Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
18 pages
1 file
2020
Ozgurluk konusunda bireyin mi yoksa toplumun mu oncelikli olacagina dair gunumuzde yurutule modern ozgurluk kavramina yonelik tartismalarin teorik zeminde onemli referanslarindan biri de kuskusuz Niccolo Machiavelli’dir. Modern donem siyaset biliminin kuruculari arasinda degerlendirilen Niccolo Machiavelli’nin siyaset dusuncesinde ozgurluk kavramina yonelik elestiriler iki zit kutupta toplanmaktadir. Bir tarafta Machiavelli’nin Prens adli eseriyle zorbayi bireysel ozgurluklerin karsisina konumlandirdigi iddia edilirken, diger tarafta Machiavelli’nin ozgurluk savunucusu oldugu tezi ileri surulur. Machiavelli’nin ozgurluk savunucusu oldugu yonunde gelistirilen argumanlar Machiavelli’yi klasik cumhuriyetci ozgurluk geleneginin modern temsilcisi olarak kodlar. Machiavelli’yi klasik cumhuriyetci ozgurluk baglaminda degerlendiren bu calismada ise iki arguman one surulmustur. Bunlardan birincisi; Prens ve Soylevler adli eserlerde ortaya cikan tiran- yurttas ozgurlugu geriliminin Machiavell...
International Social Mentality and Researcher Thinkers Journal, 2020
1494 yılında Fransızların İtalya’ya girmesiyle başlayan İtalyan Savaşları yalnızca Apenin Yarımadası’nın kaderini etkilemekle kalmadı; aynı zamanda, devlet ve devlet yönetimi gibi alanlarda önemli kırılmalar yaşanmasına neden olmuştur. İtalyan coğrafyasının yabancı hegemonyası karşısında çaresiz kalması birçok İtalyan düşünürün dikkatini çekerek yabancılara karşı kendilerini nasıl muhafaza etmesi gerektiğiyle ilgili fikirlerin ortaya çıkması ile sonuçlanmıştır. Şüphesiz, bu fikirlerin en sarsıcı olanı kaleme almış olduğu Hükümdar adlı eseri ile Floransalı devlet adamı Niccolo Machiavelli tarafından ortaya atılmıştır. Orta Çağ boyunca kaleme alınmış olan benzerlerinden farklı olarak herhangi bir dini, ahlaki veya etik düşünceye bağlı kalmayan Hükümdar adlı eserinde, Floransalı yazar yarar ve çıkar gibi odaklara ehemmiyet göstererek geleneksel hükümdar ve devlet düşüncesine karşı çıkmıştır. Aynı şekilde, diğer bir Floransalı yazar Francesco Guicciardini de Machiavelli ile benzer düşünceleri paylaşarak devletin öncelikle kendi faydasını ve çıkarını düşünmesi gerektiğinin altını çizmiştir. Her iki düşünürün bu düşünceleri zaman içerisinde Avrupa’da büyük bir polemik konusu haline gelmiş ve Giovanni della Casa, Giovanni Botero, Paolo Rosello, Giralomo Frachetta gibi isimler de bu tartışmaya katılarak onlara karşı bir görüş oluşturmaya çalışmışlardır.
Özet Makyevelizm, yaklaşık beş yüzyıldır kaynağını Machiavelli’nin fikirlerinden alarak yorumlanmaktadır. Buna göre, politik olaylar iyilik, kötülük gibi ahlâkî öğelerle sınırlandırılmamalıdır. Bununla birlikte Makyevelizm terimiyle bağlantılı olan çeşitli fikirler açık bir şekilde Machiavelli tarafından ifade edilmedi. Fakat sadece siyasî yazılarında ima etmişti. Makyavelizm’in tarihi aslında Machiavelli’nin fikirlerinin yanlış anlaşılması sonucunda oluşmuş bir tarihtir. Bu makalede hem Makyavelizm’in onun hangi fikirlerine dayanarak oluşturulduğuna hem de tarih boyunca oluşan farklı Makyevelizm yorumlarına değinilecektir. Abstract Machiavellism has been interpreted for around five hundred years originated from Machiavelli’s ideas. According to this idea, political actions should not be restricted by considerations of morality, of good or evil. However, many of the notions which are connected with the term Machiavellism were not explicitly stated by Machiavelli but only implied in his political writings. The history of Machiavellism is as much a history of misunderstandings as a history of the impact of Machiavelli's true ideas. In this article, it is evaluated the roots of Machivellism where they are based on his ideas and various insights of Machiavellism during the history.
Machiavelli'nin "Hükümdar" adlı kitabının rapor ödevidir.
İksad Yayınevi, 2019
Patikalar ve Yollar: Felsefe Araştırmaları I, 2020
Giriş Niccolò Machiavelli'nin (3 Mayıs 1469-21 Haziran 1527) ölümünün üzerinden geçen yaklaşık beş yüz yıl, düşünürün siyaset ve ahlak anlayışı bağlamındaki tartışmalardan pek bir şey azaltmış gibi görünmemektedir. Machiavelli'nin eserlerini söz oyunlarından uzak, duru bir dille yazmış olması birçok okurunda onun kolay anlaşılabilir bir düşünür olduğu yanılgısını yaratmıştır. Oysaki Machiavelli üzerine yapılan tartışmaların çokluğuna ve çeşitliliğine bakarak bile onun siyaset felsefesinin kolayca anlaşılabilen bir felsefe olmadığı ortaya çıkmaktadır. Öyle ki Machiavelli'yle ilgili halen birbirinden çok farklı alanlarda, birbirinden oldukça farklı görüşleri savunan eserler yazılabilmektedir. Machiavelli'yi dayanak olarak ele alan eğilimler bazen öyle ileri gitmektedir ki Maqiavelo Para Narcos (Uyuşturucu İle Mücade
2015
Niccolò Machiavelli in the Context of Politics, Virtue and Liberty The relationship between politics and virtue has always played a central role in political theory. And whenever this topic is taken as a subject of investigation Machiavelli always has a permanent place as one of the first names coming to mind. In this context, the past five hundred years after his death has not decreased the number of discussions about Machiavelli, in contrast, the time has led to the diversification and growth of the debates on him. Machiavelli’s works appear to be easily comprehended when someone reads them for the first time. But the multitude of different readings and the emerging debates as a result of these readings present us the proof of how sophisticated Machiavelli’s philosophical approach is. Albeit, this aspect of the thinker also brings along a lot of problems with it. In this context, two unsolved fundamental questions about Machiavelli can be identified. The first one is whether there is a link between ethics and politics and if there is, what is the role of Machiavelli in the weakening or detaching of this link? Another question of great importance is whether Machiavelli adopted completely disconnected and unrelated philosophical approaches in the Prince and the Discourses or not. In this context, in this study, answers will be searched for these two fundamental questions regarding the relationship between politics, virtue and freedom by examining Machiavelli’s political philosophy. Keywords: Politics, Liberty, Virtue, Fortune, Necessity, Common Good, Law, Modern Politics, History, The Reason of State, Machiavellism Türkçe Özet Siyaset ve erdem arasındaki ilişki, siyaset teorisine yönelik araştırmalarda her zaman merkezi bir rol oynamıştır ve ne zaman bu konu bir soruşturma konusu olarak ele alınsa akla ilk gelen isimler arasında Machiavelli değişmez bir yere sahiptir. Bu bağlamda ölümünün üzerinden geçen beş yüz yılı aşkın süre Machiavelli üzerine yapılan tartışmalarda bir azalmaya sebep olmadığı gibi, bu tartışmaların çeşitlenmesine ve çoğalmasına sebep olmuştur. İlk okunduğunda anlaşılması kolay bir yazar gibi görünen Machiavelli üzerine yapılan çok sayıda farklı okuma ve bunların sonucunda ortaya çıkan çok sayıda önemli araştırma, Machiavelli’nin aslında ne kadar sofistike bir felsefi yaklaşım ortaya koyduğunun bir kanıtı gibidir. Yine düşünürün bu yönü pek çok sorunu da beraberinde getirmektedir. Bu bağlamda Machiavelli üzerinde çözümlenmemiş iki temel soru tespit edilebilir. Bu sorulardan ilki siyaset ve ahlak arasında bir bağ olup olmadığı ve var ise bu bağın zayıflamasında veya kopmasında Machiavelli’nin rolünün ne olduğu sorusudur. Önem arz eden diğer bir soru ise Machiavelli’nin Prens ve Söylevler’de birbirinden tamamıyla kopuk ve bağlantısız bir felsefi yaklaşımı benimseyip, benimsemediği sorusudur. Bu bağlamda bu çalışmada bu iki temel soruya siyaset, erdem ve özgürlük ilişkisi bağlamında Machiavelli’nin siyaset felsefesi anlayışı incelenerek cevap aranacaktır. Anahtar Kelimeler: Siyaset, Özgürlük, Erdem, Talih, Zorunluluk, Ortak İyi, Yasa, Modern Siyaset, Tarih, Devlet Aklı, Makyavelizm
" Tarih Tasarımı " isimli eserinde R.G. Collingwood, felsefi sorunların ve onlara verilen yanıtların tarihsel olarak değiştiğini ortaya koyar. 2 Değişen ekonomik ve toplumsal koşullar, yeni sorunlar ve sorular doğurur, yeni yanıtların bulunmasını zorunlu kılar. Yine de toplumsal ve ekonomik koşulların sürekli bir değişim içerisinde olması bu değişim içinde büyük ölçüde " aynı " kalmayı başaran birtakım ilkelerin olmadığı anlamına gelmez. Buna " değişimin içindeki değişmeyen ilke " arayışı da denebilir. Bir yandan toplumsal ve ekonomik koşullardaki değişimin peşinden gitmek, eski ve yeni arasındaki farklılıkları keşfetmek, bir yandan da bu değişimin düşünce dünyasındaki değişimle karşılıklı etkileşimini araştırmak ve bütün bu değişimler içerisinde değişmeyen birtakım ilkelerin varlığını keşfetmek herhalde bir sosyal bilimcinin en çok heyecan duyduğu noktalar olsa gerek. Bir sanatçı, fakat aynı zamanda siyasi bir düşünür de olduğu görülen Ambrogio Lorenzetti'nin, Belediye Sarayı'nın Dokuzlar Odasının duvarlarına bu evrensel ilkeleri nakşederken benzer bir heyecanı duymuş olması pek muhtemeldir. 14. yüzyıl Siena'sında yaşamış olan Lorenzetti, Belediye Sarayı'nın Dokuzlar Odası'nın (Sala dei Nove) duvarlarına iyi ve kötü yönetim alegorisini içeren freskler yapmıştı. Duvardaki freskler iyi yönetimi; kentin içinin de dışının da güvenlikli, imar edilmiş, herkesin işini gücünü, eğlencesini, eğitimini sürdürdüğü bir yer olarak tasvir ederken kötü yönetim olarak görülen despotluk altında ise yoksulluk, mahrumiyet, zulüm ve ölüm hüküm sürüyordu. Siena'da var olan zengin tüccarlara dayanan cumhuriyetçi yönetimin övgüsünü yapan Lorenzetti esasında, kent yöneticilerinin halka karşı sorumluluklarını yerine getirmediklerinde ya da halk kendi temsilcilerini izleyip gerektiğinde uyarmadığında doğabilecek kötü sonuçları hem yurttaşlara hem de yöneticilere hatırlatmaktadır. Bunun da ötesinde Dokuzlar Odasının kuzey duvarlarını süsleyen muhteşem fresklerde " iyi yönetim istiaresi " bölümünün baş figürü olan " filozof-kral " , " Tommasocu-Aristotelesçi anlamda bonum commune'nin (ortak iyi) cisimleşmiş hali " dir. 3 Merkeze yerleştirilmiş bu filozof-kral figürü bize iyi yönetimin lütuflarından yararlanabilmek için " ortak iyinin başat konuma gelmesi gerektiğini " söylemektedir. İşte bu freskin " iyi ve kötü yönetimlere " dair vurgusu, tüm çağları kapsayan ilkeleri taşımaktadır. Cumhuriyetçi bir yönetimde erdemli yurttaşlar kamusal yaşama katılarak, yöneticilerini seçerken ve yönetilirken belirli bir bilinçle hareket edip, " ortak iyi " nin oluşumuna aktif bir şekilde katılarak her türlü " yozlaşma " tehlikesine karşı uyanık olurken erdemli yöneticiler de halka karşı sorumluluklarını yerine getirip ortaya çıkan " ortak iyi " nin yerine getirilmesi görevini üstlenmelidirler. Aziz Augustinus'un " geçmişin şimdiki zamanı " gibi bu ilkeler de yüzyıllar boyunca değişen onca şeye rağmen değişmeden devam etmektedirler. İşte elinizdeki çalışma cumhuriyetçi siyasal düşünce geleneği içindeki değişmeyen ilkelerden biri olan " ortak/kamusal iyi " nin modern cumhuriyetçi düşüncenin fikir " babalarından " Machiavelli özelinde ele alınışına odaklanmıştır. Machivaelli'in cumhuriyetçi bakış açısı büyük ölçüde antik döneme ilişkin yaptığı okumalara dayanmaktadır. Bu çerçevede antik mirası iki başlık altında ele aldığı söylenebilir: İ.Ö. 4. ve 5.
İnsan ve İnsan Dergisi, 2016
Bu çalışma Machiavelli' den başlayıp Hobbes' a kadar uzanan süreçte insan doğası ve toplum anlayışının nasıl ele alındığına ve bu anlayışın düşünürlerin kendi sistemlerindeki yerine odaklanmaktadır. Fakat çalışmada Yunan düşünürler Platon ve Aristoteles›ten başlayıp, Doğu düşünürleri Farabi ve İbn-i Sina'ya kadar insan doğası ve toplum tartışmalarına da yer verilmiştir. Böylece ele alınan dönemle, öncesinin kısa bir karşılaştırması yapılırken bu dönemin ayırıcı özelliği de gösterilmeye çalışılmaktadır. İnsan doğası tartışması düşünürler için kendi sistemlerini oluşturmada kilit rol oynamaktadır. Bundan dolayı Machiavelli, insanın açgözlü, çıkarcı olduğunu düşündüğü için yöneticiye dikkatli olması gerektiğini söylediği gibi, Hobbes, insanın doğası gereği kendi çıkarını düşünmeye yöneldiğini ve insanın insanla süren sonsuz bir savaşım içinde olduğunu düşündüğü için bu savaş halini bir barış hali olarak tesis edecek bir egemenlik sistemi geliştirmektedir. Diğer taraftan, düşünürlerin insan doğası tartışmaları, insanın diğer varlıklardan hangi yönüyle farklılaştığına dikkat çekerken, toplumun oluşma nedeni de yine insanın doğası gereği duyduğu gereksinimler veya doğasındaki eksiklikler itibariyle var olabileceğine odaklanmıştır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
JOHN LOCKE’UN SİYASET FELSEFESİNDE MÜLKİYET VE DEVLET, 2022
İstanbul Hukuk Mecmuası, 2022
İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, 2001
Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2016
Adiyaman University Journal of Social Sciences, 2014
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Geleceğin Sosyal Bilimcileri Ulusal Öğrenci Kongresi IV, 2019
Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 2002
Türk Dünyası Tarih Kültür Dergisi Ekim, 2022
Amme İdaresi Dergisi, 2019
Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi