Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2021, ULUSLARARASI YAKUTÇA ARAŞTIRMALARI
…
28 pages
1 file
Yakutça da, Çuvaşça gibi, en eskicil ve periferik Türk dillerinden biri olmasına rağmen Çuvaşçayla birlikte araştırmacıların ilgisini en erken çeken Türk dilleri arasındadır. Batılı araştırmacıların Yakutçaya ilgileri görece geç olsa da, Rus akademisyenlerin Sovyet öncesi dönemden başlayarak Yakutçanın dil bilgisi ve söz varlığı üzerine hâlâ güncelliğini koruyan çalışmaları vardır.
Nobel, 2021
Elinizdeki kitap, Hacettepe Üniversitesi, Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümünün, kuruluşundan beri her yıl düzenlemekte olduğu Türk Dilbiliminde Tanımlama ve Belgeleme üst başlıklı uluslararası toplantıların yedincisi olan ve 17-18 Ekim 2019 tarihinde düzenlenmiş bulunan Uluslararası Yakutça Araştırmaları Çalıştayı’nda sunulmuş bildirilerden oluşmaktadır.
Öz Bu çalışma, yazarlarının dünyanın diğer bölgeleri için daha önceden yap-mış oldukları Türkiye'nin yumuşak gücünü ve kamu diplomasisi uygulamala-rının analizini Orta Asya bölgesine de uyarlayan bir yaklaşımla gerçekleştiril-miştir. Çalışmada Doğu Türkistan'ı Moğolistan'ı ve Afganistan'ı kapsayan ge-niş bölge değil sadece eski Sovyet cumhuriyetleri olan Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan'ın olduğu dar anlamdaki Orta Asya coğrafyası baz alınmıştır. Türkiye'nin güçlü bağlara sahip olduğu Orta Asya bölgesine yönelik Kamu Diplomasisi faaliyetlerinin neler olduğu ve nasıl yürütüldüğü sorusuna cevap aranmaya çalışılmıştır. Yapılan çalışmaların etkinliği ve verimliliği irdelenmiş, daha iyi olabilir mi? sorusu incelenmiştir. Sovyetler Birliği'nin dağıldığı 1991 yılından bu yana geçen çeyrek asırlık dönemin analizi, gelinen nokta itibariyle ve ülkeler bazında tek tek değerlendirilmiştir. Bu analiz ağırlıklı olarak TİKA, DİB, Yunus Emre Kültür Merkezi, TÜRKSOY, YTB, THY gibi kamu diplomasi-si kurumlarının faaliyetleri üzerinden yapılmıştır. Çalışma, literatür taraması; kurumların resmi internet sayfalarının, raporlarının ve yayınlarının taranması ve kurumların faaliyetlerinin basında taranması gibi yöntemler kullanılarak yapılmıştır. Ayrıca yazarların farklı zaman ve amaçlarla bölgede bulundukları dönemlerdeki gözlemlerine de yer verilmiştir. Bu bağlamda çalışma Orta Asya coğrafyasının tanımın tarihsel değişimini ve bölgenin jeopolitik önemine de değinilen uzun bir giriş, bunu izleyen beş ülkenin tek tek değerlendirildiği ikinci bir bölüm ve genel değerlendirme ve önerilerin yer aldığı bir sonuç kısmından oluşmaktadır.
Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 2019
Öz. Refleksif modernleşme, ikinci modernite, kozmopolitanlaşma ve dünya risk toplumu kuramlarının öncülerinden ve Uluslararası İlişkiler alanında özellikle risk toplumu üzerine çalışmalarıyla bilinen sosyolog Ulrich Beck, Uluslararası İlişkiler yazımının tarihsel olarak ulusal durum tasavvuru üzerine inşa edildiğini, metodolojik ulusçuluğun alana içkin bir pratik olduğunu ve bunun ötesine geçmek için kozmopolitan bir metodoloji takip edilmesi gerektiğini savunmaktadır. Buradan hareketle bu çalışma metodolojik ulusçuluğun Uluslararası İlişkiler alanındaki içkin konumuna yönelik bir sorgu oluşturmakta, Ulrich Beck’in kozmopolitan sosyolojisinin ve metodolojik kozmopolitanizminin ilgili yanlışın ötesine geçmek için sunduğu araçları ve imkânları tartışmakta ve bu minvalde Beckçi kozmopolitanizmin alanda mevcut analiz birimleri ve kategorileri için öngördüğü değişim ve dönüşümleri tartışmaktadır. Çalışma, önerilen kozmopolitan dönüşümün anlamını genelde Uluslararası İlişkiler, özelde de Ulusötesi İlişkiler ve Dış Politika çalışmaları alanları için ayrı ayrı sorgularken, kozmopolitan yaklaşımın metodolojik ulusçuluğu ve onun getirdiği indirgemeci sorunları aşarak ilgili alanlara, temel araştırma kategorileri olan ulusalı, uluslararasını, ve küreseli ulusötesi nitelikli yapılar ve ilişkiler olarak yeniden tanımlama ve bu minvalde inceleme imkanı sunduğunu savunmaktadır. ----------------------------------------------------------------------------------------- Abstract. - A Beckian critique of the International - . The sociologist Ulrich Beck – a pioneering figure in reflexive modernism, second modernity, cosmopolitanization and world risk society, and the scholar known within the International Relations (IR) by his works on risk society – argued that IR has retrospectively been built on the premises of the national condition, thus methodological nationalism is an intrinsic practice within the field, and to go beyond it a cosmopolitan methodology shall be embraced. Based on this, this paper explores the intrinsic position of methodological nationalism within IR, discusses about the means and opportunities Ulrich Beck’s cosmopolitan sociology and methodology present in going beyond such misconduct and in this manner reflects on the changes and transformations the Beckian cosmopolitanism prescribes for the units and categories of analysis within the field. This paper, while examining the meaning of such transformation for IR in general and for transnational relations and foreign policy studies in specific, argues that the cosmopolitan approach, through going beyond methodological nationalism and beyond the problems of reductionism accompanying it, offers opportunities for the relevant fields of redefining the national, international, transnational and global as transnational structures and relations and of accordingly analysing them.
Western Philosophy is a product of a systematized worldview of western traditions. It makes sense to collect and call different cultures and traditions under the title of western philosophy. Even it has inspirations from east; depending on its being more "developed" it is supposed to have some distinct characteristics. On the other hand east has also its own traditions and worldview. However it has been questioned whether there is a common characteristic which is scientific and philosophical to call eastern. East is accused of not having a philosophical nature like west. To bridge the far distance between east and west it is helpful to examine both cultures by the same concepts and principles. In this paper Alparslan Açıkgenç's "worldview" thesis with the comparative studies are assessed in order to find the common ground of Eastern philosophy. It is thought that east has its own scientific and philosophical characteristics like west but the basic foundational concepts vary considering the different styles of "worldviews" in different "life worlds".
Araştırmada, ülkemizde iç göçün ortaya çıkış nedenlerinin tarihsel koşullar altında incelenmesi ve iç göçün doğurduğu sonuçların 'kentsel etkiler' bağlamında belirlenmesi amaçlanmıştır.
Türk dilinin ve kültürünün en önemli yapıtaşlarından biri Kaşgarlı Mahmud'un 1074 yılında yazımını tamamlayarak Ebûl Kasım Abdullah'a sunduğu "Divânü Lûgati't-Türk (DLT)" adlı eseridir. Bu bağlamda, Kaşgarlı Mahmud'un eserine sadece bir "sözlük" olarak bakmak, DLT'nin derinlemesine incelenmesiyle fark edilebilecek pek çok değerli bilginin göz ardı edilmesine sebep olacaktır. Bu sebeptendir ki Kaşgarlı'nın eseri tek yönlü olarak değerlendirilmemelidir. Eser, başta dil bilimi olmak üzere, pedagojik, sosyolojik, coğrafî, tarihî ve iktisadî alanın uzmanları tarafından tekrar tekrar incelenip farklı açılardan değerlendirilerek bütün unsurlarıyla derinlemesine incelenmeli ve eserden gerektiği ölçüde yararlanılması gerektiği düşünülmektedir. u bağlamda, bu çalışmada da DLT, Türkçe öğretimi alanında 2005 yılından bu yana ülkemizde uygulanan "Yapılandırmacı Yaklaşım"ın temel ilkeleri ve uygulama metotları açısından incelenerek Kaşgarlı Mahmud'un eserinde "Yapılandırmacı Yaklaşım"ın uygulama örneklerinin nasıl kullanıldığı belirlenmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda çalışma, tarama modelinde olup doküman incelemesine dayalı olarak yapılmıştır.
Türklük bilimi araştırmaları, 2010
Nogayca Güney batı Rusya'da konuşulan ayak-tavlı/ Kıpçak gurubunda tasnif edilen bir Türk dilidir. Türkiye'de özellikle Nogayların tarihi coğrafi dağılımı ve Nogay edebiyatı araştırma konusu olmuştur. Ancak Nogayların dili üzerine yapılan çok fazla yayım yoktur. Bu çalışma Nogay dilini inceleyen yayımları kısaca tanıtmak üzere kaleme alınmıştır.
Türkiye işgücü içinde ağırlıkları artan eğitimli , beyaz yakalıların ve profesyonellerin örgütlenmesi sorunu, farklı örgütlenme modellerini, eylem biçimlerini, söylem ve tarzları gündeme getiren ve daha da fazla getirecek olan bir arayış/deneyim alanı açmakta. Bu alanı akademik, sendikal ve politik katkılarla beslemek, genişletmek ve derinleştirmek ise Türkiye emek hareketi için hayati önem taşıyor.
XIII. ULUSLARARASI BÜYÜK, 2018
Proffessor Slavoljub Đinđić, one of the most prominent Yugoslav turcologists was born on 24th of April in 1935 in Krnji Grad (Serbia). He studied at the University of Belgrade, Department of Eastern Language Studies and graduated in 1959. At the same department he continued with Phd studies and in 1965 he received his Phd degree by defending the thesis named War and Revolutionary Topics in the Pieces of Yakup Kadri Karaosmanoglu. He worked from 1960 to 1997 at the Department of Eastern Language Studies at the Faculty of Philology of Belgrade University. During his professional career he was teaching Turkish language, Old and New Turkish literature at the undergraduate studies and Comparative Grammer of Turkish languages at postgraduate studies. Đinđic had different academical positions during his career. He was the head of Department of Eastern Lnguage Studies and from 1983 to 1985 the Dean of Faculty of Philology of Belgrade University. In his productive academic life he wrote in-depth researches which inclined both standard Turkish language and old and new literature topics. Especially, owing to his work on the books Udžbenik turskog jezika (Textbook of Turkish language), Knjiga Dede Korkuta (The Book of Dede Korkut), Türkçe-Sırpça Sözlük (Turkish-Serbian Dictionary) he took a step into the development of Turcology in Former Yugoslavia and Serbia. The former Minister of National Education Hasan Celal Güzel rewarded Prof. Đinđić a golden plaque for preparing the first Turkish Serbian dictionary. Professor`s translation of Kitab-ı Dede Korkut (The Book of Dede Korkut) is, beside the contribution to the researches of Turkish culture and Turkish world, very useful to the readers regarding the presentation and explanation of Dede Korkut Book in many Balkan countries as well. Proffessor Đinđić received traditional Miloš Đurić prize awarded by the Association of Serbian Literary Translators for Dede Korkut Serbian translation in 1982. Taking into the consideration the translation and the importance of this work for Turkish literature, Miloš N. Đurić prize has been given for the first time for the translation from Turkish language. Prof. Đinđić died on March 30, 2000 in Belgrade. This paper contains some information regarding Prof Đinđić’s contribution to the Turcology and his works as well.
Yakut ve Yukagirlerin Geleneksel Dünya Görüșünde Salgın Hastalıklarla İlgili Anlatı, İnanıș ve Uygulamalar, 2020
XVII. yüzyıldan XIX. yüzyıla kadar hemen her coğrafya yayılan ç çek hastalığı, S b rya'da yaşayan topluluklar üzer nde de etk s n gösterm şt r. Yerl halkların, ölümler sebeb yle nüfusunun azalması, hastalığın gündel k hayata büyük ölçüde s rayet etmes yle net celenm ş ve bu hastalık da söz konusu halkların panteonunda yer almıştır.Bu hususlardan etk lenen topluluklardan b r de, S b rya'nın en esk sak nler nden Yakutlar ve Yukag rler olmuştur. S b rya'da yaşayan ve Şaman zm' geçm şten günümüze yaşayan d ğer topluluklar g b , Yakut ve Yukag rler de hastalıklara orta dünyada yaşayan olağanüstü varlıkların sebep olduğunu düşünürler. Söz konusu varlıkların nsanın ç organlarını yahut ruhunu (kut-ay b ) yemes yle ortaya çıkan hastalıklar, çeş tl anlatı, nanış ve uygulamaları da beraber nde get rm şt r. Bu çalışmanın amacı, b l nen ortaya çıkışıyla XVII. yüzyıldan t barengörülen ç çek hastalığı ve d ğer salgınların Yakut ve Yukag rler n dünya görüşler üzer ndek yansımalarını ve sözü ed len tar hten t baren meydana gelen m t k tasavvurdak değ ş mler n sebepler n ortaya koymaktır. Bununla beraber ç çek hastalığıyla lg l henüz yayınlanmamış met nler de b l m dünyasına sunulmuş ve böylel kle Yakutlar ve Yukag rler üzer nden S b rya halklarının salgın hastalıklara bakış açısı ele alınmış olacaktı. Anahtar Kel meler: Yakut, Yukag r, salgın, ç çek hastalığı, Şaman zm.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
YERLİ Bilimkurgu Yükseliyor, 2020
Journal of Turkish Studies, 2009
International Journal of Old Uyghur Studies
TÜRÜK Uluslararası Dil, Edebiyat ve Halkbilimi Araştırmaları Dergisi, 2013
Türk Dünyası Araştırmaları, 2020
SERVUNQUAL: TÜRKİYE’DE FAALİYET GÖSTEREN KAMU SENDİKALARININ ÜYELERİNE VERDİKLERİ HİZMETLERİN ALGILANAN KALİTESİNİN ÖLÇÜMÜNE YÖNELİK ÖLÇEK GELİŞTİRME ÇALIŞMASI , 2023
Uluslararası Hukuksal ve Kurumsal Düzenlemeler Çerçevesinde Göç Olgusu, 2019
32. Kazı Sonuçları Toplantısı, II. Cilt, 2011
Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2023
Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, 1997
Folklor-Edebiyat Dergisi, 2020
The Journal of International Social Research, 2018
e-Journal of New World Sciences Academy, 2018