Türkiye Özelinde İntihar Olgusunun Sosyolojik Açıdan Analizi

Uluslararası II. Ortadoğu Sempozyumu Bildiri Kitabı, 2016

Bireylere yüklenilen bu sorumluluklar, bireylerin toplum ile uyumlu olmasında etkili olmaktadır. Ancak her zaman beklenilen sonuçların elde edilemediği de zaman zaman görülmektedir. Ataerkil toplum yapısı içinde kadına yüklenilen ev içi işleri ve ilişki ağını düzenleme görevi; evin ekonomik yükünden ve ev dışında evin temsili, gücü ve otoritesi ile göstermesi istenilen erkeğin, görevini yerine getirememesi durumunda intihar vakaları yaşanabilmektedir. Yaşlılık da güç ve otorite kaybı olarak değerlendirildiği için yaşlı erkekler arasında kadınlara göre intihar oranlarında artış olmaktadır. Tüm bu kabuller, çalışma içinde TÜİK’in son beş yıl intihar verileri ışığında sosyolojik değerlendirmelerle ortaya konulmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Toplumsal cinsiyet, toplumsal cinsel roller, yaşlılık, intihar.

Kriz Dergisi, 1993

Uygulama ve Araştırma Merkezinin ilk yayını olarak gerçekleştirilen inti han konu alan bibliyografya ça/ışması (Sayıl, Azizoğlu, 1991) 1900-1990 yılları arasındaki yayınları kapsamaktadır. Sunulan çalışma onun bıraktığı yerden günümüze dek ülkemizde konuya ilişkin yayınları okurumuzun hizmetine sunmak üzere düzenlenmiştir. Konuyla ilgile nenlerin taramada yer almamış yayınlar söz konusu ise tarafımıza iletmeleri alanda çalışan profesyonelleri bilgilendirmek bakımından yararlı olacaktır. Arıkan, Z. ve ark (1990) Dört aylık dönemde Gazi Üniversitesi Tıp Fak. Acil servisine başvuran psikiyatrik bozukluk gösteren veya suicid girişimiyle getirilen hastalar üzerine bir çalışma. XXVI. Ulusal Psikiyatrik Bilimler ve Nöroloji Kongresi 1-4 Kasım 1990, İzmir. Babaoğlu, G. (1990) Psikiyatride intihar, psikiyatrik hastalarda intihar davranışı, kronik intihar davranışının değerlendirilmesi. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Uzmanlık Tezi.

Perspektif, 2022

Türkiye, neredeyse her hafta bir şekilde basına yansıyan intihar haberleriyle sarsılıyor. En son yeni yılın ilk günlerinde Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara’nın intiharı herkesi derinden etkiledi. Kara, geriye bıraktığı video ve ona ait olduğu iddia edilen veda mektubu ile kamuoyunda çok boyutlu tartışmalara yol açtı ve ülkenin güçlü siyasal fay hatlarını harekete geçirdi. Ne var ki konunun ele alınış biçimlerinde (bu yazıda yanlış siyasallaşma ve psikolojikleştirme olarak adlandırılan) hatalar görülmektedir. Alternatif olarak bu yazı, Enes Kara olayını sosyolojik teorinin imkânlarına yaslanarak anlamaya çalışmaktadır. Enes Kara’yı intihara sürükleyen üç sosyolojik dinamik olarak modern kurumsallaşmanın makineleştirici, yabancılaştırıcı etkisi, yeni liberal ekonomi politikalarının bireyleri piyasanın talepleri karşısında korunaksız hale getirmesi ve toplulukçu kültür mensuplarının bir tehdit olarak gördükleri bireyselleşme ve anlamın çoğullaşmasına karşın aşırı ahlakçı kontrolü tartışılmaktadır. Sosyolojik metinlere aşina olanlar yazıdaki teorik atıfların hangi düşünürlere ait olduğunu rahatlıkla kavrayacaktır.

İnsan ömrünün, insanın yeryüzünde görülmeye başlamasından 20. yüzyılın başlarına kadar, 20-45 yıl arasında olduğu bilinir. Bu durum 20. yüzyılın bilhassa ikinci yarısından itibaren giderek değişmiş ve artmıştır (Akın, 2006, s. 20). 20. yüzyılda ortaya çıkan bilimsel ve teknolojik gelişmeler bu demografik değişimleri de beraberinde getirmiştir. Bu gelişmeler, hastalıkların erken dönemde teşhis ve tedavisinin sağlanarak önlenmesi, koruyucu sağlık hizmetlerinin gelişmesi, doğurganlık hızının ve bebek ölümlerinin azalması ve ortalama yaşam süresinin uzaması şeklinde sıralanır (Baran vd, 2011, s. 2). Ortaya çıkan bu değişimler ve gelişimlerle birlikte insanlık tarihinde ilk defa 20.yüzyılın ikinci yarısında, yaşlıların sayısı gençlerle boy ölçüşecek düzeye ulaşmıştır (Tufan, 2003, s. 37).

Adli tıp bülteni, 2014

ÖZET İntihar konusunda ilk çalışma Sosyolog E. Durkheim tarafından yapılmış olmasına rağmen, Durkheim'den sonra, intihar olgusu daha çok bireysel olarak ele alınmıştır. Son yıllarda intiharlarda görülen artış bu konunun olgusal düzeyde ve toplumsal bir sorun olarak, başka bir deyişle sosyolojinin alanı içinde değerlendirilmesini gerekli kılmaktadır. Özellikle globalleşme ve kitle iletişim araçlarındaki hızlı gelişmelerle birlikte, intihar ve intihar girişimleri global ölçekte önemli bir araştırma konusu haline gelmiştir. Bu çalışma 2002'den bu yana devam eden ve ciddi bir toplumsal sorun olan intiharlarla ilgili yerel bir ekip çalışmasının ürünü olup, 1980'li yıllardan itibaren, Türkiye'de yaşanan değişim ve dönüşümler temel alınarak intiharların nedenlerine bakmayı amaçlanmaktadır.

2011

This thesis aims to reveal the relationship between economic and social indicators and suicides being used as an extreme indicator of the health of society in Turkey, in 1982-2009. In this thesis, gross domestic products per capita , unemployment rate and liquidated companies used as economic indicators and rude divorce rate and urbanization rate used as social indicators. And also, total number of suicides and suicide rates analyzed together in order to boost efficiency of this thesis. ARDL Bounds test approach which can deal with small observations in time series and error correction models were applied. The results indicate that the lower GDP per capita, the higher suicides and the higher liquidated companies, the higher suicides. But unemployment lowers suicides. Rude divorce rates raise suicides, but urbanization has no effect on it. The results also indicate that all ARDL models pointed out that suicides respond to economic and social indicators in the short-run. Consequently, this thesis is concluded that suicides in Turkey are closely related to economic and social indicators and also can be affected by business cycles.

Türkiye’de Yaşanan İntihar Olaylarının CBS Tabanlı Mekânsal Analizi, 2018

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre dünya genelinde her yıl ortalama 800 bin kişi ve her 40 saniyede bir kişi intihar etmektedir. Bu sayıdan daha fazla kişi de intihar teşebbüsünde bulunmaktadır. İntihar olayları bu nedenle üzerinde durulması gereken önemli bir konu haline gelmiştir. TÜİK’in (Türkiye İstatistik Kurumu) verilerine göre Türkiye’de 2000-2016 yılları arasında toplamda 47 378 kişi intihar ederek hayatını kaybetmiştir. Verilere göre Türkiye’de her yıl ortalama 2 787 kişi intihar etmektedir. Yapılan çalışmada nüfusa göre intihar oranının en yüksek olduğu illerin ‰ binde 9,2 ile Tunceli, 9,1 ile Muğla, 6,9 ile Ardahan; intihar oranının en düşük olduğu illerin ise ‰ 2,3 ile Hatay, 2,4 ile Yozgat, 2,6 ile Gümüşhane olduğu görülmüştür. Türkiye, toplam intihar oranı 100 binde 5 ile 10 arasındaki intihar oranıyla dünya genelinde intihar oranı düşük ülkeler arasında yer alır. İntihar çalışmaları, intihar vakalarını genelde yerel ölçekli çalışmalar olarak ele alınmaktadır. Bu çalışmada Türkiye’deki intihar olaylarının mekânsal analizi yapılarak, Türkiye üzerinde intihar olaylarının en çok ve en az yaşandığı yerlerin dağılışlarının ortaya konulması, intihar üzerine yapılacak olan sosyolojik ve psikolojik çalışmalar için araştırmacılara yol gösterici haritaların üretilmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın amacı gereği intiharların nedenleri ve çeşitleri üzerinde durulmamıştır. Çalışmada konu alınan intihar olayları Türkiye’de 2000-2016 yılları arasında yaşanmış olup Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün kayıtları esas alınarak oluşturulmuştur. Mevcut çalışmada bu kayıtlara göre tutulmuş olan ve bütün illerin intihar sayıları ile intihar hızlarını gösteren TÜİK verileri kullanılmıştır. Çalışmada ayrıca belirtilen intihar sayıları ve hızları illere göre ve cinsiyetler bazında esas alınarak incelenmiştir. Bütün illere ait intihar verileri Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) yazılımlarından MapInfo programında haritalanarak, Türkiye genelindeki intihar olaylarının coğrafi bölge ve bölüm bazında dağılış analizlerinin yapılabilmesi için gerekli haritalar üretilmiştir. Ayrıca intihar konuları ile ilgili literatür taraması yapılmasının yanı sıra intihar verileri grafiklere dönüştürülerek, intiharların, zaman içerisindeki nicel değişiklikleri de ortaya konulmuştur. Anahtar Kelimeler: İntihar, İntihar Hızı, Coğrafi Bilgi Sistemleri.

Bilim ve Kültür Aynasında İntihar, 2021

Yayınevinin yazılı izni olmaksızın, kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve dağıtımı yapılamaz. Nobel Yayın Grubu, 1984 yılından itibaren ulusal ve 2011 yılından itibaren ise uluslararası düzeyde düzenli olarak faaliyet yürütmekte ve yayınladığı kitaplar, ulusal ve uluslararası düzeydeki yükseköğretim kurumları kataloglarında yer almaktadır.