Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
178 pages
1 file
Medyada bir geçiş dönemi yaşandığını söyleyebiliriz. Bir başka değişle, bireyler hem geleneksel medya olarak tanımladığımız gazeteyi, televizyonu ve radyoyu takip ediyor, hem de yeni medya düzeni dediğimiz online haber sitelerini, forumları ve sosyal ağları. Bu çalışma sosyal ve geleneksel medyanın habercilik açısından farklarını ortaya koyarak, haber dilinin ve gündem yaratmanın sosyal medyada nasıl farklılaştığına odaklanmaktır. Aynı haberi okuyan bireyler kendilerine göre farklı anlamlar çıkarabilirler. Ancak mizahi haberleriyle bilinen Zaytung internet sitesi yaptığı "uydurma" ve "doğru" olmayan haberler ile birçok insanı etkileyebiliyor. Bu araştırmada Zaytung internet sitesi örneği ele alınarak, gerçek dışı haberlerin istendiğinde profesyonel bir haber dili kullanarak nasıl insanları etkileyebildiği ortaya kondu. Zaytung sitesinde yayımlanan 60 haber incelenerek, geleneksel medyadaki haber dili, değerleri ve farkları bulundu. Yapılan araştırma sonrası Zaytung sitesinin gündemi yakından takip ettiği için birçok insanın ilgisini çektiği ve günlük 30 binin üzerinde ziyaretçi sayısına ulaştığı tespit edilmiştir. Haber dilini profesyonel haberciler gibi kullanan sitedeki yazarlar, bu yolla etkilerini artıyorlar.
Her hakkı saklıdır. Yazarından ve yayınevinden yazılı izin alınmaksızın bu kitabın fotokopi veya diğer yollarla kısmen veya tamamen çoğaltılması, basılması ve yayınlanması yasaktır. Aksine davranış, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince, 5 yıla kadar hapis ve adli para cezaları ile fotokopi ve basım aletlerine el konulmasını gerektirir.
Turkish Studies, 2015
Tenkit, Batıda çok önceden beri varlığını sürdüren bir inceleme yöntemidir. Bu çalışma ile Tanzimat edebiyatının tenkit anlayışı, dönem sanatçılarından ve bu evredeki eleştirel eserlerden hareketle ortaya konulmaya çalışılmıştır. İlk etapta Türk ve Batı edebiyatındaki tenkit kavramları ve bu kavramların ifade ettiği anlamlar izah edilmiştir. Yirminci yüzyıla kadar Batı edebiyatında özellikle Eski Yunan ve Roma devirlerini kapsayan klasik tenkit, Aristo ve Eflatun’un sanat hakkındaki düşüncelerini ve yine Aristo’nun günümüz tenkit anlayışına da temel oluşturan ilk metotlu tenkit anlayışını içerir. Ortaçağdan başlayarak 17 ve 18. yüzyıla gelindiğinde ise Neoklasik tenkidin etkisi görülür ancak 19. yüzyıla gelindiğinde Neoklasizm’e tepki olan ve Herder ile Goethe’nin geliştirdiği Romantik tenkit anlayışı benimsenmiş olur. Batı edebiyatında olduğu gibi Divan edebiyatında da tenkit mevcuttur. Klasik edebiyatta yapılan tenkidin, nazari tenkit anlayışından daha çok pratik tenkit biçiminde olduğu görülür. Bunun en önemli sebepleri olarak Arap ve Fars edebiyatlarının temel alınarak oluşturulan Divan edebiyatının değiştirilemez olarak düşünülen birtakım kurallarının varlığı, bu dönem sanatçılarının ve eserlerinin kutsiliğine inanılmasıdır. Bir kültürün edebiyatına yön veren, onu geliştiren en önemli etkenlerden biri yapıcı ve yenilikçi bir tenkit anlayışıdır. Daha çok öznel düşünceleri temel alan Tanzimat edebiyatının birinci dönem sanatçıları, edebiyat anlayışlarında olduğu gibi tenkitte de sosyal faydacılığı esas almışlardır. Tanzimat’ın ikinci dönem sanatçıları ise eleştirel anlayışlarını, birinci dönem sanatçılarına göre daha nesnel ve Batılı bir düzlemde gerçekleştirmiş, belirli kriterlere dayandırmışlardır. Bu bağlamda Recaizade Mahmut Ekrem, Takdir-i Elhân ve Talim-i Edebiyat adlı eserleriyle önemli bir yere sahip olmuştur. Onun teorik görüşleri, sanat hakkında olduğu gibi tenkit algısı üzerinde de son derece büyük öneme sahiptir. Nazari görüşlere sahip önemli olan Ekrem Bey, Fransız eleştirisini önemser ve görüşlerini bu çizgide temellendirir. Edebiyatımıza ilk tenkitli biyografiyi kazandıran Beşir Fuat’ın da tenkide, Ekrem gibi nesnel yaklaştığı görülür. Beşir Fuat ile edebî düzlemde yazışmaları olan ve bunları İntikad’da bir araya getiren Muallim Naci, tenkit anlayışında gelenekçi bir tutum sergilemiştir. Yanlış ve basit kelime kullanımı üzerinde durarak yeni bir tarz olan “kelime eleştirisi” anlayışını geliştirir. Bu nedenle Naci’nin, edebî tenkit konusunda genellikle dil hususiyetleri ve biçimsel hususiyetler üzerinde durduğu görülür. Yeni edebiyatta ilk sayılabilecek tenkit örneğini veren ve eskiye karşı yeniyi savunan Şinâsi, tenkitlerini genellikle eserleri ile ortaya koyar. Edebiyatta sosyal faydacılığı kendine vazife edinen Namık Kemal, ilk büyük tenkitçimizdir. Yeni ve sade bir dilin gerekliliğine inanan bu eleştirmen, “Lisân-ı Osmaninin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahazatı Şâmildir” isimli makalesinde dil hassasiyetini, “Mukaddeme-i Celâl”de dilin manasının doğru ve sağlam anlaşılması gerektiğini belirtir. Eski ve Yeni edebiyatçılar arasındaki görüş ayrılıklarını ilginç benzetmelerle dile getiren Namık Kemal, sert eleştirileriyle dikkat çeker. Ziya Paşa ise övünülecek şiirin yeniliklerle dolu olması gerektiğine inanır, ancak edebiyat anlayışı içinde eski-yeni ikilemi yaşar. Bu durumu “Şiir ve İnşa” makalesi ile Harabat adlı antolojisinde kaleme aldığı yazılarla görmek mümkündür. Tanzimat’ın ikinci nesli ise tenkidi daha çok eser ve edebiyat düzlemine çeker, böylece nesnel olana yaklaşılır.
BEYSEHIR SELCUKLU 1st INTERNATIONAL CONFERENCE ON HUMANITY AND SOCIAL SCIENCES, 2024
Bilimde yaşanan gelişmeler topluma, temel bilimsel bilgiler sunmasının yanında bireylerin etik ve kültürel değerleri üzerinde ikilemler yaratan bir süreci de beraberinde getirmektedir. Bilim-teknoloji-toplum ilişkisini içeren sosyo-bilimsel konular eğitim alanında önemli bir yere sahip olup tek yönlü bir süreç olmamakla birlikte içerisine argümantasyon ve farklı teknikler dahil edildiğinde öğrencilerin nitelikli birer bireyler olarak yetişmelerine yardımcı olacak önemli bir araç haline gelmektedir. Çalışmanın amacı “Uzay Kirliliği” konusunun öğretimine ilişkin birçok yaklaşımı içerisinde barındıran örnek bir etkinliğin Fen Bilgisi öğretmen adaylarına uygulanarak konuyu farklı boyutlardan ele almalarına, buna ek olarak sürecin düşünerek, yaşayarak öğretilmesi amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda araştırma kapsamında 90 dakika süren bir etkinlik geliştirilmiş ve etkinliğin uygulama süreci, sürece ilişkin örneklerine yer verilmiştir. Etkinlik uygulama sürecinin ilk basamağında öğretmen adaylarının ön bilgileri keşfedilmektedir. İkinci basamakta “Uzay Kirliliği” ile ilgili video izletimi uygulanmaktadır. Üçüncü basamakta konu hakkında altı şapkalı düşünme tekniği yardımıyla öğretmen adaylarının görüş geliştirmeleri istenerek farklı bakış açılarına sahip olmaları sağlanır. Dördüncü basamakta konu ile ilgili görüşlerine göre gruplara ayırma işlemi yapılır ve beşinci aşamada gruplar argümantasyon süreci ile görüşlerini tartışırlar. Son basamakta ise öğretmen adayları etkinliği değerlendirerek sürece katkı sağlarlar. Çalışma sonunda öğretmen adaylarının tamamına yakınının etkinlik ile ilgili olumlu görüş bildirdikleri, faydalı, verimli, eğlenceli bir etkinlik olduğunu farklı bakış açılarına sahip olmayı ve olaylara farklı açılardan bakmayı sağladıklarını bildirmişlerdir. Buna ek olarak empati, yaratıcılık, düşünme becerilerine, iletişim becerilerine katkı sağladıklarını belirtmişlerdir. Etkinliğin farklı sosyo-bilimsel konularla yapılması hem araştırmacılar hem de etkinliğe dahil olan öğretmen adayları tarafından ilerideki araştırmacılara önerilmektedir.
ASEAD 8. ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER SEMPOZYUMU 20-22 Kasım Hamburg – ALMANYA, 2021
İnsanın uzaya olan ilgisi tarih öncesi dönemlere kadar uzanmaktadır. Zaman içinde insan, sonsuz bilinmezlik ile ilgili merakını gidermeye yönelik başarılı ve başarısız sayısız çalışma yapmıştır. İnsanın, uzayı keşfetmeye yönelik bu çabaları neticesinde günümüzde uzaya yolculuklar yapılabilmektedir. Uzay araştırmalarının ve bu alanda geliştirilen teknolojilerin ilk amacı turizm olmasa da zaman içinde turizm de bir amaç haline gelmiştir. Nitekim, turizmin yeni şafağı olarak da adlandırılabilecek uzay turizmi kapsamında bugün yörünge altı ve yörüngesel uçuşlar gerçekleştirilebilmektedir. Geniş literatür taramasına dayanan çalışma, uzay araştırmalarının kronolojisi, uzay turizminin gelişimi, uzay turizminin avantaj ve dezavantajları ve uzay turizminin geleceğine yönelik öngörüler incelenerek uzay turizminin durumu genel hatlarıyla değerlendirme amacını taşımaktadır.
İNİF E-DERGİ, 2023
Yeni medya teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte internet, en önemli tüketim alanlarından biri haline gelmiştir. Yeni teknolojiler, tüketimde "sembolik değiş tokuşun" daha hızlı bir şekilde gerçekleşmesini sağlarken, online alışveriş yapanlar arasında etkileşimi mümkün kılarak, bireylerin değer biçme yapılarını da yeniden şekillendirmektedir. Günümüzde blockchain tabanlı Metaverse kapsamında oluşturulan hipergerçeklikte, tüketicilerin ilgili ürünü evlerinin konforunda, sanki fiziksel olarak mağazaya gitmişler gibi, 360 derece deneyimlemesi olasıdır. Bu noktada, tüketici geribildirimi de 'anda' eşzamanlı olarak alınabilmektedir; dolayısıyla ürün kişiselleştirmelerine de imkan tanınmaktadır. Metaverse içerisinde; fiziksel gerçeklik dijital kurguyla harmanlanarak, evren ötesi denilen siber alanda, çağımızın 'üretüketicisiyle' (prosumer) buluşmaktadır. Tüketim sürecinin her mecraya, ortama, zamana uygun şekilde yeniden şekillendirilebilmesi, özellikle bu alanda yeni medya teknolojilerinin sunduğu tüm imkanların kullanılmasını mümkün kılmıştır. Bu çalışma kapsamında; sanal gerçeklik teknolojileri ile kullanıcılarına karma gerçeklik (mixed reality) deneyimi sunan ve ilk sanal gerçeklik müzik-eğlence platformu olarak konumlandırılan "CEEK" ele alınarak, medyanın hipergerçeklik çağında nasıl tüketilmeye başlandığı Jean Baudrillard'ın "Simülasyon Kuramı" kapsamında irdelenecektir. Bu bağlamda, alanındaki ilk örnek olması sebebi ile CEEK platformu örnek vaka çalışması olarak seçilmiştir. Araştırmanın bulguları arasında; platformda sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojileri ile yaratılan "doğrudan katılımcı deneyimi" sayesinde bireylerin ortak deneyim simülasyonları içerisine girdikleri saptanmıştır. Platform kapsamında ünlü iş insanları çeşitli eğitimler vermekte, konserler düzenlenmekte, çeşitli eğlence programları gösterilmektedir. Deneyim esnasında sanal gerçeklik gözlüğü kullanımının bireylerin kendi evlerinden Dubai çöllerindeki canlı bir konsere ya da Amerikan ligindeki canlı bir spor etkinliğine sanal olarak katılmalarının mümkün olduğu ve hatta zamanda geriye gidilerek kayda alınmış herhangi bir konser, etkinlik, festival gibi içeriklere de sanal gerçeklik gözlüğü kullanılarak sanki o tarihte oradaymış gibi katılmanın mümkün olduğu gözlemlenmiştir. Platformun kullanıcılarına sunduğu "ortak deneyim simülasyonu", herhangi bir kodlama bilgisi olmadan onların da sanal gerçeklik üretimine dahil olmalarını sağlıyor. Böylece, platform katılımcıları, sunulan "hiper-gerçeklik" içindeki dijital "yaşamlarının" her alanında "üretüketici" kimliklerini koruyabilmektedirler.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
THE ROLE OF COMMUNİCATİON IN A TRANSFORMİNG WORLD INTERNATIONAL SYMPOSİUM, 2018
Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2023
Türkiye'nin Uzay Alanındaki Çalışmaları, 2019
MAZLÛM’UN YÛSUF U ZÜLEYHÂSI’NDA CİNSELLİK, 2018
International Journal of Social Sciences, 2022
mikrobiyolbul.com
IKSAD Publishing House, 2020
TÜRKİYE’DEKİ HABER MERKEZLERİNDE YAPAY ZEKÂ TEKNOLOJİLERİ: GAZETECİ DENEYİMLERİ VE ALGISI, 2023