve Edebiyat, 2020
Motif Akademi Halk Bilimi Dergisi, 2020
Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, 2019
Türklük Bilimi Araştırmaları, 2017
Tanzimat ve Edebiyat-I Cedide Romanında Batılı Bir Eğlence Kültürü: Balo, 2015
Necmettin Erbakan Üniversitesi Yayınları: 52 I. Uluslararası Selçuklu Tarihi Coğrafyası Sempozyumu Bildiri Kitabı Suriye, Irak , Filistin I. International Seljuk Historical Geography Symposium Proceedings Book Syria, Iraq, Palestine
Akademik tarih ve düşünce dergisi, 2014
Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, 2014
… Geçmişten Günümüze Selçuk Sempozyumu,(4-6 Eylül …, 1997