Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
20 pages
1 file
Bu makalede psikoloji literatüründe yer alan utanç ve suçluluk duygular na ili kin tan mlamalar ve utanç ve suçluluk ya ant lar aras ndaki benzerlikler ve farkl klar ele al nacakt r. Psikopatolojide utanç ve suçlulu un rolü üzerinde durulacak, utanç ve suçluluk ile psikopatoloji aras ndaki ili kiye dair görgül ara rmalar sunulacakt r. Utanç e ilimi, suçluluk ilimi ve cinsiyet aras ndaki ili kiye de inilecektir. Utanç ve suçluluk genel olarak baz ki isel ba ar zl k veya ihlallere tepki olarak ortaya ç kan negatif duygulard r. Bu iki duygu aras nda baz benzerlikler olmas na ra men artan kuramsal ve görgül literatür utanç ve suçluluk ya ant lar nda önemli farkl klar n alt çizmektedir. Ço u ara rmac bu duygular n bireyin kendini de erlendirme sürecinde benli i ya da davran lar üzerine odaklanmas yla birbirinden ay rt edilebilece i görü ünü benimsemektedir. Utanç ya ant do rudan de erlendirmenin oda olan "benlik" ile ilgilidir. Suçlulukta ise benlik negatif de erlendirmenin ana ögesi de ildir. Suçlulukta daha ziyade yap lan veya yap lmayan "davran " üzerine odaklan lmaktad r. Bu duygular bireyler ve kurduklar ili kiler için yararl i levlere sahip olmakla birlikte, a ve kronik düzeyde ya anmas durumunda sosyal ve duygusal uyum problemleri ortaya ç karabilmektedir. Psikopatolojide utanç ve suçlulu un en kapsaml tart mas n yap ld analitik yönelimli kuramlar utanca kar suçluluk vurgular nda oldukça farkl la maktad r. lk dönem psikanalitik perspektif büyük ölçüde suçlulu un patolojik do urgular üzerine odaklanm r. Daha yak n zamanlarda ise, utanç psikopatolojinin psikodinamik yönelimli kavramla rmalar nda önemli yer alm r. Utanç, suçluluk ve psikopatoloji aras ndaki ili kiye dair görgül ara rmalar utanç ve suçlulu u ölçme zorluklar ndan dolay konu ile ilgili kuramlar n çok gerisinde kalm r. "Benli e" kar "davran " ayr na dayanan ölçüm araçlar kullan lan çal malarda suçluluk ilimlerinin psikopatoloji ile önemsenmeyebilecek bir ili ki gösterdi i, hatta utançtan ar k suçluluk e ilimi ile psikolojik semptomlar aras nda baz durumlarda negatif ili ki bulundu u, buna kar n utanç e ilimlerinin psikolojik problemlerin ço u ile ili kili oldu u saptanm r. Ara rmalar tutarl olarak kad nlar n erkeklerden daha yüksek düzeyde utanç ve suçluluk ilimi gösterdi ini ortaya koymu tur. Anahtar Kelimeler: Özbilince ili kin duygular, utanç e ilimi, suçluluk e ilimi, psikopatoloji.
Psikoloji Çalışmaları / Studies in Psychology
Sosyal duygular olarak sınıflandırılan utanç ve suçluluk, toplumdan dışlanma tehlikesi içeren durumlarda kişinin davranışlarını düzenleyen uyarıcı sinyal veya fizyolojik bir ceza olarak değerlendirilmektedir. Birçok patolojide rol sahibi olan bu duygular bilişle yakın bir ilişkiye sahiptir. Hem günlük hayattaki işlevleri, uyumsal ve fizyolojik özellikleri hem de sahip oldukları evrimsel özellikleri ve nörobilişsel yapıları utanç ve suçluluk duygularının bilişsel yapılarla olan ilişkisine dikkat çekmektedir. Bununla birlikte, mevcut çalışmalarda bu duyguların bilişsel etkileri bakımından temel duygular kadar ele alınmadığı görülmektedir. Bu derleme çalışmasında utanç ve suçluluk duygularının tanıtılması ve bilişsel psikoloji alanı için öneminin vurgulanması amaçlanmaktadır. Bu amaçla, öncelikle mevcut alanyazın çerçevesinde söz konusu duyguların temel duygulardan ve birbirlerinden nasıl farklılaştıklarından bahsedilmiştir. Sonrasında ise, utanç ve suçluluk duygularının önemini vurgulamak ve sahip oldukları işlevleri anlamak adına evrimsel kaynaklardan faydalanılmıştır. Bu duyguların bilişle ilişkisini beyinde sahip oldukları uzantılar temelinde değerlendirmek üzere ise konuyla ilgili mevcut nörobilişsel çalışmalardan faydalanılmıştır. Derlemenin sonunda ise, bilişsel psikoloji alanında konuyla ilgili ele alınan örnek çalışmalar değerlendirilmiş ve bu duyguların Türkiye'de psikolojinin hangi konularıyla ilişkili olarak ele alındığının kısa bir özeti sunulmuştur. Bu derleme çalışmasının utanç ve suçluluk duygularını ele alacak sonraki çalışmalarda daha kapsamlı bir yaklaşım sergilenmesi ve söz konusu duyguların bilişsel özelliklerinin daha fazla göz önünde bulundurulması açısından katkı sağlaması umut edilmektedir.
2011
In this work some definitions concerning shame and guilt and also some similarities and differences between these two concepts are dwelled on. The role of shame and guilt within psychopathology and some empirical researches on the relationship between psychopathology and shame/guilt are presented. Another point is the relationship between gender and the proneness to shame and guilt.It is generally argued that shame and guilt are originated from the negative emotions as a reaction to personal failures and transgressions. Despite of some similarities between shame and guilt, augmenting theoretical and empirical literature on the subject have underlined some considerable differences between these two emotional experiences. Majority of the researches asserted that these two emotions can be distinguished from each other according to the fact that individual focuses on whether his/her own behaviour or his/her self in the process of self evaluation. Shame experience is related to the self ...
Anemon Muş Alparslan Üniversitesi sosyal bilimler dergisi, 2020
Çalışmanın amacı suçluluk, utanç ve bağlanma stillerinin somatizasyonu yordama derecesi ve aralarındaki ilişkiyi; internette sağlığa yönelik araştırma yapma sıklığının, somatizasyon ve bağlanma stili puanları üzerindeki etkisini incelemektir. Çalışmanın verileri 204 üniversite öğrencisinden toplanmıştır. Katılımcılara Suçluluk Utanç Ölçeği, İlişki Ölçekleri Anketi ve Belirti Tarama Listesi'nin somatizasyon alt ölçeği uygulanmıştır. Analizler sonucunda somatizasyon, bağlanma stilleri ve suçluluk-utanç puanları arasında anlamlı ilişki bulunmuştur. Bağlanma stilleri ve utanç puanları somatizasyonu %36 düzeyinde yordamaktadır. Cinsiyete göre ve internette sağlığa ilişkin araştırma yapma sıklığına göre puanlar farklılaşmıştır. Güvenli bağlanan bireylerin somatik belirtiler gösterme olasılığı daha düşüktür.
Anatolian Journal of Psychiatry, 2017
Psikiyatrik bozuklukların çoğu şiddetli duygular ve duygu düzenleme zorluklarıyla karakterizedir. Bugüne kadar psikiyatrik bozuklukların duygular açısından ortak ve farklı yönleri yeterince araştırılmamıştır. Bu araştırmanın amacı suçluluk, anksiyete, tiksinme ve öfke duygularının şiddetinin majör depresif bozukluk (MDB), obsesif kompulsif bozukluk (OKB), anksiyete bozuklukları (AB) ve sağlıklı kontrol gruplarında karşılaştırılmasıdır. Yöntem: Araştırmanın klinik örneklemine Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi (GATA) Ruh Sağlığı Polikliniği'ne başvuran veya bu birimde tedavi gören, aynı zamanda katılım ölçütlerini karşılayan hastalar alınmıştır. Araştırmada MDB (s=67) OKB (s=53) ve AB (s=73) tanıları konmuş üç klinik grup ve bir sağlıklı kontrol grubu (s=110) yer almaktadır. Tanı grupları, yarı yapılandırılmış SCID-I kullanılarak oluşturulmuştur. Kontrol grubundaki katılımcılara ise Gazi Üniversitesi'nde çalışan idari personellerden uygun örnekleme yoluyla ulaşılmıştır. Tüm katılımcılara Demografik Bilgi Formu, Suçluluk Ölçeği-Sürekli Suçluluk Formu (SÖ), Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri-Sürekli Sürekli Kaygı Formu (DSKE-S), Tiksinme Ölçeği-Revize Edilmiş Form (TÖ) ve Durumluk-Sürekli Öfke Ölçeği (DSÖ)'nden oluşan bir ölçek seti doldurtulmuştur. Bulgular: Çoklu varyans analizi (MANOVA) ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılarak dört farklı grup, dört farklı duygu açısından karşılaştırılmıştır. Analiz sonuçları, OKB hastalarının diğer tüm gruplara göre anlamlı olarak daha şiddetli tiksinme duygusu yaşadığını göstermiştir. Anksiyete, suçluluk ve öfke duyguları açısından klinik gruplar arasında fark bulunmazken; bu üç duygu klinik gruplarda sağlıklı kontrol grubuna göre anlamlı düzeyde daha yüksek bulunmuştur. Sonuç: Çalışma bulguları, tiksinme duygusunun OKB'ye özgü olduğunu destekler niteliktedir. Ayrıca bulgular suçluluk, anksiyete ve öfke duygularının tanılar üstü (transdiagnostic) özellikte olduğunu ve üç duygunun şiddetinin klinik gruplarda kontrol grubuna göre yüksek olduğunu göstermiştir.
Sosyal duygular olarak sınıflandırılan utanç ve suçluluk, toplumdan dışlanma tehlikesi içeren durumlarda kişinin davranışlarını düzenleyen uyarıcı sinyal veya fizyolojik bir ceza olarak değerlendirilmektedir. Birçok patolojide rol sahibi olan bu duygular bilişle yakın bir ilişkiye sahiptir. Hem günlük hayattaki işlevleri, uyumsal ve fizyolojik özellikleri hem de sahip oldukları evrimsel özellikleri ve nörobilişsel yapıları utanç ve suçluluk duygularının bilişsel yapılarla olan ilişkisine dikkat çekmektedir. Bununla birlikte, mevcut çalışmalarda bu duyguların bilişsel etkileri bakımından temel duygular kadar ele alınmadığı görülmektedir. Bu derleme çalışmasında utanç ve suçluluk duygularının tanıtılması ve bilişsel psikoloji alanı için öneminin vurgulanması amaçlanmaktadır. Bu amaçla, öncelikle mevcut alanyazın çerçevesinde söz konusu duyguların temel duygulardan ve birbirlerinden nasıl farklılaştıklarından bahsedilmiştir. Sonrasında ise, utanç ve suçluluk duygularının önemini vurgulamak ve sahip oldukları işlevleri anlamak adına evrimsel kaynaklardan faydalanılmıştır. Bu duyguların bilişle ilişkisini beyinde sahip oldukları uzantılar temelinde değerlendirmek üzere ise konuyla ilgili mevcut nörobilişsel çalışmalardan faydalanılmıştır. Derlemenin sonunda ise, bilişsel psikoloji alanında konuyla ilgili ele alınan örnek çalışmalar değerlendirilmiş ve bu duyguların Türkiye'de psikolojinin hangi konularıyla ilişkili olarak ele alındığının kısa bir özeti sunulmuştur. Bu derleme çalışmasının utanç ve suçluluk duygularını ele alacak sonraki çalışmalarda daha kapsamlı bir yaklaşım sergilenmesi ve söz konusu duyguların bilişsel özelliklerinin daha fazla göz önünde bulundurulması açısından katkı sağlaması umut edilmektedir. Atıf/Citation: Söylemez, S., Koyuncu, M. ve Amado, S. (2018). Utanç ve suçluluk duygularının bilişsel psikoloji kapsamında değerlendirilmesi. Psikoloji Çalışmaları-Studies in Psychology, 38(2): 259-288.
IV Dergide yayımlanan makaleler yazarlarının kendi kişisel görüşleri olup, Uyuşmazlık Mahkemesi'nin görüşlerini yansıtmamaktadır. Eserde yer alan görüş ve değerlendirmeler, Uyuşmazlık Mahkemesi'ni bağlayacak mahiyette resmi bir yorum olarak kabul edilemez V UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ DERGİSİ 1.Uyuşmazlık Mahkemesi dergisi altı ayda bir yayınlanan hakemli bir dergidir. 2.Daha önce başka bir yerde yayınlanmamış veya yayınlanmak üzere gönderilmemiş eserler kabul edilir. 3. Derginin yayın dili Türkçe'dir. 4 Yayınlanan makalelerden kaynaklanan her türlü sorumluluk yazarlarına aittir. 5. Gönderilecek eserlerin; * Word 97-2003 formatında veya bununla uyumlu bir programda yazılmış olması, * A 4 sayfa ebadında, sayfanın alt, üst, sağ ve sol taraflarından 2,5 cm kenar boşlukları bırakılmış, 12 punto Times New Roman karakteriyle, çift satır aralığı bırakılarak yazılmış olması, * Tablo ve referanslar dahil en az 4.000 en fazla 20.000 kelime arasında olması gerekmektedir. 6. Yayınlanması talep edilen makalelerin [email protected] adresine eposta ile gönderilmesi gerekmektdir. 7. Gönderilecek eserlerin ilk sayfasında yazar(lar) hakkında aşağıdaki bilgiler bulunmalıdır: *Ad-soyad, ünvan, varsa çalışılan kurum, telefon, e-posta ve yazışma adresi bilgileri. 8.Gönderilen makalelerin başlığı metne uygun; kısa ve açık ifadeli olmalıdır. 9. Gönderilen makalelerin başlığının sayfanın en üstünde, sayfaya ortalanmış olarak ve tüm harfleri büyük olacak şekilde düzenlenmiş olması, başlığın hemen alt kısmında başlığın İngilizcesinin sayfaya ortalanmış ve sadece kelimelerin ilk harfi büyük olarak yazılmış olarak yer alması gerekmektedir 10. Başlıklardan sonra ilk önce Türkçe olarak özet ve anahtar kelimeler, daha sonra İngilizce özet ve anahtar kelimeler yazılır. Özet ve Abstract ortalanmış olarak koyu ve sadece ilk harfi büyük yazılır. Anahtar kelimeler ve keywords sola yaslı koyu ve sadece ilk harfleri büyük olarak yazılır. Anahtar kelimeler ve keywords yazıldıktan hemen sonra kelimeler aralarına virgül konulmak suretiyle sıralanır. Özetler en fazla 150 kelime, anahtar kelimeler en az 5 en fazla 10 adet olmalıdır. Özetler, makalenin amacını, araştırma yöntemini (yazı eğer bir araştırma ise), yazıldığı sahaya katkılarını ve sonuçlarını açıkça göstermelidir. 11. Eserlerde kullanılacak tüm referanslar, Tablo ve Şekiller APA 5. Basım sitili (APA Style 5th edition) kullanılarak düzenlenmelidir. APA hakkında daha fazla bilgi için lütfen http://owl.english.purdue.edu/owl/resource/560/01/ internet sitesini ziyaret ediniz. 12. Başlıklardan sonraki ilk satırda paragraf girintisi kullanılmaz sola yaslı olarak paragraf başlatılır. Sonraki paragraflar için paragraf girintisi kullanılmalıdır. 13. Eserde irdelenen konuyla doğrudan ilgisi olmayan ancak açıklanmak veya detay bilgi verilmek istenen kısımlar dipnot yöntemiyle esere eklenmelidir. 14. Eserlerin sonunda APA referans sistemine göre hazırlanacak alfabetik biçimde dizilmiş bir kaynakça bulunmalıdır
Journal of Psychiatric Nursing, 2015
Bu çalışma, şizofreni ve kronik böbrek yetersizliği hastalarına evde bakım veren aile üyeleri ile bakım rolü olmayan bireylerde suçluluk ve utanç düzeylerinin karşılaştırılması amacı ile yapıldı. Gereç ve Yöntem: Şizofreni hastalarına evde bakım veren 32, kronik böbrek yetersizliği (KBY) hastalarına evde bakım veren 56 aile üyesi ve hastalarına evde bakım veren aile üyeleriyle yaş açısından homojen, şizofreni ve KBY hastalarına bakım veren aile üyeleriyle aynı çevrede yaşayan 60 bakım rolü olmayan birey kontrol grubu olarak toplam 148 birey çalışmaya alındı. Veri toplama aracı olarak sosyodemografik bilgi formu ve suçluluk-utanç ölçeği (SUTÖ) kullanıldı. Bulgular: Şizofreni hastalarına evde bakım veren aile üyelerindeki suçluluk ve utanç puanı 51.4±6.79, KBY hastalarına evde bakım veren aile üyelerinde 44.3±11.13 ve kontrol grubunda 34.9±0.10 bulundu. Kontrol grubuna göre şizofreni ve KBY hastalarına evde bakım veren aile üyelerinde suçluluk ve utanç puanı anlamlı idi. Bu çalışmada ele alınan sosyo-demografik değişkenler ile suçluluk ve utanç puanı arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Şizofreni hastalarına evde bakım veren aile üyelerindeki suçluluk ve utanç düzeyinin sosyo-demografik değişkenlerden bağımsız olarak KBY hastalarına evde bakım veren aile üyelerinden yüksek olduğu bulundu. Sonuç: Şizofreni ve KBY hastalarına evde bakım veren aile üyelerinde suçluluk ve utanç puanı kontrol grubuna göre yüksek bulundu. Ayrıca şizofreni hastalarına evde bakım veren aile üyelerinde suçluluk ve utanç puanı diğerlerine göre daha yüksekti. Kronik hastalığı olan hastalarla çalışan hemşirelerin ve diğer sağlık personelinin, hasta ve ailelerinin yaşadığı sıkıntı ve güçlükleri anlayabilmesi, onlara nasıl yardımcı olabilecekleri konusunda eğitim, bakım, danışmanlık ve rehabilitasyon rollerini geliştirici hizmet içi eğitim programlarının düzenlenmesi, evde bakım programlarının geliştirilmesi ve toplumu bilinçlendirme çalışmaları önerilmektedir.
Psikoloji Çalışmaları / Studies in Psychology, 2018
The democratic parental attitude is distinguished by how parents guide the child when the child behaves in an inappropriate way, without losing the parental control (Baumrind, 1966; Maccoby & Martin, 1983). However, in the authoritarian parental attitude, unconditional obedience of the child is expected (Baumrind, 1971); the child is punished, subjected to severe control, and the child's thoughts are not taken into consideration
2013
Yaşamın erken dönemlerinde belirlenen ve süreklilik gösterdiği düşünülen bağlanma biçimi, kişinin diğer insanlarla ilişki kurma örüntüsünü şekillendiren bir fenomendir. Her bir bağlanma biçiminin klinik görünümleri farklıdır, ileriye ve geriye dönük fenomenolojik yansımaları vardır. Kişinin başka bir kişi ile yakın bir ilişki kurup kurmadığı ve bu ilişkinin destekleyici ve koruyucu özellikler taşıyıp taşımadığı, hayatının her döneminde ve yakın ilişkilerde gözlemlenebilir. Bağlanma kuramcılarına göre süt çocukluğu döneminde güvenli ya da güvensiz olarak bir kez belirlendikten sonra çok az değişkenlik gösterir. Bowlby'nin çalışmalarından başlamak üzere güvensiz bağlanma biçimi daha sonraki yaşam dönemlerinde psikopatolojinin belirleyicisi olarak düşünülmüşken güvenli bağlanma sağlıklı süreçlerle ilişkilendirilmiştir. Doğanın özgün modeli güvenli bağlanmadır. Güvensiz bağlanma biçimleri olan kaygılı/ikircikli bağlanma anksiyete bozuklukları ve depresif bozukluklarla ilişkilendirilirken, kaçıngan bağlanma davranış bozukluğu ve diğer dışa vuruk patolojilerle ilişkilendirilmiştir. Dağınık bağlanmanın (dezorganize/ dezoryante) ise dissosiyatif bozukluklarla birlikteliğinden sözedilmiştir. Bu yazının amacı, bağlanmayı ve bağlanma ile psikopatoloji arasındaki ilişkiyi gözden geçirmektir.
2012
The aim of this research is to adapt the Offence-related Feelings of Shame and Guilt Scale (Wright & Gudjonsson, 2007) to Turkish and to examine its psychometric properties. The research was conducted on 437 university students. The validity and reliability of scale was investigated by test re-test, Cronbach alpha, confirmatory factor analysis and criterion related validity methods. The Guilt and Shame Questionnaire (Şahin & Şahin, 1992) and Sense of Responsibility and Behavior Scale (Özen & Gülaçtı, 2010) were used for the criterion related validity. Results confirmatory factor analyses demonstrated that 10 items yielded 2 factors (shame and guilt), as original form and that the two-dimensional model was well fit (χ²=86.59, df=28, RMSEA=.068, GFI=.94, CFI=.95, AGFI=.93, and SRMR=.070). Factor loadings ranged from .36 to .75. Cronbach alpha internal consistency coefficients were found as .80 for whole scale and as .78 and .70 for two subscales, respectively. Test-retest reliability coefficient was as .80 for shame dimension and .78 for guilt dimension. Corrected item-total correlations ranged from .29 to .62. Overall results demonstrated that Offence-related Feelings of Shame and Guilt Scale can be used as a valid and reliable instrument.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
e-International Journal of Educational Research, 2014
Journal of Clinical Psychiatry
Journal of Mood Disorders, 2013
Humanistic Perspective
Journal of Ayurveda and Integrative Medicine, 2017
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2017
Turkish Journal of Psychiatry, 2016
Türkiye Sosyal Hizmet Araştırmaları Dergisi
Turkish Journal of Psychiatry, 2018
Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi dergisi, 2022
Turkish Journal of Forensic Medicine, 2014